Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
l.Sayfamndevatnı Psikiyatri ile edebiyatı yan yana getirince şimdilerde dünyada hüküm süren akımı da göz ardı etmemeli. Akım, her iki alanı harmanlayıp bir kitap halinde sunuyor. Jung, Freud, Rank, biraz felsefe, örneğin Nitzsche, hatta bir hasta Anna O, foman karakteri giysilerine büründürülüyor. Beşi tıp, ikisi tıbbi monografi, diğerleri öykü, roman ve şiir, basılı 23 kitabı olan Kriton Dinçmen ile, bu harmanlama, sanatla özellikle edebiyatla psikiyatrinin buluşması, biraz Türkiye, biraz kendi tarihi, biraz da şimdiki zaman üzerine konuştuk: Antolojilerde, ansiklopedilerde yer almak önemli mi? lnsanın bazı hislerini saklamasının hiçbir anlamı yok, antoloj ide yer almak sevindiricibirşey. Bunugizlemek, tevazudeğil, dangalaklık olur. Son yıllarda edebiyatla psikiyatri birbirlerinden besleniyor, ortaya romanlar çıkıyor, örneğin t rvvin Yallom... Ben size bir şey söyleyeyim; Yallom, ahlaksızhk yapmıştır. Ekitn 63 ya da 62 'de, benim Amerika'dabastırdiğım NeoextansiyalizmYenivaroşçulukla ilgili bir yazıda yer alan vakayı, Aşkın Celladı 'nm girişinde, düşüncesini ifade etmekte kullanmış, kaynak belirtmemiştir... Türkiye de hayranlıkla o adamı kucakladı. Aşkın Cel» ladı falan; bu tip şeyler bilimsellikten uzak, best seller tipinde... Sizce bu kitaplarda, okur ne buluyor? Halk psikiyatriyi sevmez ama çok da muhtaçtırona. Aşkın Celladı gibı, kendısi ne hitap eden birbaşlık olunca da, okuyor. Ben, bizim memlekette ne ciddi birpsikolojinin olduğuna inanıyorum ne de insancıl, ciddi birpsikiyatriye. Dikkat edersenız televizyonda da, seksen bin adam; şişmanı var, sakallısı var, zayıfı var, playboy havasında olanı var, ciddi havada olanı var, D'Artanian havasında olanı var... Bu bir rezalettir... Benazapduyuyorum. Psikolojik değerlendirme yapan programları mı kastediyorsunuz? Tabii ki onlar. Olacak şey değil, Tabipler Odası'na şikâyet ettim. Sonuç? Şikâyetimeherhangibiryanıtalmadım. Bireyevetopluma zaran... Tıp soytarıların eline bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir. Olmaz efendim, olmaz. Biz iyi hekimi, biz seviyeli hekimi, bilgi ile insancıllığı beraber yoğurmuş hekimi anyoruz. Telefonla teşhis koyuyorlar, bu olacak şey değil... Bu arz ve talep nereden çıkıyor? Eski Yunan'ın realiteden uzak düşüncelerini ve onun mirasına konan Hıristiyanlığın yarattığı, ondan sonra da Hegel tarafindan sıstematize edilmiş bir ahlak kodu var. Hepimizin eline sıkıştırmışlar, ona göre davran diye. Gerçek dışı ve yalan değerlendirmelerle dolu bir ahlak kodu. Çatışmalann temelindeki kod... Insan olmanın verdıği, istekler, dürtüler, kötülükJer, iyilikler; bir de karşılarında realiteden tamamen uzak, cezalandmcı "ahlak" ile dolu, hayat kodu denilen şeyler var. Bir de insanlara, vair olduklan ilk andan iti"baren karşısındakine karşı bir güvensizlik verilmiştir. Ben veo... Bilinmeyenbirşeydir. O, benden değildir, benim dışımdadır, öyle ise benim düşmanımdır... Biz binlerce yıldır, hep bu açığı kapatmakla mı uğraşıyoruz? Galiba öy le... Bu düşünceler Eski Yunan felsefesinde yenni bulmuş. Sonra Pla Doç. Dr. Kriton Dinçmen, Türkiye'de Adli Tıp Anabilim Dalı'nın kuruculan arasında yer alıyor... Psikiyatriyi seçme amacı, kendi huzursuzluğunun nedenini bulmaktı... Bu nedenin peşinde geçen yıllarda, insanı insan yapan bütun çelişkileri, çatışmalan, uzlaşmalan ya da uzlaşmazlıklan deşifre etme şansını da yakaladı. Ahlakın ahlaksızlığını keşfetti ve insanın kendisiyleolan savaşını yazıya aktardı. Öyküleri, şiirleri ve çevirileri bu aktanm ve alınması kaçuıılmaz hıncı için araçtı... ton'un o mukemmeliyetçi kafası, realiteden uzak ve mukemmeliyetçi idealar Hıristiyanlık tarafından kabul edilince her şey çığnndançıkmış. Tektannlı dinlerin hepsi birbirinin aynı. Oysa Eski Yunan'ın mitolojisi harika bir şeydir. Yaşamın ta kendisidir ve tannlar da insan gibidır. Aynı kazığı atar, aynı soytanlığı yapar, gerekirse yalan söyler, idare eder. lnsanın kendisinin tanrısı olması... Tek gerçek yaşam felsefesidir. Çünkü sorumluluğubellidir. Alınyazısı, kısmetten çıkılmaz bılmem ne falan gibi tüm bu laflar, insanı sorumluluktan kurtarmak için. Ama sorumluluktan kurtanrken, bir yandan da kanunlar, ahlak ve mahlakJa... Kıstırıyor.... Adamınkafasını kesiyor. Amabambaşka ve gerçek ahlakla dolu bir felsefe de var: Existansiyalizm. Ben özgürüm diyorsun. özgur müsun? O zaman al onu, vur sırtına... özgfirlüğun sorumluluğu ve ağırlığı mı? Tabii, gayet tabii... özgur müsün? Al özgurlüğü sırtına, yüklen. tşin büyüklüğü burada. Yaşamda sınanması zor bir ağırhk ama... Ben gerçek bir varoluşçuluktan bahsediyorum. Görüntünün peşıne düşenlerden değil, o soytanhk. Aslındaahlakın da araştınlmasıgerekiyor... Ahlakın ahlaklı olup olmadığını mı? Bunu ben söylemiyorum, Nietzsche söylüyor bunu. Ben, "Toleransın Toleranssızlığı" diye bir yazı yazmıştım, Cumhuri