01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

StYASET 84 haftanın porlresi Vatandaşların konut sahibi olmalanndan sonra kiralar düşecek, büyiik şehirlere göç azalacak. SUDt TÜREL Devlet Bakanı Benim daima çam devirdiğim söyleniyor. Ne çamlan devlrdiğimi bilmiyorum. VEHBİ DtNÇERLER Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı • ANAP yeni bir partldir. ABDULLAH TESEKECt Devlet Bakanı Enflasyonu, son beş yılın sonuçlanna bakarak bir denklem haline getirmeyi başardık. EKREM PAKDEMİRLİ Haıine ve Dış Ticaret Müsteşan Bir gazete idarehanesi bulundugu binadan çıksa, bizim genel merkezin yakınında bir bina kiralasa, bu o gazeteyi bizim desteklediğimiz, onun bizi destekleyeceği anlamına gelir mi? HALİL ŞIVG1N ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yakında İstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ile birlikte, diinya metroiannı inceleme gezisine çıkacagız. SAFA GİRAY Baymdırlık ve Iskan Bakanı Papa bir devlet başkanıdır. VAHÎT HALEFOĞLU Dışişleri Bakanı Bizim amacımız Türkiye'nin enerji sonınunu kökünden halletmektir. CEMAL BÜYÜKBAŞ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bir açıdan, elbette gazete de sanayi iirünUdür. Bir gazeteyi üretmek için de hammadde olan kâğıt, film, mürekkep ve makineler gerekir. Aynca, gazetelerde de insanlar çahşır, finansman gereksinmeleıi karşılanır, alım ve satım işlemleri yapılır. MEHMET BARLAS Milliyet Başyazan HP ile SODEP arasında hiçbir fark yok. tkisinde de solcular var. TURGUTSUNALP MDP Genel Başkanı Şumülü ve etfadı beşeri takatın fevkinde mm* Mahmut Bey Bu yılın haziran ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kürsüye "kemaN ciddiyetle" çıkan ve çok "pes perde"öen, "Muhterem reis beyefendi, yüce meclisin kıymetli azaları" diye söze başlayan "mebus beyefendiyi" kimse pek o kadar tanımazdı. Oysa, Diyarbakır ilimizin Çınar ilçesinde, çınar büyüklüğünde bir aileden geimişti, 1926 yılında. Genç yaşından beri politikaya ilgi duymuş, 1950 yılında Demokrat Parti'nln il başkanlığına bile yükselmişti. Milliyetçi Demokrasi Partisi "umumi muhasibi" Diyarbakır milletvekili Mahmud Altunakar... Muhterem Altunakar'ın öteden beri tumturaklı Osmanlıcaya düşkün oldugunu yakın arkadaşları söylerler. Hatta eğitim fakültesinde okurken, tüm soruları Osmanlıca yanıtladığı için öğretmeni "Türkçe yazıncaya kadar sınıf geçmesinin mümkün olamayacağını" söylediği halde tavrını değiştirmediği, bu öğretmen değiştikten sonra sınıfını geçtiği, arkadaşları tarafından tatlı bir anı olarak anlatılıyor. Meclis albümündeki kısa özgeçmişinde şunlar yazılı: "Çınar .1926, M. Ceıaleddin Safiye, Bağdat Üniversitesi Siyasal ve Hukuk Fakültesi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi mas. Arapça, orta ingilizce diploması, eğitim, serbest ticaret ve çiftçilik, evli, 4 çocuk." Altunakar, renkli ve değişmeyen kişiliğini aslında her yerde göstermiştir. Yarı Arapça, yarı Türkçe, Farsça konuşmaları ile dikkati çekmeyi başaran kişilerden. Geçmişte bir kez soruyorlar, "Niçın Bağdat Üniversitesi?" Altunakar yanıtlıyor: "Para verin, ABD'deki üniversitelere gideyim"... Bağdat'ta uzun yıllar kalan, orada da kendini sevdiren