05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İNİSAN 2001. SAYI 784 lar. Gelgelelim madamı en çok mutlu eden, dansçtlanmızın kendi koreografisini yaptığı yapıtlarda gösterdiklcri başan oldu. 1935 'te Sadler Wells topluluğu için yarattığı "The Rake's Progress""Hovardanın Sonu" Hogarth'ın tablolanna ve Gavin Gordon'un müziğine dayanıyordu. Bir seri resim, bir hovardanın nasıl varlıklı ve zarifbir çevrede başlayan yaşamının batakhanelerden geçerek bir tımarhanede son bulduğunu anlatır. Madamın en güçlü yapıtlan dramatik güce, ifade zenginliğine, ruhsal değişimlere dayanır. Bu özellikJer, Türk dansçılannın yeteneklgriyle örtüşüyordu. 1965'te Ankara 'da, 1994 'te tstanbul 'da sunulan bu gösterilerin bütün dünyada gösterilenler arasında favorisi olduğunu söylemişti. Birinci prodüksiyonda Hüsnü ve Evinç Sunal, ikincisinde Oktay Keresteci ile Çiğdem Erkaya başrolleri oynamışlardı. Madamın en çok övündüğügösterilerdenbiri de 'Checkmate'.Satrançbalesiydi. Bu balede sahne bir satranç tahtasıdır. Aşk ile ölüm uyruklan üstünde egemenlik kurmak için çarpışırlar. Kara ve kırmızı kaleler, piyonlar, şövalyeler büyük bir ustahklakullanılmıştır. Ama bugün bile gözümün önünden gitmeyen Tenasüp Onat' ın Kara Kraliçesi ile Sait Sökmen'in bu meşum güzele duyduğu aşk ile Kralına bağlıhğı arasında bocalayan Kırmızı Şövalyesiydi. Bu dansçıoyuncular dünyanın neresinde olsa rakiplerini mat edebilirlerdi. Dame Ninette' in Türk dansçılan için yarattığı "Çeşmebaşı" Ferit Tüzün'ün orkestra için yazdığı "Anadolu Süiti' ne dayanır. Metin And'ın ilk Türk balesi diye coşkuyla karşıladığı bu yapıt için neler yazdığını anımsayalım. "Müzik bizimdir, giysiler bizimdir, dekor bizimdir, dansçılar bizimdir, dansın ve koreografinin dayandığı konu gereçleri bizimdir. Dame Ninette de Valois bu harcı bir araya getirip kanştırmakla handiyse kendisi deTürkolmuştur." Çeşmebaşı'nın ilkköylügüzeli Meriç Sümen'di. 'KuğuGölü' oynamak için yaratılmış gibi eşsiz, duru bir güzelliği olan, bale repertuvanndaki bütün büyük yapıtlarda yüzümüzü ağartan prima ballerina. Ünlü Rus dansçılan Ingiltere'yi terk ettikten sonra genç bir tngiliz kızına, Margot Fonteyn' e büyük sorumluluklar yüklemek cesaretini gösteren madam, Türk dansçılanna da güvendi. Gülcan Tunççekiç, Binay Okurer, Jale Kazbek, Ayla Ünal, Shirley Subaşı, Gülen Zobu, Rezzan Ürey, Ümran Ürey, Rengin Taş, Ferit, Akın, Tanju Tüzel, Engin Akaoğlu, Erhan Ergüler, daha nicelcri umutlannı boşa çıkarmadılar. Oytun Turfanda, Hülya Aksular, Fındıkkıran Balesi galasmdan (1969)... Soldan sağa: Osman Şengezer, Richard Glasstone, Ninette de Valois ve Alan Abbott. Oktay Keresteci gibi yeni kuşak temsilcileriyle de ilgilenmekten geri kalmadı. Dekor ve kostümlerinde RefikHale Eren ve Osman Şengezer imzalanna sık sık rastlardınız. Madamın buradaki öğrencileriyle ilişkisi çok dostça, çok sıcaktı. Başlangıçta kraliçe tarafından kendisine sunulan Dame unvanını taşıdığının farkındabile değillerdi. lngiltere'de bazı dansçılar madamın kendilerinı izlediğini bilirlerse heyecandan sahnede kayıp düşerlermiş. Burada böyle kazalar olmazdı. Burada kaidesınden inmiş bir Tannça heykeli değil, bir arkadaş, şaka kaldıran bir hocaydı. Kenneth MacMillan'ın The Burrow "Kapandakiler" balesini sahneye koyarken, provalar sırasında yapılan bir muziplik yıllarca unurulmadL 'Kapandakiler' bir çeşit Anna Frank öyküsüdür. Bir tavan arasma sığınarak, kendilerini ezmeye hazır güçlerden saklanmaya çalışan, sinirleri gerile gerile kopmak üzere olan, toplum dışı edilenler, hiç yalnız kalamayan sevgililer, şakacılığını bir silah gibi kullanan şakacı, korkuyu büyüklerinin davranışlanndan öğrenen bir çocuk. Kapı güm güm vurulur.. Küçük dünyalan yıkılmıştır. Yapıt kapının vurulmasıylabiter. Ama o ünlü provada Taner Akakçc kapıyı elinde bir silahla açıp silahını madama doğrulttu. Bu şakaya en fazla gülen, bizzat madam oldu. Bir kez kor dö balede bir kız, gut hastalığına tutulduğu için aşın sinirliydi, point ayakkabılarını madamın başına attı. Ama kendisi bunun üstünde durma gereğini duymadı. Madam her zaman güzel, zarif ve vakurdu. Altmışlı yaşlannda onun kadar bu yaşları güzelleştiren bir başka kadın anımsamıyorum. Yeşilköy'de ilk kurduğu okulun öğrencilerinden koreografve bale eğitmeni Kaya tlhan'a sormuştum. "Biz altışımızda onun gibi olabilecekyimiz?" Şu karşılığı aldım. "Saçmalama, biz otuzumuzda onun gibi miyiz?" Bir kez Barnes'daki evine davetedilipeşi Dr. Conneirietanışmak onuruna criştim. Evinde büyük de Valois değil, doktorun eşiydi. Evi güzelce çekip çevirmekten başka, hasta randevulannı daayarlarmış. Çokiyi biraşçı olduguna ben tanıklık edcbilirim. Ogün hazırladığı dana karskı' nin tadı damağımda kaldı. Ballets Russes günlennde öğrenmiş olmalı. Doktorlakahvelerimizi içerkençoğudansçının kuşbeyinli olduğunu söyledi." Ya Dame Ninette?" dedim. Nasıl bu kadar saf olabileceğime şaşıyormuş gibi yüzüme bakü. "Ben dansçılardan söz ediyordum. Ninette, Ninette'tir." Çok haklıydı. Ninette her zaman eşsiz, her zaman benzersizdi. Covent Garden ve Coliscum'da birçok baleyi Dame Ninette ile birlikte izlemek ayncahğına kavuştum. "Uyuyan Güzel"de izlediğimız RudolfNureyev'in yokuş aşağı inmeye başladığı kanısındaydı. Rudi, Batı 'daki kanyennin başlangıcında RoyalBallet'yemüthişbircanlıhk getirmiş. "O kadar iyi okumuş, o kadar bilgiliydi ki tngiliz meslcktaşlan ondan utanıp, sanat ve edebiyat üstüne daha fazla bilgi edinmeye başladılar." Dame Ninette Türkiye'ye birçok öğretmen, eğitmen ve koreografyolladı. Molly Lake, Travis Kemp, Joy Newton, Beatrice Appleyard, Claude Newman, Ann Parsons, Dudley Tomkinson, Andree Hovvard, Alfred Rodrigues, Ricardo Duse, Faith VVorth, Angela Bailey, Brenda Baylis... Dahabirçoklan... Gençlerimiz gerek Devlet Konservatuvarlarında, gerek Devlet Opera ve Balelerinde bu hocalardan çok yararlandılar. Bunlardan biri de kızım Aydın Ord. Richmond'daki baleeğitmenliği eğitiminden sonra diplomasını Dame Ninette de Valois 'nın clinden almış olmak yaşamının en büyük mutluluklanndan biri. Şimdi o da öğrendiklerini genç dansçılara öğretiyor. Madamın çeşitli ülkelerden gelen öğrencileri yöntemlerini, disıplinini, bale aşkını Kanada, Güney Afrika, Yeni Zelanda, Avustralya, Almanya ve tabii Türkiye 'de yayıyorlar. Britanya İmparatorluğu 'ndan Dame unvanını 1957'de,CompanionofHonourrütbesini 1982'de, en büyük nişan olan "Order of Merit" liyakat rütbesini 1992 'de aldı. Aynı yıl West End Tiyatrolan Birligi ona "ömür Boyu Başan" ödülünü sundu. Aldığı yüzlerce nişan ve madalyayı topluluğu adına kabul etmiştir. Dame Ninette de Valois'yı yakından tanımak firsatını bulanlara ne mutlu. Gelecek kuşaklar için bir armağan daha var: Kitaplan. "Come Dance With Me" "Gel Dans Et Benimle" (1957) ve "Step by Step" "Adım Adım". Onunla dans etmeyi kim istemezdi ki? Kim ilerlemezdi ki onunla adım adım? ^ DameNinette de Valois'nm koreografisiniyapttğı Çeşmebaşı Balesi...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle