Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ Çok uzun bir yolculuğa çıkar gibi gelmişlerdi Nevruz alanına. Kucaklannda bebekleri, ellerinde termoslan vardı. Buradayız" diyorlardı. 160 dönümlük alan hıncahmçtı. HADEP, seçmeninin iki katı bir kitleyle buluştu. O günorada olmak, sanki geleceğe demir atmak anlamını taşıyordu. gerçekleştirilmişti. Alandakilerin hemen her birininarkasındayitirilmişbirevlat, bir baba, kardeş, boşaltılmışbirköy yadabir hapishane vardı. Nevruz kutlamalannın sürdüğü alanın en duyarlı ve en coşkulu alkış alan konuğu Gülten Kaya idi. Paris'te sürgünde yitirdiğimiz sanatçı Ahmet Kaya' nın parçası zılgıtlar arasında dinlendi... Gülten Kaya, "En sıcakilgi sizeydf'sözlerini karşılıksızbırakmadı: "Aslında o sırada en çok alkışı alan ben değilim. Onlar benim şahsımda kendi sanatçıları olan Ahmet Kaya'yı alkışlıyorlardı. Bunun son derece farkındayım." Kalabalık alana sığmaz olunca insanlara hareket alanı kalmadı. Kimsenin birbirini ezmemesi için halay çekilmemesi ve müziğe dansla eşlik cdilmemesı anonsları başladı. Kıpırdama payı kalmamıştı, herkesten yere oturması istendi. Kürsüdeki genç kadın kitleyi son derece iyi yönlendirdi, anonslanyla kalabalıkta her an meydana gelebilecekezilmeleri veçiğnenmeleri önlemeyi başardı. Kutlama komitesinin istemediği pankartlar ise alandaki katılımcıların müdahalcsiylc anında aşağıya iniyordu. Nevruz kutlamalannın en çok ilgi gören bez pankartında şu sözler yazıhydı: Ne inkâr, ne aynlık, demokratik cumhuriyet... tmza: HADEP "Ulusal Belge'd» yokuz..." Saat bire doğru devlet daireleri tatil olunca alan silme doldu. Doktorlann işbaşında kalması için yoklama defterlerini 21 Mart günü başhekimler tutmuş, öğrencilerin derste bulunması için öğretmenler seferber edılmiştı. Kimi velilerçocuklannıNevruz'a götürmek amacıyla öğretmenlerden özel izinistemişlerdi. Uzun bir yolculuğa çıkar gibi gelmişti Diyarbakırlılar Nevruz alanına. Yanlarında termoslan, yiyecekleri, ve kucaklannda bebekleri vardı. İyi organize olmuşlardı. Kalabalığın en yoğun olduğusaatlerde çok sayıda bayılan insan eller üstünden ambulanslara taşınıyordu. Tuvaletlerkurulmuş, bayılanlarlar için ambulanslar hazır edilmişti. Çuvallar içinde getirilen kola, su ve kapalı naylon torbalar içinde sandviçler yalnız konuklara değil bayrama katılmaya gelenkalabalığada ikramedildı. Bu kadar büyük bir kalabalığm hafta arası bir günde böylesine büyük bir alanda toplanabilmesinınbirnedcnide Diyarbakır'da yüzde71 'leifadeedilen işsizlikti. Bölgeyi iyi bilen gazetecilerden Celal Başlangıç ilginçbırgözlemini aktanyordu: "lzmir'eve Aydın'â gitmiştim. Karşılaştığım herkes ekonomik krizi konşuyordu. Diyarbakırlı bunca işsizliğe, katmerli bir ekonomik kriz yaşanmasına rağmen çok da bu bu konuyu konuşmuyordu, herkes Ulusal Belge'yikonuşuyordu. 'Yahubizi yoksaymışlar' diyorlardı . Ama kimse yahu ne olacak bu ekonomik kriz demiyordu." Yoğun işsizlik bölgedeki en önemlı açmaz. Bugün, siyasi talepleri ve kimlik istekleri ön planda olan kitlelerin yann hangi taleplerle ortaya çıkacağı ve hangi tepkileri göstereceği kestirilemiyor. Bugün HADEP'in siyasi otoritesi ve banşçı tutumu önemli bir sigorta. Ancak bu sigorta ne zamana kadar geçerh olacak? Tanm ve hayvancılığın eski canlılığına kavuşturulması, köye dönüş projesini hayatageçirilmesi, sınırticaretininkolaylaştınlması, yurtdışından bölgeye yönelik yatınm olanaklannın önündekı engellerin kaldınlması gibi önlemler bölge insanın talepleri. Bütün bunlann olabilmesi için öncelikle geçen hafta yeniden uzatılan OHAL'in kaldınlması vedemokratikleşmegerekiyor.^ Kürt realitesi meydanda DUYGU YAZICI azarlann muhayillesi genellikle geniş olur. Ben çocukluğumu yaşadığım Diyarbakır'da böyle bir Nevruz kutlayabileceğimi hiç ama hiç hayal edememiştim" diyor, Diyarbakır' ın Gavur Mahallesi Hançapek'te doğup büyümüş yazar MıgırdıçMargosyan. 21 Mart'ta, 160 dönümlük Nevruz alanının konuklar için hazırlanmış tribünündeyiz. Kalabalık öylesine yoğun ki tribündeki konuklar izdihama yenik düşmesin diye görevli gençler koruma kordonu kuruyor. Diyarbakır'ın 10 km dışındaki Fuar Alanına yol alanların ardı arkası kesilmiyor. Sanki gökten insan yağıyor. Yer bulamamak korkusu kimi Nevruz yolculanna değişik önlemlcr aldırtmış. Oturma odalarındaki kanape ve koltuklar üstü açık kamyonetlere yerleştirilmiş, yolaböyleçıkılmış. Çocuklar mutlu, büyükler mutlu. Giysiler özenle seçilmiş... Her Nevruz'daanneleriçocuklanna şunu tembihlermiş: "21 Mart'ta yeşil.kırmızı san iplikleri birbirine bağlay ın. Allah sizi yılandan, çıyandan ve zulümden koruyacak... " Bütun Diyarbakır o gün, iplikleri birbirine bağlayarak gelmişti büyük kutlamaya. Nevruz, yasaklı olmadığı dönemlerde, mahallearalanndayakılanateşlerden yöresel kutlamaların ötesine giöneyen bir gündü. 2001 yılı Nevruz'u ise geleneksel bayramınsınırlannıçokaşmıştı. Orayagelenler, "Biz vanz, biz burdayız ve bizi dikkate almak zorundasınız" demek istiyorlardı. Bölgeyi iyi bilen gazeteciler," 1990'lı yıllarda kitleselleşen Kürt hareketınin çok kanlı süreçler geçirdikten sonra bu kadar kitleselbirdestekkazanması Kürtlerdeciddibir değişimin ifadesi. Bu değişim, devlet yapısını da zorlayacak ** yorumunu yapıyorlardı. 1999 seçimlerinde HADEP'e Diyarbakır'da seçim propagandası yapmak yasaktı. "Oylar HADEP'e giderse başlar da belaya girebilirdi." Bu mesaj açıktan verilmişti. HADEP oncaengele rağmen Diyarbakır'da 125binoyoylannyüzde62'si almıştı. Fuar alanında tahminlere göre 300 bın dolayındabir kalabalık vardı. Çünkü 160 dönümlük alan hıncahınç doluydu. Nevruz alanının çevresinde yolun öte yanında da 2025 bin insan göze çarpıyordu. Şarkılan ve konuşmalan duymadantoplu eğlenceyekatılmadan oradaydılar. Orada bulunmak ve o havaya katılmak için gelmişlerdi. Bu onlann Türkiye Cumhuriyeti 'nde varolmak isteklerininbirıfadesıydi. Yoltıkalıydı.araçyoktu. Ama kentin yansından fazlası oradaydı. HADEP'in organizasyonuyla düzenlenen kutlamadaHADEP'liseçmenlerin ötesine geçilmiş, çok büyük bir kitlenin katıhmı