Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1. Sayfanın devamı olaraköneçıkıyor. 1900'lü yıllarda Irak'a giden arkeolog Gertrude Belle, Belkıs köyündeki kalıntılan gezmiş ve ailesine yazdığı mektuplarda Zeugma'dan söz etmişti. Bell, Zeugma'dan ilk tarihi kalıntıları kaçırdığı sanılan casus Lavvrence'ındayakındostuydu. Toros Dağlan ile yüzlerce kilometre ötedeki Babil kenti arasmda bir köprü idi Zeugma. Zaten Latince 'den gelen sözcüğün anlamı da buydu. Türkiye 'de pek çok evde bulunan Britannica Ansiklopedisi'nin Gaziantep maddesinde bu kentin tarihinin neolitik çağa kadar nasıl uzandığını anlatan ayrıntılı birbölüm yer ahyor. Ama Zeugma' nın adı geçmiyor. Yine 1980'liydlardahazırlananLarousse'da hatın sayılır bir Zeugma maddesi var. Yani sular altında kalan yörenin tarihine ilgisiz kalmakla birlıkte bilgisiz olmadığunız görülüyor. Belkıs köyünün yakınındaki klasik dönem yerleşimi Batılı bilim adamlan için 200 yıldır bilinen bir gerçek. Tarihi eser kaçakçılan 19. yüzyıldan bu yana dünyatun belli başlı müzelerine bu yöreden sayısız değerli parça götürmüşlerdi. Nemrut dağında çalışmalar yürüten Alman arkeolog Jörg Wagner, 1976 yılmda, Belkıs harabelerinin Zeugma antik kentinc ait olduğunu farketmişti. Yöre bakir değildi. Tarihi eser kaçakçılan Fırat layısındaki antik kentleri köstebek misali kazmışlardı. 1992 yılında yine onların kazdıklan çukurlardan birinden yola çıkılarak neredeyse tamamen toprak altına gömülmüş bir villaya ulaşıldı. Bir yangın geçirdiği belli olan villada cam ve bronz ev eşyaları yerlere saçılmış olarak bulundu. İlk sistemli kazı ise Gaziantep Müzesi'nce başlatıldı. Kazılarla birlikte Gaziantep 'te bir kımıldamaoldu. KaldıkiGAPprojesikapıdaydı. "Belkıs' ın etekleri ıslanmasın" diye bir kampanya açıldı ve Gaziantepli öğrenciler müze kartlanm satıp kazıya bağış toplayarak omuz vermeye çalıştılar. Ama kulaklar sağır gibiydi. Gaziantep'te o tarihlerde turizm işine soy unan bir iş kadını, Ayşenur Arun müzenin kazılanna fon oluşturmak için Zeugma'nın ilk tanıtımlannı yaptı ve hazırladığı proje ile Amerikan Seyahat Acentalan Birliği'ninödülünüaldı. Ayşenur Arun'la konuştuk. Gaziantep'te turizmle uğraşmak fikri aklınıza nereden geldi? 1986 'da Gaziantep 'in ilk turizm acentasını kurduğumuzda şimdiki Belediye Başkanımız Celal Doğan bizim hukuk müşavirimizdi, bana şöyle demişti: "Denizyok, kum yok, allah aşkına çılgın mısın?" Ben de ona yanıt olarak "Müthiş bir arkeoloj i var burada. Onun önce bir envanterini yapayun istiyorum" demiştim. Hacettepe Işletme' yi bitirdim ben. Biz orada turizm ağırlıklı bir eğitim aldık. Babam Gaziantep Turizm Demeği 'nin kurucu başkanıydı. (Ayşenur Arun'un babası 1979 yılında Belediye Başkanvekıli iken bir suikast sonucu öldürülen Operatör Doktor Rauf Yılmazer.) Gaziantep çok özel bir memleketti ama baklava börekten ileri gidemiyordu. Bu konuda da eğitim alınca, yahu dedim burda çok şey var. Bunu bir çıkarahm ortaya. Selçuk Üniversitesi' nden yeni mezun arkeolog çocuklarla konuştum. Sız bir envanter çıkann ne satılabilir burada bakalım, dedim. Onlarbize 15 gün süreyle her tarafı fotoğrafladılar. Dört nokta çok rahat satılır dediler. Dört as ortaya çıkmıştı: bir numarada bugün üçte biri su altında kalan Belkıs vardı. Doğu Roma tmparatorluğu'nun en doğu sınınydıburası.Yesemekdünyanınilkbiliner açıkhava heykel atölyesiydi. Düllük dünyanın en eski kenti dememize neden olan 60C bin yıllık neolotik yerden kalma bir yerleşim ve Rumkale Aziz John'un InciFı yazdığı yer Belkıs'tan, Rumkale'den çocukluğunuzda söz edilir miydi? Rumkale çok yakın bir tarihte, 1913 'lerde terkedilmış. Hıristiyanlar zaten çok uzun süreler buralarda yaşadıklan için biliyorlarrruş. Yaşlılardan da dinliyorduk. Orada bir de köy vardı çünkü. Kimi gruplar geüp gidiyordu. O bölgenin insanı biliyor ama kentli bilmiyor. özellikle Ermeni gruplar geliyordu. Ama Ermeni olaylan sırasında bıçak gibi kesilmişti. O zaman böy le bir altyapı da yoktu. 1986'da doğru dürüst iki otel vardı. Tek seyahat acentası da bendim. Millet bir de seyahat acentasına mı para kazandıracağız diye düşünüyordu. Sonra baktılar ki hakikaten iyi imiş. 6 yıl sonra yenileri açılmaya başladı. Şu anda Gaziantep 'te para kazanan 3 9 tane turizm acentası var. Benım zamanımda bakanlığımızın adı Kültür ve Turizm Bakanlığı idi. Kültür ve İlk olmanın zorlukları... Ayşenur Arun sekiz yıl önce Zeugma'yı dünyaya tanıtmak için yola çıkmış Gaziantepli bir iş kadını. 1992yıhndaki"Belkıs'ın etekleri ıslanmasın" kampanyasına faal bir biçimde katılmış, kazılar için fon bulmuş, tanıtım broşürleri hazırlamış... "Gaziantep'te turizm mi, ne iş" dedikleri yıllan anlatıyor. Su altında kalan Ayşenur Arun 1986yılında, Gaziantep 'te ilk turizm şirketini kurduğunda herkes şaşırmış. 1ÇU1 ÇOK UZglUl.