Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
• CUMHURİYET DERGİ Mediha Esenel, doğduğunda Binnci Savaş başlamıştı, îkinci Savaş'ın eşiğinde eşi Niyazi Berkes'le birlikte Amerika'dan Türkiye'ye döndü. Köylerin peşine düştü, görmek ve anlamak istiyordu. Dikkatler onun ve arkadaşlannm üzerine çevrildi, madem devletten yardım almıyorlardı, o zaman bu araştırmanın giderini Ruslar karşıhyordu! 1947'de Köy Enstitüleri için "Hiç Köy Enstitüsü görmemiş olanlar, bunlan gördüklerinde şaşıracaklardır" diye yazmıştı... Yıflar sonra yazdan kitap AYFER COŞKUN T «, elefonda "Cumhuriyet gazetesinden mi arıyorsunuz?" diye sordu. Ardından da, yıllardan beri hiç aksatmadan Cumhuriyet okuduğunu ve memnuniyetle benimle görüşebileceğinibelirtti.Tamtelefonukapatırkenekledi: " Yalnız fotoğraf çektirmem. Bendekilerden istediğinizi alabilirsiniz." Masanın üzerinde "Geç Kalmış Kitap", (SistemYayıncılık)kitaplailgiliyazıların yeraldığıdergilcr,gazetekupürleri,"Yurt ve Dünya" dergısi ve telefonda sözünü ettiği fotöğraflar duruyor. Du varlarda, kitaplıklardan arta kalan boşluklara asılmışbirkaç tablo: Abidin Dirto, Picasso'nun Don Kişot'u... Karşılıklı oturuyoruz Mediha Esenel'le. Tam arkasında büyütülmüş bir gençlik fotoğrafından gülümsüyor. "Bazen düşünüyorum da, köyleri dolaşırken o ne enerjiydı. Her hafta sonu gider, çevreyidolaşır.notlarahrdım.Şımdi düşünüyorum da... Biliyor musunuz, ben iyi bir yüzücüydüm gençliğimde. Ortaokulda müfettiş olan Selim Sırn Tarcan derdıkı: ' Memlcketin üç tarafı deniz. Nüfusun yüzde 90'ını denize atsan, sapsız balta gibi batar'. Bu beni teşvik etti. Boğazı yüzerek geçtim. Yanlış hatırlamıyorsam, 32 dakikada. Tabii erkeklerin arkasında kalmıştım ama yine de iyiydi. Amerikalı büyük müdür beni tebrik ederkenötekimüdür: 'Hayrola,evleniyormu?' diye sormuştu. Hiç unutmam, bir kız için en önemli şey cvlenmekmiş gibi." Çok eskiler sizi Mediha Berkes olarak tanıyor. Niyazi Berkes'le evliydiniz o /amanlar ve yazılannız, araştırmalannı/ o soyadıyla yayımlanıyordu. U/un zamandan beri Esenel'siniz ve "Geç Kalmış Kitap" da bu adla çıktı. Kısacayaşamöykiinü/ü anlatır mısını/? Efendım, Cihan Harbi'nin ilk yıllannda, 1914'telstanburdadoğmusunı. Akaretler'de dcdclcnme ait güzel bir evde büyüdüm. Nışantaşı Ortokulu ve Erenköy KızLisesi'ndeokudum.Çalış Mediha Esenel, oğlu iie Montreal'de, 1953... kan bir öğrenciydim. Sonra üniversiteye gittim. Dörtyıhnyansı Darülfünun'dageçti, diğeryansında tstanbul Üniversitesı kuruldu. llkyanyıkitaptaanlattım, Islamfelsefesi okudum. Ben üniversiteye girdiğimde, bölüm yoktu. Naim Babftzade diye hocamız vardı. Kızdırmak için Yabanzade derlerdi, kızlan hiç sevmezdi. "Ne işiniz var? Evlerınizde oturun, koca bekleyin!" derdi. Bana, herhalde çalışkan olduğum için, pek bir şey söylemezdi. Üniversiteyi de takıntısız bitirdiniz. Peki, sonra neler yaptınız? Ben ünivcrsitedeyken Niyazi Berkes asistandı. Benimle evlenmek istiyordu, ısrar etti, evlendik. Yanı eğitim hayatından kurtulup da bir "oh" diyemeden evlenmiş oldum. Ben de Amerika'ya gittim. Yıl 1935. Şikago'da iki yılboyuncakesifbirşekilde tngilizce öğrendim. Sonra üniversiteye girdim ve genel sosyoloji, fiziki ve sosyal antropoloji, etnoloji vs. okudum. Araştırmalarımda orada öğrendiğim mctodu kullandım hep. 1939'da savaş tehlikesi baş göstermişti. Döndük. Peki, kitabınızda oldukça genty yer alan ve gerçekten bu çok ilginç köy araştırmalan nasıl ve hangi amaçla başladı? Amerika'da sosyal antropoloji öğrenmekteki amacım, Türkiye'deki köyleri görmek ve araştırma yapmaktı. Köyleri çok merak ediyordum. Çünkü onlann Erenköy ya da Kadıköy olmadıklannı biliyordum. Bir de " Yaban"ı okumuştum. öte yandan, Nâzım' ın köy ler hakkında yazdıkları vardı. Oraları fevkalade sefil bulmuştu. "Omuz yamçısız.bilek kamçısız..ayı ini evler"gibi tanımlamalaryapmıştı. Bütün bunlar beni araştırma yapmaya zorluyordu. Amacım, Atatürk devrimlerinin köyde ne dereceye kadarbenimsendiğıni saptamak, köyün bu devrimler doğrultusunda gelişmesine hizmet edebilecek bilgileri toplamaktı. Buaraştırmalarabaşladığımda,birtaraftan ünıversitede ders veriyordum, bir taraftan da Maarif Koleji'nde felsefe hocalığı yapıyordum. Giderek arkadaşlar da katılmaya başladı. Bütün haftasonlannıköylerde geçiriyorduk. Araba yok, ya yürüyeceksiniz, ya da kağnı arabasına bineceksiniz. Dedim ya, ne enerjıymiş! Ankara'da köyden gelmış, gecekonduda yaşayan çocuklar vardı, aynca köy öğretmenleriy le tanıştık. Onlann yardımıyla köylere girmemiz kolaylaşıyordu. Satılmış Bey vardı, köy öğretmeni, o bizi kendi evine çağırdı. Çevrenin ve köylülerinbümemesi gerckiyordu. Siz ve arkadaşlarınız bu araştırmaları yaparken devlet yardımı alıyor muydunuz? Ya da devlet böyle bir şeyi istemişrniydi? Hiç. ..Aslındabakın, köylere gidilmesini, oradaki sefaletin görülmesini kımsenin istediği yoktu, bılhassa Reşat Şemsettin. Zaten Köy Enstitüleri 'nı o kapattırdı, bütün araştırmalara sekte vuran o. Hasan Âli ne kadaruğraşmıştı...Ha, şunuatladım:Biz böyle köylere f ılan gıdince, dikkatı çektik. Devletten para almıyoruz, hiçbir yardım görmüyoruz. Demek ki Ruslardan yardım alıyorduk, biz solcuyduk çünkü. Halbuki bizim solculuğumuz Amerika'da bile normaldi. Mesela Sabahattın Eyuboğlu, sırf paraalmadançalışmalaryaptığıiçintakibc uğradı. Hiçbir karşılık beklemeden çalışmalaryapmak,binbirhastalığınkolgezdiği Anadolu köy lerini, hem de şimdiki gibi ulaşım olanaklannın bulunmadığı bir dönemde dolaşmak... Bütün bunlara karşın, sizi özveriyle bu çalışmalara iten neydi? Tek kelımeyle Atatürk 'tü diyeceğim. O öldüğünde ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Ondan daha iyısının gelmeyeceğini düşünürdüm. öyle de oldu. Köylere giderken, araştırmalarınızı yaparken ve daha sonraki yıllarda, kadın olmanız nedeniyle sorunlar yaşadınızmı? Doğrusunu isterseniz, bazı bilinen ya da tahminedebileceğinizzorluklarvardır,hele bekârsanız. Ama köylerde daha değişik şeyler vardır, mesela giyimimize dikkat ediyorduk. Diğer taraftansa, kadın olmam erkeklere göre bana avantaj sağlıyordu. Kadınlann arasına rahatça gırebildığım gibi, erkeklerin arasınadakarışabılıyordum. Bu ncdenle de araştırmalanmda, bir crkck araştırmacı kadarzorlanmadım. "Buerkek ışidir" diyenlere dc hcp böyle cevap verdim. Inanın Bentdercsi'ndeki genelevdcde incelcme yapmak ıstemıştım. Yapabilirdimamaçekindımıştc.Tabııbaşkasorunlaryaşanıyordu.Bırköydegünlercesusuz