23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8NİSAN2001.SAYI785 daha önemsizleşti? Senin bizimle birlikte olmanı istedik. Evet, annen bile seni istedi ve seni özledi. Bugün her şey yoluna girecek eğerbizimle kalırsan. Annen ncreye giderse seni de götürecek. tkiniz işleri birlikte yapacak ve birlikte yiyecek toplayacaksınız." Sonra babam bana klaru soğanları kazıp çıkardı, onlan yedim. Chon soğanlan kazıp çıkardı onlan da yedim. Verdikleri her şeyi yedim ve bir daha feryat etmedim. Annem ve ben sık sıkçalılıklara giderdik birlikte. Onun yiyecek toplayabileceği bir yere varana dek birlikte yürürdük. Beni bir ağacıngölgesine oturtur ve kökleri kazır ya da etraftaki fıstıklantoplardı. Bir keresindc ağacı terk ettim ve başka bir ağacın gölgesınde oynamaya gittim. Orada, otlann ve yapraklann arasında yeni doğmuş bir ceylan gördüm. öylecene yatıyordu ve küçük gözleri doğrudan bana bakıyordu. "Neyapabilirim" diye düşündüm. "Anneciğim" diye bağırdım. Orada öylece duruyordumve oda bana bakıyordu. Birdenbire ne yapmam gerektiğini bildim. Ona doğru koştum ve onu yakalamaya çahştım. Ama o zıpladı ve kaçtı. Onu kovalamaya başladım. O koşuyordu, ben koşuyordum ve o koşarken bağırıyordu. Sonunda ona çok yaklaştım ve ayaklanmı yolunun üzerine koydum. Düştü. Onu ayaklanndan yakaladım ve geri taşımaya başladım. O ağlıyordu. "Eh..eh..eh..." Annesi yakınlardaolmahydı veonunçığlıklarınıduyuncakoşarakgeldi. Onu görür görmez tekrar koşmaya başladım. Onu annesine geri veremezdim! Bağırmaya başladım: "Anneciğim, gel! Bana yardım et, Anneciğim! Ceylanın annesi peşimde, koş, kurtarbeni buceylandan!" Ama çok geçmeden anne ceylan peşimi bıraktı ve ben de bebeği aldım. Onu bacaklarından tuttum ve hızla toprağa vurdum. Artık ağlamıyordu, ölmüştü. Kendimi olağanüstü mutlu hissettim. Annem koşarak geldi ve ceylanı taşıması için ona verdim... rum!" dedim. Sonra anneme dönüp "Neden bana almak istediğin erkekle sen evlenmiyor ve onu babamın yanına oturtmuyorsun? Böylelikle iki kocan olmuş olur" dedim. Yaşamımız böyle sürüp gitti ve daha çok zaman geçti. Sonra bir gün, yaşlı Kantla ve oğluTashay'ınyaşadıklarıköyegittik. Tashay beni görünce benimle evlenmeye karar verdi. ArkadaşımNhuka'yıçağırdıvededi ki: "Nhuka, şu genç kadın..şu güzel kadın.. adı ne onun? Anne ve babama ondan söz edeceğim.onunlaevlenipevlenemeyeceğimi soracağım". Ertesi sabah köyümüzde dans vardı ve Tashay ve aılesi de geldiler. Gecenin içine dek şarkı söyleyip dans ettik. Sonra Tashay'ın babası, "Buraya geldik ve dans bittiğine göre şimdi sizinle konuşmak istiyorum. Çocuğu, doğurduğunuz çocuğu bana verin, ben de onu oğluma vereyim. Dün pınardayken oğlum onu gördü. Döndüğünde, benden hissettikleri şeyler adına gelmemi ve kızı ona vermem için izin almamı istedi" dedi. Annem, "Evet... Ama bir kadın doğurmadım, bir çocuk doğurdum. Evliliği düşünmüyor" dedi. Babam da "Evet, ben de onun bir çocuk olduğunu görüyorum. Bir erkekle evlenirse onu terk eder ve başka bir adamla evlenir ve sonra onu da terk eder. Kalkar tekrar evlenir, tekrar terk eder. Erkekleri tamamen reddediyor. tki erkeği şimdiden reddetti. Bu nedenle, Nisa'ya bugün baktığunda onun henüz bir kadın olmadığını söy lerim" dedi. Sonra Tashay'ın babası dedi ki: "Evet, söylediklerini dinledim. Kuşkusuzbiradamı sevene kadar pek çok kez evlenecek. Sonra onunla birlikte oturacak." Evlilikhakkındakonuştularveanlaştılar. Birlikte kulübeyi yapmaya başladılar ve konuştular, konuştular... Sonra gençler Tashay'ı kulübeyegetirdiler. Geldiler ve beni de aldılar. Sonra kulübenin içine yatırdılar. Ağladım, ağladım... Ve insanlar bana, "Bir adam seni öldürecek bir şey değil; o seninle evlenen birisi ve senin tıpkı baban ve büyük erkekkardeşingibi olacak. Hayvanlan öldürecek ve yemen için sana verecek. Yann bile 19 Avcıtoplayıcı, göçebe bir kadının çocukluğu... İnsana, kadına dair temel benzerliklerln glderek yok olan yüzü... Nlsa 50 yaşında, yarı göçebe yaşamış bir Kung kadını. Çocukluğunu, açlığı nasıl öldürdüğünü, evlenlşlnl, etlnde duyduğu acıyı, aşkın sonra kalblne düşüşunü anlatıyor... Blze aktaran Ise yazararaştırmacı Marjorl Shostak. Yıl: 19691971... bunu yapabilir. Ama sen ağlarsan öldürdüğü hayvanı kendi kendine yiyecek ve sana hiç vermeyecek. Boncuklar da vermeyecek. Neden kocandan korlcuyorsun ve ağlıyorsun" dediler. Dinledim ve sustum. Daha sonra Tashay, ateşin yanında kulübenin ağzında yattı, ben içerdeydim. Uyudugumu düşündükten sonra içeri geldi. Sabahleyin ilk önce o kalktı ve ateşin yanına oturdu. Korktum. Ondan çok korktum. Orada öylece yattım ve ben kalkmadan önce çıkıp gitmesini bekledim. Uzun bir süre birlikte yaşadık ve uyumadan önce yan yana olmaktan hoşlanmaya başladım. Ilkbaştakarşı çıkmadım. Ama ertesi sabah, içimacıdı. Bazı yapraklar aldım ve onlan yaramın etrafına koydum. Ama acı geçmedi. O akşam yine yattık. Ama bu kez deri bir kayış aldım. Derimi sıkıca gerdim ve genitalimi bağladım. Kayışın birucunu da kulübenin bir yerine bağladım. Onun bir daha beni almasını istemiyordum. Ikimiz de yattık ve bir süre sonra bana dokunmayabaşladı. Karnıma ulaştığında deri kayışı hissetti "Bu kadın nc yapıyor? Ben ona dün geldığimde benimle çok güzel yattı. Şimdi neden genitalini bu şekilde bağhyor?" Beni kaldırdı ve "Nisa..Nisa.. ne oluyor? Neden böyle yapıyorsun" dedi. Cevap vermedim. O, "Genitalini bağlayacak kadar neden korkuyorsun" diye sordu. Ben de "Hiçbir şeyden korkmuyorum" dedim. O ise devam etti: "Hayır, şimdi söyle bana, yaptıklannın adına, sana soruyorum!" tstemiyorum çünkü dün bana dokunduğunda içim acıdı." diye cevapladım onu. O da "Beni insanlan öldüren birisi olarak mı görüyorsun? Ben seni öldürmeyeceğim. Ben seninle evlendim ve seninle sevişmek istiyorum. Sen bir kadınla evlenip de seks yapmay an bir erkek hiç gördün mü" dedi. Ben de dedim ki: "Hayır ama halen istemiyorum. Seksi reddediyorum. Dün benim içim acıdı, işte bu nedenle!" O da dedi ki: "Peki, bugün kendi başına yatacaksın. Ama yann seni alacağım." Ertesi gün ona şöyle dedim: "Bugün burada yatacağım ve eğer beni zorla alırsan bana sahip olursun. Biraz 'yiyecek' aradığın kesin ama bendeki yiyeceğin yiyecek olmadığını bilmiyorum, çünkü alsan bile doymayacaksuı!" Orada öylece yattım ve o da işini yaptı. Böylece yaşadık, yaşadık ve sonra ondan hoşlanmaya başladım. Artık büyümüş bir kişiydim ve kendime dedim ki: "Evet, hiç kuşkusuz, bir adam seninle uyuyor. Ama ben belki de öyle olmadığını düşündüm." Yaşamımız böyle sürüp gitti. Sonra ona âşık oldum ve o da bana âşık oldu. Ona âşık olmaya devam ettim. Beni istediği zaman onakarşı çıkmadım. Benimle yalnızca uyudu. Şöyle düşündüm: "Genitalim için niye bu kadar endişeleniyorum? Ne de olsa o kadar önemli bir şey değil. öyleyse neden karşıçıkıyorumki?" Bunu düşündüm ve kendimi ona verdim, verdim ve verdim. Yan yana yattık ve kalbim büyüdü. Kadın olmuştum. •<( Annual Edition: Anthropology 199697'den çeviren: NERMlN BAYÇIN Koca alınca ne yapacagım? Bir çocuk annesinin önünde ve babasının arkasındayatınca vebabası annesiylesevişince, çocuk seyreder. Anne ve babası küçük bir çocuktan çekinmezler çünkü çocuk görse, duysa bile onlann ne yaptıkJannın farkında değildir. Anlamsızca ve bilinçsizce, seyreder yalnızca. Çocuğunöğrenmeyolubelki debudur. Eğer çocuk küçük bir erkekse diğer çocuklarla seks oynar ve kendine öğretir, küçük bir horozunkendineöğrettiğigibi. Küçük kızlar dakendikcndilcrincöğrenirler. Seksintadına ilk varanlaroğlanlardır. Erkeğin birpenisi vardır ve annesinin içinde olsa bile seksi çoktan öğrenmiştir. Bazenoğlanlargenitalimizlebiroyunoynamak isteyip istemediğimizi sorarlarama kızlar "hayır" der. Biz onu değil başka oyunlar oynamak istediğimizi söyleriz. Oğlanlar seks oynamanın zaten her şeyi oynamak olduğunu söylerler. Böylece büyürüz işte. Büyükler benimle konuştukJarında onlan dinlerim. Bir keresinde bana, "Gençbirkız büyüdüğünde koca alır" dedi ler. Bana bunu ilk kez söylediklerinde, "Ne! Beni ne sanıyorsunuz, niye bir koca almak zorundayım ki? Ben, büyüdüğümde evlenmeyeceğim. Eğer bir erkekJe evlenirscm, bunu ne için yapacağım ki" dedim. Babam, "Nisa, ben yaşlandım, annen de yaşlandı. Evlendiğin zaman yiyecek toplayacaksın ve kocana yemesi için vereceksin. O da senin için bir şeyler yapacak ve sana giyecek verecek. Eğer koca almayı reddedersen kim sana yiyecek verecek, kim sana giyecek verecek" dedi. Anne ve babama, "Hayır! Benim aklımda böyle bir şey yok. Bir koca almayacağım, ben daha çocuğum, evlenmek istemiyo Kabiledeyaşam, doğanın yüreğine dokunmak gibi büyük restleşmede, kaybımn yüzüne vurulmadığmı düşünüyor insan...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle