02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

9EYLÜL2001.SAYI807 11 dernlik de Amerika'dır. Demek ki, karşıtlannın yapabileceği en ağır suçlama ABD'nin Avrupalı emperyalistlerin pratiklerini tekrar ediyor olmasıyken, yandaşları Avrupa'nın yanlışlannı doğruya çeviren çok etkili bir yüce gönüllü bir dünya lideri olarak ABD'yi kutluyor. Ama bizim temel tezimiz yeni biremperyal egemenlik biçiminin ortaya çıktığı doğrultusundadır ve bu görüşlerin ikisiyle de çelişmektedir. ABD bir emperyalist projenin merkezini oluşturmuyor ve aslında günümüzde hiçbir ulus devlet bunu yapamaz. Emperyalizm çağı sona ermiştir. Hiçbir ulus modern Avrupalı devletlerin bir zamanlar olduğu biçimde dünya lideri olamayacaktır. ABD gerçekten de tmparatorluk'taayncalıklı bir konum işgal ediyor ama bu ayncalık eski Avrupalı emperyalist güçlerle olan benzerliklerinden değil, farklılıklanndan geliyor. BufarklılıklarABDanayasasındaki tam anlamıyla emperyal (emperyalist değil) kuruluş ilkelerine yakından baktığımızda tüm çıplaklığıyla görülebilir; burada "anayasa" derken hem çeşitli değişiklikleri ve yasal agyıtlanyla birlikte yazılı belge olarak resmi anayasayı hem de toplumsal güçler bileşiminin sürekli olarak oluşumu ve yeniden oluşumu olarak maddi anayasayı kastediyoruz. Thomas Jefferson, Federalist' in yazarlan ve ABD'nin diğer ideolojik babalarının hepsi antik/eski emperyal modelden esinlenmiştijonlarAtlantik'inöbürkıyısında, gücüniktidann etkili bir biçimde şebekeler/organlararasındadağıtılacağı,açıkve genişleyen sınırlany la yeni bir lmparatorluk yararmaktaolduklarmainanıyorlardı. Bu emperyal ideal/fikir ABD anayasa tarihi boyunca canlılığını korudu ve olgunlaştı ve bugün tam gerçekleşmişbiçimiylc küresel düzeyde ortaya çıktı. öncelikleşunuvurgulamamızgerekiyor: Bizburada "tmparatorluk" sözcüğünü mecazi anlamda değil (ki bugünü •" toprak esasına dayanan sınırlan güç merkezinin yerini tay in eder; üretim ve dolaşım hareketini yerine göre kolaylaştıran ve tıkayan bir kanallar ve engeller sistemi yoluyla yabancı topraklar bu merkezden yönetiliyordu. Emperyalizm gerçekten Avrupalı ulus devletlerin egemenliklerini kendi sınırlan ötesine yaymasıydı. Dünyanın neredeyse bütün toprakları parsellenmiş ve dünya haritasının tamamı Avrupalırenklereboyanmıştı: Kırmızı Britanya, mavi Fransız, yeşil Portekiz topraklarını vb. gösteriyordu. Modern egemenlik kök saldığı her yerde, toplumsal alanı tamamen pençesine alan ve hem kendi kimliğinin arılığını korumak hem de öteki olan herkesi dışlamak için hiyerarşik toprak sınırlart dayatan, bir Leviathan yarattı. Jmparatorluk çağı modern egemenliğin alacakaranlığından doğdu. Emperyalizmin aksine lmparatorluk toprak temelli birgüç/iktidarmerkezi yaratmadığı gibi sabit sınırlar ya da engelleri de tanımaz. lmparatorluk, giderek bütün küresel âlemi kendi açık ve genişleyen sınırlan içine katmakta olan ademimerkezi ve toprakla bağı kalmamış biryönetimaygıtıdır. lmparatorluk, uyumlulaştıncı emirkomuta ağlan yoluyla melek kimlikleri, esnek hiyerarşileri ve çoklu mübadeleyi idare eder. Emperyalist dünya haritasındaki ayn ulusal renkler emperyalizmin küresel gökkuşağı içinde erimekte ve kaybolmaktadır. Yerkürenin modern emperyalist coğrafyasının dönüşümü/değişmesi ve dünya pazannın gerçeklik kazanması kapitalist üretim tarzı içindeki birgeçişdönemine işaret ediyor. En önemlisi, Üç Dünya (Birinci,lkincive Üçüncü Dünya) temelindeki uzamsal bölünmeleröylebirkanştı ki, sürekli olarak Birinci Dünya'yı Üçüncü Dünya'da, Üçüncü Dünya'yı Birinci Dünya 'da görüyoruz, lkinci Dünya ise hemen hiçbir yerde görünmüyor. Sermayenin önünde dümdüz bir dünya uzanıyonBudünyaaslındayenivekarmaşık farklılaşma ve homojenleşme, topraksızlaşma ve yeniden toprak temelli belirleme rejimleriyletanımlananbirdünya.Buyeni küresel akış yolları ve sınırlan hâkim üretim süreçlerindeki bir dönüşüm eşliğinde kuruluyor ve sonuçta endüstriyel fabrikalardaki emek gücünün rolü azalırken öncelik iletişimsel, kooperatifsel/eşgüdümsel ve duygulanımsal emeğe veriliyor. Küresel ekonominin postmodernleştirilmesi sürecinde, servet yaratımı giderek daha fazla bizim biyopolitik üretim dediğimiz (ekonomik, politik ve kültürel alanlann giderek örtüştüğü ve birbirine yatırım yaptığı) bizatihi toplumsal hayatın üretimine yöneliyor. Birçok insan, küreselleşme süreçleri ve yeni dünya düzeni üzerinde hâkim nihai otoritey i Amerika Birleşik Devletleri 'ne yerleştirir. Bu yaklaşımın yandaşları ABD'yi dünya lideri ve tek süpergüç olarak göklere çıkarırken, karşıtları da bir emperyali st sömürgen olarak yerin dibine batınr. Görüşlerin ikisi de ABD'nin basitçe şimdi Avrupalı ulusların sırtından düşen küresel güç kaftanını giydiği varsayımına dayanır. On dokuzuncu yüzyıl nasıl bir Britanya yüzyıliysa, yirminci yüzyılda bir Amerikan yüzyılıdır; ya da daha doğrusu modern 1 ik Avrupa'y sa, postmo KOMUNIST OLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLIGI Başkaldın militanın gururta salladığı bayrağıydı. Bu militanlık trajik komünist mücadeleler tarihinde sayısız şehit verdi. Çok sık olmamakla birlikte ara sıra, karşıiktidann yok edilmesiyle ilgili baskıcı görevleri için haklann normal yapısı devletlere yeterii geliyordu. Bu haklann yeterli gelmediği yende, faşistler, devlet terörünün beyaz milisleri, daha doğrusu "demokratik" kapitalizmlerin hizmetindeki siyah mafyalar yasal baskı yapılannın güçlendirilmesi için yardıma çağnlıyordu. Bu kadar çok kapitalist zaferin ardından, sosyalist umutlar hayal kırıklıklanyla beraber söndukten sonra ve emek karşısındaki kapitalist şiddetin ultraliberal adı altında pekişmesi ardından, militanlık örnekleri neden hâlâ ortaya çıksın ki, neden direnişler derinleşsin kl ve neden mücadele sürekli olarak yeni bir karariılıkla yeniden ortaya çıksın ki? En başta belirtmeliyiz ki, yeni militanlık basitçe eski devrimci işçi sınrfının örgütsel formüllerini yinelemek degildir. Günümüz militanı, sömürülenlerin temel insani ihtiyaçlan için bile, bir temsilci gibi davranamaz. Bugün devrimci politik militanlık, tersine, her zaman kendine yaraşır olanı keşfetmelidir; bu, temsili değil, kurucu eylemliliktir. Günümüzde milttanlık pozitif, kurucu ve yenilikçi bir eylemliliktir. Bu biçim altında biz dahil sermaye yönetimi karşısında isyan eden herkes kendini günümüz militanlan olarak görür. Militanlar emperyal komuta mekanizmasına yaratıcı bir yolla direnir. Başka bir ifadeyle, direniş doğrudan biyopolitik alandaki kurucu bir kuşatmayla ve üretimin ve cemaatin ortak aygıtlannın oluşumuyla bağlantılıdır. Günümüz militanlığının tartışmasız yeniliği buradan gelir: O, yıkıcı deneyimin iki yüz yıllık isyan eyleminin erdemlerini yineler, ama aynı zamanda da yeni bir dünyayla, hiçbir dışansını bilmeyen bir dünyayla da bağlantılıdır. Bu militanlık yalnızca bir içerisine, toplumsal yapılar dizgesine canlı ve vazgeçilmez bir katılımı bilir; bu yapılan aşma ihtimalini tanımaz. Söz konusu içerisi kitlesel zekâ ve duygulanımsal ağlann üretken ortaklığı, postmodern biyopolitikanın üretkenliğidir. Bu militanlık direnişten karşıiktidar, isyandan da bir aşk projesi çıkanr. Komünist militanlığın geleceğine ışık tutabileceğine düşündüğümüz bir destan var: Assisili Saint Francis destanı. Francis çokluğun yoksulluğunu mahkum etmek için onların ortak koşulunu benimser ve orada yeni bir toplumun ontolojik gücünü keşfeder. Komünist militan, muazzam zenginliği içinde çokluğun ortak koşuluyla özdeşleşerek, aynı şeyi yapar. Doğmakta olan kapitalizme karşı muhalefetinde Francis her türiü araçsal disiplini reddeder ve (yoksulluk ve kurulu düzen içinde) nefsin öldürülmesine karşı muhalefetinde hayvanlar, kız kardeş ay, erkek kardeş güneş, kıriardaki kuşlar, yoksul ve sömürülen insanlar dahil bütün variığı ve doğayı kucaklayan şenlikli bir hayatı iktidar ve çürüme istencinin karşısına diker. Postmodern dönemde bir kez daha kendimizi Francis'in durumunda buluyor ve iktidann kontrol edemeyeceği bir devrimdir; çünkü biyoiktidar ve komünizm, ortak faaliyet ve devrim, sevgi içinde, yalınlık ve hatta masumiyet içinde bir arada var oluriar. Bu, komünist olmanın dayanılmaz hafifliği ve sevincidir. ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle