14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİYET DERGİ de, yasalardan çıkanldığı ya da uygulamadan kaldınldığı bir dönemde ABD, ölüm cezasını uygulayan tek Batılı demokratik ülke durumunda. ölüm cezası lehinde ve aleyhinde kimi törel tartışmalar sürüyor. Gelgelelim, ABD'de idam cezası genellikle, idamdan yana olanlan bile huzursuz eden kimi haksızlık ve eşitsizlikleri de beraberinde getiriyor. tstatistikler, idamcezasınaçarptırılan zenci ve lspanyol kökenlilerin, beyazlara kıyasla çok daha fazla olduklannı, yoksulların, zenginlerden çok dahakolaylıkla idam edildiklerini, ölüm cezasının, sanıldığının tersine, hiç de caydıncı biretki yaratmadığını ortaya koyuyor. Kimi eyaletlerde henüz çocuk yaşta olanlarla zekâ özürlülerin idam edilmesininyanısırayanlışkararlarnedeniylemasuminsanlannölümegönderilmesi gerek ülke içinde gerekse dışında dehşetlekarşılanıyor. Butüryanlışlannsıksıkyaşanması, idam cezasını destekleyen Illinois ValisiGeorgeRyan'ıngeçenyılbukonuda birmoratoryum ilan etmesine neden oldu. İçler acı« bir çellşki... ABD'nin idam uygulaması dünyanın her köşesindeölümcezasınakarşı olanlan huzursuz ediyor. Ancak bu huzursuzluk, Amerika'nın demokratik değerlerini kendilerine örnek alan ve bu ülkeyle ekonomik, askeri ve kültürel bağlarını sürdüren Avrupa'da özellikledoruknoktasınaulaşıyor.Uluslararası Af örgütü'nden Bianca Jagger, "Avrupa Amerika'nın idam uygulaması karşısında dehşete kapıhyor ve bu ülkenin bir yandan demokrasi çığırtkanhğı yapıp, bir yandan da insanları idam etmey i nasıl sürdürebildiklerine akıl erdiremiyor," diyor. Belçikalı yazar Pierre Mertens de, benzer biçimde, "Demokrasi simgesi olan bir ülkenin böylesinebarbar bir tavırsergilemesi içler acısı bir çelişki,"yorumunuyapıyor. Konu idam cezası olduğunda, ABD ile bağlaşıkları olan ülkeler karşı cephelerde yeralıyorlar. AvrupaBirliği'neüyeolan 15 ülkenin tümünde de idam cezası uygulamadan kaldınldığı gibi, örgüt bu cezanın tüm dünyadayürürlüktenkaldırılmasınaçalışıyor. BukonudaABD'yedebaskıyapmaktan geri kalmıyor. Daha geçen yıl, o sırada vali olan George Bush'a sekiz mektup göndererek, Teksas eyaletinde idam ce/asının bağışlanması istemindebulundu. Örgüt her idamın infazını kamuönündeprotesto ediyor. Uluslararası eleştiriler özellikle, Teksas valisi olduğu beş yıllık süre içinde 152 kişinin idamına göz yuman ve ölüm cezasına karşı olan Avrupalılar tarafından "Bay İdam" adıyla anılan Başkan Bush'u hedef alıyor. Ne varki, Washington yetkilileri bu türeleştirileri tınmıyorlar. Beyaz Saray Sözcüsü Ari Fleischcr, "Başkan, ölüm cezasının birçok kişinin yaşamını kurtardığına vc caydıncı etkisi olduğuna inanıyor," yorumunu getiriyor. öte yandan, Dışişleri Bakanlığı, yine aynı görüşü savunmakla birlikte, olaya daha diplomatik bir tavırla yaklaşıyor. Birbaşkayetkilide.bununhalkınisteği olduğunu dile getirerek işin içinden sıynlıvcriyor. Ancakyetkililer,bırakınAvrupabasınını, kendilerine gönderilen diplomatik iletilcri okuma zahmetine katlansalar, bu konunun Amerika'nın dış ülkelerdeki saygınlığını ne denli sarstığını anlayacaklar. Geçen şubat ayında Washington Post gazetesine verdiği bir demeçte, ABD'nin Fransa'daki eski büyükelçisi Felix Rohatyn bu konuda bir uyanda bulunârak "ABD'nin törel önderliği, ölüm cezası ve toplumumuzdaki şiddettcn ötürü tehlikede. Fransa'da görevli olduğum 1995 yılında 168 kişinin ölümüyle sonuclanan bombalama oiayının sorumlusu Timothy McVeigh'in idam cezası son andaertelendi. Bu ertelemenin nedeni, binlerce sayfabelgenin McVeigh'in avukatlannahiç ulaştınlmamış olmasının ortaya çıkmasıydı. Davalının suçunu itiraf etmesine karşın, avukatlan belgelerin yeniden gözden geçirilmesi amacıyla, kcndilerine ek bir süre tanınması istcmindc bulundular. Bu şaşırtıcı gelişme 16 Mayıs'ta yerine getirilmesi tasarlanan idam cezasının durdurulmasına neden olduğu gibi, son dönemlerdc birçok masum insanın ölümüne yol açan, yalancı tamklar, bcceriksiz savunma avukatlan ve üstünkörü araştırmalar ncdcniylc alınan yanlışmahkemekararlanzincirincbiryenisini cklemişoldu. Yeni ortaya çıkan belgelerin, kararı Mc Veigh aleyhine değiştireceği ya da kcn disinin de bir an önce yerine getirilmesini istediği idam cezasını uzun bir süre erteleteceği olanaksız görünüyordu. Ne var ki, yasalarıuygulayanlannböylesineönemlibirolayı yüzlerine gözlerine bulaştırdıkları haberi, Amerikan yargı sisteminin hiç de sağlıklı işlemediğinibirkezdahakanıtlıyordu.lşinbir de acımasız yönü vardı: tdamın bir an önce yerine getirilmesini ve tartışmanın kapanmasını sabırsızlıkla bekleyen Mc Veigh ve ailesini çok güç birdurumdabırakıyordu. McVeigh'in idam günügelipçattığında, gardiyanlar onu sabahın yedisinde bir hücreye götürüp, T biçimindc bir sedyeye bağlayacaklar ve damanna bir iğne ycrlcştirilecck. Mc Veigh son sözlerini mırıldandıktan sonrabaşgardiyanhazırolduklarınıbildirecek. önce onu bilinçsiz kılıp, kaslarını gevşetecek sodyum pentotal verilecek. Ardından verilecek pankuroniyum bromic, ciğer lerin işlevini yok edecek. En son, ölümcül dozda potasyum klorid kalbini durduracak. Hücrenin bitişigindeki odanın camından, kurbanın yakmları, gazeteci ve avukatlardan oluşan yirmiyirmi beş kişi bu ic karartıcı olayı izleyecekler. Bu arada, Oklahoma City'de, çoğu kurbanın yakınlan olan 300 kişi de ölüm sahnesini kapalı devre bir yay ınla ekrandan izleyecek. Tüm bunların dışında, tüm dünya, kitle iletişim araçlarının aktardığı biçimiyle bu olaya odaklanıp yargılıyorolacak. ABD Yüksek Mahkemesi 1976 yılında idam cezasını yeniden uygulamaya soktuğundan bcri, 31 eyalette 700'ü aşkın kişi idam edildi; 3700 kişi dc sırasını bekliyor. Böyleliklc ABD, idam cezasının uygulandığı ülkeler arasında, Çin, Irak ve Suudi Arabistan'dan sonra, dünyanın dördüncü ülkesi özelliğini taşıyor. İdam cezasının 108 ülke
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle