Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGt 1. Sayfanın devamı idi. Komintern üyeliğinden gelme Küba Komünist Partisi tarihsel aıun devrimci görevini yerine getirmekten aciz kalmış, bu çapı gösterememiş oysa bir avuç genç devrimci bu işi başarmışlardı. Bu, tarihte ilk örnekti. Aynı yıllarda Türkiye'de de komünist birhareketvarama... Sartre' ın kitabını okumam tam da Sovyetler Birliği Komünist Partisi 'nin bize yurtdışmda bir TKP dış bürosunun kurulduğunu, kimin sorumlu olacağının saptandığıru, bildirdiği ve bizim bu dış büro ile çalışmamızı önerdiğı günlererastlıyordu. Komünist Partiler konferansları yapılıyordu o sıra. Çin Komünist Partisi ile SBKP arasmda ideolojik aynlık artık suyüzüne çıkmıştı. Bu dış büro da konferanslarda Sovyetler'den yana bir el daha kalksın diye öneriliyordu. Reddettik. "Bir dış büro kurulacaksa buna biz karar veririz. Başına kimin geçeceğini de biz belirleriz" dedik. Aynca "Biz dünya komünist hareketi içinde birlikten yanayız. Bu birliğe gölge düşürecek herhangi bir davranışta bulunmayız" dedik. Radyolan, yayın organlan ile bize karşı saldınya geçtiler. Biz bu tutumumuza sonralan "Ho Şi Minh Tavn" dedik. Ve işte şimdi, klasik modele hiç de uymayan bir devrimci hareket dünya ölçüsünde yankılan olacak tertemiz bir devrimi gerçekleştiriyordu. Insanın içi sevinçle dolmaz da ne olur? Küba devrimi bir umut, bir çıkış umudu mu oldu? O günlerde Vecdi özgüner ile buluşmuştuk. Günlük dertler altında ezilmiş bir halı vardı. "Aldırma" diye beylik bir teselli sözünü telafruz edecek oldum. Bana baktı, "Maşallah dünya senin umurunda değil. Neşe dolusun." dedi. "Küba devrimi var" dedim, "Ondan iyi sevinç kaynağı mı olur". Ve Sartre'ın kitabından söz ettim. "Aman şunu çevir de, biz de neşe dolalım" dedi. Kitabı çevirmeye kalkışmadım değil. Ama arkasını getirmedim. Sartre'ın kitabını sonralanbaşkasıçevirdi. Küba devrimi başanya ulaştığı yıllarda Türkiye solu yine gözaltılann, işkencenin sancılannı yaşıyordu. Castro, Che ve devrim bir umut olmuştu. Mihri Belli, devrimi, gelişmeleri yakından izlemişti. Ancak devrimden tam 41 yıl sonra gidebildi Küba'ya... Düş kınklığma uğramadı. tlk ziyaret ettiğiniz Matanzas şehri Amerika'daki Pitssburgh ile kardeş kent ilan edilmiş. ABD'nin Küba'ya karşı düşmanca tutumu sürdüğüne göre bu nasıl oluyor? Düşmanca tutum ve davranışlan olan Amerikan Senatosu, Temsilciler Meclisi ve dolayısıyla Amerikanhükümeti. Buradabaş kışkırtıcı ise Miami 'deki Kübalı mültecilerin mafyası. Uyuşturucu işine gırtlağına kadar batmış olan bu mafyanınmuazzam mali olanaklan var. Seçimleri etkileyebiliyor, istediği yasalan çıkartabiliyor. Gangsterlerdiyarı Amerika'mn politik yaşamı böyle. Ama bunlar başka, Amerikan halkı başka. O halk içinde Fidel Kübası'na dost olanlar eksik de gü ele tutuşup dostluk şarkıları söylemişsiniz. Türkiye'de bu durunıda görülseniz yadırganırdınız herhalde... Sevim Belli Ue birlikte Amerikalılarla el Yadırganacak bir durum yok. O Amerikalılarbüyükinsanlığınbirparçasıolduklannınbilincindeydiler. Bizim insanlanmızdı. Amenkan hükümetinin gayri ınsani abluka politikasına meydan okumuşlar, büyük para cezalannı göze alarak oraya gelmişlerdi. Onlarlaaynı saftaydık. Türkler için Küba da komşu kapısı oldu, hem turistik, hem de iş gezileri nedeniyle. Herkes kendi Küba'sım anlattı, yazdı sonra... Sizin gözünüze neler takıldı? .Yemeklen bizimkilerden pek farklı sayılmaz.Ekmekyerinepılavyiyorlargenellikle. Tropik iklıminde pirinç yetişiyor ama buğday yetişmiyor. Patates yerine tatlı patates yeniyor. Tadi güzel. Haşlanmış kestaneyi andınyor. Biralan çeşit çeşıt, yerl i ve birinci kalite. Tropikola diyebir içkileri var. Coca Cola 'dan çok daha lezzetli. Bira şişesininüstündebirKızılderili resmi var. Kim olduğunu soruyorum. Hatuey'miş adı, tarihi bir şahsiyetmiş. Bundan 500 yıl kadar önce Ispanyol sömürgecıleringerçek yüzleri açığa çıkınca yerli halkı direnişe çağırmış. TutukJamışlar ve Engizisyon Mahkemesi onu din dirı yakılmaya mahkum etmiş. Direğe bağlı iken ayağının altındaki odunlartam tutuşturulacağı sırada bir Katolikpapazyaklaşmış"Hıristiyanlığıkabulet ve günah çıkar, cennete gidersin, yoksa yerin cehennemdir" demiş. Sormuş Hatuey, "Şu cennet dediğin yerde Ispanyollar var mı?" "Olmaz olur mu, tövbe edenler hep orada." "Ben cennete değil cehenneme gideceğim" demiş Hatuey. Başka... Matanzas da, Varadero da adanın kuzeyinde, Atlantik kıyılannda Havana'da öyle. Doksan mil ötede Florida USA var. Arada sınırmuhafızlığı yapan birkaç bin köpekbalığı. Tek bir buğday tarlası ya da mısır, yulaf ya da arpa tarlası görmeden, tek bir pamuk tarlası görmeden, şekerkamışı, limonportakal bahçeleri arasından geçerek uzun yollar aştık. Tahıl yetişmezse, pamuk yetişmezsebu Kübalılar ne yer, ne icer? Giyim kuşam sorununu nasıl çözer? Bir kez sokaklarda gördüğümüz insanlar sağlıklı. 1yi beslenmişe benziyor. Giyim kuşamlan hiç de fena değil. Giyim kuşam sorununu çözmek pek zor olmasa gerek. tklim öy le ki fazla giysiye gerek yok. Abluka... Abluka karne usulünü zorunlu kılmış. Temel besin maddeleri karne ile alınıyor. Çok ucuz. örneğin aylık istihkak olan üç kilo pırinç iki buçukpeso. Bır dolar 20pesoettiğine göre 10 cent'ten az. Yaklaşık olarak 70 bin TL. En yüksek ücret 450 peso. Devlet karne ile satış yapan mağazalann stoklarını ikmal ettiği sürece hayat ucuz sayılır. Ev bedava. Herkesin evi var. Sağlık hizmeti bedava, ilaç bedava, eğitim bedava ve (sıkı durun) telefon bedava. Ocretlerden vergi alınmıyor. Parti Merkez Komıtesi'nde Anfredo Leon anlatıyor: " 1973 'te Sovyetler Birliği yıkılıp ticari ilişkilerkesılinceçokzorgünleryaşadık.Ama halk parti önderliğine güvendi. Omuz omuza verdik ve düze çıktık." Sovyetler Birliği yılda on bir milyon ton ham petrolü ucuz fiyatla satıyormuş Küba'ya. Birdenbire kesiliyor. Ülke yakıtsız dolayısıyla elektriksizkalıyor. Başkent Havana'da elektrikleringünde 12saatkesildiği günler oluyor. Traktörler, kamyonlar duruyor. Yeryeröküzletanmagirişiliyor. Hükümet ve parti sorumlulan toplanıyorlar. Biri ücretlerden vergi alalım diyor. Castro "Karan işçi meclisleri versin" diyor. Işçi meclisleri toplanıyorlar krizden çıkış yolu anyorlar sonunda bulunuyor o yol. Para, döviz piyasası... Küba'da dövız bürolan yok, ama peso ekonomisine koşut bir dolar ekonomisi var. Türistler dolarla alışveriş yapıyorlar. Peso ulusal para ama devlet dolar değerinde olan Küba Dolan da basıyor. Üzerinde Küba resimleri görünüşü Amerikan Dolan'ndan farklı ama dolar değerinde. Böylelikle spekülasyon önlenmış oluyor ve ulusal paranın kuru değişmiyor.Kimbilirbelkibirgünekonomi yeterince güçlenince pesodan vazgeçip' Amerikan Dolan ile eşdeğer Küba Dolan 'nı ulusal para i lan ederler. Enerji... Küba 'da bir de nükleer santral var. Zamanında kurulmuş, ışletılecek hale gelmiş. Ama teknoloj inin eskidiği ve tehlıkeli olabileceği anlaşılınca işletilmekten vazgeçiliyor. Kapısına kilit vuruluyor... Dansı bizim nükleer santralın başına. Kübalılar Türkiye hakkında sizden neler öğrendi? Cienfiıegos 'da Devrim Gazileri'yle söyleşide olsun, Cienfiıegos Üniversitesi'nde öğrencilerle.HavanaÜnıversitesi'ndesiyasal bilgiler fakültesi eğitim görevlileriyle söyleşilerde olsun, Havana'da Avrupa Üzerine Araştırmalar Merkezi'ndeki konferansta olsun, söze dinleyicileri Kurtuluş Savaşımız konusunda bilgilcndirmekle başladım. Bu gerekliydi.Çünkükültürlükimselerolmalanna karşın dinleyenlerin bu konuda yapek az ya da hemen hemen hiç bilgileri yoktu. Bu onlann kabahati değıldi çünkü, her şeye karşın KübadaBatı uygarlığınınbirparçasıdır ve tarıh konusunda özellikle Doğu halklarının tarihi konusunda maksatlı olarak piyasaya sürülen dezonformasyonun hedefı olabilmektedir. tlgınç bir örnek: Her isteyenin hemen hemen bedava elde edebileceği Hammond ansiklopedisinin Türkiye bahsinde Sevres'de emperyalistlerin dayattıklan şartlar oldubitti gibi sıralanır, ama Lozan' a dair tek kelıme yoktur. Ama yine de hükümetler düzeyinde bir ilişki, bunun sonucunda bir bilgilenme olıııalı... Havana'da Komünist Partisi Merkez Ko Mihri ve Sevim Belli, Küba 'da Atatürk heykelinin önünde...