Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Aylar
Günler
Sayfalar
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- 40
- 41
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- 59
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- 66
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- 73
- 74
- 75
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- 97
- 98
- 99
- 100
- 101
- 102
- 103
- 104
- 105
- 106
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
kendinden yani Levanten kimliği içinden saymaz. Sorun bakalım, Jiraud’a, Arkas’a, Penetti’lere... Kendilerini Yahudi, Rum veya Ermeni ile aynı kabul ediyorlar mı?.. İzmir’de bu yanlışlıkları asla yapamazsınız… Bunu üstelik, gâvurluk adına yapıyorsanız, gülüp geçilecek bir kent kültürünüz var demektir! 1.ve 2. kuşak İzmir milli burjuvazisinin öncü kuvveti olan Türk iş adamlarımız (gani, gani rahmet diliyorum) bu ayrımları ne güzel bilir ve anlatılardı. 3. kuşakların sonunda ve 4. kuşakların başlangıcında, içine düştüğümüz bilinçsiz küresel efendinin, Batı Trakyalı Türk Müslümanlarının Yunanistan’da yıllardır yaşadıkları tam bir Ortadoğulu toplumsal zulümden haberi yok galiba. Kendisine bir sorumuz var. Neden Yunanistan’da turizmcilik yapmıyor da, gelip anavatan Antalya’da, İzmir’de rahatça, özgürce turizmcilik yapabiliyor?.. Mübadele olmasaydı, anavatan Türkiye’de turizmcilik yapabilecek bir karış boş alan bulabilecek miydi acaba?.. Rumlar veya Ermeniler, ona hoş geldin mi diyeceklerdi?.. Bu beyefendi, bunları, hiç mi aklına veya vicdanına getiremiyor?.. Kaç Gâvur İzmir var?.. Yukarda “Levanten” tanımını böyle yaptıktan sonra “3 adet Gâvur İzmir tanımı“ ile karşı karşıya bulunmaktayız. 1 “Birinci Gâvur İzmir”, Avrupalı sömürgeci devletlerin 19. yüzyıl başında tamamen egemen oldukları bir İzmir ekonomisini ve baskın Hıristiyan toplumsal yaşamını tarif eder. Bu Gâvur İzmir’in nihai hedefi, eski İyonya döneminin Yunan İzmir’ini yaratmaktır. Bu hedef içinde İzmirli yerli Rumlar ve yerli Ermeniler, önce Batı Emperyalizmi’nin, daha sonra yayılmacı Yunanistan’ın doğal müttefikleridir. İzmirli Museviler ve İzmirli Levantenler, bu ittifakın içinde olmamışlardır, işte bu yüzden Cumhuriyet İzmir’inde malları, mülk, konumları ve namusları hiçbir yara almadığı için kent yaşamı içinde varlıklarını korumuşlardır. Tam bu noktada ESİAD’ın başlattığı vahim tartışma sebebiyle bazı yayın organlarında çıkan ve Levantenleri eleştiren yazılara katiyen katılmıyorum. İzmirli Levantenler, Emperyalizm ile bütünlemiş Gâvur İzmir parantezi içinde değil, tam tersine kurtuluş savaşına sahip çıkmış Cumhuriyet İzmir’i parantezi içine saygın bir yere sahiptirler. Keza, İzmirli Museviler için de daha baskın biçimde aynı şeyler söylenmelidir. Bu ilk gâvur İzmir tanımı, içinde şiddetli çatışma potansiyeli taşır. Nitekim ESİAD bu yönde görüş belirtince toplumda çatışma çıkmıştır ve yerel bazda milliyetçiliberal kutuplaşması olmuştur. Oysa bütün bunlara hiç gerek yoktur, çünkü bu meseleler çoktan aşmamız gereken gündemin dışına 1923’lerde atılmış konulardır. 2 “İkinci Gâvur İzmir” tanımı, TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da vahim bir hata sonucu referans verdiği, Türk milletinin ilericigerici, laikmuhafazakar zıt kutuplaşması sorununda yer Kordon’da yürüyüş yapan bir levanten ailesi leşme gözlüğü altındaki, kimliksiz ve dibi boş bilgiç süslemeli “bilgisizlik” bakın bizi nerelere sürüklüyor. Bilmem anlatabildim mi?.. Mübadele konusu İkinci bir inanılmaz hata ise, aynı dergide görüş belirten Batı Trakya göçmeni turizmci Mehmet Bastiyalı‘nın “Mübadele Olmasaydı İzmir Başka Bir Şehir Olurdu” şeklindeki fantezisidir. “1950’lerde Levantenleri kaybettik. Maalesef Ortadoğu kültürüne sahibiz. Aslında en başta mübadelede kaybettik. Mübadele olmasaydı İzmir başka bir şehir, Türkiye başka bir ülke olurdu” demektedir. Yani bu şu demektir. Yüz binlerce Türk kökenli Müslüman Anadolu’ya gelmeyip gaddar Yunan Hükümetleri’nin asimilasyonuna mahkum edilsin, Anadolu’da Yunan ordu sürüleriyle işbirliği yapmış veya yapmamış, ama her zaman Batılıların tahrik oyuncağı olacak Rumlar ve Ermeniler paşa paşa yerinde otursunlar demektir. Yani, Rumeli Türk’ü asimile olsun, İzmir Rumluğu ve Ermeniliği palazlanıp tarihi sömürü avantajlarını kapitülasyonları da koruyarak devam ettirsinler demektir. Sayın Bastiyalı‘ya, hele Batı Trakyalı bir turizm girişimcisine bu görüşler hiç yakışmamıştır. Bey 47