Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ Yeni Medeni Kanun Tasansı, tapulu mülkiyetin 8.7'sini elde tutan Türk erkeklerini sinirlendirdi. Ancak Avrupa'ya uyum yasalan gereğince erkeğin saltanatından vazgeçip evlilik sırasında elde edilen mallan kansıyla paylaşması gerek. tki avukat, Aydeniz Tuskan ve Şükran Eroğlu'nun görüşünü aldık... Avrupalı olmanın koşulıı malı kanyla paylaşmak.." AYFER COŞKUN S ongünlerin önetnli konulanndan birini, Medeni Kanun'da, özellikle kadınerkekeşitliğini sağlamak için y apılmak istenen değişiklikler ve bunun üzerine kopartılan gürultüler oluşturuyor. Tartışmalar zaman zaman öylesine alevlendi ki, Adalet Bakanını istifanın eşiğine dek getirdi. Ailede kurulmak istenen yeni mal rejımı, aşkı mı öldürmedi; altmış yaşındakı milletvekillerinin gönül rahatlığıyla yirmılık kızlarla evlenmelennı mi engellemedi! Neler oldu, neler! Neredeyse va tan toprağmın düşmana verilmesinin, kadınlara eşit hak tanımaktan daha kolay olduğunu düşünmeye başladık. Meğerne anamız, ne bacımız, ne de kızımız varmış. Kadın deyince anladığımız tek şey, "Kan" imiş. Kan dediğimiz de kocasının malına göz dikmiş, evde oturup duran, hiçbir emek harcamayıp hazıra hazıra konan asalağın tekıymış. Tüm bu karmaşa ve tartışmalar sürerken, bu tozdumanı biraz olsun aralamak ıçın lstanbul Barosu Kadın Komisyonu ve Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu üyesi Av. Aydeniz Tuskan ve Av. Şükran Eroğlu ıle görüştük. 1926'da kabul edilen Medeni Kanun'da, o tarihten beri daha çok yargı karaıiarıyla değiştirilen ya da kaldırılan bazı maddeler vardı. Ama 1950'lerden beri, özellikle kadınerkek eşitliğine ay kın hükfimlerinin değiştirilmesi yolunda çalışmalar da yapılmıyor değildl. Avrupa Birliği'ne giriş sürecinin de gerektirmesiyle bugünlere geldik. Bu değişiklik süreci için ne diyeceksiniz? Bir de salt kadın için değil tabii, bilinçlendirmeyle yasalaşma arasında nasıl bir ilişki oluyor ya da olmalı? Aydeniz Tuskan Türkiye de 1926 yıhnda kabul edilen M.K. kadına kimliğini ka zandırdı. Bundan sonra, uygulana uygulana yargı kararlanyla da bünyemize uyduruldu. Şımdi neden değişiklik gündeme geldi? Çünkü artık bizım ihtıyaçlanmızı karşılamamaya başladı. Laık hukuk sıstemınde, ihtiyaçlann değişken olması nedeniyle mutlaka yasalann da zamanla değişmesi gündeme gelir. Zaten Mahmut Esat Bozkurt tarafından bu çok güzel açıklanmıştı: "Dıni kurallar değışmez. Ancak yasalar değışen şartlar çerçevesinde değiştirilmelidir. Çağdaslaşma ve toplumun gelişmesi doğrultusunda yasalar da değiştirilmelidir." Medeni Kanun'daki değişiklik, demin sözünü ettiğim gibi laik Kavga hep egitiik için... Kadınlar artık eyiemlerde kadın haklannı öne çıkanyoriar...