Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 NtSAN 2000. SAYI 732 mi?Yugos]avyaOrdusu'nubuseferberliğin nedenlerini açıklamaya çağınyoruz," diyor. Sırbistan'ın öteki bölgelerinde de durum pek farklı değil ve görünüşe bakılırsa, koşullar bağlı bulunduğunuz askeri bölgeye göre farklıhklargösteriyor. Şimdilik askere alınma çağrılannın, geçen yıl olduğu gibi, daha çok üçüncü Ordu'ya bağlı bölgede gerçekleştirildiği görülüyor. Karadağ'daki gerilim şubatayı içinde bırgrupkaçağın tutuklanmasıyla ortaya çıktı (Karadağ Parlamentosu'nun genel af yasasını Kasım 1999 'da yürürlüğe soktuğu biliniyor). $ubat başında Podgorica'da iken insanlar Karadağ'da kaçaklan tutuklama uygulamasının yaygınlaşmasıylabirlikte Yugoslav Ordusu ıle Karadağ polisi arasındaki sürtüşmenin de daha çok kızışacağındansözedıyorlardı. Şimdilik ordu bu gerginlıği bastırmaya çalışsa da, heryerde karşmıza çıkıyor. Konuşulanlar ve gazetelerde çıkan yazılara bakılırsa, insan ortada bir seferberlikgirişimi olmadığı ızlenimme kapılıyor. Ordu kuşkusuz herhangi bir tepki gösterilmeyeceğinin, Karadağlı gençlerin vatanseverliklerini öylesi bir yöntemle ortaya koymayı aklının ucundan bile gcç ırmeyeceğinin bilincinde. Karadağ'da Yugoslav Ordusu'ndan firaretmek,Sırpyanlısımılliyetçipartilerdışında, toplumcakabul ve destekgörüyor. le genç kuşağı derinden etkiledi. 2 Mart 2000 günü askere çağnlan gençlerden seferberlik duyurusunda bulunmamalannı istedi. "Bunlan söylerken, bu ülkenin yasalarına boyun eğmek istemediğim izlenimini yaratabilirim. Ne varki yurttaşlara Miloşeviç'in yasalanna uymamalan çağnsında bulunuyorum. Kimi yasalar vardırki, onlara uyulamaz. Yugoslav ordusu hiç kimseyi savunmadı. Orduda yalnızca yozlaşmı ş generaller var. Kuşkusuz, görevleri gereği askere gitmek zorunda olan o zavallı genç delikanlılan bunun dışında tutuyorum." Mart başında Novi Sad 'da y apılan protesto gösterileri sırasında sosyal demokrat 60 eylemci polis tarafından gözaltına alındı. "Direniş" hareketinden öğrencilerin dövülmesi, "yasalan çiğneyen" günlük gazetelere ve televizyon kanallanna verilen para cezalan, bağımsız kitle iletişim araçlarına venlen gözdağı, yeni "korsan" iletişim araçlannın ortaya çıkması, karşıtlann şeytanlaştınlmaları, "Kosova'da Sırp yönetimmın" döndüğü söylentileri, hava trafiğinin vc Karadağ ıle tüm ticaret ilişkilerinin zaman zaman kesıntiye uğratılması ve geçen yazdan bu yana son derece hareketli olan güney Sırbistan'a asker ve güvenlik güçlerinin konuşlandınlması gibi. Olaylann bu denli yoğun olmadığı yirmi gün önce, Yeni Pazar'da çokkültürlülük ve kültürlerarası işbirliği konulubiratelyeça DERGIDEN Merhaba, Bahar gelince gözlerimiz daha önce fark etmediğimiz güzelliklere takıhr. Yaşadığımız çevre, tanıdığımız insanlar birden gözümüze farklı görünmeye başlar. Yeşillenen ağacın ardındaki duvar, güneşin aydınlattığı bir pencere, her sabah geçtiğimiz bir sokak veyaşayan her şey özel bir anlama bürünür. Belki de bu yüzden bahar âşık olma, her şeyi yeniden keşfetme zamanıdır. 2000 yılımn ilk baharındayız. Yeni keyijler keşfetmeniz dileğiyle... **• Düzenll askeri manevralar NATO'nun askeri müdahalesine dek, Sırp hükümeti Sırbistan'ın savaşta olmadığını öne sürüyor, ordunun yetkilileri seferberlik durumunu hep "düzenli askeri eylemler ve uygulamalar' olarak nitelendiriyorlardı. Askeri kaynaklar "seferberlik durumunun söz konusu olmadığını, ancak alışıldık banş dönemi uygulamalan amacıyla bir avuc insanın askere çağnldığını" öne sürüyorlar. Kuşkusuz, böylesi alaycı biryaklaşım insanlan çileden çıkartıyor. Askeri kaynaklar özellikİe Niş 'teki sivil muhalefet yetkililerine seferberlik ilan edildiği yolunda haberler yaydıklanndan ötürü ateş püskürüyorlar. Yugoslav ordusundan adının açıklanmasını istemeyen bir subay Danas gazetesine şu açıklamayı yapıyordu: "Seferberlik durumu söz konusu olsa ya da olağanüstü durum ilan edilmiş olsaydı, insanlar Niş sokaklarında kamuflaj üniformaları ve tabancalanyla dolaşıyor olurlardı. Bir avuç insanın askere çağrılışını yüzlerce kişinin askere çağnlması olarak algılayan birinin vicdan azabı duyması gerekir. Yugoslavya ordusu korku duyanlardan sorumlu değil, ama kimi başka kurumlar sorumlu. tktidardaki SPS partisinin Şubat 2000'de gerçekleştirilen kongresinde bu ülke halkının vatanseverler vehainler olarak iki sınıfaaynlması önenldiğine göre, bir olasılıkla, vatanseverlik konusunda uzman olanlar bundan sorumlu. Sayılan giderek artan hainler sınıfına yaptınm ve cezalarla gözdağı veriliyor. Üçüncü Ordu Komutanı General V Lazarevic 3 Mart 2000 günü 'Üçüncü Ordu'nun yalan haberler yayanlar ve halk arasında tedirginlikyaratanlarhakkındayasalişlemlere başvuracağı' uyansında bulundu. Bu tür bilgileri yayan bireyler, gazeteler ve gazetecilere karşı yasal işlemleruygulanacak. Ortalıkta seferberlik diye bir şey yok," diyordu. Geçen ilkyaz da olduğu gibi, askeri yetkililer ordunun 'Mart dönemi askerlerinin' göreve çağnlacaklannı öne sürüyor ve böylece seferberlik olayını örtbas edeceklerini düşünüyorlar. Yeni bir seferberlik girişimine karşı direniş çağhklan yükseliyor. 1991 'den beri savaş ve milliyetçilik karşıtı eylemleriyle tanınan Sosyal Demokrat grubunun başkanı Nenad Canak söyledikleriy Balkanlar'da herşey savaş kokuyor. Gazeteya da dergi ahrkenfîyatına bakar mısımz? Yoksa üç beş kuruş nefarkeder, benyine kendi gazetemi alınm mı dersiniz? Fark etmişsinizdir, geçen hafta içinde iki büyük gazete fiyatını 100 bin liraya düşürdü. Bazı gazeteci arkadaşlanmvz da bu uygulamayı basın sektöründe bir devrim gibi yorumladılar. Bir gazetenin fiyatını yarı yarıya düşürmek acaba devrim mi yoksa karşıdevrim midir, bunu eni konu tartışmak gerekiyor. Fikir ve sanat eserlerinin de maddi değerleri vardır. Bu maddi değeri yoksayan, sıfırlayan bir tutuma girmek bu alanda emek verenleri de yok saymak anlamına gelmez mi? Kitap ve gazete bedava dağıtılacaksa bu alanda çalışanlar, okurlarına değil sadece patronlarına sorumluluk duyabilirler. 200 bin liraya iki gazete almak yerine 250 bin lira veripyine bir Cumhuriyet aldığınız için teşekkürler. Bu haftaki dergimizin kapak konusu 19yaşına basan Uluslararası Istanbul Film Festivali. Festival yönetmeni Hülya Uçansu festivalin dü'nünü ve bugününü anlatıyor. Not: Geçen hafta yayımladığımız Müntakim Ökmen ropörtajında, Ali Ihsan Sabis Paşa'nın evine gidip özür dileyelim önerisinde bulunan gazete patronu Zekeriya değil, anıların yayımlandığı Tasviri Efkâr'ın patronu Ziyat Ebüzziya'dır. Düzeltir özür dileriz. CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK AŞ ADINA BERİN NADİ • YAYIN DANIŞMANI: İPEK ÇALIŞLAR (ıpekcalıslar@yahoo.com) • SORUMLU MÜDUR: FİKRETİLKİZ • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: ÇAĞDAŞ MATBAACILIK LTD. ŞTİ. • İDARE MERKEZİ: TÜRKOCAĞI CAO. NO: 3941 CAGALOĞLU, 34334İSTANBULTEÜ (0212) 5120505 • REKLAM: MEDYA C 1999 Kasımı'ndayapüan Miloseviç aleyhtan bir gösteriden... Demokrat muhaliflerin, mart başında Belgrad'da yaptıklan toplantılann birinde yüreklendıricibiriletikulağaçalındı:"Silah değil, seçim ve sağduyu istiyoruz." • Üzerimize yeniden bombalar yağacak mı? Ne zaman? Belki de hiç... Bugünlcrde herkes birbirlerine bu sorulan soruyor sonrada yatıştınyor. Halkbombalamanınyıldönümü olan mart ayının geçmesini bekliyor. Bu hükümetin salt iktidarda kalabilmek için çelişkiler yaratmak gibi hastalıklı bir eğilimi var. Kısa sürede öylesine çok olay yaşandı ki, bunlann tümünü sindirebilmek çok güç. Çok tanınmış bir devlet adamının (Savunma Bakanı Pavle Bulatovic) meçhul bir cinayete kurban gitmesi, tutuklamalar, lışmasının gerçekleştirildiği sırada bizler, yani Belgrad'dan ve Sancak'tan Siyahlı Kadınlar banş ezgimiz olarak "silahlan atıp şarkı söylemek istiyorum," dizelerinden oluşan eski bir halk ezgisinde "karar kıldık". Amacımız Balkanlarda tarih boyunca kadınların farklı olan öteki insanlarla, bu durumda savaşa gitmek istemeyen erkeklerle, dayanışma içinde olduklannı gözler önünesermekti. Savaş karşıtı bir eylemci, "Savaş yaralannı sarmaktan artık usandık ve hepimiz sonuçlanna katlanmak yerine, savaşın engellenmesi için çalışmaya hazınz" diyor.^ TürkçeskRÎTA URGAN