05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İNISAN 2001. SAYI 784 İKİ GORUŞ Mıgırdiç Margosyan "Bugün bu coşkuyu burada gördüğüm zaman şaşırdım ve şuna inandım. Insanlar gerçekten barış için, kardeşlik için bu kadar yan yana gelip direnıyorlarsa bunu eninde sonunda, hani tabiri caizse söke söke alacaklardır. llk kez katılryorum bir Nevruz kutlamasına. Nevruz'un bu kadar coşkuyla kutlanabileceğini hayal edemezdim. Insan seli dedikleri şeyi burada yaşamış ohjyorum. Çok kalabalık gördüm ama insanlan bu kadar kalabalık, el ele, yan yana, omuz omuza, kucak kucağa hiç görmemiştim. Bu insan seli gerçekten göz yaşartacak boyutta. Onların bu coşkusunu kutlamak, ister istemez insana çok güzel duygular yüklüyor. Bu Nevruz'un inşallah insanlığa banş getireceğıne inandığım için de kannca kararınca buraya gelmekle bir katkımtz olduğunu hissediyorum." GüKenKaya Bir kez daha anlıyorum ki, halka doğru şeyler vermenin bedeli çok ağır olmakla birlikte çok da güzel. Dıyarbakır'da bunun karşılığını gördüm. Bu, Diyarbakır'da kutladığım ilk Nevruz. Ahmet'le geçen yıl Pariste Nevruz'u kutlamıştık. Paris'in biraz dışında bir yerde bir grup arkadaşımızla birlikteydik. Mutlaka Nevruz ateşi yakacağız deyip yakmışlardı gerçekten. Bu Nevruz'u bu coşkuyla ve Ahmet'le birlikte yaşamayı çok isterdim gerçekten. Ama onun bunu hissettiğlni düşünüyorum. Bu halkın onu omuzladığını bugüne kadar, bundan sonra da omuztayacağını, bunun doğal bir buluşma olduğunu bir daha anladım ve son derece duygulandım. Nevruz son yıllara ait bir şey değil, çok geleneksel. Ben Elaziğhyım zaten orada büyüdüm. Son yıllarda birtakım kitle örgütleri ve partiler bunu organize ediyorlar ama, ben, çocukluğumda, Doğu'da sokaklarda ateş yaktığımızı ve üzerinden atladığımızı hatırhyorum. Hem Hıdrellez'de hem Nevruz'da. Türkiye'nin geleceği konusunda söz ve karar sahibi olan tüm mekanizmalann, mutlaka görmek ve çağa yakışan bir Türkiye adına mutlaka dikkate almak zorunda olduklan ve bizlerin de gözlemine dayanan bir gerçek vardı; o gün son derece güzel ve insani bir amaçla meydanlara çıkan halk, devleti tarafından kucaklanması ve yaralannın sanlması anlamında çok sağduyulu ve olgun bir görüntü ve mesaj vermiştir. Bu bir Kürt festivali ya da başka bir isimle anılsa da anılmasa da, ortaya çıkan gerçek şudur bana göre; ülke olarak ıçinden geçmekte olduğumuz bu döneme moral katkı sunabilecek kadar güzel ve renkli bu kutlama, eminim ki bundan bütün bir Türkiye olarak yarar sağlanz. Anlaşılmalıdır kı, kültürel ve moral değerlerı yok saymamak, daha da ötesinde, bunlara zemin oluşturmak gerekır. Geçen yaz, IspanyaFransa sınınndaki Bayon bölgesinde 4 gün boyunca kutlanan Bask geleneksel festivalinde bulunmuş ve Basklılann yaşadığı o coşkunun bizim ülkemizde neden yaşanmadığını düşünmüştüm. Şimdi buna kısmen tanık oldum.. Eksiğım eşim Ahmet Kaya'ydı. Yeni çıkacak albümünde "Ne Diyarbakır anladı beni ne de sen/ oysa ne çok sevdim ikinizi de bilsen.." sözleri olan bir şarkı var. Ben 21 Mart günü, Diyarbakır'ın onu çok doğru anladığını gördüm ve bu güzel fotoğraft yüreğime de işledim. Çünkü o dilsiz bırakılmış bir halkın dili olmaya çalıştığı için, evladından olmuş her bir anneye tepeden tırnağa oğula ve kıza kesmiş bir ulke verme istediğl için, o dört duvar arasına sıkıştırılmış ve darda bırakılmış ınsanların güneşı olmaya çalıştığı için ve dilinden demokrasi, banş, insan haklan, kardeşlik sözlerini düşürmediği için hepimizin Ahmet Kaya'sıydı. Bu bakımdan Diyarbakır onun şahsında beni, ben de onlan kucakladım. Bu Nevruz bayramından sonra, ben artık biraz daha cesaret ve bu küttüre biraz daha hürmet bekliyorum. Türkiye kendisine en yakışanı, bütün dünyanın gözü önünde yapmalı, bu kültürü ve bu rengi, çok incitilmiş bir çocuk gibi bağnna basmalıdır. Bu olgun tavır, tam da şu günlerde her birimize çok iyi gelecektir, eminim." ^ HICRI IZGOREN Diyarbakır'a Istanbul'dan konuk gelenler, bölgede yaşananlan şair Hicri Izgören'in dizeleriyle bir kez daha hatırtadılar. Çığlık Bana kanlı mühürier kaldı O tarih tacirinden Uçurumlar çağlıklar ve ölüm tarifleri Bildiğim tüm masallardan topladım acılan Bir karanfıl gibi yakama iliştirdim Yaşamak dedim adına sığınaklar emzirdim Bütün sözcükleri vüzleştirdim ateşle Anlatamadım günlerin cehennemlni Odalara kirii haberter taşınıyor durmadan Acıya kurmuşlar sanki vericileri Bütün sevinçler çarmıhta hızla yaşlanıyor çocuklar Bozguna uğramış aşk düşürmüş bayrağını Geceler unutmuş sevişmeleri Bana katliamlar kaldı O tarih tacirinden Ağıtlar sürgünler ve muhbir suretleri Bütün yenilgileri frtilliyorum şimdi Ölüm boy veriyor artık Düşlerimle suladığım toprpklarımda Gözlerine ayarladım tüm imgeleri Tannlara bulaştırmak için bu cinneti Deliyorum aşkın ambargosunu Yeniden yollara vuruyorum kendimi Teninden soyunsun artık çığlıklar Bakışlanna köprüledim uçurumları Şimdiki zamana çekiyorum bütün filleri Uyak olup düşüyorum dünyanın gözlenne Taze bir çığlığım artık bu kontra mevsiminde Herkesin biraz "faili" olduğu "Meçhul" bir cinayetım şimdi Aralannda GültenKaya'nın dayer aldığıkonuklanselamlayan üçkadın. Birinin bajina AhmetKaya'mnfotoğrafı iliştirilmiş...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle