Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8NİSAN2001.SAYI785 yazınsaldır: Bir Dickens, ya da bir Wordsvvorth'un hemen hemen herdilde birözdeşi var. Ve kuşkusuzdil öğrenmenin, genellikle, dilbilimsel bir boyutu var: Dilin kendisiyle ilgili yeni bir şeyler öğrenmck, bir başka deyişlc, insanı gerçek anlamda insan yapan, onsuz konuşma eyleminin olanaksız olduğu davranış.EzraPound dilin zihinsel boyutunu şöyle özetliyordu: "lnsanoğlunun bilgeliği tek bir dilde saklı dcğildir ve tek başına hiçbir dil insanoğl unun zekâ vc yeteneğini tüm boyutlany la yansıtma gücüne sahip değildir." Bu görüşe herkes katılmıyor. Kimileri Babil söylencesine inanıyor ve dillerin çok olmasının dünya için bir nimette çok, Tann 'nın bir lancti olduğunu, tekbir dille her şeyin güllük gülistanlık olacağını düşünüyor. Babil öncesi tek bir dil olup olmadığı sorusu bir yana, tek dilin dünyay a ban ş getirmeyeceği açıkça ortada. Son yıllarda en büyük sorunlann yaşandığı yerlerin tütnü de tek dilin egemen olduğu ülkeler: Kamboçya, Vietnam, Ruanda, Burundi, Yugoslavya, Kuzey Irlanda.Tek dilin egemen olduğu tüm büyük ülkelerde iç savaşlar yaşandı. Kendi dilini bir sonraki kuşağa dcvrcdemeyen bir toplumda iki kuşak sonrası görülenyaygınbirtcpki,"Atalarımkeşke....sahipolsaydı"türündenbirtepkidir. İlk kuşak yeni toplumsal konumuna ve diline ayak uydurmaya çalıştığından, durumdan pek etkilenmez. Oysa, yeni dili iyiden iyiye özümsemiş ve toplumsal konumunu pekiştirmiş olan çocuklan, yitirdikleri kültürel kalıtın bilincine varmaya başlarlar. Daha önce bir utanç kaynağı olan eski dil, giderek bir kimlik ve onur meselesine dönüşür. Dilleri, geride hiçbir kayıt olmaksızın unutulup gitmişse, artik yapılacak bir şey yoktur. Onu korumak için belli bir çaba harcanmışsa, en güç durumlarda bile, dilin yeniden yaşama kazandınlması olasıhğı vardır. Birkaç bin dili bir çırpıda yeniden yaşama kazandırabilirmiyiz?Bununbedeli çok yüksek olmakla birlikte, evet, kazandırabiliriz. Bununiçindilbilimuzmanlannındevreye girmesi, dil öğretmenlerinin sağlanması, dilbilgisi kitaplarının vc sözlüklerin yayımlanması, okullarda öğrctilecek malzemenin derlenmesi, üstelik tüm bunlann yıllarboyu yapılması gerekiyor. Koşullar büyük bir farklılık gösterdiğinden (örneğin, yazı dilleri ile yazı dili olmayanlar arasındakı gibi), bu konuda bir genelleme yapılması çok güç olmakla birlikte, kurtanlacak her dil için yılda40bin Ingiliz Sterlinlik (yaklaşık 60 milyar TL) bir fon yeterli olacaktır. Yok olmaya yüz tutmuş 3000 dilin her birine üç yıl süreyle bu miktann ayrılması durumunda, sonuç almak için toplam 360 milyon sterlinlik bir harcama yapılması gerekiyor. tlk bakışta çok yüksek gelse de bu OPEC'in bir günde elde ettiği gelire eşit. 1990'larda, dillerin yeniden yaşama kazandınlması için çeşitli örgütler kuruldu. 1995'te Britanya'da kurulan Tükenmeye Yüzilıtmuş Diller Vakfi'nın dışında, ABD, Almanya, Japonya ve daha başka ülkelerde de benzer örgütler oluşturuldu. UNESCO bu konuda yeni bir proje başlattı. Tümünün de en büyük sorunu gerekli fonun sağlanması. Diller, biryöndentıpkı insanlargibidir ama başka bir açıdan bakıldığında, insanla dil arasında hiçbir benzerlik olmadığı görülyor; insan öldüğünde geride evi, gömütü ve yapıtlan gibi, bu dünyada var olduğunu kamtlayan kimi izler bırakır. Gelgelelim, konuşulan diller öldüklerinde geride hiçbir iz bırakmazlar. Dil, sanki hiç de var olmamışçasma, silinip yok olur. ^ Gal Üniversitesi Dilbilim Prvfesörü DAVtDCRYSTAL 'ın The Guardian 'daki yazısmı TürkçeleştirenRİTA URGAN 17 Mekke ve Kâbe Müslümanlar için neyse Amritsar'da kurulu Altın Tapınak da Sihler için o. Hinduizme tepki olarak doğan Sih dininde ibadet için belirli gün ve saat yok. Tütün, alkol, inek ve koyun eti, Müslümanlarla . evlenmek yasak. Çıkarken bir de ikram var, helva... Sihlerin Kâbesi Altın Tapınak BİNNUR ÇAĞLIN eni Delhi'nin kuzeybatısından itibarcn Pakistan sının boyunca Keşmir'e dek uzanan verimli topraklarda yer alan Harayana ve Pencap, zenginliği kadar politik istikrarsızlığıyla da ülkenin gündeminden düşmüyor. Altın Tapınak, Amritsar'ın eSki yerleşim bölümünde inşa edilmiş. Mekke ve Kâbe Müslümanlar için ne kadar önemliyse Amritsar ve Altın Tapınak da Sihler için o derece öneme sahip. Yörede yaygın olan Sihdini, 15. yüzyılda şair, filozof, Guru Gobind Singh önderliğinde; kast sisteminin farklı sınıflan yerinc tüm insanların sosyal, siyasal eşitliğini benimseyen görüşleriyle Hinduizme tepki olarak doğmuş. Tek tanrının yanı sıra Guru diye adlandınlanonpeygambervar. Sih erkekJeri doğuştan itıbaren kesilmeyerek uzatılan saçlannı toplayıp yaklaşık sekiz metreye ulaşan türbanla sarmalan, saldın ihtimaline karşı yanlannda taşıdıkları bıçaklan, bıleğe takılan metal bilezikleriyle hemen ayırt ediliyor. Pantolon altına kısa veya uzun şort giymek gelenekler arasında. Bu kurallar kadınlar için geçerli değil. Tanrı'nın varlığını kabul, dürüstlük, merhamet, Sih dininin başlıca ilkelerinden. tbadet için belirli gün ya da saat gibi zaman diliminin olmadığı bu dinde; tütün, alkol, inek ve koyun eti, Müslümanlarla cinsel beraberlikharamsayılıyor. Et olarak balık, tavuk, keçi yiyorlar. Yoğun dayanışma içindeki cemaatte tapınaklar, sosyal açıdan önemli fonksiyona sahip. Zaman zaman Hindularla çatışmalaryaşıyorlar. 80'li yıllarda Hındulann Altın Tapınak'a düzenledikleri saldınya karşılık tndra Gandi 'nin Sih militan tarafından öldürülmesi, o dönemde iki toplum arasında gerginliği iyice tırmandırmış. Sihlerin damgasını bastığı şehirde Hindu ve Müslüman sayısı yok denecek kadar az... Altın Tapınak' ın bulunduğu avluya ana kapı Darshini Danvaza'dan merdivenle inilerek giriliyor. Kadın, erkek aynmı yapılmaksızın tüm ziyaretçilerin başını örtmesi şart. Tapınağm dört küçük kubbesi var, Sih dininin ruhani olduğu kadar dünyevi özellikJerini de simgeleyen ters çevrilmiş lotüs çiçeği şeklinde ana kubbe için Y yüz kilo altın kullanılmış. Havuzun ortasına doğru uzanmış bir kasn andıran tapınağa tüm görkemi veren, yapıldığı metal, yani altın. Yapıyaçarpangüneş ışınlan binanın siluetini durgun suya aksettiriyor. Dört kapı, tapınağın Hindistan 'da mevcut kast sisteminin dört grubuna açık olduğunu gösteriyor. lçerisi altın, gümüş, fildişi mozaik, tahta oyma süslemelerle bezenmiş. Sükunetin hâkim olduğu tapınakta rahle üzerindc duran kutsal kitap Darshan 'dan dualar okuyan din görevl isinın insanı bambaşka âleme sürükleyen sesi dalga dalga yayılıyor. Altın Tapınak'a giriş ve çıkışta başlannı yere süren Sihler, içeride din adamlarının önünde de secde ettikten sonra yere bağdaş kurup küçük kıtabı oku kocası iyileşmiş. O günden beri mucizc umanlar, gerçekleşmesini ıstedikleri dileklcri için ağacın önünde dua cdiyor. Ikinci kutsal yapı, Tann 'nın yeryüzünde varlığını temsil eden AJcal Takht. Eşitlik ilkesi uyarınca dil, din, cinsiyet aynmı gözetmeksizin herkese bedelsiz yemek dağıtılan büyük mutfak GurKaLunagar'ı ziyaret etmeden hac görevi tamamlanmıyor. Sihler için hayatları boyunca en az bir kezhac için Altın Tapınak' ı ziyaret edip, 4. Guru zamanından bu yana insanlara ölümsüzlük verdiği kabul edilen havuzdayıkanmak ve suyundan içmek çok önemli. tbadetin yanı sıra, hacıların konaklamasına yönelik hizmet veren iki bölüm (Grudwara) kuşkusuz kompleksin en özgün yeri. yor. Hari Mandir'de fotoğraf çekimi yasak. Rehberimiz Manjın' in gayreti ve yaptığımız bağış sonucu tek fotoğraf için çekme izni alabildik. Çıkışta, asma yaprağında un hel vası benzeri tatlı ikram cdiliyor.... Altın Tapınak'ın yakımnda, olağanüstü güce sahip olduğuna inanılan yemyeşil Jubi ağacı ilginç birefsaneye sahip... Geçmiş zamanlarda bir babanın beş kızı varmış. Kızlardan dördünün dileği iyi bir eş ve çocuk, en küçük olanın ise Tann 'ya ulaşmakmış. Daha sonra küçük kız sakat biriy le evlenmiş. Günlerden bir gün ağacın yanına gelen kızcağız siyah bir adamın beyaza dönüştüğünü görmüş. Eşini ağacın yanına getirmiş. Tann 'ya ettiği dua sonucu sakat Kapıları en fazla üç gece kalmak şartıyla yabancılara da açık olan mekânlarda geceİeme ücretsiz, bağış ise memnuniyetle kabul ediliyor. Savaşçı ruhlannın geçmişi TürkMoğol imparatorlanndan Cihangir döneminde verdikleri mücadeleye dayanan, Hint yanmadasının gururlu, özgür, ekonomik bağımsızhklarına düşkün, dayanışmaya önem veren azınlık grubu Sihler yaşadığı topraklara sıkı sıkıya bağlı. Hindistan'ın görülmeye değer yörelerinden olmakla birlikte yabancılann pek ziyaret etmediği; değişik din ve gelenekleri tanımaaçısından ilginç Amritsar şehri ve Altın Tapınak gezginlerin ilgisini bekli