Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8NISAN200I.SAY1785 Allah'a inanıyorum, pcygamberimizin onun resulü ve Islamın son din olduğuna inanıyorum. Bu sizin tercihiniz mi? BizMüslümanbiraileyiz. Diğer dinleri nereye yerleştiriyorsunuz? Hepsini kabul ediyorum, bütün dınlergerçektir, haktır. Fakathepsi Islamiyet'in içinde vardır, hepsi tslamiyettepsisinin içindedir... Inanmayanlar? tnançsızlıkdabirinançbiçimi.banagöre. tnançsızlık, inançtan bağımsız da tanımlanabilir... Ama onlar da inanmadıklanna inanıyorlar. Yani her şeyin bir köşesinde inanç olmak zorunda, yoksa imkânsız... Yaşayamazlar diyorsunuz. Imkânıyok... Bu size gerçek anlamda huzur sağlıyor mu? Ne? 11 Yıllar insandaki çok şeyi alıyor, düşüncelerindeki tazeliği alıyor, 35 yaşına geldım. Bir kere insanın doğduğu andan itibaren gerilemesi söz konusu, acı olarak bunun farkına varmak bile yeter, başkahiçbir şeye bakmasıgerekmiyor.. Bunun ayrımına ne zaman vardığınızı merak ediyorum... Yeni, çok geçmişi yok, onun için herkese gülmek istiyorum... Neden? Çünkü akıllarda öyle kalmak istiyorum. Evet gülünsün, herkes gülmeli, tebessüm etmelienazından... Bu, çok zor ve umutsuz bir çaba değil mi sizce? Hayır, umutlu ve daha kolay diğerinden... Ülkedeki olup biten neler size çarpıyor? Allah herkesin yardımcısı olsun, iş alanlan lazım insanlara. tnsanlar aç, çahşmak istiyorlar, iş yok. Çok kötü bir şey biliyor musunuz, çahşamayan yüzlerce, binlerce insan sokakta onu bunu şunu satıyor. Evet, bütün bunlar yaşanıyorvesiz hep aşk şarkıları söylüyorsunuz... Çünkü ben aşk şarkı lanm çok seviyorum. Aşkı açlıktan uzak tutabiliyor tnusunuz? Aşk da bir açl ık zaten, hiçbir şey birbirinden uzak değil ki. Ama gerçek açlığın ne olduğunu biliyorsunuz, sanırım. Buyüzyıllardanberi böyle...Ben aşk şarkılarından anlıyorum, diğer türlüsünü ifade edemem, beceremem. Benim işim değil o, amabenım ışimin olmaması bunlan farketmiyorum anlamına gelmiyor. Herkes kadar ben de görüyorum, emınim siz de görüyorsunuz, öteki de görüyor... Lüks yemeği yiyen de biliyor, birlokmaekmeği yiyen de biliyor. Yanlış biliyor ya da yanlış hatırlıyor olabilirim, daha öfkeli bir Yıldız Tilbe vardı, onaneoldu?Aşktan konuşalım birazda. Aşk ne? Valla aşkı yaşarken mutlu olan insan kadar, mutlu insan görmedim. Aşkı biten insan kadar da acılı insan görmedim. Ama ben, mutluluğu yazacak kadar mutlu olmadım hiç, tanıyorum ama yazacak kadar içine girmedim... Bunun nedeni ne, sizdeki kırıklıklar mı erkekle kadın arasındaki o tekinsiz köprü mü? O, o erkekle kadın arasındaki o asla kurulamayacak olan ya da kurulu olan, ama çok yavaş yürünmesi gereken köprü. Siz telaş mı ediyorsunuz? Okişilerinkarşılıklıiletişimiyle,anlaşmasıyla alakalı. Biz hep yıktık ya da ben hep yıktım. Aşk kadınlara mahsus bir şey mi, neden bu kadar acılı aşklan kadınlar yaşar? Çünkü kadınlar daha zayıf. Nasıl? Yani aşk karşısında erkeklerden daha zayıflar. Neden? Duygulannın yoğunluğundan dolayı. Duygularımızdaki güçlülük bizi zaafa itiyor. Bu kasetteki şarkılardan birisinde var, tenim seni istemiyor diyor. Hı, çekmiyor. Biz kadınlar pek o teni konuşmayız, parıltılı, aslında çok da diişsel olan yani üzerinden acı çekeriz... Bu mu bizim zaafımız? Yok, kadınlar farkındaetlerinin. O zaman neden bu kadar oyun kuruyor, farkında değilmiş gibi yaşıyoruz? Erkcklerle farkımız orada... Bu farka gerçekten ihtiyacımız var mı? lhtiyacımız var ya da yok, bu doğamızda var. Siz sadakate önem veriyor musunuz? ğinde gözyaşlannı da paylaşır isteyerek ya da istemeyerek, ama dostluk... Ben ne bileyim, öyle birşey görmedim ki anlatayım. Çok net bir tanım çizdiniz... Yaşam bunu hepımıze öğretiyor, demek ki kendi kendimın annesi, babası ve dostu olacağım, bunu kendi içimde başaracağım. Bunu böyle taşımaya hazır mısınız? Her insan bunu başarmak zorunda, farkında olarak ya da olmadan. 35 yaşındasınız... Yolunuz daha çok uzun... tnşallah öyledir. Aşkı tanımlarken başkasınm suretinde âşık olma, kendinize âşık olma olarak tanımlamışsınız, bu bilgiye nasıl eriştiğiniz merak ettim. Ben bir erkeğe âşığım, onu seviyorum ve şöyle olmasını istiyorum, o öyle olduğunda ben oluyorum, onda kendimi görmüş oluyorum... Bir erkek için debugeçerli, demek ki insan kendine âşık oluyor... Kendi suretinizi yakalayabildiniz mi bir erkekte ya da yakınlaşabildiniz mi? Tilbe, on yıldır şarkıcılüüa para kazanıyor. Dönem dönem, her insanda biraz, her insanda birparça. Olmalı, yapılan hatanın söylenmesi de saHepsinin toplamı... dakattir. Sadakat olmalı tabii, ama yok ki. Ben değilim. Yok yani. Olabilmeumuduvarmı? Hayattan da mı, sadakat mi istiyorsuUmutlanm ağır basıyor. Hissediyorsam nuz? vardemektir. Ben dostluğa ınanmıyorum yok; dost, inBirgünolurmu? sanın hayatı boyunca bir tane ya çıkar ya çıkOlabilir, neden olmasın.^ maz. Ahbaplık vardır, arkadaşlık vardır, paylaşım vardır, ne bileyim insan gezer tozar, beratguncikan@turk.net yer, içer, konuşur, eğlenir, güler, yeri geldi tnanç. Kesinlikle. Yegâne şey... Son kasetiniz tepeden tırnağa acıya kesik,ama... Ama sadece bende değil ki bu acı. Sizdebirazdahabelki... Ben şarkı sözlerinde ve müziğinde yansıttığım için var, bakarsanız insanoğlu acılı yani herkes, herkes... Siz nereden alıyorsunuz, bu kadar acıyı? Hayat, mutluluklar, mutsuzluklar, problemler, çelişkiler, üzüntüler, kayıplar, beklenti ler her şey insanda üzüntü yaratıyor... Müziğinizi nasıl tanımlayacağız, arabeskmi? Her şey, arabesk var, aynı zamanda türkü gıbi vc popvari. Ben Türkiyeli olduğum için kendi ülkemin, kendi duygulanmın müziğini yapıyorum, bunu tek bir forma sığdıramam, ama hepsini kendi içime sığdırabilirim. Ne kadar zamandır müzik yapıyorsunuz? 94'tenberi. Nasıl kalkıştınız bu işe, kulağınıza mi güveniyordunuz? Hiçbir şeyime güvenmiyordum, ilk kasetimi hazırlamaya başladığirri zaman şarkı aradım. Bulamayınca kendim yapabilirmiyim, dedim. Denedim, Delikanlım çıktı. Halkın tepkilerinde gördüm, başarabileceğimi. Nereye kadar uzanmayı düşünüyorsunuz... Uzanabildığım kadar... Delikanlım'dan Gülüm'e, ne oldu da acıarttı? Ben farklılaştım, 15 yaşında böyle değildim. Neeksildi?Neeklendi? Çocukluğundan belliydi, şarkı söylemeyi seviyordu Yıldız Tilbe. Sonra para kazanmak derdine düştü, çeşitli işlerde bir ayda kazandığım şarkıcılıkta bir gecede kazanınca karar verdi. Kendi şarkılannı besteledi, kendi aşklannı yaşadı, ev aldı. Artık o da vitrindeydi. Tilbe, kadınla erkek arasındaki köprüde payına düşenin hepyıkım olduğunu söylüyor...