05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İNİSAN 2001. SAYI 784 çıktı. Sizi oyuna çeken ne oldu? öktem öncelikle çok güncel olması. Oyundaki tipler, karakterler yaşıyor ve hiç eskimeyecek. Kabare tarzında çok kısa bir sürede çok şey anlatmak vardır. Bcnce hem roman, hem tekst, hem de Yılmaz Abi'nin oyunlaştırmasında,buvar. Matematiğihalledip onun üstüne cila yapmak bir oyuncu içinçokhoşoluyor. Öz Bu projede yer almama yol açan birkaç özel nokta var. Birisi çok duygusal, Yılmaz Abi, ben daha on altı yaşındayken ve tiyatroya yeni merak salmışken bana ilk yol gösteren insan. Ben onunla beraber AST'a girdim. Tiyatroyu ilk onunla tanıdım. Diğer nedenler ne? öz Yılmaz Abi 'nin yapıtlannda, yazdıklannda ve yönettiklerinde işin slogancı değil, düşünsel yanı dahaön planaçıkıyor. Bu anlamda da onun yaptığı şeylere çok inanınm. Oyıuıdabazı rollerin dışında, reji asistanlığıdayapmayaçalıştım. Aynca, bilgili, deneyımli oyuncularla karşılaştım. Bunun yansıması ne? öz Benim için çok iyi bir okul oldu. Mezun olduğumdan bu yana profesyonel anlamda, ilkkez bu kadar hoş bir deneyim yaşadım. Öktem oyuna kendisini çekenin güncelliği olduğunu söylüyor. 21 yıl öncesiy le bugfinü karşılaştırdığımızda bugünkü yaşama daha mı iyi oturuyor? Onay Iki dönem arasında belli bir farklılık var. 1980'deki oynanışında güncellik siyasal yönden daha ağırbasıyordu. Şimdi ise ağır basan ekonomik ve sosyal yön. 1980'de seyircinin dönemın koşullan içinde bir duyarlılığı vardı, bugün ıse kendi yaşadığı problemlere bir duyarsızlaşma, duyarsızlaştınlma süreci var. Oyun bu temayı da işliyor ve bu, bugün daha ağırlık kazanıyor. Siyasal yanına gelincc, en genel geçer özellikleriyle yine sürüyor, bu bakıtndan oyun iki kat daha güncel halegeliyor. Şarkılardan birinde şöyle deniliyor: Ekonomi tıkınnda/kriz var, bunalım var... Onay Böyle bir güncelleşme üzülecek bir şey.bugünki krizbizprovalardaykenyaşandı... 21 yıl önce 24 Ocak, bugün 22 Şubat... Küçük Adam Ne Oldu Sana, her siyasal ve ekonomik kriz döneminde güncellik kazanacakgibi... Onay Sürece bakm, böyle böyle geliyor ve krizler sıklaşıyor, hem romanın, hem oyunun işlediği tema sıkılaşıyor. O iki sevgilinin kaderini etkileyen koşullar daha da zorlaşıyor. Bu Türkiye için böyle ama dünyada da bir duyarsızlaşma var. Birbirini severek ayakta durmaya çalışan insanlann durumu hiçbir yerde kolay değil. Türkiye 'de bu yönden zor, Almanya'da bir başka yönden... Belki kapitalizmin oturmuşluğunun verdiği bir damıtılmışlık, daha doğrusu inceltUmişIik yaşanıyor... Onay Daha yutturarak. tnsanlar farkında olmaksızın o hale geliyor, getiriliyor. Ben bireyim dıye diye yok oluyor insanlar, sürüleştiğini farketmiyor... ÖzMetropolde Mutluluk, şarkısı gibi... Ama biz de o şarkılan yazryoraz artık.» Onay Bu, Türkiye'de uçlar halinde yaşanmasıy la çok güncel, bir kesimin yoksullaşması, yoksullaşmaya neden olan kesimin daha da hızla zenginleşmesi... öktem Yani uçurumlar... Onay Evet, bu yüzden güncellik artıyor. Karakterierin oluşturulmasında kadınlaradaha olumlanmışgibi... Onay Şimdi siz söyleyince farkına vanyorumamabu, Berlin'deki annehariç romanın bütününde de var. Roman anneye karşı Bengi Heval öz ve Levent öktem (attta) oyun üzerinden kendüerine soru yönelttiklerini de söylüyorlar... daha acımasız, benim eğilimim, çaresizliğini gösterip onu da olumlulaştırmışım... Sizin karakterleriniz... öktem Altı karakterde rol alıyorum, biri militan ama diğerleri düzene uyum sağlayan küçük burjuvalar, hepsı ayrı ayrı çok renkli tipler... Onay Bir küçücük rol var ki, o da kendi zavalhlığı içinde düzene karşı koyan, isyan eden yaşlı bir adam... öktem Harptcn sonra beni de işe yaramaz diye bir kenara atmadılar mı, diye soran adam... Orası kiralık evsc ben de çıkıp nutuk atacağım ya da Keiser Wilhelmim diyeceğim, diyen bir ihtiyar... Çok değişık roller oynamak, bir oyuncu için büyük birtat... Oldukça da zor olsa gerek... öktem Zorluğu derecesinde zevkli... Siz de üç dört rol birden üstleniyorsunuz... öz Bu tarz bir oyunda ilk kez çalışıyorum, bizim eğitimimiz genelde gerçekçi oyunculuk üzerinedir ve başka tarzlar üzerine çok da fazla tecrübe edinmeyız. Bu tarz derken ne demek istediğimi nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum, epiğe yakın ama... Onay Epik sözcüğünü kullanmak da biraz eski moda gibi algılanıyor, bu yüzden de biraz çekmce ile ağza alınıyor ama kullanmak lazım. Epik dendiğinde kalıpçı yaklaşımlar sanılıyor.amasendramatik tiyatrolarınustalığına sah i p olup onun üstüne çıkmaanlamında kullanıyorsun sanınm... öz Evet, bu yüzden biraz çekinerek epik mi desem, dedim. öktem Bu çalışmanın güzel tarafi, insanlar düşüncelennı açık açık tartıştıklan için sanatsal alışveriş yaşanıyor ve herkes birbirinden birşeyler öğreniyor. öz Sonuçta bir üretim oluyor, ortaya klişebırürünçıkmıyor... Öktem Şablonlardan uzak durmaya çalışıyoruz, oyun üzerine düşünüyoruz ve bir sürü derinlik ortaya çıkıyor. ÖzVe bize ait bir oyun oluyor. Aynı soruyu yineleyeceğim, küçük adamlar artıyor? Onay Türkiye'deki koşullara baktığımız zaman artıyor ancak, bu krizleri aştığında neolacak?Sanılıyor ki küçük adamlann sayısı bu bunalımlar, krizler yüzünden artıyor... Ben buna katılmıyorum, dünyada da küçük adamlar, küçük adamlılığının farkında olmadan artıyor, yani insan 1 ık küçük adamlaştınhyor... Bir krizin ortasından bakarken, küçük adamlığı görmek açısından Türkiye daha mı şansh yani? Onay Problemin taze oluşuna bağlı olarak bunu doğru biçimde aşma şartsı var... Siz bu aşma sürecinde, tiyatroya ne yüklüyorsunuz? öktem Ben Yılmaz Abi'nin dediğine katıhyorum, bir insanın canı yandığın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle