Katalog

a daha cesur yazmaya ı bir edebi kitap değil. ıta bir giriş vizesiydi. > ikinci kitabı ne zaman , iye soruyor. Yayımcım, •rle uğraşmayın, ikinci yın" diyerek beni k az bir zaman kaldı. jyandım... Bütün tatil edilse... Bana an bir annem olsa abam bütün sorulan Tiağrıyor..." lclal ırları 1999 Aralığı'nda aralık ayı ve yüıe . az kaldı. Ve o; yine bu ini çok mutsuz aman zaman bazı e biriktiğinde gitme hissi" yavaş ıplamış. lunda giderken, lclal RT ile bu kadar vcn bu ayrılık niye? anlayışlanmız farklı ;ye başlamıştı. Nasıl tınenizi çok seversiniz nun kalbini kırarsuuz. ından beri oradayım. ı başladılar. Herkes 'ye çok buyük paralara fünüyor. Sıfır liraya r... Sadece programı ek için. 'aha çok öfkeli aslında. ın... dım ki; Aysun Kayacı rum bu ülkede. Deniz »odyumu bırakması, a'ın boyu posu, bindeki öpüşme taptan daha değerli. ı Kişot gibi ı zaman zaman. Çok . Işte o vakit gitmek lurumunu oldukça r. Çünkü bu ülkede ne yasına, ne de re ait bir isim olduğu ıptığım çalışmaların İclal Aydın, "Durmadan, Jaimu ulduttlıyoruz " diyor... 3 üretimim durmadı. Iş gücüm yerinde. Krizi kullanan tüm üçkâğıtçılardan, tüm savaş hırsızlanndan nefret ediyorum. Biri şu oyuna son versin!" Otuz yaşına gelmiş, dokuz yaşındaki çocuğu hâlâ içinde yaşayan genç bir kadın o. llkokul öğretmeninin iyi bir yalancıdan iyi bir masalcıya çevirdiği oyuncu belki... Şüphesiz içimizden biri... tçimizden geçenleri içinden geldıği gibi anlatıyorr... Kocaman gülümseyişine rağmen, onun deyimiyle hüznü yaka çiçeği gibi taşıyan bir program yapımcısı, bir sunucu. Ve konuşurken gözleriyle, sözleriyle, yazarken kalemiyle Şeker Portakalı'nda Zeze'nin sorduğu bir soruyu içten içe soran bir insan: "Birtakım şeyleri çocuklara anlatmak neden?"^ + magazin dünyasını hiçbir şekilde ilgilendirmediğini, onlar için belki de can sıkıcı biri olduğunu düşünüyor. Diğer taraf için de popüler olduğunu. Sonuçta televizyona yönelik, çabuk rüketilen bu" ış yapıyor. Iki tarafın da gizliden gizliye kitabını okuduğuna inanıyor. Şunun özellikle anlaşılmasını istiyor: "Hayat Güzeldir" ya da şimdiki adıyla " Yaşamak Güzel Şey" bir televizyon programı Orası lclal Aydın'ın işyeri, dükkânı... Mümkün olduğunca kendisi gibi, olduğu gibi göründüğünü söylüyor. Çok fazla kendiniz olduğunuzda arada bir incinebiliyorsunuz. "Durmadan, daıma aldatılıyoruz!" Türkiye'nin durumunu sorduğumuzda; birkaç kelimeyle böyle özetleyiverdi lclal Aydın: "Krize inanmıyorum. Benim lerine dokunurken... at Saydam'uı öğrencisi iken piyano bölümünün ünlü Alman hocası F. Statzer tarafından keşfedilip ısrarla arp çalmaya özendirilip yönlendırildi... Öğrencilik yıllannda Eminönü'ndeki balıkçılardan tel bulup, Ingiliz anahtarlanyla akortlar yaptı. Yurtdışından plaklar ve notalar ısmarlayıp arşiv oluşturdu. 1972'de mezun oldu. llk hedefi çok iyi bir arp öğretmeni olmaktı. Istanbul Devlet Konservatuvan'nda halen öğretim üyeliği yapıyor. En çok yetiştirdiği öğrencilerinin başanlanyla övünüyor. Paylaşılan başanlan sıralamadan da edemiyor... llk başan 1990'da Paris Sevr'deki kongreye genç yetenekler dalında çalma hakkını kazanan öğrencisi Yonca özkan ile gelmişti. İkinci kez Sevr Kongresi'ne katılan iki öğrencisi dikkatlen çekmiş... ıp öğreten bir eğitimci Ümit Tunak. Yurtdışında arp üzerine yapılan toplantı ve /or. Tunak, Avrupa'da başanlar kazanan öğrencileriyle yeni projeler hazırlıyor. Ve 197577 yılları arasında Londra Guildhall Scholl of Music And Drama'da iki yıl ve ardından BBC Senfoni Orkestrası'nın ünlü arpisti Sidonie Goossens ile de iki yıl çalıştı. Istanbul'a döner dönmez ilk işi, kendi mezuniyetinden hemen sonra kapanmış olan arp bölümünün yeniden açılması için kolları sıvamak oldu. Bölüm 1978'deaçıldı. Ümit Tunak 1987'de Istanbul Üniversitesi'ne bağlanan Artık "arpçı Türk kızları" adı yavaş yavaş da olsa bu tür müziğe ilgi duyan çevrelerde fısıldanıyor. Akdenız gençlik orkestrasındaki 126 kişi içinde Yonca özkan birinciliğı aldı. 1998'de Perugıa'daki arp kongresine yine Ümit Tunak'ın öğrencisi kompozitör Kemal Tosun'un "Üsküdar'a Gideriken" teması üzerine yaptığı çeşitlemeler dakikalarca ayakta alkışlandı. 1999'da Prag'da öğrencisi Deniz Aker'in adını anlattıklarına ekliyor. Arp, esasen Mısırlılann müzik aleti olarak tanınıyor. MÖ 4 bin yıllanna kadar uzanıyor. Davut peygamberin Kral Saul'u şeytani düşüncelerinden uzaklaştırmak için tellerine dokunduğu bu gizemli çalgı bugün Avrupa'da en çok ttalya'da yapılıyor. Ağaç aksamı Italya'da, mekanizması ise lsviçre'de yapılıyormuş. Fransızlar elektronik arp yapımında çok ustalaşmışlar. Arp yapan ünlü ustaların başında ltalyan Victor Salvi'nin geldiğini anlatıyor Ümit Hoca... Ümit Tunak, "Bir Meleğin Kanatlannda" adlı CD'sindeki ünlü parçalardan Romans (yasak oyun) ve Saint, Saens'in "Kuğu"su ile Albeniz'in ünlü "Malegenya"suu peş peşe sıralıyor... Debussy'nin "Keten Saçlı Kız"ı ile Haendel'in arp konçertosunu çalıyor bize. Adeta kulaklanmızın pası siliniyor... Müziğin yanı sıra, lstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nü de bitirmiş Tunak. Zira 85 yaşında olmasma karşın hâlâ daha elinden kalemı düşmeyen babası Nejdet Kurdakul ile amcası edebiyat tarihçisi, yazar Şükran Kurdakul onu hep motive etmişler... Evde piyanosu ile annesine eşlik eden kızı Elif de annesinin izinde... O da sanat tarihi okumuş. Anakız birlikte en çok da antik mekânlarda çalmayı seviyorlar...^ kaç