03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

9ARAL1K2001.SAYI820 yar"ı kullanıyorum, bazen de Almanca "scheisse" diyorum. Son zamanlarda siyasetçiler için kullandığım bir söz var; "Süpürgeye s...., etrafa saçtf. Abuk sabuk durumlar için "dallama"yı, hoşlanmadığım erkekler ve olumsuzluklar içinse "korku filmi"ni söylüyorum. Ancak son altıyedi yıldır dilime çok özen gösteriyorum, çünkü Mehtap'ın oğlu ile yaşıyorum. Birkaç kez ağzımdan kaçırdım ve yeğenim bana ceza verdi, yani beni terbiye etti. Yıldız Tilbe (Şarkıcı): Argonun illede bir kelime ya da cümle olması gerekmiyor, bir ifade de argo olabilir. Pek çok argo kelime de Türkçeye yerleşmiştir. "Yahu" bile argo bir kelimedir. Benözgürbüyüdüm,ailem herkes kadar argo konuşuyordu, ben de herkes kadar konuşuyorum. En sık kullandığım sözcük "Hadi ya..." Necef Uğurlu (Oyun yazarı): Kadınlann argo kullanmadığı bir ortamda yetiştim. Bu yüzden de kendi argomu oluşturdum, kendim icatlaryaptım. örneğin, kadınları AYŞE, LALE VE S.... Üçü de 17 yaşında ve sınıf arkadaşı, Ayşe, S. ve Lale. S., isminin tümüyle yazılmasını istemiyor, çünkü argo konuşmasına babasının itirazı var. Anlattıkları, gençlerin arasındaki argo kullanımını ve üretimini gösteriyor: Ayşe: Benım en sık kullandığı argo sözcük "tıraş", kötü, hoşlanmadığım şeyler için kullanıyorum. Sıklıkla sinirlendiğim, ortada haksızlık olan durumlarda, televizyon izlerken argo konuşuyorum. Sesimi, karşı tarafın duyamayacağı şekilde ayarlıyorum. Nerede, ne zaman argo konuşacağıma dikkat ettiğim için tepki almıyorum. Arkadaşlarla konuşurken "su ver" yerine "su çek", basit, özensiz işlere ise "çok ucuz" diyoruz. S.:1213 yaşımdan bu yana argo ve küfürlü konuşuyorum. Ailemizde argo kullanan pek yok, annem bazen sinirlendiğinde küfredebiliyor, babam ise daha çok trafikte küfrediyor. Argo konuşurken dikkat ediyorum, okulda kullandığım sözcüklerin evde gereksiz kaçtığının farkındayım. Geçenlerde arabadan annemi aradım, yanında arkadaşları da varmış, seslerden söyledıklerini anlayamadım ve "Bir b.. duyamıyorum" dedim, meğer mikrofon açıkmış... Bazen bakışla da anlaşırız arkadaşlarımızla, abuk sabuk şeyler anlatan birinden koparız, yani yanından kaçarız... Sıklıkla kullandığımız sözcükler şunlar: Mama yapmak (annemiz sevmediğimiz bir şey yapmamızı istediğinde), bıkbık etmek (öğretmen ya da başka bırısı dinlemek istemediğimiz bir şey anlartığında), süp (süperin yerine kullanıyorum) he de /hö dö (falan filan) henne (bir şey ıçın yalvarırken) dordi (anlamsız, yersiz ve zamansız konuşanlar için) fiks (kesınlik vurgusu için), feci güzel, çok fazla bariz, şokla b.k arası, b.k gıbi kaldım, ezik ınsan, hayvan gibi, içimde patladı (zor sınavlarda), biz sınava girmedik, sınav bıze girdi... DERGI'DEN Merhaba, Dergimizin kapak konusu "Kadın Argosu ". Yani, kimi kadınların kendilerine erkek toplumu içinde kiiçük bir özgürlük alanı açmak için dilde oluşturdukları bir gizli kutu. Gazeteci Filiz Bingölçe kadınların kamusal alanda farklı, kendi aralarında farklı konuştuğunu fark edince bu Lale altıyedi yıldır argo kullanıyor. şifreli konuşmaları toplamaya başlamış. Metis Yaymları 'nca yayımlanan Argo Sözlüğü 'nden yola çıkıp, argo kullandığına tanıklık ettiğimiz kadınlardan görüş aldık. Dünya tarihi, önce mahkum sonra da baştacı edilmiş kişilerle dolu. Dergimizin bu haftaki sayısında yer alan bir yazıya göre, bugüne dek Uluslararası AfÖrgütü 'nün 'Düşünce Mahkumu' olarak benimsediği kişilerden 11 'i daha sonra devlet yönetiminin en tepesine geçmişler. Çek Vaclav Havel, Angolalı Agııstino Neto ile Güney Afrikalı Ayşe'nin en sık kullandığı argo: Tıraş. Lale: Ben altıyedi yıldır argo kullanıyorum. Annem de bazen kullandığı için karşı çıkmıyor ama babam kızıyor. Genelde kendi insanlarımın yanında, yani iyi tanıdığım insanların yanında argo kullanıyorum. G.t ağızlı, totoş (yersiz ve zamansız konuşup, davrananlar için), has sık kullanıyorum. ^ Nelson Mandela bu gruptan akla gelen ilk isimler... Uluslararası AfÖrgütü standardına göre Türkiye sayısız devlet başkam ve başbakan adayı yaşıyor. Bizim adayları şöyle bir gözden geçirsek yalnız başkanhk koltukları değil, bakanhk hatta parlamentoyu onlarla doldurmamız mümkün. 2001 'in son ayını tüketirken neden böyle bir dilekte bulunmayalım... Programımzı yaparken politik ve kültürel etkinlikleri hesaba katın. Zira bu hafta insan hakları haftası. Bu haftaki dergimizin ilginç bir başlığı da dergiler... Türkiye'de çıkmış dergileri bir araya getiren bir sergi var Beyoğlu 'nda. Siz de bir dergiseverseniz yolunuzu bu sergiye mutlaka düşürün... Önümüzdeki hafta yeni bir dergide buluşmak üzere... CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSIBASIN VE YAYINCILIKAŞ ADINA İLHAN SELÇUK • SORUMLU MÜDÜR: FİKRET İLKİZ • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: SABAH YAYINCILIK AŞBİDARE MERKEZİTÜRKOCAĞl CAD. NO: 3941 CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBULTEL: (0212)51205 051REKLAM:PUBLİMEDİA 'de | Necef Uğurlu kendi argosunu üretiyor. gezdirenlere, onlar için para harcayanlara "seyis", o bu işle meşgulken o kadınla birlikte olanlaradajokey diyorum. Cinsellik dillerine vurmuş zamparalan "orta yaş fiyaskolan", genç, yakışıklı ve seksapeli önde gelen erkekleri, yani çıtırlan "pipilati" diye isimlendiriyorum. Tarkan bu erkeklere bir örnektir. 6070 yaşlanndaki erkekleri ikiye ayınyorum; bir kısmına "bypass mafyası" diyorum ki, onlar pek iştahlıdırlar, öbürleri yani "prostat mafyası" daha sakin olurlar. Saçları boyalı erkekler ki toplumda geniş bir yer tutarlar için "ak yok bey", 50 yaşının üzerinde, toplumda saygın bir yeri olan gizli gay'lere "papyonlu hanımefendi", yine elli yaşın üzerinde, göğüs kıllannı boyayan erkeklere bu er kekler boya tenlerine de geçtiği için Kıbns haritası gibi görünen göğüsleriyle yazın meydanaçıkarlar "Kıbns Haritası Grubu" adını veriyorum. Meral Okay (Tiyatro oyuncusu): Kullanıyorum, herhalde. Küfreden bir insan değilim, derdimi anlatamadığım, gündelik dilimin tükendiği anlarda, öfkeliyken, bazen de gırgır durumlarda argoyu kullanıyorum. Aslında, hangisi argo, hangisi değil, birbirine kanşıyor. Argo tek başına kullanabileceğiniz bir şey değil, iletişim ku tm olduğumu söyleyebilirim, ama en fazla ve en yerinde argo kullanan kimse olduğumu söylemem mümkün değil. Çünkü dil kullanımı bir özümseme ışı ve sözel alan yazı alanına benzemiyor. Yerinde ve zamanında o lafı "patlatmanız" gerekiyor. Eskiler, eski topraklar bunun sırrını bulmuşlar, gençler biraz daha "uniseks" konuşmayı tercih ediyorlar. Eski kadınlarda gençlerde olduğundan daha çok ve daha renkli laf var. Ben şimdilik o kadar renkli konuşabıldiğimı söyleyemem. Sizin ürettiğiniz kelime var mı? / Ben sözlüğün sadece derleyicisiyim; yaratıcısı, ulaşabildiğım ve katkılarını aldığım 2500'ü aşkın kadın. Kadın argosunun adsız yaratıcıları onlar. Kitap yayımlandığından bu yana nasıl tepkiler ya da övgüler aldınız? Kitap ilgi çektı, çekmeyi sürdürüyor. Ama şimdilik daha fark edilme aşamasında. Tepkiler herhalde fark edilip yorumlandıktan sonra bana ulaşacak. Eleştirel ve yorumsal bir yaklaşımla sözlüğü ele alan şimdilik olmadı. Ama toplumun her kesiminden kadınerkek ayrımı gözetmeden beğendiğini söyleyenler oldu, oluyor. Kamusal alanda bir dili olmayan kadının bir anlamda yeraltı dili olarak tanımlayabileceğimiz argoyu yaratma ve kullanma süreci sizce nasıl oluştu? Kamusal alanda farklı, kendi aralarında farklı konuşma pratiği elbet erkeklerde de var, bu durum yalnız kadınlara özgü bir tercih değil. Ama galiba, sözlük, kadınlar için özellikle sanılanın aksine bir durum olduğunu tespit ediyor. Çünkü "utangaçtırlar ve laf bilmezler", "ağızları var dillerı yok" diye bilinen bir grubun örtülü, şifreli ya da çok da bilınmeyen sözlerinden oluşuyor. Bunun sadece cinsellik konusunu içermediği, cinsellikten söz eden lafların bile aslında hayatın içındeki çok temel insanlık durumlarını anlattığını görüyoruz. ^ Kadın Argosu Sözlüğü yazarı Bingölçe.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle