Katalog

ş+ 'Evlat senı gördüğüme sevındim' derdi. O dönemde hergün 78 kişi faili meçhul cınayete kurban oluyordu. Bır kere ona'Bababalığaçıktım,kameramlaavlanıyorum' demiştim. 'Dikkatetsenıavlayacaklar' cevabı aldım. Hakkımdatutulmuş dosyayı gösterdı. Omzumda kamera,elımdetaş,belimdebirtabancaıle çekilmişbirfotoğrafdavar. 1 MayısMahallesi'ndekiolaylarsırasındaçekmişler. Otabancayı belime bırarkadaşkoymuştu amakullanmadim. ' Evlat Türkiye'ninşu an sana ihtiyacı yok. Hemen aileni al ve yurtdışınaçık' dedi. Pasaport şubesinde hukuk fakültesinden birarkadaşım vardı. Pasaportum bır saat ıçınde hazırlandı. Baştaküçükişleryaptım.Evdesenaryolaryazıyor,belgeselfilmprojelerihazırlıyordum. O sırada Carole ile birlikte yazdığım 'Şehır Korsanları' adlı uzun metraj film senaryosu ıçın Kanada Kültür Bakanlığı 30 bin dolar, Ulusal Film Enstitüsü de 10 bin dolar para yardımı yaptı. Filmkapıkapıdolaşıpınsanlarapsıkolojik baskı ile eşya, gıda satan pazarlamacılar üzerineydi. Bu ışı tüm ayrıntıları ile öğrenmek ıçın bir pazarlama şirketinde çalıştım. Aylarca kapı kapı dolaşıp takı, kitap, ev tadilat malzemesı, ayakkabı sattım. Senaryoy u 3 y ı lda tamamladık ve oldukçabaşarılı oldu fakatneyazık ki filmı çekilmedi. Fılnı yapamıyordum. Parasız dakalmıştım. Busefersenaryoıçindeğil, geçinmekıçinpazarlamacılığabaşladım. Çinyanlısıkomünistpartisininkütüphanesinde satılan Çin el sanatı kartpostallannın hepsini satın aldım ve bunlara çerçevelerhazırladım. Tanesini 50 sente satın aldığımı 5 dolarasatıyordum. Burada ilk filminizi ne zaman gerçekleştirdiniz? İlk filmımi ancak geldikten 3 y ıl sonra çekebildim. Anaokullarının çocuklar üzerindekietkilerineyönelik30dakikalık bir belgeseldi bu. Film televizyonda gösterildi. Kadınlarla ilgili bakan, filmi hükümet adına satın aldı ve birer kopyasını tüm kreşlere bedava olarak yolladılar. Ben de cektiğim filmlerin bedava olarak mümkün olduğunca çok kişi tarafından izlenmesini isterim. Anadolu'dafilmlerimin gösteri günlerine katıhrdım. Halk, f ilmin yönetmeni de gelmiş diyerek ayrı bir ilgi ve sevgi gösterirdi. Burada da film gösterilerinekatılıyorum. Amerika'daki zencı liderleri ve büyük NVashıngton yürüyüşü filmimin gösterimi için GuadeloupeAdasfnabilegittim.Oradabu filmi Afrikakökenliolmayanbiryönetmenin çektiğini görünce çok şaşırdılar. Ben bir dünya vatandaşıy ım ve filmlerimi herkes için çekerim. 'Copyright' değil, 'Copyleft'taraftarıyım.Kötüniyeti.ticariamacı olmayan herkes filmlerimi çoğaltıp başkalannaverebilir. Bağımsızçalışabilmek için 1986 yılında lshak ve Carole isimlerindenyolaçıkıp 'ÎSCA' filmşirketini kurduk. ŞimdiKanada'nınentanınan belgesel film şirketiyiz. MontreaPdeki gang çetelerinden Voodoo ayinlerine, grevlerdenırkçılığakadarpekçokkonudabelgesellerhazırladık. Bunlarpekçok ülketelevizyonunda gösterildi. Üzerinde çalıştığınız projeler... 