Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGt McFerrin pop radyolarında tanınıyordu, ama Krall'ın adı pek bilinmiyordu. Böylece Krall orta sınıfa özgü kültürel inceliğin kabul gören bir sımgesı oldu. Gelgelelim, onu yere sağlam basan, hafif temcit pilavımsı formülü acaba günümüzde cazın herkes tarafından sevılmesine gerçektcn katkıda bulunmanın tek yolu mu? 9O'lı yıllarda plaklan önemli sayıda satan Cassandra Wilson'a,JoshuaRedman'a,yadaShirleyHorn'a(Krairınen çok etkilendiği sanatçılardan birtanesı) bir bakın. Oysa Krall cazın geçmişteki kurallannı biryana atarak, ama kaynağını yine de o zamanJann güzelim parçalanndan oluşturarak neredeyseçılgınhğavaranbirhayranlıkuyandırdı.Caztüründe plak yapan şirket yönetıci lerı," Başka bir saksofoncu ya dapiyanististemiyoruz.Bize bir Diana Krall bulunyeter," diye haykırıyorlar. Krall'ı atağa geçtiği dönemde, 1995 Montreal Caz Festivali 'nde izleyen caz sektörünün en önde gelen plak şirketlerinden birinin yönetıcisi onun kültürel bir tannçaya dönüştüğünü belirtiyor. Krall, televizyon reklamlannı, "standup" güldürülcri ve "sitcom" gösterileri çoktan ele geçirmiş olan cinselliği silik, bir bakıma saf, içten ama biraz soğuk kişiliğiylebeyinsel gücü ön plana çıkartmayı başardı. Ruth Etting, BlngCrosby.... Ne var ki, Krall bu mesleğe atıldığında böyle olmayı tasarlamamıştı. Ingiliz Kolombiyası 'na bağlı Nanaimo'da dünyaya gelen Krall müzikle amatörce uğraşan bir aile ortamında yetişti. Aile bireyleri bir araya geldiklerinde piyano ve akordeon çalıp şarkı söylerlerdi. Krall, "Evimizdesürekli Ruth Etting, Connie Boswell, Bing Crosby türü geleneksel müzik çalınırdı. Tek bildiğim bu müzikti ve benim yaşamımın belli bir parçasını bu müzik oluşturmaktaydı. Babamın 7 8 'likleri çalan bir pikabı vardı. Bu pikaba plaklan yığar, biz de masa başına kurulup ıskambil oynardık. Önceleri bu dinlediklerimin ne olduğu konusunda niçbir fikrim yoktu, ama daha sonra öğrendim. Duke Ellington'ın "Warm Valley', Sonny Stitt'in 'Ray's Idea' türü şeyler," diyerek o günleri anımsıyor. Krall sonunda mesleğin inceliklerini caz müzisyenlerinden öğrendi. Ona yol gösteren bu sanatçılararasındapiyanist Jimmy Rowles, basçı Ray Brown ve daha sonraları RosemaryClooneygibıadlaryeralıyor. Diana Krall'ın kesinlikle onlardan biri olduğu, kolay lıkla bir pop sanatçısına dönüşebilecekkenbundankaçındığı sugötürmezbirgerçek. Bu yüzden ona sık sık Village Vanguard'da müzik dinlerken rastlamanız çok doğal. Söz pop müzikten açıldığında Krall, "O çok daha kişisel bir tür. örneğin, Fiona Apple'a hayranım, ama o türmüzikbenim yorumlayabileceğim türde bir şey değil, çok daha kişisel. Joni Mitchell için de aynı şey geçerli"diyor. Sinatra da yapmazdı Eleştirmenlerin kendisine sürekli olarak neden beste yapmadığını sormalarından yakınan Krall, "Sinatra kendi bestelerini yapmıyordu; Tony Bennett ve Sarah Vaughan da öyle" diyor. Ama görünüşe bakılırsa cleştirmenler onun gizli kışiliğini eşelemeyeçalışıyorlar. Krall konuşmalannda, "Işte buradayım, vaktinden önce geliştim, beni sevin," demiyor. Söyledikleri bir öyküyü, ya da bir dizi duyguyu yansıtmıyor. tnsanın içinde ne güneşler açtırıyor, ne de hüzne boğuyor. Sözcükleri kahve ve sigaradan çok, çok daha cana yakın yanm bardak suyu andınyor. Gelgelelim, tüm bunlar onun iyi bir cazcı olmasına yetiyor mu? öğretici bir nitelik taşımasa da, bu "caz yapabilen, gencecik sanşın" müzik için gerçek anlamda popülist bir umut ışığı olabilir. Krall en azından Kenny G.'den bir gömlek üstün. Lipuma Krall'ın 1997'deçıkan"LoveScenes"albümünün öyküsünü şöyle anlatıyor: Annesi hasta yatağında olduğundan Krall stüdyoya çok bozuk bir moralle geliyor. Koskocalisteden insanı melankonliye sürükleyecekparçalan seçiyor. Ancak ikisi baş başa verip düşündüklerinde albümün çok iç karartıcı olacağına karar veriyorlar ve stüdyoya geri döndürerek parçalar arasında bir denge kurmaya çalışıyorlar. Sonunda albüm altın plaklar arasına giriyor. Ancak ona çamur atmaya çahşanlar belki de atılan parçalara daha yakın ezgilerdinlemekisteyebilirler.Sinatra'nınyumuşacık,iyimser ve düşler âleminde bir kişilikten, çok daha sert, ayaklan sağlam basan birine dönüşmesi 15 yılını aldı. Gösteri dünyasının çarkı artık çok daha hızlı dönüyor. Öyle ki, Krall için de dünyaya çok daha yeni bir şeyler sunmanın zamanı gelmiş olabilir.^| TheNew York Times Magazine'den Diana Krall konseri 19 Nisan gecesi Kanal E'de... Cazın genç sanşını H er dönemin önemli caz şarkıcılan müziğin o aşamada hangi noktaya ulaştığı, ne denli ilgi uyandırdığı gibi konulara ışık tutarlar. 4O'lı yıllarda Billie Holiday 'in sesindeki o incelikten uzak, kulaklan tırmalayan tınr dinleyenlerde cazm "düşmüş" kadınlarla olan bağlantısını anımsatmaktaydı. 50'lerde Sarah Vaughan' ın olağanüstü bir ustalığın ürünü olan yorumu cazın güzel sanatlann bir dalı durumuna geldiğinin göstergesiydi. 60 '11 yıllarda caz müziğine Abbey Lincoln' ün tiz sesiyle yorumladığı, siyasal açıdan tutkulu, yapısı epey sarsıntılara uğramış parçalar egemen oldu. Diana Krall' ın ansızın çatallaşan, buğulu, duygulannı açığa vurmayan kontralto sesi ve onun özenli, uyumlu sahnımı ise 2000'li yıllann cazına damgasını vurabilir. Krall' ın müziği yumuşaklığına karşın, son kerte güçlü ve günümüz kültürüne caz, pop, kabare ya da hangi türde olursa olsun, uyum sağlamaya hazır bir müzik. Müziğindeki o duygusal açıdan rengini belli etmeyen kahn katman ise onu geri çevrilmekten koruyan birkalkan işlevi görüyor. Günümüz kültürü bugünlerde hiç kuşkusuz caza daha önce hiç alışık olmadığı bir ilgi gösteriyor. Henüz 35 yaşında olan Diana Krall 1993 yılındanbuyana beş albüme imzasını attı ve son iki albümü de 500 binin üzerinde satarak " altın " plak niteliğini kazandı. Krall albümlerinde çoğunlukla 50'ler ve daha öncesinin standartcazparçalannayerveriyor. Yapımcısı Tommy Lipuma yı Idız yaratan biri olarak tanınmasına karşın, Krall' ı tümden değiştiremedi. Mesleğinde tırmanışa geçişinin ilk yıllannda da Krall'a 90'ların başında New York ve Boston'daki minik gece kulüplerinde birlikte çahştığı alçakgönüllü üçlü eşliketti. Krall'ın son albümü " When I Look in Your Eyes" iki dalda Grammy ödülüne aday gösterildi. 1988 yılında Bobby McFerrin'in "Simple Pleasures" albümünden bu yana ilk kez bir caz albümü Grammy' e aday gösteriliyordu. Üstelik,