Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TaiamhMasa, 1958/85 L. von Bentheim'ınportresi, 1957 leştiren Beuys, 70'lerden itibaren eylemlerine politikbiryön verdi. 71 'de "Doğrudan Demokrasi Organizasyonu"nu kuran Beuys, Köln sokaklannda bu organizasyonu anlatan "Parti Diktatörlügünden Nasıl Kurtulunur?" başhklı eylemlergerçekleştirdi. Dkkez 1974yıündaziyaretettiği ABD'de de büyük bir ilgiyle karşüandı. Vietnam Savaşı 'na duyduğu öfkeyle, uzun bir süre bu ülkeden gelen her türlü daveti reddetmişti. Sonunda iki galenden gelen ısrarlı davetleri geri çevirmedi ve " Yeni Dünya "ya adımını attı. Kcnnedy Havaalanı'na ayak basar basmaz, birgrup sanatçı tarafmdan apartopar bir ambulansa bımürilerek serginin açı lacağıgalenyegötürüldü:"! LikeAmerica and America Likes Me " Performansının adı bu kez (Amerika Beni Seviyor, Ben de Onu) idi. Sadecebirbattaniye, WallStreetgazetesi ve asgari gıda malzemesi eşliğinde günlerce bir odada yaşadı. Ziyaretini performansa dönüşrürmüştü. ABD'ye gelirken, beraberinde heykel ya da üretilmiş herhangibirsanatyapıtıgetirmemişti. Bununyerine 'düşüncelerinsergisini' gerçekleştirmişti. Politika, Beuys için her zaman, sadece günlük hayatın değil sanatın da ayrılmaz parçasıydı. "Sanatvarhğımızıyönlendiren en temel faktör" olarak yaratıcı gücün özgürleşmesinin tek yoluydu. Eğitım reformu ve dünya çapında silahsızlanmayı savunan Alman öğrenci Birliği, sivil toplumun politik arenada daha fazla söz sahibı olmasuu hedefleyen Doğrudan Demokrasi Organizasyonu, şair Heinrich Böll ile birlikte yaşamageçirdigi "YaraücdıkveDisiplinlerarası Araştırmalar tçin Uluslararası özgur Üniversıte" gibi politik ve sanatsal oluşumlann kuruculan arasında yer aldı. Desen ve heykel, Beuys'un sanat yaşamının başlangıcından sonuna dek en çok ilgilendiği konulann başında geldi. Başlangıçta genellikle manzara veya figür eskızleri üzerinde çalışırken sonraki dönemlerde düşuncenin ön plana çıktığı belli mesajlan olan bağımsız biçimlere dönüşen yapıtlar üretti: "Tek söyleyebileceğim şey, eğerbu çizimleri yapmamış olsaydım, sıyasal işleri yapamayacak oldugumdur. Ne zaman eski çizimlerimden birini görsem, bunun tamamlanmamış, üzerinde çalışı lmamış, dahası başlanmamış olduğunu düşünürüm. Bunlarda inanılmaz çok şey var..." Heykel ise "her şeyi kapsayan bir sanat aracı"ydı. Beuys'agöre, Alman sanat tarihçisi ve Beuys uzmanı Götz Adriani, Beuys'un heykel deneyiminde " statükoya karşı çıkan" bir tavn benimseyecek kadar ileri gittiğini belirn'yor. Beuys ise gerek desende gerekse heykelde ulaşmaya çalıştığı noktayı şöyle tanımlıyordu:" Sanatın toplam kavramı son çözümlemede her şeyi, yeryüzündeki tüm yaratıcı etkinlikleri kapsar. Yahıızca sanatsal yaratıcıhğı değil, aynı zamanda toplumsal yaratıcdığı, organizasyonveeğitimsorunlarını..."^ Joseph Beuys'un yapıtları Borusan Sanat Galerisi'nde 30 Mart 6 Mayıs tarihleri arasında Istanbullu izleyiciyle buluşuyor. Te): (0212) 292 06 55. BAŞKENT GUNLERI Güzel yerleştiler belleklere MÜŞERREF HEKtMOĞLU S Yatırım, 1973 tyasal sahnede başkanlık tartışmalan, pazartıklar, yorumlar, tutartı hükümet gerekçesiyle sergilenen tutarsızlıklar, çevremde gündemi çarpıtan olaylar diye yorumlanıyor. öncellkleri dıştama çabası diye. Can sıkıntısını sanat olaylanyla aşmaya çalışıyor çoğu başkentliler. Güzel bir sergiyle, Shakespeare'den bir şiir demetiyle ya da Dansın öteki Yüzüyle. Nerdeyse her akşam yeni bir sergi galerilerde. Yeni renkler, yeni fırçalar, yeni arayışlar. Tabtolan izleyenler de bir arayış içinde doğrusu, kimi zaman düş kınklığına uğrayarak aynlıyor galenden. Hiçbir tat duyamadan. Fırçalann yakalamadığını izleyenler nasıl bulabiliıi Shakespeare'den bir demeti Talat Halman sunuyor ANKÜSEV'de (Ankara Üniversitesi Sanatevi'nde). AbkHn Dino'nun "Nasıl Yaşanır Şiirsiz" sorusunu anımsıyorum onu dinlerken. Şiirie yaşamanın mutluluğunu düşünüyorum. Talat Halman o mutluluğa yeni boyutlar kattı doğrusu. Kişiliğinin boyutlannı da güzel yansıttı. Bir boyutu da tlyatro kuşkusuz. Usta bir Shakespeare oyuncusu gibi sesleniyor izleyenlere. Kaç rolü birden üstleniyor, bir Shakespeare mozaiği oluşuyor sesinde. Ankara Üniversitesi Sanatevi'ndekiShakespearegecesinde İzleyenler de Talat Halman ve Müserref Hekimoğlu... güzel bir mozaik bence. Başkentin başkanlığındaki Dış Politika Enstitüsü bilimsel, sanatsal, küçükbuyük bütün olumlu çalışmalaıia sürdürüyor taşlan ANKÜSEV'de. Boşluklar da var, yaşamını. 25. kuruluş yılı nedeniyle olayı yakalayamayanlar rektöre Bilkent Oteli Izmir Satonu'nda bir akşam başvuruyor, o da Prof. Halman'dan rica yemeği düzenlendi geçen haçta ediyor. Nisanda iki Shakespeare gecesi sonunda. Müsteşar Loğoğlu da daha düzenleniyor Sanatevinde. hayli uzun, ama ilginç bir konuşmayla Shakespeare bahan denebilir. selamladı konuklan. Türk dış politikasını Dansın öteki Yüzü de bahar türü bir anlatta, geçmişten gelecege uzanan bir yapıt. Devlet Balesi'nin güzel yüzünü tablo. Usta bir fırçayla oluşuyor, ressamı çiziyor izleyenlere. Çağdaş düzeyini, bir müsteşar. Duyurusu da var, uyansı da. sanat dalındaki yeşermenin gızemini Masamızda da ilginç söyleşiler oldu. açıkJıyor. Güzel bir dans olayı baştan Emekli Büyükelçi Ayhan Kame) ve dış sona. Emek ve yürek verenleri içten göreve gitmek için yeni karamameyi kutluyorum. bekleyen Uluç özülker ilginç tartışmalar Ankara Palas salonlannda klm bilir kaç yaptı Avrupa Birliği üzerine. Olaylann kokteyle gittim şimdiye kadar. Diplomat gelişmesini merakla bekliyorum. Hangi dostlanmı selamladım, uğurtadım. görüş gerçekleşecek acaba? Masamızda Kiminde belli bir protokol doğrultusunda emekli Büyükelçi Yüksel Söyiemez de oluşuyor kalabalık. Kiminde bir kalp var. Güzel öyküler anlatarak kahkahalaria çarpıntısıyla salonlardan taşıyor konuklar. çınlattı masayı. içten dilekler, sıcak esintileıie uğurianryor yolcular. O kalp çarpıntısı çok önemli Halk danslan başladı sonra. Güzel kızlar bence. Çünkü ortak titreşimlerle ve delikanlılar, çoksesli ve çokrenkli oluşuyor, belli değerlerle. Londra kültür mozaiğimizi dansa dönüştürdü, Büyükelçimiz Korkmaz Haktanır ve eşi dansın gerçek yüzünü gösterdi de o güzel kalp çarpıntısı, sıcak konuklara. ^ esintilerte aynldı Ankara'dan. Sade kişilikleri, belli özellikleriyle güzel bir izlem bıraktılar geride. Başkentin belleğine de güzel yerleştiler. Görev ve sorumluluğu güzel taşıyarak, öne çıkmamaya özen göstererek birtikteliği güzel korudular Dışişleri ailesinde. Aile dışı ilişkilerde de başanlı sayılırlar. Konuklann nitellği de, niceligi de kanıtlıyor bu gerçeği. Yedi Kocalı Hürmüz'e benzer bir konumda bütünlüğü sağlamak kolay değil doğrusu. Güçlükleri birlikte aşarak güzel bir örnek verdiler, daha da verecekler. Büyükelçi Faruk Loğoğlu'nun müsteşariığını da Haktanırtann veda kokteyiinde kutladı başkentliler. O da meslek dalında güzel birikimiyle tanınmış bir diplomat. Görevi güç bir dönemde üstleniyor ama kolay dönem var mı acaba? Içerde ya da dışarda sorunlar boyutlanıyor, darboğazlar yaşanıyor ama çözüm umudunu sokJurmuyor, yeşertmek kararryla çalışıyor diplomatlar. Eski arkadaşım Seyfi Taşhan'ın