Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16NİSAN2000. SAYI 734 Fransız yönetmen Leos Carax'ın akı lalmaz duygusallıktaki "Pola X" filminde ise iki baş karakter, loş bir ortamda da olsa, ateşli bir cinsellik yaşıyorlar. Martin Scorcese, filmlerinin çoğunda cinsel içerikli sahnelerden kaçındığını, bu tür sahnelerin "filmi sekteye uğrattığım" sık sık dile getirmiştir. öyleyse, cinselliğin tüm çıplaklığıyla gözler önüne serildiği filmler izleyiciye ne kazandmyor? Cinsel ediminaçıkseçikyansıtılmasıyanmyüzyılı aşkınbirsürediryazında yaygın birbiçimde uygulanıyor. ne var ki, cinselliğin kaleme alınması ile oyunculardan böylesi bir şeyi uygulamalarını beklemek çokfarklı şeyler. Butürbirgerçeklik genelgeçer sinemanın içine hiç sıza Amerikan GüzelL. bilir mi? Sony film şirketinin başkanı John Calley, "Böylesi bir şey oyuncu ve ailesinin akıl almaz bir özveride bulunmasını gerektirir," diyor. Neil LaBute, "Cinsellik yalnızca iki insanın özel yaşamını ilgilendiren bir şey olduğundan bunun f ilme yansıtılması son derece güç. Sanınm, cinsel lik ancak yal m bir biçimdeyansıtıldığında insanlarüzerinde düşünmeye başlıyorlar," diyor. Sevgi ve özel yaşam gibi kavramlann yok olmaya yüz tuttuğu çağımızda bu tür değerleri gerçek yönüyle yansıtmaya çahşan film yapımcılarına duyulan saygı da her geçen gün artıyor. Yönetmen Kimberly Pierce'in "Erkekler Ağlamaz"adlı filmininen Amerikan Pastasu.. olağanüstü sahnelerinden biri kendisini erkek yerine koyan Brandon Teena'nın denlerin gösteri Imesine bir son vermesi ge(Hilary Svvank) Lana adında bir başka kadı rektiği anlamına gelmiyor. Calley, "Olaya nı (Chloe Sevigny) cinsel doyuma ulaştırdı belli bir açıdan yaklaşırsanız, pornografınin' ğı sahnedir. Pierce söz konusu sahneyle ilgi bambaşka bir tür olduğunu görürsünüz. li görüşlerini açıksözlülükle dile getirir. Kubrick "2001" filmini altmışlı yıllann ba"Kamerayı Lana'nın gırtlağından aşağı inşından beri tasarlıyordu, ama stüdyolar o direbilseydim, o görkcmli orgazmı istedi dönemde herkesin yabancısı olduğu birbiğimgibiyansıtabilirdim.Bunuyapamadılimkurgu türü filme para yatırmaya hiç yağıma göre, aynı etkiyi başka yollardan yan naşmıyorlardı. Ne var ki, filminin çekimi sıtmaya çalışiyorum." Pierce burada sinegcrçekleştiğinde her şey tepetaklak oldu," manın sağladığı olanaklann yanı sıra kısıt diyor ve günün birinde birisinin porno türü lamaları olabileceğine de parmak basıyor. filmlerle de aynı şeyı yapmak isteyeceğinc, En açık film bile izleyicinin cinselliğin en büyük bir bütçe ve" gerçekten yctenekli gizli yönlerini yakalamasına yeterli olmuoyuncularla tarihe damgasını vuracağına yor. Bu da pek kötübir şey olmasa gerek. Si inanıyor. • nema insanlann cinsel ılişkiye yükledikleri Tarihsel açıdan bakıldığında, cinsellik anlamın yansıtılmasına yarayabilir. Ancak konusunu ilk ele alanlann genellikle, Ingbunun için, Pierce'in de belirttiği gibi, her mar Bergman ve Bernardo Bertolucci gibi zaman açıkhk gerekmeyebil ir. Avrupalıyönetmenlerolduğugörülüyor.^ Premiere'den çeviren: RİTA URGAN Bu da, elbette Hollywood'un çıplak be BAŞKENT GUNLERİ 40 yılın gizemi MÜŞERREF HEKİMOĞLU enı Sahne'de Seher Vakti, iki perde, yöneticı Murat Atak, dört kişilik bir oyun. Ülkemızde sahnelenen tüm oyunları ıçeriyor, bir telefon, birkaç sözcük ile yaprak yaprak açıhyor belli dosyalar. Tiyatro tutkusunu, bilgisini, birikimini ustaca sergiliyor Refik Erduran. Oyuncular da ölçüyü güzel koruyor. Aslında kara bir oyun ama ışığı da var. Seher vaktini çağrıştıran sahnelerle insanın ak dokusunu da yansıtıyor. Aldatmayı hissediyor, ölüme, öldürmeye araç olmaktan vazgeçiyor, özüne dönüyor eski Komanda Bayır. Dr. Seher ile konuşarak yaşıyor seher vaktini. Kemal Başar gizemini güzel yakalıyor, çok sıcak oynuyor rolünü. Serap Sağlar'ı uzun süredir ilk kez seyrediyorum. Gerçeği irdeleyen bir doktor, hastalığın kökenini araştırarak seher vaktini yaşıyor. Belki de benim yorumum bu. Gökyüzünü pembe görmek özlemiyle alkışladım bu oyunu. CHP'lı Fikri Sağlar ile karşılaştık çıkışta. Partinin yeni üyesı Gülsün Bilgehan ile izlemlerimizı paylaştık, partıdekı seher vaktini yaşamak umuduyla gulumsedik. Tüm yozlaşmaya, aldatmacaya karşın umut solmuyor, çünkü yeşerten olaylar da var. Ben de onları yaşıyor, okurlarıma da yaşatmak istiyorum. Çankaya Köşkü'nde çok ödüller verildi, toplantılar düzenlendi ama Sayın Demirel'in görevini sona erdiren oylamadan sonrakı toplantının özelliğı var. Yurtdışındaki başarılı ışadamlarını kutlarken çok güzel ve özel sahneler oluştu. Yurtdışında, değişik ülkelerde çalışaa işçi gidip ışveren olan, büyük işler kurarak girişim gucünü, yaratıcılığını kanıtlayan kişilere ustün hizmet madalyaları, ödüller sunuldu bu törende. Almanya'da başlıyor, Amerika'ya, Asya'ya, .Avustralya'ya uzanıyor, büyük başarılarla yol alıyor bu işadamları. . Cumhurbaşkanı Demirel çok güzel sözlerle selamladı onları, mutlu ve * umutlu. Yanımda iki genç kadın var, biri Nevin Kemal Başar ve Serap Sağlar "Seher Vakti "nde... Rasmussen, mimarlık öğrenimı içın Kopenhag'a gidiyor, 20 yıldır orada yaşıyor, orada Ama, güzel bir yaşam biçimı oluşturmaya evlenıyor, turizmle uğraşıyor. Geçende bir çaba gösterenler, çırkinliklere karşın grup gazetecı getırmiş, güzel yazılar yeralmış güzellikleri sergileyenler de var. Bilinçli basında. Ancak, Danimarka'nın soğuk çabalarla yeni ufuklara, yeni tartışmalara bakışını ısıtmaya yetmiyor bu yazılar! Baltık götürüyor izleyenleri. Sayıları az ama ülkelerındekı buzlar kolay erimiyor. başkentimizde böyle galerıler de var. Çağdaş Öbiir yanımda da Kanada'dan gelen güzel ••bir yaşam oluşturmak göreviyle çalışıyorlar. bir kadın, Türk Dış Ticaret Vakfı, Dünya Türk Güzel seçitlerle seçiciliğe yöneltiyor İşadamları Vakfı ve Para dergisinın izleyenleri. Sevindirıci bir olay bu, ancak düzenlediği yarışmada ödüle değer üzücü yanları da var. Güzel sergileri çok az görülenierden bırı. Ottowa'da yaşıyor, . kişi izliyor başkentimizde, Anadolu kentleri Zahide Sezerman, bir optik kuruluşunun ise nerdeyse hiç izlemiyor. Izlemelerini yöneticısf. öğrenıminı de Kanada'da yapıyor. sağlayacak bjr yöntem gerekiyor galiba. Bilım dalında güzel tırmanışı var. Birkaç Özellikle gençler açısından. Çoksesliliğı de, sözcukle Kanada'da yaşamanın olumlu çokrenkliliğı de, "olmazsa olmaz" bir gerçek koşullarını anlatıyor bana. Amerika'dakı diye algılamak gerekiyor. Gerginlikler daha * Türklerın Avrupa'dakilerden ayrışık kolay aşılır o zaman. Ruh sağlığını etkileyen konumları olduğunu söylüyor. Bu tür olaylardan annır, daha sağlıkh kuşaklar konuşmalara yıllarca önce Kanada'ya oluşur. gittiğım zaman da tanık oldum.» Özümden veriyorum örneği, Çankaya Öykülere, başarılara karşın sorulara Köşkü'nden ayrılıncaJ3aleri Nev'e koşmam takılmaktan gerı kalamıyor ınsan. Göçün güzel bir şeyler görmek özleminden ötesindeki gerçeklere de saplanıyor. Girişim kaynaklanıyor her şeyden önce. Galatasaray gücünun dışarda gelişmesi belli maçı nedeniyle yaşanan kanlı olayları, bıçaklı güçlüklerden, tekelleşmelerden delikanlıları, belli tutarsızlıkları belleğimden kaynaklanmıyor mu acaba? 'öz topraklarını silmeyı umut ettım. Başkentteki 40yılımın bırakıp dış ülkelere gidiyor, başarılarını gizemi de bu sanırım. Gerilımi sanat kanıtlamak için buyuk savaş verıyorlar. olaylarıyla aşarım her zaman. Güzellikleri Madalyalar, ödüller de bu savaşı •. yaşayarak direnirim çirkinlere. Kolay değil ama dırenme gucü gelişiyor. Çevremde dö değerlendiriyor her şeyden önce. Türk Dış böyle bir eğilim var. Ticaret Vakfı Başkanı Ertuğrul Önen çok Seçimler, değişimler, dönüşümler bu ıstek mutlu o akşam. Adı, sanı bihnmeyen kişileri doğrultusunda oluşursa anlam taşır hiç ilginç bir dönemde gündeme getirıyor. kuşkusuz. Yoksa tutarlılık sozu de havada İşadamları alkışlarla selamladı, Sayın Oemirel de operek kutladı onu. Y Cumhurbaşkanı açısından da ilginç bir tören bu. Salona gırişinde çok alkışlandı, kimi konuklar ters yorumladı bu alkışları. Görevden gitmemesi istenıyor diyenler var, gittiği için alkışlandığını söyleyenier! DSP'li bakanlar vardı ama Başbakan Ecevit katılmadı bu toplantıya. Kulakları çınlamış ya da yanmış olacak. Belli sözlerinin ve davranışlarının belleklerden silinemeyeceği öne sürülüyor. Istikran "kurallar arasında uyum" diye tanımlarken kurallara ters dayatmalarından söz ediliyor. Türkiye'nin gündemi nasıl gelişecek diye merak ediliyor. Her zamanki gibi çarpıtarak mı, düz çizgiye dönerek ml? Bu kadar politika yeter galiba. Köşkten ayrıldım, Nev'de aldım soluğu. Galerinin 15. yılında yeni bir açı sanatseverlere, müze kitaptan birkaç sayfada, yeni bir düşüncede buluşturuyor izleyenleri. Güzel bir yolculuk duvarlarda. Sevgiyle, umutla selamlanıyor ustalar. Abidin Dino, Kemal Bastuji, Nejat Devrim, Erol Akyavaş, Bekir Sami Çimen, Bedri Baykam, Canan Tolon, Kemal Önsoy, Melek Mazıcı, Hale Tenger'in yapıtlarından oluşuyor bu sergi. Birkaç tablo birden yerleştı belleğime. Melek Mazıcı'nın çiçekleri gözbebeğime takılıverdi. Solarken yeşerir gibi. Finlandiya'da yaşıyor bu sanatçımız. Biz de Nev'in duvarında selamlıyoruz. Birçok sanatçıyı bu duvarda tanıyoruz 15 yıldır, resmin gizemini hissediyoruz. Galericıliğin de gizemi var bence. Kimi zaman bir satış yerl, renkli bir dükkân. The End ofthe Affair...