23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 Tam provadaydılar ki 22 Şubat kararlan alındı... Her şey Hans Fallada'nın yazdığı, Yılmaz Onay'ın Devlet Tiyatrolan adına sahnelediği "Küçük Adam Ne Oldu Sana"ya uygundu... Şarkı şöyle diyordu: Ekonomi tıkınnda, kriz var, bunalım var... Oyun 21 yıl önce, 24 Ocak kararlannın içinden geçip 12 Eylül darbesinin hemen ardından da sahnelenmişti... O zaman siyasal damanmıza dokunmuştu, bugün ekonomik damanmıza... Oyun hem bize hem de söyleştiğimiz Yılmaz Onay, Levent Öktem ile Bengi Öz'e yeni sorular soruyor. YAZI: BERAT GÜNÇIKAN FOTOĞRAFLAR: SENEM ÖZTÜRK CUMHURİYET DEAGt O Küçük Adam Ne Oldu Sana? Yılmaz Onay... Yirmiyıl sonra yeniden aynı oyunu yönetti... hep bir hareket halinde, yönsüz, iradesiz, sessiz, şaşkın, kırgın... Haydi, onabir isim verelim, Bay Pinneberg, yani Bay Küçük Adam, yani yaklaşık altı milyann, sınırlan daraltalım, altmış milyonun tek kımlikte temsilcisi... O şimdı, yeniden bir oyunun içine sığıyor: Küçük Adam Ne Oldu Sana? Sahnelenen bugünün insanının öyküsü, şimdiyi anlatıyor, şu anı, dünü ve ne yazık ki, büyük ihtimal tekmili birden yannı... Ötesi berisi yok, perde açılacak. Sahne, Devlet Tiyatrolan AzizNesin Sahnesi. Yönetmen Yılmaz Onay ve iki oyuncu, biri Levent öktem, diğeri Bengi Heval öz... Listeyi uzatmak mümkün, reji yardımcıst, koreograf, müzik, sahne amiri, diğer oyuncular, dansçılar.kostüm... Biz, şimdi, bugün buradayız; Onay, öktem ve öz'le birlikte... Onay, önce oyunun roman halini anımsatıyor: "Hans Fallada'nın romanınm yayımlanış tarihi 1932. Roman Türkçeye çevrilmiş, o kuşak biliyor, ama daha sonraki kuşaklara aktanlmamış." Romanı Türkçeleştireni, basan yayınevini anımsamıyor Onay, tarih kırk yıl daha yakınageliyor: "1972'de Uluslararası Tiyatro Enstitüsü'nün davetlisi olarak Essen'e gittim. Orada oyunun sahnelenişıni ızledim. Aynı oyunu Rutkay Aziz de izlemiş, o da Türkiye'ye döndükten sonra sahnelemey ı düşünmüş ve çevirtmiş. Ancak ben Almanlarla aynı, bir sahneleştirmeden yana degildim." Neden? Onay Çünkü romanın malzemesi çok güzel ama belirli bir yerden sonra dağıldığı noktalar var. O malzemeyi şu yönde de oyunlaştırabilirsiniz, bu yönde de. Almanya'da öyküye göre oyunlaştırmışlar, ben, böyle oyunlaştırmayla malzemeye yazık olacağı kanısındaydım. Nasıl oy unlastınlabüirdi? Onay Oyun, romanın teması saklı tutularakTürkiye için yeniden yazılabılirdi. Bunu talep ettim ancak 12 Eylül öncesi, oyun yazarlığına fazlaca girmemiştim, birisi yazsın diye bekliyordum... Ama kimse yazmadı... Onay Evet, yazmadı ve 12 Eylül geldi. O zaman, romandan oyunlaştırma yapalım dedik, çok evrensel yanlan vardı ve 12 EylüPün duyarhlığı içinde de algılanabilirdi. Oyun o koşullarda da yankısını bulurdu. Yanılmamışız, iki sezon oynandı. Nerelerdeözgün metinden aynldınız? Onay Tipik bir örnek vereceğim, orij inal metinde, genç kız genç erkeğe Almanca deyım olarak delikanh, erkek de kıza kuzucuğum diyor. Bunu öyle de çevirebilirsiniz, ama olmuyor, ben ne dedirtebilirim diye düşündüm, biri uğurum dedi sonunda, diğeri de prensim. Bunu buluncaya kadar yapabileceğime, oyunu Türkiye'ye uyarlayabileceğime söz vermemiştim açıkçası... Evet, bizden tanımlamalar ama evrenselliği de yakalıyor... Karakterleri de yakalıyor mu? Onay Evet. Dahası, romana konu edinilen tarihsel dönerrun süregelen evrensel yanlanna, şu ya da bu topluma özgü olmayan çatışmalanna da ağırlık vermiştik. Romanı çok dabozmadan oradaki tiplerden farklı, insanhkhalleri, karaktcrleryarattık... Romanın örgüsü dağılmadı mı? Onay Hayır, roman alabora olmadı, aksine daha güzel yanlan ortaya çıktı. Almanya'dakı oyunlaştırmada, kızla oğlanın siyasi tercihleri arasındaki çatışma, oğlanın Nazilere, kızın Komünist Partiye oy vermesi vurgulanmıyordu, mücadele içindeki işçilerle olan ilişkileri de hemen hemen hiç sahne al mamıştı, biz bunlara ağırlık vererek bir düzenlemeyaphk. Romanda nasıl bir son vardı, edeplice ayakta kalma karanyla mı bitiyordu? Onay Kızla oğlanın birbirine sanlmasmdan ibaretti son, ve roman yayımlandığı dönemde sol kesimlerden bu tür eleştiriler a\mış. Ama aynı romanda, sondan önceki sahnelerden birinde mücadeleyi sürdüren işçilerin genç çiftle görüşmeye gelmeleri var, yani siz nercsini öne çıkartırsanız, orası önem kazanıyordu... 12 Eylül'den hemen sonra sahnelemenizle bugün sahnelemeniz arasında, sahne üzerindeki fark ne? Onay O zaman revü yapısı ile oynadık, Almanya'daki oyunlaştırmanın karakteristiği de buydu. Bugün ise, siyasi tandansı da olan bir bodrum kat kabaresinın inatla ayakta durma, tiyatro işlevini sürdürme çabası ve bu oyunu seçmeleriy le iki gencın yaşama çabalannın iç içe geçmesi var, yer yer çatışıyor, yer yer çakışıyorlar. Oyun içinde oyun... Onay Evet, bu, oyunculann hem çarpıcı yorumlanna izin veriyor hem de çok çeşitl i rollere girmelerine... Burada tiyatroya bakış açınızı, sanata yflklemelerinizi gösterme şansı da yakalıyorsunuz... Onay Tabii, biz bunu önemli gördük, seyirciye de bunun yansıyacağını umuyoruz, bir kabarcnin tiyatroyu, mücadele anlamında sürdürme çabasıyla, öyle bir dönemde bu oyunu seçmiş olması örtüşüyor. Bugün yalnız Türkiye'de değil, dünyada da, tiyatronun işlevi meselesinde kaybedilmiş durumlar var. Artık sanatın değiştiriciliği, insanlan hem uyarıcı, hem duygulandıncı hem de düşündürücü boyutlan önemsenmiyor, konuşulmuyor... Biz, açıkçası tiyatronun bu kaybedilemez işlevlerine de gönderme yapmak ıstedik. 12 Eylül'den sonra sahnelerken bir engelleme ile karşüaştınız mı? Onay Ankara'da hayır ama Istanbul rurnesine izin verilmedi. Gerekçe ne gösterildi? Onay Bilmiyorum, ama iki sezon oynanmasmın nedenine bakmalı, beni engelleyin diyen oyunlardan biri değıldi. 12 Eylül'de böyle demek ya da dememek pek önemli değildi... Onay öyle ama işin doğrusu yapılan işin sanatsal kalitesi de etkili oluyor. Eğîendiriciliği ile, müziksel yanıyla, kısacası bütün yönleriyle bir sanatsal kalite gösteriliyorsa, o zaman engelleme de aşılıyor diye düşünüyorum. Darbenin ağırlığı altında yaşayan seyircinin oyunla ilişkisi güçlü müydfl? Onay Evet, yoksa bir oyunun iki sezon oynaması kolay değil. Siz 21 yıl önce izlemiş miydiniz? öktem Methini çok duymakla birlikte izleyememiştim, tekstle geçen yıl tanıştım, etkilendim. Ben başansız olacağız diye korkular taşımam, iyinin daha iyisi de olur, bunun sonu yok diye düşünürüm, ama şimdi merak ediyorum, acaba AST'ın oyununu görseydim, bugün ne düşünürdüm? Devlet Tiyatrosu'nda, özel tiyatrolardan ya da hiçbir tiyatroya bağlı olmayan oyuncularla birlikte aynı sahneyi kuruyorsunuz... Onay Bu oyunun çahşmasında bir ensemble oluştu. Hiç zorluk çekilmeksizin, açık, izleyenlerin de olduğu provalaryaşandı. Oyun, provalarda hepimizin ortak görüşleri, eleştirileriyle, buluşlanyla oluştu, çok sağlam ve derinlikli bir oyun ortaya çıktı. öktemlstekli, arzulu... Onay Kaliteli, her kcsimden seyirciyi yakalayabilecek zenginlikte bir oyun ortaya
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle