Katalog

27NİSAN2003.SAYI892 ologlar onu Ninova'da topraktan çıkarır çıkarmaz. Bağdat Müzesi'nin gururu, Mezopotamya arkeolojisi kitaplarının kapak resmiydi Sargon 'un başı. O şimdi nerede, yoksa beş binyıl sonra imparatorluğunu terketme yolculuğuna çoktan başladımı? Mezopotamyalılann kentleri, kaleleri kumdan değil, ama kerpiçtendi. Kerpiç kolay yıkılır, boz renklidir, albenisi yoktur. Arkeoloğu bile bunaltır bazen, duvarı topraktan ayıramazsınız. Onun için turist grupları Mezopotamya 'ya koşmazlar, onun için belgeselciler Babil üzerinebeşbininci belgeseli hazırlamazlar, onun için zigguratlar ya da çivi yazılı tabletler çantamıza anahtarlık ve buzdolabımızın üstü Sağlıkçılardan mektup... en savaşçı krallarını kendine soy bilmesi. Müttefik güçleri Batılı bilim insanlarını, aydınları, kiiltüre değerverenleriumursamadılar, Iraklılar da kendi geçmişlerini. Doğulu kendi geçmişini talan etti, Batılı da onu seyretti. Ve Bağdat Arkeoloji Müzesi ekselansları Colin Poweü"ın açıklamalarına girecek kadar prestij kazandı, yok olduğu için... Ben bu savaşın başından beri gözyaşı döküyorum, ölen ve yaralananlar için; korkan insanlar için; her şey bu an, bu yıl, son yüzyıl sanıldığı için; tarih içinde Doğu'nun Batı, Batı'nın Doğu, Kuzey'in Güney, Güney'in Kuzey olduğu, bunların hep değiştiği ve değişeceği anlaşılamadığı için ve Irak için gözyaşlarım dinmeden, şimdi Suriyeiçin ağlamaya başlıyorum.# Arkeolog Dr., Bilgi Üniversitesi Şu sırada sizinle aynı çamurdan yaratılmış bir zorbanın rivayetler ordusunun, olmayan askerlerine karşı kazandığınız zaferi kutlamakta olduğunuzu biliyoruz. Size nasıl anlattılar bilmiyoruz ama Atlantik'in ötesinden gönderdiğiniz muhteşem ordunuz bu zaferi, yıllardır ambargo altında inleyen, ortalama yaşam suresi uç yıl kısalmış, gençleri, çocukları hasta ve bitap duşmüş, yorgun ve yoksul Irak halkının evlerini başlarına yıkarak, kadınların, yaşlıların, silahsız gençlerin, küçücuk çocukların bedenlerini delik deşık ederek, bacaklarını, kollarını kopararak kazandı. Ortada ne kişisel rakibiniz Saddam, ne onun muhafızları ve silahlı kuvvetleri ne de kitle imha silahları vardı. Şimdi ordularınız, sizin ve adamlarınızm değerini ve anlamını hiçbir zaman kavrayamayacağı tarih hazineleri ile dolu Mezopotamya kentlerini yerle bir ederek ulaştığı zaferi, parçalanmış Saddam heykellerini terlikleri ile döven, hastane ve müze yağmalayan, kiıtüphane kundaklayan çapulcu surüleriyle kucaklaşarak kutluyor. Savunma bakanınız; "Yağma özgurluktür" diyerek sizin adınıza bir taraftan çapulcuları cesaretlendiriyor, bir taraftan da temsil ettiğiniz kaba kuvvetin Ortadoğu'daki petrol yağmasını itiraf etmiş oluyor. Kendinize layık bir zafer kazandınız bay Bush. Ama unutmayın ki, sizin bağlı olduğunuz dahil olmak üzere, hiçbir inanç ve ahlak sistemi, çocuk katillerini bağışlamaz. Eğer gerçekten bir dine inanıyorsanız, bilin ki sonsuza kadar günahkâr kalacaksınız. Bugüne kadar kendi halkınızdan ustalıkla gizlediğiniz ölü çocuk görüntüleri günün birinde sizi ülkenizde ve evinizde de mahkum edecektir. Eğer çok zor gelmeyecekse, lütfen biraz düşünün bay Bush: Siz gözünüzü kırpmadan Irak'lı silahsız ınsanlan, kadınları, çocukları katlederken, onlar acı ve korku dolu gözlerini kendi halkınızdan gizlediğiniz esir askerlerinizin canlarına kıymadılar. Kabul edin ki, o esırler Irak'lıların başlanna bomba yağdıran pilotlar ve çocuklarını öldüren askerlerdi. Ve pazar yerinde bombalarla parçalanan insan cesetleri daha yerlerinden kaldınlmamıştı. Esir düşen askerlerinizin şu ya da bu biçimde öldürülmeleri işten bile değildi. Ne mutlu ki; hepsi sağ salim evlerine döndüler. Nedeni ne olursa olsun bu durum, nemıknatısolmamışlardır. Mezopotamya'nıngörkemiarkeologlarıngünışığına çıkardıkları eserlerinde, tabletlere kazıdıkları belleklerinde ve bugün yaşadığımız hayattadır. Çünkü her şey o topraklardabaşlamıştır. Soysuz bir talan Mezopotamya uygarlığını birkaç gün için bile olsa haberlerin odağı yaptı. Ne uluslararası arkeoloji ve assiryoloji dünyasının aylardır yaptığı uyanlarbirişe yaradı, ne de SaddamHüseyin'inyıllardıreski Mezopotamya'nın sizde ve adamlarınızda ve generallerinizde biraz olsun ııtanma duygusu yarattı mı acaba? Hiç sanmıyoruz bay Bush. Tıpkı, dünyamız adım adım geri dönüşsüz çevre felaketlerine doğru sürüklenirken, kişi başma tükettiğiniz olağanüstü boyutlardaki enerji miktarını bir santim aşağı çekmemekte ısrar ederken utanç duymadığınız gibi, bundan da utanç duymadınız. Ama biz çok iyi biliyoruz ki, ülkelerinizde, ABD ve Britanya'da yuzbinlerce ınsan sizin adınıza bu utancı duyuyorlar. Bizler yaşamı korumak ve iyileştirmekle görevli sağlık çalışanları olarak, barıştan yana dünya kamuoyu ile birlikte, sizin değerlerinize göre ucuza malcttiğiniz bu zaferin sarhoşluğuna kapılıp, dunyamızı yeni kanlı serüvenlere sürükleyeceğiniz endişesini taşıyoruz. Hangi siyasal sistemle yönetilirse yönetilsin, çocuklarmı katlettiğiniz, kentlerini yakıp yıktığınız, kültürel ve tarihi değerlerinin yağmalanmasına göz yumduğunuz ülkelere demokrasi götüreceğinize artık kimseyi inandıramazsınız. Bu yüzden, ya dürüst davranıp yaptığınız işin adım koyun, ya da Ortadoğu'dan çekilip evinize donün. Bunların hiçbirini yapmayacağınızı ve yalanlartnıza devam edeceğinizi biliyoruz. Ama, hangi maskeyi takarsanız takın, artık sizi tanıyoruz ve sizi, suç ortağımz bay Blair'i, onun ve sizin adamlarınızı, çevre, kültür ve insan yaşamı için en tehlikeli varlıklar olarak dünyaya ilan ediyoruz. htanbul Tabtp Odası, htanbul Dişhekımlerı Odası, htanbul Eczact Odası, Utanbul Veteriner Hekimler Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendtkast htanbul Şubeleri Snmiirra /SernmJk kase... MO 6. bin Şu sıralarda uluslararası siyasette Birleşik Krallık adına üstlendiğiniz rolün, sizi bağımsız bir siyasi şahsiyet olarak muhatap almamıza izin vermeyeceğini takdir edersiniz. Bu yüzden size, suç ortaklığı yaptığınız Irak'ın işgali eylemi ile ilgili olarak, patronunuz bay Bush'a hitaben kaleme aldığımız ekteki açık mektubun bir suretini iletmekle yetiniyoruz. htanbul Tabip Odası, htanbul Dtşhekımleri Odası, htanbul Eczact Odası