Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DKRGİ tzel Rozental'in fırçasından Plantu... Le Monde'un birinci sayfa çizeri Jean Plantu Ankara'daydı. Nezih Danyal'ın başkanlığını yaptığı Karikatür Vakfrnın çağnlısı olarak gelen Plantu, Istanbul'da yayımlanan "Şalom" gazetesi çizeri İzel Rozental'in sorularını yanıtladı. Çizgilerinıde gaddanm edinci Uluslararası Ankara Karikatür Festivali'nin onur konuğu olarak Türkiye'ye gelcn Plantu, 1982 yılından bu yana "Le Monde"gazetesinin, 1991 yılından beride haftalık"L'Express"dergisininsürekli çizeri. Çeşitli ödüllerin sahibi olan Plantu'nün "Lc Monde" gazetesindeki konu seçme özgürlüğü 1995 yılından itibaren kısıtlanmış. Bu tarihten sonra Plantu, zorunlu olarak sadece kendisine" sunulan konu çerçevesinde karikatürçizmeye başlamış. Ancak kısa sürcdc bu soruna da bir çare bulunmuş; günlük karikatürünün bır köşesine minik bir fare iliştirmiş. örneğin karikatürünün konusu Fransa'daki trafik sorunları ilc ilgili olduğunda, minık fare Kosova sorununu gösterir olmuş. Kısa sürede fare okurun ilgısinı çekmeyi başarmış. Siz gazeteciliği karikatürünüzün önüne taşıyan bir çizersiniz. Bir söyleşinizde gazetelerdcki yeni anlayıştan sitem ediyor ve "Okuru cezbetmek için haber başlıkları bile karikatür anlayışıyla kaleme alınıyor" diyorsunuz... Evet, isımızı elimızden alıyorlar!.. Karşılığında siz de karikatürlerinizleonlarınişiniyapmayabaşladınız diycbilir nıiyiz? Y'ani olayları yorunılarkcndahadcrinlereınidalmaya başladınız yoksa? Y Yok, bunusöyleyemem. Karikatür karikatürdür... Ancak yine de sürekli aynı konuyu işledikçe bazı nüanslar ortaya çıkabiliyor. Çizgilerimde gaddanm. Bir Filistinliöldürüldüğü zaman olayı tüm çıplaklığı ile gözler önüne screrim. Buna karşın Filistinlileri şoke etme riskini göze alabilirim. örneğin ikinci intifadanın hemen başında çizdiğim birkarikatürde, ölü lsrail askerlerinin sayısının neredeyse Filistinli ölülereyakın olmalarıyüzündcnçokclcştirildim. Acaba bu tür karikatürlerde Yahudi kökenli eşinizin biraz katkısı olabilir mi? Hayır,özellikle debukarikatürde yok... Aslında karımla ılişkim çok ilginçtir, bakışaçıla rımız farklıdır. örneğin 1982 yılında tsrail' in Güney Lübnan'dan gerçekleştirdiği harekât esnasında akşamlan eve girmem çok zoroluyordu. Karımla gcrçek bir sinirharbi yaşıyorduk. Ona göre 1982 yılında tüm Fransız basını antisemitti, kendi gazetem dahil... Peki, size göre de "Le Monde"un bakışı biraz fazla Filistin yanlısı değil mi? Gazetemin bu konudakı görüşü çok net; Filistinlilerbağımsızbirvatanakavuşmalıdır. Çok basit bir karikatürcü mantığıyla olaya şöyle bakabiliriz: Yukarıdaki görüşü zora sokabilecek hcrhangi bir bakış ya da düşüncesüpürülür! Örneğin 12yaşmdabirFilistinli mi öldürüldü, hemen kocaman birbaşlık atılır... Oysa bir Israilli bebek öldürüldüğündc üstelik bu kez kaza kurşunuy la değil, düpedüz dürbünlü tüfeklc nişan alınarak, nedense aynı büyük başlığı görmezsiniz! Işte beni kızdıran da bu... Ve ne yazık ki dengeyi sağlayacakgücesahipdeğilim. Aslında aynı paraleldebirbaşkasavaş için benzerşeylcri söyleyebilirim. Ko^ sovaolayları esnasında Miloşeviç alcyhinde çok şeyyazılıpçizildi. Oysa UÇK hakkında pek cleştiri yoktu. Bu konuda ben birkaç karikatür çizmeyi denedimse de, bunlar o habcr kanalında eridi gitti. Aslında günah çıkarmam gcrekirse ben dc Miloşeviç aleyhinc 30 karikatür çizcrkcn, UÇK aleyhıne topu topu 2 karikatürçizmişım...Tuzakburadaişte! Hiçsonradanpişmanhkduyduğunuz karikatür çizdinizmi? Evet... Bundan on yıl kadar önce, bir Amerikanhaberajansınınbildirdiğinegöre, Körfez Savaşı'ndan hemen sonra, Şamir, Patriot füzelerıninplanlarınıÇinlileresatmiijtı.Dış haberlcr servisine haberi doğrulattıktan sonra, Şamir'i Çinlilere füzeplanlannı vcrirken çizdim. Oysa verilen bilgi yanlıştı. Bu durumda lsrail Elçiliği aleyhime dava açsa, tazminat ödemek zorunda kalacaktım. Bir karikatürü yanlış bilgiye dayanarak çizdiğiniz içîn kendinizi pek suçlayamazsınız. Ama benim sorduğum o değil. Salt kendi duygularınızla o anki görüş ve düşüncelertnize dayanarak sonradan bir kişi hakkında fazla ileri gittiğinizi, kendisine haksızhk ettiğinizi düşündüğünüzolmadımı? Yok, pek olmadı... Daha doğrusu vargaliba... Konuscçcneğimolmadığını biliyorsunuz. Ne verirlerse onu çizmek zorundayım. Juppe başbakanken gazetem kendisine karşıydi.lpliğinipazaraçıkarmakistiyorlardı. BirgünJuppe'ninParis'te.pekdeşeffafolmayan bir yöntemle oldukça pahal ı bir apartman dairesi sahibi olduğunu öğreniyoruz. Yöntemin pek de normal olmadığını yargı da kabul ediyor ve Juppe basının hedefi oluyor. MaalcscfbirdöncmhergünJuppe'nin apartman dairesini çizmek zorunda kaldım...OysakibuişELFyadaMitterrand'ın Çredit Lyonnais yolsuzluklarının yanında devede kulak kalır. Ve ben uzunca bir süre hergünJuppeçızdim... Küçük fareniz işe yaramadı mı? Zaman zaman... Ama aslında onun da ncfcsiyctmedüKullanıldığımıhissettim.Bugün baktığımda kullanılmış olduğumu daha iyianlıyorum.GazetcmJospin'indönmesini istiyordu ve başardı da... Türkiye'ye ilk gelişinizde Turgut özal'la da karşılaştınız. Daha doğrusu aynı ortamda bulunmanıza karşın, uzak durmayıyeğlediniz.Anlaşılan,Ozal hakkında bazı yargılarınız vardı. Bugün olsaydı elini sıkar mıydınız? Ozamandaelinisıknıaktankaçınmamıştım. Ama doğrusu pek hu7urludeğildim... Neden? Fazla liberal ya da popülist olması mı canınızı sıkmıştı? Hayır, kafamdaki Türkiye klişesi henüz çokkarikatürümsüidi...tktidarbendeorduyu çağnştırıyordu, özal ise iktidarı temsil cdiyordu. Ama bugün bile özal konusunda fazla bilgili olmadığımı itirafetmeliyim. Ya Türkiye? Bu konuda yeni yeni bilgileniyorum. Örneğin Fransa'nın almış olduğu soykırım karannı Ermeni Patriği 'nin bile tasvip etmcdiğini ancak buraya geldiğimde öğrendim ve çokşaşırdım. Neden şaşırdımz? Çünkü buraya gelmeden öncc Türkiye hakkında bulabildiğim hemen her haberi okumayaçalıştım.Saatlerimiokumaklageçirdim, ycmin edebilirim bu konuda bir tek küçük haberbilebulamadım. 1990 yılında Arafat ile yaptığınız röportaj çok önemli bir gazetecilik olay lydı. Ancak sonrasfnda büyük bir tepki ile karşılaştığınızı,hattayakınlarınıztarafından 'antisemit' olarak suçlandığınızı duymuştum. O günleri anlatır mısınız, aldığınız tepkiler neydi? Aileniz ve gazeteniz tarafından da eleştirilmiş miydiniz? Bunlar doğru, yani ailem değil ama yakınlarım ve bazı çizerler tarafından suçlandım. Ama o günlerc dönersek, 1990 yılında Tunus'tabirsergiaçmıştım. Birakşam Arafat scrgimi zjyaret ediyor. Karikatürlerimcilgisıni fark edince, bu kczTV kameraları eşliğindcyeni birgörüşınetalebindebulunuyorum. Kabul gdiyor, fakat bir süre sonra' Körfez Krizi' pallak vcrıyor. Tckrar buluşmamız Mayıs 1991 'de. Bu kez kamcralar var. Işte bu