Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yaşı küçükgenç kızları çıplak veyan çıplak resmettiği için eleştiri bombardımanma tutulmuştu... Resmin "Freud"u dediler onun için... Lolitalann ressamı Balthus. "Çağdaş sanat ne demek? Kötüresim mi? Tanıdığım çağdaş sanatçıların hiçbirinin çağdaş sanatla yakından uzaktan ilgileri yoktu. Derrain çağdaş bir sanatçı değildi; Has Katolik bir ressam olan Braque da aynen öyle. Giacometti ve Picasso'nun da çağdaş olduklan söylenemez." Böylesıne iddialı ve aykın bir söylem, olsa olsa, Balthus'tan gelirdi. Polonya kökenli bu Fransız ressam, çok kişiye göre, Velazquez, Poussin ve David'in soyundandı. Kimıleri de onun geçmişe özlem duyan, soylulukla kafayı bozmuş, geri kafalı, ne idüğü belirsiz biri olduğunu öne sürüyordu. Balthus'u, masumlukla sapkınlık arasında gezinen, yan çıplak genç kız resimleriyle özdeşleştirenler de vardı. O çevresinde "Lolita ressamı" olarak da tanınıyordu. Balthus, namı diğer, Kont Balthasar Klossovvski de Rola, 1934 yıhnda Paris'te açtığı ilk sergisinden beri sanat dünyasını altüst ettı. Bunu izleyen altmış yıl boyunca 300 kadar yapıta imza attı. Bu yapıtlar arasında Paris sokaklannı yansıtan anıtsal boyutlu resimler, Doğu izleri taşıyan Fransa ve Italya görüntüleri, soylu ve sanatçılann aynntılı portreleri ve Rönesans dönemine özgü resım yapmabiçeminikusursuzcauyguladığı.görenin aklından çıkaramadığı o güzel genç kız resimleri vardı. Ressam Eric Fischl onun yapıtlanndan söz ederken, "Balthus her yapıtını öylesine ince eleyip sık dokuyarak yapmıştır ki, yapıtlannı bir kez görenlerbunlan asla belleklerinden silemezler. tşte Balthus'un gücü bu özelliğinden kaynaklanıyor,"diyordu. Zamanla Balthus'untuvalleri giderekbüyümeye, yüzeyleri kalınlaşmaya başladı. Fiyatları da zamanla yükselcn yapıtları ünlü koleksiyoncu ailelerin ilgısinı çekmeye başladı. Bu arada Balthus söylencesel yaşamını sürdurerek, ancak on yılda bir ve yalnızca Man Ray ya da Henri CartierBresson gibi tanıdığı fotoğrafçılartarafından resminin çekılmesınc izın verdi. Tavan arasındaki odasını 50'lerde terk ederek Burgonya'dakı Balthasar unvanıyla hitap edilmesinde diretti. 1961 'de, Fransız Kültür Bakanı Andre Malraux onu, Roma'daki Villa Medici'ye, Fransız Akademisi'nin başkanlığınaatadı. Balthus 1977 yıhnda Isviçre'deki, Grand Chalet adını verdiği eve yerleşti. Bu ev, ilk bakışta, peri masallannı çağnştıran ve zaman zaman insana dokunaklı olduğu denli garip de gelen biryerdi. 1754'te yapılan ve ülkenın en büyük özgün köşkü sayılan bu yapının çam kaplı ön yüzü geyik ve lale resimleriyle bezenmiş, evin kedisine bile Balthus söylencesineuygunbiradverilmiştkMitsou.Buad, Balthus'un çocukluğundaçızdiğidesenlerden oluşan ve annesinin sevgilisi şair Rainer Mana Rılke'nin önsözüyle 1922'de yayımlanan kıtabın adından geliyordu. Sanatçı bu evde ikinci eşi, Japon Setsuko ile yaşadı. Balthus kendi yapıtlan uzerine konuşmaktansa, başka sanatçılarla ilgilı yorumlar yapmayı yeğleyen biriydi. Kendisıni dini bütün bir ressam olarak nitelendırirken çağdaş sanat dünyasına veryansın ediyor, "Günümüzde sanatçıdan çok müze var," diyordu. Kavramsal sanata bir anlam veremiyor, resimde düşüncenin nesneden önce gelmesine karşı çıkarakasılönemli olanın, fikirdeğil, iyi resim yapmak olduğunu savunuyordu. Resimlerinin odak konusunu, "meleklerim" adını verdiği, ergenlik çağının cşiğindeki küçuk kızlar oluşturuyordu. Balthus bu yüzden sürekli eleştirildi ve şimşekleri üzerine çekti. Fransız eleştirmenler ona "fanatik bir nemfomanı hayranı" ve "resmin Freud'u" diyerek saldırdılar. "Sokak" adlı yapıtının 1956 yıhnda New York Çağdaş Sanat Müzesi'nde sergilenebilmesi için, Balthus bu resim üzerinde kimi oynamalar yapmak zorunda kalmıştı. "Gitar Dersi" adlı, neredeyse anadan doğma bir kızın sadist görünürnlü kadın gitar öğretmeni karşısında kaykılışını yansıtan bir başka resmi öylesine dehşet vericiydi ki, bu yapıtı 1977 yılına dek yalnızca özel ziyaretçilere gösterildi. New York'taki Pierre Matisse Galerisi tarafından satın ahnan resmin ABD gümrüğünden geçebilmesi için üstü başka birtuvallekaplandı, sonra sanatçı tarafından yenidenonanldı. Time dergisi eleştirmenlerinden Robert Hughes, Balthus 'u çocuklan cinsel bir nesne olarak ele almakla suçluyordu. Balthus'un oğlu Stanislas 1996'da yayımladığı birkitapta bu yaklaşıma karşı çıktı: "Resimlerin belkemiğinı oluşturan küçük kız ızleğinin cinsel takıntılarla yakından uzaktan bir ilişkisi olmadığmı... yalnızca izleyenlerin gözünde öyle bir niteliğe büründüğünü bir kez daha vurgulamam gerekıyor. Gerçekte bu kızlar saflığı ve masumiyeti temsil ediyorlar. Ergenlik dönemi de, tıpkı Eflatun'un Timaeus'ta değindiği gibi, gelişme sürecinde ulaşılan sonsuz mutluluğu sımgeliyor," diyordu. Ne var ki, Balthus hayranlan bile bu savunma karşısında dudak buküyorlardı. Öte yandan, ressam Philip Taafe de Balthus'un yapıtlannın alabildiğine erotik olduğuna dikkat çekiyor, "Bence bir resim hem erotik, hemmetafizikolmalı. Balthus'un resimlerinde her ikisine de rastlamak olası," yorumunuyapıyordu. "Gitar Dersi" ve 1934 sergisındeki öteki yapıtlannın erotik olduğu Man Ray'm objektifınden Balthus (1933). Kont Balthasar Klossowski de Rola ya da kısaca Balthus, dünyanın yaşayan en büyük ressamı sayılıyordu. 1934 yılından beri tuvaline yansıttığı lolitamsı genç kız resimleriyle çok kişinin şimşeklerini de üzerine toplamıştı.