'ModernTime Prophets' (Modern Zaman Peygamberlerı) ve 'The Money' (Para) adlı ikıbelgeselinönçalışmalarını yapıyorum.^ Demokrasi istedi diye BERAT GÜNÇIKAN Başkan Dr. Sema Pişkinsüt tsminiz ne? TutukluTutuklulOl. Başkan PişkinsütOrayı, hatırladığm yeri anlatırmısın?Kaçıncıkat,hangibinada, hangi tarihte, tarifedebilir misin? Tutuklu 1011998 yılı, 10'uncuayın 3'ünde. Başkan PişkinsötNe yaptılar? Gözlerinkapalımıydı? Tutuklu 10lGöturdüklerigibi,kalorifere kelepçelediler, kaloriferin şurasına kelepçelediler. Başkan Pişkinsüt Tuvalette ne var? Tutuklu 101 Kırmızı hortum var, ıslatıyorlar. Islattıktan sonra zaten götürüyorlar. Bir tahta sandalye var. Arkadan böyle askıya alıyorlar, Filistin askısı... Başkan PişkinsütKolundan bir şey takıyorlar mı, sopa, vesaire? Tutuklu 101Sopatakıyorlarbezlesıkı sıkı sanyorlar. Artık buralarım... Tam göremediğim içinbilmiyorum. Asıyorlar sonra. Başkan PişkinsütNereye astılar? Tutuklu 101 Böyle birtaneoraya çakılı mı artık, çakılı değil mi emin değilim, ama, bir şey çakıhydı oraya gördüm. Başkan Pişkinsüt Demirmi o? Tutuklu 101Demir. Çengelli üstü. Oraya asıyorlar. Altına sandalye... Emre Kocaoğlu (Komisyon üyesiîstanbul Milletvekıli)Süngerli olan odada mıoluyormu? Tutuklu 101 Aletleri getiriyorlar böyle, getirdiklerini gördüm. Başkan PişkinsütDemiri mi getirdiklerini gördün? Tutuklu 101 Hı,hı. Birdeobezleri falan. Emre Kocaoğlu (Komisyon üyesilstanbul Milletvekıli)Gayrettepe Karakolu'ndamı, Emniyet Müdürlüğü'ndemi? Tutuklu 101Karakol,asayiş,gasp,cinayet... Bu diyalog, 1998'ten başlayarak işkenceyi araştıran, işkence görenlerle, kitle örgütleri temsilcileriyle, güvenlik güçleriyle, adli makam ve cezaevi sorumlulanylagörüşerekTürkiye'nininsan haklan ihlallerı haritasını çıkartan rapordan alındı. Mekân Bakırköy Kadın ve ÇocukTutukevi idi. Araştırma lstanbul'la sınırlı tutulmadı, Şanlıurfa, Erzurum, Elazığ, Erzincan... Diyaloglardaki şiddet hercezaevinde aynıydı: Hükümlü 154 Benim önce ayağımın altına binlerce cop vurdular; bir sefer değil; yani,hergünbinlercecop. Ayağımı bağladığı zaman gözlerim zaten her gün bağlıydı ayağıma vurduğu zaman, elime vurduğu zaman, kaldınyordu, mesela, ben öyle durmuyordum; iki kişi benim kolumu tutarak yere sürüyorlardı, yukan alıp sonra ayağımı, kolumu tutarak sallıyorlardı. Ondan sonra benibaşka yere götürdüler; başka yerde de, beni, Eski TBMM tnsan Haklan Komisyonu Başkanı Dr. Sema Pişkinsüt, Türkiye'de işkencenin "münferit" olmadığını kanıtladı. Çünkü işkenceyi ancak "işkence var" diyenlerin engelleyeceğini biliyordu. Çarka dokunmuştu, görevinden alındı, tartaklandı. Şimdi de örgüt üyesi gibi davranmakla, şov yapmakla suçlanıyor... Pişkinsüt, oğlu ile DSP kongresinde...