Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SİV \SKT 84 cçtiğimİ7 nisan ayında Federal Almanya'da on yılda bir yapılan nüfus sayımı gerçekleştirilecekti. "Yeni nüfus ve meslekler sayımıyla nüfusun her bölgedeki yapısını derinlcmesine elde edeceğiz " diyordu sayımi hazırlayan yetkililerden biri. Nüfus sayımının ha/ıılıklarına girişilir girişilmez, ulke çapında 300'den fazla "Nüfus Sayımını Boykot Derneği" kuruldıı. Nufus sayımını bir "diktatörlük aracı" olarak nıtcleyen ve sayıma karşı direnişe katılma çağrısında bulunan yüzbinlerce bildiri dağıtıldı. Kampanya hızlandıkça, nüfus sayımını proteslo eden imza listelerinde öğrencilerden emcklilere kadar yüzbinlerce insanın isimleri belirdi. Hür Dcmokrat Parti'den üç milletvekili Anayasa Mahkemesi'nde dava açarak, nüfus sayımının Anayasa'ya aykırı olduğunıı ileri surduler. Bizzat nüfus sayımını hazırlayanlar içinde, "Bu kadar çok boykol edeıı çıkarsa istatistikler işe yaramaz" sesleri yüksclmeye başladığı bir sırada, Anayasa Mahkemesi nufus sayımını iptal ctti. Denetim korkusu iki ülkede nüfus sa> ııııına engel olclıı DER BPIEGEL G Hollanda'da sayım günü 22 bin aile reisi formlan doldurmayı reddetmiş, 268 bin aile reisi evinde bulunmamıştı. Gazeteler formların nasıl yanlış doldurulabileceğini ve geçersiz kılınabileceğini örneklerle anlatmışlardı. Federal Almanya'da nüfus sayımı için hazırlıklara girişilir girişilmez, ülkenin dört bir yanında toplam 300'den fazla "Nüfus Sayımını Boykot Derneği" kurulmuştu. Devlete bulunduğu beyanlarda genellikle kendi sözünun yeterli görülmesine alışık Aiman yurttaşı, bütün beyanların aslının soruşturulmasını yurttaşlık onuruna aykırı görüyordu. Çok sayıda yurttaş "Sırf gerçege aykırı beyanda bulunan birkaç bin kişi ortaya çıkarılacak diye mllyonlarca insan fişlenemez," diye karşı çıkıyorlardı nüfus sayımına. 400 aile reisi formu doldurmayı reddetmiş, 268 bin aile reisi evde bulunmamıştı. Bunlar Hollanda nüfusunun yüzde 30'unu oluşturuyordu. Yüzbinlerce insan da yanlış bilgi vererek nüfus sayımını baltalamıştı. Böylece sayım bilgileri nufusun gerçek durumunıı yansıtmaktan çok uzak kalmıştı. 1981'de yapılması düşünülcn yeni bir nüfus sayımı, nüfusun yüzde 50'sinin sayımı boykot edeceğinin bazı kamuoyu ara^tırmalarıyla anlaşılması üzerine baştan suya düşmüştü. Hollandalıların daha 1971'de böyle bir boykotu gerçekleştirmesinin bir nedeni, Nazi işgali sırasında yaşananlardı. Naziler ülkeyi işgal eder etmez nüfus sayımı yapmış, sonradan imha kamplarında katledecekleri Yahudilere ayrı kimlikler vermiş, ellerindeki nufus kayıtlarından yararlanarak Hollandalı erkeklcri kendi ordularına almışlardı. O dönemde yöneticilerin yapmadığını yaptnak, Nazilerin Hollanda'dan asker toplamasını ve Yahudileri sapiaınası nı önlemek için nüfus kütuklerini yakmaya kalkışan 19 kişi can vermişti. Bu geçmiş nedeniyle Hollandalılar haklarında tutulan kayıtlar konusunda oldukça hassas. Nitckim 1971 yıhndaki protesto gösterilerinden birinde şöylc deniyordu: "Hitler de insanlara numara veriyordu. Eger nüfus kaydında, 'HollandaYahııdi Sinagotju üyesidir' kayıtları olmasaydı. Amsterdam'dan hiçbir Yahudi iınha kunıplarına gotürulmuş olmaıdı." Aynı protesto haroketı gunümüz için sunları savunuyordu: "Hiikümelin nüfus sayımına ihtiyacı var. (,'ünkü drnetlemek istedigi toplıımsal gtıçleri bilıne çabası içinde." Bunları yaşamı> ve bunları duşüncıı Hollanda toplumunda nufus cu/danı diye bir şey yok. Kimlik sadece uluslararası yolculuklar için gerekli. 11 Şakacı eylemler Nüfus sayımını boykot kampanyası sırasında binlerce kişi nüfus sayımını onaylayan partileıın milletvekillerini telefonla arayıp, "Si/ zenii misiniz, Yahudi mi?" ya da "Alo, luvalcliniz kanalizasyona bağlı mı?" gibi rahatsız edici sorular soruyordu. Bellibaşlı günluk gazeteler nufus sayımı formlaıının nasıl kullanılama/ hulegctirilebilcceği, en rahat ve baş ağrıtmayan biçimde sayımın nasıl boykol edilebileceği konularında öneriler yayınlıyordu. 1981'deki havadan sonra Hollanda'da ne yurttaşların numaralandırılması ne nüfus sayımı yapılması biçiminde yeni bir girişimc kalkışılabildi. Federal Almanya'da ise nüfus sayımının, önümüıdeki yıl içinde yeniden gündeme gelmesi beklenıyor. Kamuoyunu aynı korkuya sürükleyecek yeni bir neden bu arada ortaya çıktı: Bilgisayarla okunabilen kimlik kartlan. Olağan bir uygulama mı? Onbinlerce insan, olağan görünen bir uygulama, bir nüfus sayımı dolayısıyla, ülkelerinde diktaiörluk kurulma hazırlıklarının yapıldığı korkusuyla ayağa kalkmıştı. Tepkiye yol açan, bu defaki nüfus sayımında doldurulacak formların ayrıntılı olması ve "bilgilerin gizliligi" ilkesinin bir kenara bırakılması idi. fik defa nüfus sayımı formlarının ad, soyad ve nüfus kaydı bolumu, diğcr kişisel bilgilerden ayrı olarak toplanmıyor, kişiyc ait tüm bilgiler birarada teslim edilmeye hazırlanılıyordu. Nüfus sayımı formunda her hane için 500 bilgi içeren 36 ana soru yer alıyordu. O denli ayrıntılı sorular ki, tuvaletinizin evinizin neresinde olduğu, altı metrekareden buyuk oduların sayısı, evin kaç ay boş duıduğu, ikinci bir iş tutulup tutulmadığı, tabıi kişinin hangi dine, mezhebe üye olduğu hep belirtilecekıi. İşe hangi araçla gidildiği, son taşınma larihi, evin neyle ısıtıldığı da soruların bir parçasıydı. Nüfus sayımına karşı çıkanlar, haklarında bütun bu bilgilerin birarada bulunmasını tehlikeli sayıyorlardı. Çünkü bu bilgilerden yola çıkılarak, devlet kurulıışlarının lum bilgi arşivlerine ulaşılabilirdi. Bu da, herkesin ayrıntılı hayat öykusunün elde cdilcbilmesi demekli. Tam da 1984(e Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) uyesi Içişleri Bakanı Friedrich Zimmermann'ın 1984'ten başlayarak yürurlüğe koymayı duşündüğü yeni kimlik cüzdanları, yöneticilerin herkesi fişlediği, herkesin her işine karıştığı, herkesin gözetlendiği bir toplumun oluşacağı korkusunu diriltti. Nufus sayımı, yurttaşları fişlemenin bir yöntemi olarak görülüyordu. Yeni kimlik, fişlenen bilgilerin kullanılış biçimi. Bilgisayarla okunan kimliklerle halka açık her yerde birkaç saniye içinde yapılacak kimlik kontrolleriyle bir kişinin "sakıncalı" olupolmadığı anlaşılabilecek. Dahaönemlisi, kimlik kontrolu sırasında polisin clindeki küçuk bılgısayar, polis merke/indeki bilgisayarla alışverişe gireceğinden, her kimlik kontrolu kaydedilecek. Böylece sadece suçlulaı değil, heı hangi biı yerde kiınlikleri soıulan her Alman yurttaşı fişleıımiş olacak ve kimlik kontrollarının sıklaşlarılması halindc bir kişinin ne zaman nerede olduğu izlenebilecek. tnsanların gunluk hayatları ya da yolculuklaıı hakkında bu tarzda biraraya getirilecek bilgiler, her yurttaşm gözetlenmiş olması demek. Bu tehlikelere dikkat çekeıı Der Spiegel dergisi yeni kimlik cuzdanlaııııı "herkesin izlenmesinin arucı" olarak nileliyordu. lçişleri Bakanlığı'nın Krika Mustermann gibi uydurma bir isimle hazırladığı ilk örnekte fotoğrafı kullanılan genç bir memııre, Federal Almanya'nın ve Avrupa'nın en ünlü kişileri aıasına girdi. Bellibaşlı tüm yayın organlarınca fotoğrafı yer alan kimlik örneğindeki memure, adını kimse bilmese de "yılın kişisi" olacak kadar çok kişinin belleğinde koıkııyla karışık bir yer etti. İncil'den destek Birçokları da dindarlık gereği hatırlatmalarda bulunup, Incil'deki bir bölııme i>aret ediyoıdu: tncil'deki öyküye göre, bir kral gucunu anlamak için, kendi hakimiyeti altındaki ülkelcrdcki tüm insanları ve sahip oldukları varlıkları saydırmak amacıyla adamlarını dört bir yana yollamıştı. Kralın tebasını sayma girişimini tanrılığa özenmek olarak goren Tanrı, kralın ülkesine çeşitli felaketler yağdırmış ve ancak kral tövbe edince felaketler zincirine son vermişti. Nüfus sayımının yarattığı tepkiler insanlık tarihi kadar eski olmakla birlikte, yakın tarihteki en buyük oınek, Hollanda'daki nüfus sayımı olmuştu. 1971 yılında Hollanda'da tüm yurttaşlar hakkında ayrıntılı bilgiler toplamak için duzenlenen nufus sayımı da boykot edilmiş ve başarısızlığa uğranııştı. Bu nüfus sayımında rcsmi bir açıklamaya göre 22 bin Kafa ödiilleri Bu işten ilk elde zararlı çıkacak olanlar, oturma izni olmayan yabancılar, vergi kaçıranlar, askerden kaçmak ya da vergi ındirimi elde etmek için Batı Berlin'den ev kiralayıp, ikametini orada gösterenler, kaçak olarak ikinci iş tutanlaı ve gecikmiş borcu olanlardı. Herhangi bir borç dolayısıyla adresi bulunmadığı için icraya verilemeyenler, nüfus sayımından hemeıı sonıa cczalannı bulacakıı. Hatta Mıınih Bdediyesi, nüfus kaydı bıılunnıayan Alman yurttaşlarının bulunması halindc sayım görevlilerine kişi başına 2,5 mark fldül vaat etmişti. Oturma izni olmadan oturan yabancılar için ısc kafa ödülü 5 marktı. 1984'TEN "...Winston televizörün (ekranın) karşmnda hazırola geçti. Jimnastik pabucu ve şort giyen, zayıf ama kasları gelişmiş bir genç kadın belirmişti ekranda. 'KoUarınızı uzatarak eğilin!'diye başladı. "Benimle birlikte hareket edin. Bir, iki, üç, dört, bir, iki, üç, dört... Ekrandaki kadın, \Smithr diye bağırdı. '6079 numaralı W. Smith. Evet sen! Biraz daha eğil lütfen. Çaba göster biraz.' Winston 'ın gövdesinden ter boşanmıştı ansızın... Hoşnutsuzluğu belli etmeye gelmezdi... Gözlerdeki ufacık bir parıltı bile ele verebilirdi insa