03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 0*Hollywood yapımcılannın kârlannı yüzde 5OO'e katladıklannı gösteriyor. Walt Disney'in yaptığı tek savaş filmi "Through Air Power" bile gişe rekorları kırdı. Kasım başından beri ABD'deki üç bin sinemada, gaz maskesi takmış, korunma amaçlı tulumlar giymiş adamların, dünyayı zehirlemeye çalışan adamlann kahraman olduğu filmler gösteriliyor. Korku ve savaş filmleri revaçta. Bunlardan biri "Monsters". Film üç haftada 160 milyon dolarlık hasılat yaptı. Michael Douglas'ın korku filmi "Don't Say a Word" de büyük başan kazandı. Hollywood'un patronları video kaseti kiralayan dükkânlann aksiyon filmlerinden olan kazançlarının yüzde 30 arttığını, "Er Ryan'ı Kurtarmak" filmini gösteren ABC kanahnın ekran başına 18 milyon Amerikahyı getirdiğini, bunun da son iki yılda bir film için en yüksek seyirci sayısı olduğunu gözden kaçırmadı. Araştırmacıların bu ilginin seyircinin şiddet ve savaş görüntülerini seyretmek istediğini gösterdiğini iddia etmeleri de bu tür filmlere dönüş fikrini destekJedi. Komando filmi "Black Hawk Down", "Behind Enemy Lines" adlı Balkan Savaşı'nı anlatan film, Mel Gibson'ın Vietnam'da görev alan Amerikan askerleri üzerine kurulu "We were Soldiers"ı da önümüzdeki haftalarda vizyona girecek filmler arasında. Sinema yazarlan bu f ilmlerin Amerikan halkının milliyetçi duygulannı kabartacağını vurguluyor... Bunlann dışında ailesini bombah bir saldırıda kaybeden bir itfaiyeciyi konu alan ve galası önümüzdeki şubat ayına ertelenen "Collateral Damage" filmüıin başrol oyuncusu Arnold Schvvarzenegger elinde bayrak, programdan porgrama koşuyor. Filmin konusu, 11 Eylül sonrasında oluşan psikolojik ortama "cuk oturuyor". Bununla beraber Martin Scorsese'nin yönettıği "Gangs of New York" filmi önümüzdeki yıla ertelendi. Film 19'uncu yüzyılda yercl yöneticilerin yolsuzluğunu konu alıyor. Ertelenmesinin nedeni günümüzün kahramanlan New York Valisi ve Belediye Başkanı için kötü çağnşım yapmamak. Savaş filmleri ve şiddet görüntüleri içeren filmlerin ağırlıklı olarak gösterildiği, bayrak stoklannın tükendiği şu dönemde müzik dünyasında da milliyetçi öğeler içeren albümler aranır oldu. Elvis Presley'in "America the Beautiful" şarkısı on numaraya yerleşti. Whitney Houston "Star Spangled Banner" ile üst sıralara yerleşti. lkinci Dünya Savaşı sırasında askeri üsleri ziyaret eden Marlene Dietrich ve Marilyn Monroe gibi bugünün üslerinde askerlere "moral" vermeyi planlayan sanatçılar da var elbette. "Behind Enemy Lines"m senaristi Owen VVilson San Diego'daki bir hava üssünü ziyaret etti. "Ocean's Eleven" filminin George Clooney, Andy Garcia, Matt Damon, Brad Pitt ve Julia Roberts'tan oluşan oyuncu kadrosu filmin galası için lncirlik'e gelmeyi planhyorlar. Ünlü talkşovcu Jay Leno da Afganistan'daki birliklerde görev alan askerleri ziyaret etmek isteyenlerden. ^ Der Spiegel'den çeviren: SEÇİL TÜRESAY Televizyon seyircisi Iclal Aydın'ı "Hayat Güzeldir" programının hanım hanımcık sunucusu olarak tanıyor. Yemek tarifi ve iyi makyajın on yolunu anlatmak yerine, izleyicisine şiir okuyor, bugüne çağınyor. Aydm'ın aynı isimli bir de kitabı var... u oyuna son verin Z GÖKÇE ÇtÇEK ÇETİN eze'yi bilir misiniz? Hani şu "ŞekerPortakalı" adlı romanın bir omuzunda iyilik, diğerinde kötülük meleği uçuşan küçük yaramaz çocuğu. Şeker portakalıyla dertleşen, renkli kişiliği ailesi tarafından örselenen "Sen hiçbir şey yapamazsın" diye büyütülüp, sevgiyi bile edindiği dosttan öğrenmek zorunda kalan çocuk. Işte o Zeze günün birinde acıyı keşfeder ve zamansız büyümek zorunda kalu"; hiç istemeden... Tıpkı Iclal Aydıngibi... "Ekrandaki izleyicim olağanüstü yetiştirildiğimi düşünür. El bebek gül bebek büyütüldüğümü. Oysa parçalanmış bir ailenin erken büyümek zorunda kalan bir çocuğuyum. Ailem dağılınca annemde kaldım. Babamdan uzaktaydım. öyle yetiştirilmişim ki; hâlâ güzel şeylere layık göremiyorum kendimi..." Oysa hepimiz onaylanmak üzere çıkmıyor muyuz yola? Hep bir şeylerin ispatı peşinde değil miyiz? Iclal Aydın da; hâlâ mahallesine, ! annesine, komşularına bir şeyler vardır, şarkı vardır, dostluk vardır... anlatmaya çalışıyor, yaptığı Bir gün Sunay Akın bir şeyler programlar, oynadığı diziler ve anlatır, başka bir gün Kubat şarkılar yazdığı kitabıyla. Adeta "Bak söyler, Yılmaz Erdoğan esprileriyle gördünüz mü? lşte yaptım!" diyor. ortalığı kınp geçirir... Sadece bu Onun var oluş hikâyesi 16 yaşını kadar! Ve her gün "Her şeye rağmen bitirdiği yıl, gömlek satarken hayat güzeldir" diye biter program. oyuncu olmak istediğini duyup Programın kayda değer bir izleyici desteğini esirgemeyen Kaya Akarsu kitlesi olur ve görüntülü sözcükler ile başlıyor. Konservatuvara diye bir bölüm oluşturulur. 70'li gıdebilmesi için ikna edilmesi yıllar, kız arkadaşlar, aşklar, gereken bir anne, sonra henüz okul unutulan, unutturulan ne varsa bitmeden alınan bir evlilik kararı, anlatır, özenle seçilmiş görüntülerin Almanya'da gurbet gözyaşlan ile eşliğinde. Sonra bunlan bir kitapta geçen yıllar, aynlıklar, hastahklar, toplama fikri doğar: pişmanlıklar vardır hikâyenin "Zamanla kitapkaset bir arada devamında... Bu en zor dönemlerde olsun, yazdığım metinleri benim dilinden şu iki dize düşmez olur; sesimden duysunlar şeklinde bir Gülten Akın'm kaleminden çıkıp, düşünce oluştu. Ancak yakın Sezen Aksu'nun sesinde hayat dostum Atilla özdemiroğlu hitap bulan; "Yitirmeli ne varsa, ettiğim kesim için bunun pahalı bir başlamalı yeniden" ürün olacağını söyleyince, Her şeyin bittiğini zannettiği düşüncemizi bir süreliğine rafa anlardan birinde, ansızın gelen bir kaldırdık. Çocukluğumdan beri çok telefonla, o zamanlarda yeni yeni düzenli olmamakla birlikte tuttuğum yapılanmaya başlayan BRT'de günlükler vardı. Yazdığım notlar. "Hayat Güzeldir" adlı programına Epsilon Yayınevi çok ciddi bir anda, başlar. Tarih 10 Mart 1999'dur. talip oldu yazdıklarıma. Net bir Programında; yemek tarifleri teklif gelince, günlükler ayıklandı, verilmez, göbek atılmaz, abuk sabuk metinler toplandı, birbiri ardına sözler yoktur, itiş kakış da... Şiir ekJendi ve ortaya bu kitap çıktı." Edebiyat Diinyasf na Uk adımı "Hayat Güzeldir" adlı kitabıyla attınız. Tamaın nıı devam mı? Zaten sürekli yazıyorum. Aferin Arpın tc EROL ÖZKAN Istanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan , Dalı Bölümü'nde yardımcı doçent olarak öğı üyeliği yapan Ümit Tunak, Türkiye'de ilk ke; "Bir Meleğin Kanatlannda" adlı arp CD'si i belirli çevrelerin dikkatini çekmişti. Ümit Tu müziği üzerine hiç denecek kadar az kaynak Arp müziğini genç kuşaklara s kongrelerde Türkiye'yi o tems Türkiye adına, uluslararası kongrelere çağrıl toplantılara bildirileriyle katılan bir sanatçı. Devlet konservatuvarında "arp" bölümü 19.' açılmıştı. O dönemde başka enstrümanlardaı bölümüne geçirilen öğrenciler nedendir bilıı yıl sonra arpı bırakıp, tekrar eski enstrünıan] dönmüşlerdi. Ümit Tunak yetenekli bir öğrenciydi. Prof. l Bir Meleğin Kanatlarında udını taşıyan bir de arp CD 'si var Ünıit Tunak 'ı/ı...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle