Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 AĞUSTOS 2001. SAYI 802 11 ki içine girmiş olduğunuzu itiraf etmedikçe sizi astırabileceğim anlamına gelirdi. Zaten, konfederelere Hıristiyanlığı yıkmak için böylesine belirgin gücü olsa olsa Iblis verebilirdi. Doğal olarak, yaptığınız itirafın samimi olduğunun en iyi kanıtı da, lblis'le işbirliği içindegördüğünüzöbür kişilerin adlarını vermenizdiözel,amateokratikdevletin mührüy le resmileştirilmiş öç alma çağnsı. Mahkeme sanki düşünüp kafa yormaktan illallah diyerek, işi içgüdülere havale etmişti: paranoid fantezinin zehirli bulutu hayalet kanıtı, onlar için fıttırık bir anlam taşıyordu; önemli olan, suçlanan kimselerin fiilleri değil de, yargılayanların kendi yabanlaşmış zihinlerindeki düşünce ve niyetleriydi, tıpkı fesat kaynayan 1952'deolduğugibi. Bu sürecin fasit bir daire içinde baş döndürücü bir biçimde dönüp durmasının bir tür şiirsel sağlamlığı vardı. Herkes suçlanmıyordu, demek ki, sizin suçlandığınıza göre herhalde bunun bir nedeni olsa gerekmeleri ve buna benzer şey ler... Anlaşıldığı kadarıyla,kimisüreçlerevrenselbirniteliktaşıyor. Örneğin Hitler Almanya'sında Yahudi olmayanlar, Yahudi komşularının kamyonlara bindirildiğini, ya da Sovyet Ukrayna'sında gözlerinin önünde şarkı söyleyen KulakJarı gördüklerinde, Naziliğe ya da Komünizme sempati beslemeyen kimseler arasında bile ortak tepki, çok doğal olarak o suçlanan kişilerle özdeşleştirilme korkusuyla oradan uzaklaşmak olmuştu. Üstelik, Yahudi olmayan mültecilerden öğrendiğime göre, çoğu zaman "Canım, herhalde onlar da bir şey ler yapmış olsalar gerek" ile kanşık umutsuz bir acımaduygusudursözkonusuolan.Toplumun mutlaka akla uygun olanı yaptığı inancından yakasını sıyırabilenimiz pek azdır. Devletin aklını yitirdiği ve bunca masum insanı cezalandırdığı düşüncesi katlanılmaz bir şeydir. O yüzden de buna ilişkinkanıtlariçteniçeinkâredilmekdurumundadır. Cadı Kazanı'nı yazmam bir yıl kadar göç etmeye karar veren, yeni yeni insanlann haberleri geliyordu: Charlie Chaplin, yönetmen Joseph Losey, Jules Dassin, ağız mızıkası virtüözü Larry Adler, Hollywood'un en çok aranılan senaryo yazarlanndan Donald Ogden Stevvart, Thames kıyısındakiOldGlobeTıyatrosu'nuyeniden kurmak üzere başanlı bir kampanya yürütecek olan Sam NVanamaker... kişilerin cadı filan olmayıp düpedüz komünist oldukları suçlaması yöneltilmeden, yeni oyunumun Salem konusunda olduğubilinmedi.Oysa,onyedinciyüzyılda cadıların varhğını, Avrupa ve Amerika'nın en yüksek zekâlara sahip kişileri, hatta, kralın keyfi iktidarına karşı örf ve âdet hukukunu savunduğu için gerçek bir özgürlükkahramanıolanSirEdvvardCoke gibi en yüksek düzeyde ileri gelen hukukçular bile hiçbir zaman sorgulanmamışlardı. Hatta savunmaavukatları cadılarınkesinkesamansızbirbiçimdekovuşturulmasi gerektiğine inanıyorlardı. Pektabii, 1692 'de ortada Komünist filan yoktu, ama Kutsal Kitap'ta"Bircadınınyaşamasına katlanmayacaksın" öğüdü verildiğine göre, bundan, cadı ları ya da cadılann güçlerini yadsımaya kalkan insanın bunun bedelini enikonu yaşamıyla ödemesi anlamı çıkıyordu. Bu dünyada cadılar var olsa gerekti, yoksa Kutsal Kitap yalan söylemiş olurdu. Gerçekte,kötülüğünözü, Iblis'in Tanrı 'ya karşı fesat kurmasına dayanıyor Oyunun ilkgecesi... Oyunun ijk gecesi 22 Ocak 1953 'te, havanın bir hayli düşmanca olacağını biliyordum. Kalabalığın o soğuk hali benim için sürpriz olmadı. Broadvvay seyircisi tarih derslerini sevmekle ünlü değildi, oyuna da aynı şekilde davrandı. Oyunun ilk oynanacağı gece bir gazetenin manşetinde hükümetin şiddet yoluy la devrilmesinin bir ödev zorunluluk olduğunu öğretip savunan, yıkıcı etkinliklerle suçlamasıyla hapis cezasına çarptırı lan Amerikal ı Komünistler için "KOMÜNİSTLERİN 13'Ü DE SUÇLU BULUNDU" manşetinin yer Arthur Miller, Aziz Nesin 'le tstanbul'da... Miller, Cadı Kazanı filmininyönetmeni Nicholas Hytner ve oyuncular Daniel DayLewis, tVinona Ryder, Joan Allen ile... du. (Işin alaylı olan yanı da, günümüzde iblis yanhlarının gizli fısıldaşmalarının bütün ülkeyi sarmış olması, bugün onlar hani Komünistlerden bile fazla olabilir.) Insanoğullarının çoğunda olduğu gibi, benim de ruhumun ışık düşmeyen bir köşesinde panik uyuya durur. Orada geçirdiğim hafta, geceleri Salem'in boş ve ıslak sokaklarında yürürken, "tanıdık bir ruhun" peşlerinden geldiğini haykıra haykıra koşuşan kızların çığl ıklarından kapılacağım dehşeti zihnimde canlandırabildim. YaklaşıküçyüzyıllıkbukaygıyüklügeçmişesıçrayışımaUpham'ınözelbirdipnotu yardım etmiş olabilir. Belli bir noktada il yüksek mahkemesi, birsuçun kanıtlanmasındayöntem olarak ilk kez"hayalet kanıtı"nın kullanılması gibi mahvedici birkarar aldı. Bu denli ustalıklı bir biçimde adlandırılmış olan "hayalet kanıtı", benim kalkıp, beni, ya da sığırımı boğmak, kanını emmek ya da zehirlemek için, ya da düşünceleri ve hareketleri denetlemek üzere sizin "cininizi" gönderdiğinize yemin etmemdurumunda,sizkendiniz lblis'le iliş ti. Siz, suçlanmanız için ne olursa olsun hiçbirnedeninbulunmadığıyolundainkâra kalkıyorsanız, akıl durdurucu ufak bir mantık sıçramasıyla, olsa olsa şans eseri yakanızı kurtarmış olduğunuzu kastediyor olursunuz;budagerçektelblis'inköyde.iş başında bulunmadığı, hatta, haşa huzurdan Iblis diye bir şeyin olmadığı, dolayısıyla soruşturmanın kendisininyersiz ya da düzmece olduğu anlamına bile gelebilir. Kalkıp böyle söylediğinize göre, sizin Iblis'in gizli yamaklanndan biri olduğunuz kuşkusuzdur böyle yaparak çiftliğinize, işinizin başına dönmeyi amaçlıyorsanız,boşunagayret. Korkunungücü... Okuya okuya Salem paniğine derinlemesine girdikçe, buna karşılık düşen ellili yıllardakibenzerideneyimlerleçokdaha yüzyüzegeldim; Kara Liste'yealınmışbirinin eski arkadaşının onunla ilişkisi olduğunu görmesinler diye palas pandıras karşı kaldırımagecivermesi; kadim solculann bir gece iç i nde vatansever kişiler kesil i ver sürdü. Beş perdeli ve yirmi bir oyunculu bu oyunu, özellikle de o zaman egemen olan hava içinde Broadway'de sahneleyecek yürekli biri hiç çıkmazmış gibi geliyordu bana, oysa Kermit Bloomgarden hiç tereddüt etmedi. Oyunun perdelerini açmadan çok önce acaip bir gerginlik ortalığı sarmaya başlamıştı. Daha iki yıl önce, turneye çıkan kumpanya "Satıcının ölümü"nü, Amerikan Lejyonu'yla ileri gelenler tarafından ölesiye boykot edildiği Peoria'da(lllinois)pekazseyircikarşısında sahnelemişti. Ondan önce de, Katolik Savaş Gazileri, Işgal Avrupa'sındaki Ordu tiyatro topluluklarına, önce Bütün Oğullanm'ın, ardından da benim bütün oyunlanmın oynanmasına izih vermemesi için baskı yapmıştı. Tiyatro Yazarları Birliği (The DramatistGuild)komünistliğiniilaneden SeanO'Casey'inyenibiroyununayöneltilen saldınları protestoetmeyi reddetmiş, oyunun yapımcısını, seçimini ertelemeye zorlamıştı.Ikioyuncununyaklaşansoruşturmadanruhsalbunalımadüşerekintihar ettiklerinibiliyorum.Hergün,Avrupa'ya alması, bana tümüy le havaya uygun görünüyordu. Eleştirmenlerde ihmaledilmemişti. Heral^Tribune'dan, "Arthur Miller, sözcüğünherikianlamındada sorunlubir yazardır" diye yazan Walter Kerr, oyun için, "biradım geriye, mekanik mesel'in tam içine" demişti. "Cadı Kazanı'ndacoşku pek çok, ama yeterince duygu yok," diyen Times da ondan daha kibar davranmıyordu. Gene de oyunun geleceği tümüyle başkaolacaktı. Bir yıl kadar sonra oyun, Martinique Hotel'in salonunda çalışan daha genç ve daha az hünerl i oyuncularla, metnin ve çağıngereksindiğicoşkuylaoynandıve Cadı Kazanı büyük başarı kazandı. Oyun sendeleye tökezleye tarih içindeki yerini aldı ve bana söy lendiğine göre bugün ülkede en çok aranan, en çok satan karton kapaklı kitaplardan biri oldu; yapıtın Bantam ve Penguin basımları altı milyondan fazla satmış bulunuyor. Geçen kırk yılı aşkın süre içinde dünyanın herhangi bir yerinde sahnelenmediği tek bir haftanın olmadığı. kanısmdayım. Yeni beyazperde yapımı <•*