ve üst kademelerde dostları olan Altunakar, Bağdat dönüşü partisel çalışmalara başladı, sabırlı çalışmasının meyvesini son seçimlerde aldı ve Diyarbakır milletvekili oldu. Altunakar, tarihi şahsiyet oldugunu kanıtlamanın en büyük fırsatını yaratan Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler'in, bira hakkındaki "irşadlan" doğrultusunda harekete geçti. Hemen bir teklif hazırlayarak biranın ruhsata bağlanmasını istedi. işte o ünlü bira görüşmelerinde tutanaklara "tarihi konuşmasını tespit" ettirdi. O gün şöyle diyordu: "... Bazı meseleler vardır... Halli, cebirle veya tedbir almakla mümkün olmaz... İster hukuki, ister siyasi yoldan takip edilsin... Çünki mahiyeti, şumulü ve eb'adı beşeri takatın fevkinde kalır... Dolayısıyla, bu gibi hallerde ikna iman ve ilahi hidayetle, nefsani de olsa kesbi kifayet edildiği vakalar arasında görülmektedir..." Böyle anlattı Meclis kürsüsünden bira sorununu... işte bu konuşma onu yıllardan beri beklediği üne kavuşturdu. Benim konuşmalarımda hep flaş bir şeyler arıyorlar, bu da haberin tadını tuzunu kaçırıyor. TURGUT ÖZAL Başbakan TBİI tutanaklarından Dış itibanmız o kadar arttı ki Eurovision yarışmasında bile derece aldık. MUSTAFA TAŞAR ANAP Genel Sekreteri Bağlrv orunı efendim arkadaşlar heyecanl J 28 Haziran 1984 JBMM Şeker Bayraını'ndanOnce iıç yasa tasarmnı bir çırpıda görüşüp "isini bitirdlkten " sonra, bazı illerde sıkıyönetimin kaldmlmasma ilişkin Başbakanlık tezkeresini ele aldı. Hayli tartışntalı geçen, ama sonunda oybirliği ile sonuçlanan görüşmelerde, gazete sütunlarına geçmeyen, fakat bizce ilginç olan görüşlerden birini sizlere aktarmayı uygun gördük. Sıkıyönetimin geleceği ve iktidarın demokrasi anlayışı Uzerinde görüşlerini "açık ve seçik" bir biçimde ifade eden HP Urfamilletvekili VecihiAtakh'mn konuşmasından sonra tutanaklara şu tartısma geçti: leti böyle bir kadro ve zihniyetle yöneteceginizi sanıyorsuDuz. AHMET ILHAMİ KÖSEM (Malatya) Meclise hakaret ediyorsunuz. BAŞKAN LUtfen baglayın efendim. VEClHl ATAKLI (devamla) Biitiin gücünüzle demokrasiyi bataklıga itliginlzl hissetmlyor, görmuyor musunuz? AHMET İLHAMt KÖSEM (Malatya) Yüce Meclise hakaret ediyor. BAŞKAN Sayın halip... VEClHl ATAKLI (devamla) Bütiin bu davranışınızla sıkıyönelimin uzamasına... BAŞKAN Sayın halip, bir dakikanı zı rica edeyim. Efendim, birkaç arkadaşa da hatırlattım burada, defaten ifade ediyoruz. Devamlı olarak baskanlıga hitap buyurunuz efendim, "siz, biz" diye isimlerle yahut zamirlerle konuşmayalım. Burada konuşmalar dogrudan doğruya Başkanlıga ve umumi heyete yapılır, liitfen efendim ve baglayınız, sürenizi geçirlyorsunuz. VEClHl ATAKLI (devamla) Peki efendim. Bu davranıslarla sıkıyönetimin uzamasına, sıkıyönetimin kaldınldıgı yerlerde olaganüslü durumun ilan edilmesine zemin hazırlayarak, milleti inleten ekonomik politikanızı ve kadrolaşmanızı daha kolay ve bir tepki gösterilmeden uygulama imkfinını devam ettiririz diye düşünüyorsanız, o zaman Silahlı Kuvvetlerin bu göreve daha uzun bir siire devamı sonunda ugranılacak zararın ve bunun getireceği sorunların nasıl karşdanacagının hesabını da vermeye hazır olunuz. Bizim ve kamuoyunun bu yoldaki... BAŞKAN Lütfen baglayınız efendim, sürenizi geçiriyorsunuz. VEClHt ATAKLI (devamla) Bağlıyorum efendim, baglıyorum. BAŞKAN O zaman siz bildiginiz siirece bunu konuşacaksanız Başkanlıgın vazifesi yok. AHMET tLHAMİ KÖSEM (Malatya) Vecihi Ataklı (devamla) (...) özellikle, merkezi ve mahalli yönetimle ilgili kademelerde aşırı sag uçların kadrolaşması, sinsice gerçekleştirilmekte ve 12 Eyliil 6ncesi durdurulan ve dışlanan bu akımlar, o noktadan alınarak bir yarış baslatılırcasına ileriye götürülmektedir. Bu gidişin çok tehlikeli oldugunu ve bu oyunu evvelce oynayanlann kendi siyasi kadrolanyla birlikte millete ve devlete son derece zarar verdiklerini ne kadar çabuk unutluk. Hatırlayacaksınız, 9 Mayıs 1984 günü bu kiirsiiden yaptıgım bir konuşmada, hükümeti bu yönde ikaz etmiştim... BAŞKAN Liitfen bağlayımz ef endim. VECİHİ ATAKLI (devamla) Sayın milletvekiUeri, aradan bu kadar zaman geçti, hiikümet içindeki çeşitli akımların ve özellikle agır baskı yapan grupların tcsiri ve onların kabinedeki temsikileri vasıtasıyla devlet kapılarını yine 9 mayıs tarihinde söyledigim gibi ülkücü ve selametçi milltanlaru ardı ardına avmı>, demokrasi >olunun üzerine kayalan koymaya devam etmistir; bu pervasızlık nereden geliyor? (HP sıralarından alkışlar) • '•devlet kadrolarını devlet hizmetinden nasibi olmayan belli fikirlerin lemsilcileriyle dolduruyor ve bu yolla kadrolaşmayı bu perde arkasında yapıyorsuouz ve siz dev Nereye hesap soracaklarmıs, sorsunlar efendim? BAŞKAN Lütfen efendim. VECİHİ ATAKLI (devamla) Müsaade buyunın efendim, müsaade buyunın. AHMET İLHAMt KÖSEM (Malatya) Efendim, YUce Meclisten hesap soruyorlar. BAŞKAN Hayır efendim, Yüce Meclisten degil, iktidardan hesap soruyor. VEClHl ATAKLI (devamla) Hükümete soruyoruz. (HP sıralarından alkışlar) BAŞKAN Lütfen baglayın efendim. VEClHl ATAKLI (devamla) Baglıyorum efendim, baglıyorum heyecanlanmasın arkadaşlar... BAŞKAN Sayın hatip lütfen kesiyorum sözünüzü. VEClHl ATAKLI (devamia) Netlce olarak şunlan ifadeyle sözümü bitiriyorum. (ANAP sıralarından gürültüler) BAŞKAN Sayın hatip, lütfen suiistimal etmeyiniz efendim. VEClHl ATAKLI (devamla) Bitiriyorum efendim. BAŞKAN Efendim, zaten aynı seyleri tekrarlıyorsunuz ve sürenizi de aştınız. VEClHl ATAKLI (devamla) Hayır efendim, aynı şeyler degil. Netice olarak şunlan ifadeyle sözlerimi bitiriyorum. (ANAP sıralarından gürültüler) BAŞKAN Lütfen efendim. VEClHl ATAKLI (devamla) Hükümet yukarıdaki açık ve seçik bir şekilde arza çalıştıgım tutum ve sakat davranışlarından vazgeçerek, normal demokratik düzene geçisi hazırlayan ortamı yaralmalı, sıkıyönetimi kaldırma sürecini süratlendirici çalışmalar yapmalıdır. Demokrasiyc geçisin önemli bir işareti sayılan sıkıyönetim kaldırılırken o yerlerde olaganüslü hal ilanı ile yeni bir sıkı yasa dönemi başlatılma alışkanlıgına gidilmemeli, hükümet daha evvelden bu tedbiri almayı gerektirmeyecek ortamı hazırlamalıdır. Sıkıyönetimin kademeli olarak kaldınlması ve gerektiginde görevi devralacak güvenlik güçlcrinin... BAŞKAN Sayın hatip sözünüzü kesiyorum efendim. (ANAP sıralarından' alkışlar)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle