04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 NİSAN 2000. SAYI 734 Faselis'te, Kekova ve Patara'da oralardan çok etkilenip düşler kurduğunu anlatan Aylin, daha sonra Assos'taki Athena tapınağında buprojenin ilk adımını atar... "Sürekli arayışlarla her iki kültürün birleştiği, kaynaştığı birortak çıkış noktası buldum. Bu, Türkiye'nin ve Yunanistan'ın klasikleşmiş sanatçılanyla, aztanınanbestecilerinden oluşmalıydı ve doğaçlamalara dayalı birçalışmayaratılmalıydı!.. Ardından aylarca süren provalar ve yeni arayışlarla istediğimiz noktaya gelmiştik..." Tiyatro sanatçısı Rccai Hallaç'ın "Tam bir yıl boyunca Edip Cansever'le yatıp kalktım" dediği ünlü "Pesüs" şiiri bir anlatım aracı olmuş bizim taraftan. Karşı kıyıdan ise Kavafis'in ünlü "Barbarları beklerken" ve "Ithaka" şiirlcri Daniel Doujenis'in yorumuyla "Ege Tınıları"nın çatısını çatmaya yetmiş... Ilk anda "tthaka Yolculan" adını verdikleri oyunun adı biraz fazlaca karşı kıyı koktuğu için sonradan değiştirilip "Ege Tınılan" olmuş. Hamburg'da seyirciyi selamlayacak. Ve yine 28 Nisan'da Berlin'deki ünlü Pergamon müzesindeki gösterilerin heyecanını şimdiden duyan Aylin Aykan: "..Bu gösteriye mutlaka gelmelisiniz" diyor ve ekliyor "Esasen bu müziklişiirli oyunumuzu Türkiye ve Yunanistan'da gerçekleştirmek en büyük rüyamız! Ancak bunu da bir gün başaracağımıza inanıyoruz. Zira 'Ege Tınılan' daha çok yeni ve bizi mutlaka bir gün bi rileri keşfedecek..." İthaka yolculan klm? Aylin Aykan 1965'te Münih'te doğmuş birpiyanistimiz. Günümüz Almanya'sında solist ve oda müziği piyanisti olarak konserler veren sanatçı, Münih Pestalozzi MüzikLisesi 'ni bitirdikten sonra, LudwigMaximillians Üniversitesi'nde, müzikoloji ve felsefe egitimi görür. Daha sonra Richard Strauss Konservatuvan'nda John Strathern'in öğrencisi olarak sürdürdüğü eğitimini, 1992 'de konserpiyanisti diplomasıyla tamamlar ve çeşitli sanatçıların yönetiminde lisansüstü kurslara katılır. Aylin Aykan esasında programlarını hazırlarken farklı kültürlerin ve dönemlerin müziğini, dil ve müzik arasındaki etkileşimi öne çıkararak yorumlayan birsanatçı.. Münih'te doğup yaşamasına karşın onun yüreğı Ege'de atıyor sanki. Mitoloj inin ünlü adası, Odysseus 'un yurdu olan adanın, "lthaka"nın gizeminı içınde taşıdığı ıçin bu projeye önce "Ithaka Yolculan" adını vermiş... Recaı Hallaç. Pesüs projesine büyük emekverenoyunculardanbiri, 1962lstanbul doğumlu. tstanbul Erkek Lisesi ve lstanbul Üniversitesi IktisatFakültesi'nibitirdikten sonra, Ankara Alman Kültür Merkezi'nde ve Alman Büyükelçiliği'nde çevirmen olarak çalışan Hallaç, 1990 yılında Almanya'yagelir. Vegelişogeliş! Çocukluğundan beri tiyatrocu olmaktır amacı. 1995'teTheateranderRuhr'daBertoltBrecht'in "Şehrin Vahşi Çalıhklannda" oyununda oynar. Ve o günden itibaren de bu tiyatronun kadrosunda yer alır. "Yılan Gömleği", "Vişne bahçesi", "Pinocchio Faust" gibi peş peşe oyunlardan sonra, 1998'de "Washington'ın Belediye Başkanı Bamba Singo" adlı kendi prodüksiyonu olan tek kişılik gösten ile büyük ilgi çeker ve Almanya'da on değişik kentte sahneye çıkar. Düşsel bir dünyaya bakış Pesüs grubunun ilk göstenleri 1999 Haziran'ında, daha deprem acılannın yaşanmadığı günlerde Duisburg Üniversitesi'nde gerçckleşir. Ve bir ay sonra ise temmuz sıcaklarında Münih'teki Glyptotek müzesinin karşısındaki ünlü Königs meydanında açıkhavadayüzlercekişialkışlar"EgeTınılan"nı... Onun ardından eylül ayında yine Duisburg Marxloh'ta sahneye çıkarlar. tlgi olağanüstüdür... Ve sonunda Almanya'da on ayrı yerde sergilenmek üzere ilke anlaşmasınavanlır... tki bin yılının ilk gösterisi çok seçkin bir izleyici önünde Münih'te Glyptotek müzesinin heykel salonunda soğuk bir gecede verilir... Kim ne derse desin, "Ege Tınılan"nı izlemek düşsel bir dünyaya gidip gelmek gibi bir şey aslında. Bir başka coğrafyanm, kültürün ve yaşam felsefesinin yarattığı bir şiirsellik... Türkçe ve Yunanca metinlerin birbiri içine girdiği, ortak bir şiir dili oluşturduğu gösteri, Aylin Aykan'ın Debussy'den "Six Epigraphes Antiques"i çalmasıyla başladı. Salonda çıt yok!.. Ve Daniel 'de ünlü "tthaka" şiiri ile soğuk heykeller arasında adeta bir Ege esintisi yaratılıverdi. Peş peşe Kavafis' in, Seferis' in dizelerıni, Edip Cansever'in şiiri tamamlamıştı... Aylin Aykan' ın piyanosundan ise genç Giritli besteci Borboudakis'in "Ege Denizi Doğaçlaması" ile onun ardından Adnan Saygun'dan "Incinin Kitabı"nı ve yine bizden genç kuşak Türk bestecilerimizden Hasan Uçarsu 'nun "Patara"smı dinlcdik... Aylin Aykan'ın icra ve yorum gücü çok yalın ve temiz. Daha sonra evinde uzun uzadıya anlatacağı, piyanonun deneysel kullanımından yararlanarak yaptığı Pizzicato ve Flageoletler ise harika bir tını zenginliği katıyortekniğine ve o, sürekli yeni dokunuşlarla "Ege Tınılan"na yeni renkler kazandınyor... Oyunculann ise ondan aşağı kalır yanlan yok. Son derece duyarlı ve coşkulu bu iki tiyatro oyuncusu arasındaki "elektriklenme" tıpkı eski Yunan felsefesinin Platon diyaloglarmı çağrıştıran bir zenginlikte kurulmuş... Piyanonun bazen empresyonist tınılarla ve çoğu kez de perküsyon tarzında kullanımıyla ortaya kcndiliğindcn bir "kolaj" çıkmış. Işte "Ege Tınılan" bu renkler üzerine kurulu bir oyun. Münih 'teki yerel basında hayli sözü edildi bu çalışmanın, o günden bugüne... Coğrafyamıza ilışkin öğelerin, akıllıca bir araya toplandığı bu gösteri 20 Nisan'da Aylin Aykan oda müziği piyanisti olarak konserler veriyor... duygularını anlatan bu oyunda oyuncular acaba neden şiirleri ozanların dilinden okuyorlar da, arada sırada Almancaya çeviriyorlar sorusunun yanıtını ise yine kendiniz veriyorsunuz. Zira Almanca yetmiyor ve bu iki dildeki melodiyi ve şiirlerdeki ruhu ve uyuşumu anlatmaya. Olay bu ve "Ege Tınılan"nı izleyen Almanlar hiç de şaşırmıyorlar bu şiirselliktenve"doku"dan.. Aynca Aylin Aykan'ın o harika cümlesi geliyor akla tekrar: "Konserde kendiliğinden bir elim Yunan ezgileri çalarken, öteki elimle Türk notalanna basıyordum." Ege'nin iki yakasından, Türkiye ve Yunanistan'dan çıkan üç sanatçmın, Aylin, Recai ve Daniel' in yarattığı bir "kolaj", antik çağdan günümüze ulaşan bir büyü... Bir gün ise mutlaka tstanbul 'da ya da Atina 'da izletnek ümidiyle...^ Eş cografyadan üç genç... Şu sıralarda arka arkaya pek çok oyun çevirisiyle uğraşan Recai Hallaç 'ın "Bir Akademiye Rapor" (F. Kafka) ve "Haberci Çocuk Cinayetleri" (Perihan Mağden) de dahil olmak üzere Türkçeye ve Almancaya çeviriler yaptığını da anımsatalım. Halen" Bonn'da yaşayan Recai Hallaç'ın bu oyundaki rolü ise şizofrenikbirinsan tipi... Aynca sahneyi paylaştığı Yunanlı tiyatro oyuncusu Daniel Doujenis 'ten de söz edelim kısaca... 1964 Viyana doğumlu bu sanatçı, 1970'teailesiylebırlikteAtina'yadöner. Atina AlmanLisesi'ni bitirdikten sonra, tekrar Viyana'ya gelir ve işletme eğitimi görür. Ancak onun daaklı fikritiyatrodadır. Graz Müzik ve Sahne Sanatları Akademisi 'nde oyunculuk eğitimi alan sanatçı sırasıyla, Viyana Spielraum, Hildesheün ve Augusburg ŞehirTiyatrolan 'ndaki oynadığı rollerle tanınır. 199599 arasında ise Mülheim'daki "Theater an der Ruhr"un kadrosunda yer alır. Eş coğrafyada yaşamlarını sürdürmüş Türklerle, Yunanlıların yaşam felsefclerını. Yürekleri Ege için çarpan üçgenç, Recai, Aylin ve Daniel...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle