Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
StYASET 84 A nkara Türkiye'Büyük Millet Meclisi'nin özel thtisas Komisyonu olarak bilinen BütçePlan Komisyonu'nun dikdörtgen kutuyu andıran toplantı salonundayız. Altı saati geçmiş bir görüşme gününtln sonunda bcşinci kalkınma planının sektörel hedefleri konuşuluyor. Bir üye kooperatifçiliğin son durumunu sergilemek için Bursa'ya bağlı Ağaköy kooperatifinin son durumunu anlatıyor ve ekliyor: "Bu kooperaüf bile Bursa nallne malı kabzıma) aracılığıyla yolluyor." Haydi, bir plan yapalım, otıırup sohbet edeliııı Soğan ihracatının çıkmazı, lüks peynir ithalatının açacağı ufuklar yeldeğirmenlerinin enerji üretimindeki katkısı, Ağaköy Kooperatifi'nin durumu... Namazı kaçırdığı için hayıflanıp sureler okuyan, amiral battı oynayan bürokratlar, uyuklayan bakanlar tarafmdan ele alındı, daha kısa daha yogun konuşma karşılığı 10 günlük tatil önerisiyle jtl^L' '£ bitirildi. Merkez Bankası eski güvernörü ve bağımsız Çanakkale mılletvekili Prof. Cafer Tayyar Sadıklar Komısyon'un en çalıy kan üyelerinden. Her akşam çıkardığı notları tane tane okuyor. "Türkiye'de büyük projeler nc oluyor?" diye başladığı konuşmasında yakından tanıdığı Atatürk Barajı, Aliağa Petrokimya Tesisleri ve AfşinElbistan santrallarının yazgısını soruyor. Yanıtı, bir hükümet yetkilisi yerine asaleten lktisadi Planlama Başkanlığı görevine atanmayı bekleyen Cengiz Aysun verıyor. Aysun, planı hazırlamaktan yorgun düşmüş olacak, verdiğı sayılarla aslında Prof. Sadıklar'ı "teyld" ediyor. "Buyuk projelcrde hata yapddı, bunlar duzeltiliyor." dcrken,gcncllıklc kâğıdu bağlı kaldığııvin de söyledığı pek anla^ılmıyor. Ancak, hukumet kanadına bakarak yüksek sesle söyledığı "arz ederim" ifadesı herhalde teskiye varakasında yer alacak cınsten. Çalışmalar haftanın sonuna doğru daha da "teknlk" olunca hedefleri genellikle plancılar anlatıyor. Uçüncü kuşak teknisyenler bazen Türkçeden yana da tökezleniyorlar. Plan döneminde taşkömürü ve demir cevheri ithalatının surmesi bir hedef olarak takdim edilince o güne dek daha çok oturumların akışını yürütmeye çalışan Başkan Metin Emirogiu'nun söz alıp, "İthalat bedef degil zonınluluktur. Siz Türkiye'de bu kadar zengin rezervlerin varlıgında ithalab nasd hedef göstcrirsiniz?" diyor. Allahtan iftar yaklaşıyor ve görüşmeler uzamıyor. Ertcsi gün ele alınan sosyal politikalar konusu daha rahat. Bu arada MDP grubu adına söz alan Dr. Imren Aykut planda yer alan tutarsız bir ıfadeyi okuyup, "tşçilerin beşinci planda beden egitimi yapması ongoruluyor. Sanayiden gelmiş biri olarak merak ediyonım. Nerede, ne zaman olacak b u ? " dıyor. Komisyon'un dıkkalı ı/leyıcısı Ierit Melen buyuk bir evrim içinde. Birinci planda doğum ve aile planlamasını "sapık ideolojiler" ılc ilişkilendiren Melen'in bu kez aıle planlaması için memnuniyetini dile getirdiği görülüyor. Büyüme kalkınma ve sosyal adaletin konu olduğu bir oturumda kaynak yaratıcı KİT'lerin yer almaması şaşırtıcı olurdıı. Ancak, tartışma, satışa çıkanlacak KIT'lerin "bcdelsiz" mi, "kiralama" şeklinde mi halka sunulması gerektiği tartışması bir başka üyenin "agız tadıyla rakı tçmek ve bu amaçla Tekel'in reorganizasyonu talebiyle" başka bir alana kayıyor. Kuşkusuz bu dılek DPT'nin uzman ve yetkin elemanlarınca "dilek" olarak not ediliyor... Tarımda büyümenin yüzde 3 oranında öngörülmesi bazı Komisyon üyelerinin soru sormasına yol açıyor. Planlama lemsilcisi "Bakliyatçdar çok bevesli idl. Bu yüzden özel thtisas Komisyonu'nda rakamı yüksek tuttular. Biz bunun gercekleşmeyeccgini bilerek rakamı asagıya çektlk" diyerek istatistik gelışımın nedenını aydınlatmış oluyor. Su ürünlerinde de bir gerileme sözkonusu. DPT temsilcisi geçmiş yıllardaki rakamın "yanuş" olduğunu ve "bu nedenle geriye doğru düzeltme yapriarak" konunun çözümlendiğini belırtiyor. Komisyon'unun çalışmaları uzayınca değişiklik önerilerinin bayram haftasına kalması beklenirken, başkanın daha yoğun ama, daha kısa konuşma karşılığı 10 günlük tatil önerisi ANAP'lı Uyelerce kabul edilip benimseniyor. 5 Karşı sırada oturan bir başka Bursa parlamenteri bu açıklamaya itiraz ediyor. Sonuçta, kalkınma planının görüşülmesi, Ağaköy Kooperatifi'nin son durumunun yerinde izlenmesi şeklinde bir bahsi müşterek tutuşması ile gelişiyor. Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem yanında oturan "niyetli" teknisyenlere olan saygısından olsa gerek, çay içmeden büyük bir sabırla konuşmanın bitmesini beklemekte. Arkasında DPT'nin 30'u aşkın uzmanı oturuyor. Kımi kendı arasında konuşuyor, kimi ise "amiral battı" oynuyor. Başbakan Yardımcısı Erdem'in yanında oturmakta olan teşviklerden sorumlu tek isim, dolayısıyle " 2 trilyonluk uzman" olarak bilinen Dr. tmdat Akmermer kaçırdığı namazın sıkıntısıyla duyulur sesle sure okumakta. "Toplu konutun yenl patronu" Vahit Erdem ise sUrekli olarak "is bitiren evraklara" imza atmakta. Bunaltan bir sıcakta kalkınma planı gorüşmeleri böylesı bir ortamda surüp gitmekte. Bu kez söz sırası Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'de. Basit örnekler vermeye çalışarak olayı aydınlatma çabasında olan Erdem lüks rokfor peynir ithalatının ihracata yaptıgı önemli etkiyi dile getiriyor. Erdem konuşmasının bu bölümünde, "Peynir ilhalatı dogru olmu>tıır. Peynir ithalatının Türkiye'ye ne ufuklar açtığını gorelim. Bu yolla 2 milyon dolarlık peynir bağlanlısı yapılmıştır" diyor. Komisyon üyeleri nükleer santrallar konusunda çok duyarlı. Nükleer santrallar konusundaki görüşmeler bağlanırken, üyeler santralların getireceği çeşitli sakıncaları anlatıyorlar ve bu arada bir Uye bir öneri getirerek, "köylerde yel deginnenlerinin enerji sorununun çözumune yapabilecegi katkılara" değınıyor. Ancak Atom Enerjisi Komisyonu'ndan herhangi bir üye bulunmadıından bu önerı karara bağlanamıyor. Eleştirilerin dozu arttıkça Komisyon çahşmalarına katılan bakan sayısının da arttığı görülüyor. Enerji yoğun plan çalışmalan Enerji Bakanı Cemal Büyükbaş'ın çalışmaya katılmasına yol açıyor. Bu sırada hükümet sırası olarak bilinen ana masada bazı kaymalar oluyor. Bir müsteşar, ya da bir daire başkanı arkaya geçiyor, bakan ön sırada oturma olanağı buluyor. Ancak Büyükbaş'ın uzayan görüşmelerde şekerleme yaptıgı da gözden kacmıyor. Ihracat kuşkusuz bu planın özel hedeflerinin başında yer alıyor. Bu yüzden ihracat çok sık gündeme gelen bir konu. Bu ancak anlaşılır olma kaygısı egemen olsa gerek, konu "sogan ihracatı arttırdı mı, azalttı mı?" noktasında düğümlü. Bir Uye soğan ihracatının çıkmazlarını anlatınca Komisyon'unun en eski üyelerinden kıdemli parlamenter ve Gümrük Tekel eski Bakanı Haydar özalp'in gür sesiyle bir eleştiriye geçtığı gözleniyor. özalp, gıda UrUnleri ihracatından son derece kaygılı. "Beyler biraz daha ihracat yapmaya kalkaiım, aç kalınz a ç ! " diyerek konuşmasını sürdürüyor ve bu arada destekleme alımlarının "köstekleme" alımlarına dönüştüğünü, gübre sübvansiyonunun analarının ak sütü gıbi "helal" olduğunu vurguluyor. Ortada " ü s s " yok.