Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGt NESLtHAN SAVAŞ C 5NİK, Cüneyt geliyor 32. Gün'de ofis boy olarak çalışmaya başlayan Cüneyt Ozdemir, kısa sürede televizyon yayıncılığında bilinen bir isim oldu. CNN Türk'te çalışan Özdemir, Öküz dergisinde de yazıyor. Bir zamanlar "30 yaşına gelince ölürüm" demişti ama... üneyt özdemir'in adını ılk kez 32. Gün'de duyduk. Şimdilerde ise onu, CNN Türk'te hafta ıçi her gün yayımlanan 5N İK programındaizliyoruz. 5 N1 K'degüncel sorunlar kadar, hayata yönelık konular da var. On yıldır televizyon dünyasmda olan gazetecıyle, programı ve geleceğe yönelikprojeleri üzerinekonuştuk. 32. Gün'de dahaciddi bir kimlikletanıdık sizi, şu anda yaptığımız program daha magazin bir içeriktaşıyor. Öyle olduğunu düşünmüyorum. Şu anda Meclıs'te konuşulan bırçok konu var ama, bunlann çok da cıddıyetle konuşulduğuna inanmıyorum. Türkıye'de kahplaşmış bir habercilik anlayışı var;'O ciddi, bu hafıf..' Sanki tek doğru buymuş gıbı, herkes peşınden koşuyor. En ciddi haber programlannda bile sürekli birilerine mıkrofon uzatılıyor. Araştırma yok. Iki üç tane araştırmacı muhabir var, onlar da hayatın içinde dolaşmıyor. Hayat yalnızca Ankara gündemı veya kısır bir tartışma demek değıl. B u anlamda bizim yaptı|ımız işin hafifolduğuna inanmıyorum. Sözünü erüğiniz habercilik anlayışı neredendoğdu? Sankı Ankara 'da gazetecilik yapmak ya da siyaset cıddı, ama sokaktakı olay lan yansıtmak ciddi değil. Neden? Asıl siyaset sokakta yaşanıyor, şıddet sadece Ankara'da yaş anmıyor. Ankara 'dan çıkıp izini buraya düşürüyor. Sonuçta temel bir haber kuralı var; 5N İK. Ama bu kurala kaç gazeteci uyuyor? Bugün en ciddi habere bakın; stüdyoda dört beş gazeteci ya da aynı lafı eden ınsan oturmuş, aynı şeyı yırmınci kez söy lüyorlar. Bir basın toplantısına on beş kanal birden aynı anda bağlanıyor. Şımdi onlar ciddi habercı de, ben basın toplantısına bağlanmadım diye ciddi olmayan habercilik mi yapıyorum? Böyle bır önyargı var. Gençlerin bunu aşması, konuya farklı bakması lazım. Türkıye'de magazin 'dedikodupaparazzitelevolc' olarak görülüyor. 5N 1 K'de düzeyli magazini mi ycrleştirmeye çahşıyorsunuz? Magazıne bır agırhkgetiriyoruz. Hayatın renklerini, sokağınkonuştuğunu, fisıltı gazetesını buraya taşımaya çahşıyoruz. Yani " Sadece magazin haben yapalım "diye düşünmüyoruz. Gerektığı zaman Batman'ı, Hizbullah dosyasını, ınsan haklanm da haber yapıyoruz. Türkıye' nin konuştuğu konulan farklı bır açıdan ele almaya çahşıyoruz. Magazin ciddi bir iştir. Bizım de ciddi bir duruşumuz var. Herkesin konuştuğu, tartıştığı çıkmaz sokaklarda biz de kaybolmak istemiyoruz. Klışeleşmiş isimleri taklıt etmiyor, bir anlayışın peşinden gitmiyoruz. Daha epik bir tavır içindeyız, ama bu ' show business 'in de parçasıyız. Programda da bunun altını çiziyoruz; bu bır 'show busınes'! Var olan bu düzen içinde bir şey ler yapmaya çalışıyoruz. Aldığımız tepkiler iyi deoluyor,kötüde. Televizyon gazeteciliği kavramı nedir? Ben bır televizyon gazetecisıyim. Bu yenibirkavram. Daha önce gazeteci yadatelevizyoncu vardı. Buişindinamiklerini dünya standartlarında öğrendığime ınanıyorum. Üstün biri olduğumdan da değil. Sadece emek harcıyorsunuz, günlerınizı gecelennızi venyorsunuz, öğrenıyorsunuz. Bırşekildedeneyimkazanıyorsunuz. '90'lardan sonra böyle bır kuşak gelmeye başladı. Bu kuşağın öncülerı Alı Kırca, M.Alı Bırand, UğurDündar ..Bukışılerckrarunarkasında yıllarca yapımcı olarak çalışmış, uğraşmış, sonra da kamera karşısına geçmış ınsanlar