Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19KASIM2000. SAYI765 CIZGI ROMAN NASIL ORTAYA ÇIKTI? başladı. Renklerin psikolojik ve Çizgi romanın gelişmesi baskı dramatik etkileri güçlendi. Italya'da tekniklerinin ilerlemesiyle paralel faşizm, çizgi romanı, çocuklara yönelik gidiyor. Çağdaş çizgi romanla çağdaş ideolojik propaganda aracı olarak karikatürü aynı sanatçının, Ingiliz başarılı bir biçimde kullandı. II. Dünya oymabaskıcı VVilliam Hogarth'ın Savaşı sırasında çizgi roman da silah başlattığı kabul ediliyor. Resimle metni altına alındı. Amerikan askerlerinin birleştiren ilk gerçekçi çizgi romanlar morallerini yükseltmeye yönelik çizgi 19. yüzyıhn sonunda ABD'de büyük romanlar çizildi. Fransa'da ise Naziler tirajlı gazetelerde ortaya çıktı. Iki büyük ve işbirlikçileri, 100 binlik tirajlara erişen gazete, New York Journal ve New York haftalık bir dergi yayımlayarak gençleri VVorld arasındaki rekabet bu gazetelerin pazar eklerinde resimli öyküler ^ etkilemeye çalıştı.1961 'de Paris'te ^v kurulan Çizgi Roman Sevenler koymalanna yol açıyor. Ayrıca /•B çocuk ve mizah dergilerinde bu / j K l hjflHnk Demeği, 1964'te Çizgi Romanı IncelemeveAraştırma türden resimli öykülere yer ğKSHk, B f ^ \ Derneği'ne dönüşerek çizgi veriliyor. Genellikle öykülere / R F ^ B ^ ^ ^ ^ \ romanlar ile mizah, çizimlere de karikatür wL*m < ^mK A öncülüketti.ilgili çalışmalara 1965'tedeilk egemen oluyor. ••• I *m J uluslararası çizgi roman Bir film şeridi gibi akıcı MHft r kongresi Italya'da toplandı. biçimde birbirini izleyen / 1959'da, çizgi roman üzerine karelerin getirdipi hareketlilik \ f i U H | ^ B ile düş gücü ürünü anlatımlara \ ^ H' ^ B / bir dergi, Pilote çıktı. Okurlar bu dergide aralannda Albert sağladığı kolaylık, kısa sürede \,^f ^ B / çizgi romanın sınırlarının ^ ^ f c , şP Uderzo ile Rene Goscinny'nin ortak yapıtları olan Galyalı genişlemesini sağladı. önceleri Asteriks'in de bulunduğu yeni serüven gazete ve dergilere bağlı olarak dizileriyle karşılaştılar. ABD'de bu yayımlanırken bir süre sonra kitaplaştı. yıllarda çizgi roman siyasal ve 1938'de Batman ve Superman gibi kötülüklerle savaşan fantastik toplumsal eleştirilere yöneldi. Genç Amerikalıların tutkusu ise, örümcek . kahramanlar, çizgi roman dergilerinin Adam, Barbar Conan vs. gibi * yeni bir yayın türü olarak yerleşmesine kahramanlar oldu. 4 yol açtı. Fransa'da 1934'te çıkmaya başlayan Le Journal de Mickey adlı haftalık dergi 400 binlik bir tiraja ulaştı. Kaynaklar Ana Britannica, cilt 9, s. 176177, Büyük Larousse, cilt 6, s. II. Dünya Savaşı arifesinde çizgi roman sinema tekniklerinden yararlanmaya 27562758. BAŞKENT GUNLERI Safkan çalgıcılann başansı MÜŞERREF HEKİMOĞLU O larına duyarlar. Çocukluk özlemleri dışında ağır yaşam şartlanndan yorulan, yıpranan insan bu basit ve eğlendirici resimli romanları okuyarak'dinlenir, stres atar." Prof. Dr. Özcan Kökncl ise konuya daha farklı bir biçimde yaklaşıyor ve çizgi romanlar hakkinda şunlan söylüyor: "Çizgi romanlar zihinsel bir çabaya gerek kalmadan anlaşıldığından, kişilerbunlan okumayı tercih ediyorlar. Okumaya yeni başlayan çocuklann çizgi roman okumalan iyidir. Çizgi romanlan severek okuduklan takdirde okumayı da.severler, bu açıdan yararlıolabilir. Bununyanındaçocuğun zihinsel gelişimine yardımcı olabilir. Ama büyükler için aynı şeyleri söyleyemeyiz. Onlar için olumsuz yanlan ağır basar. En başta kişide okuma tembelliği yaratır. Herhangi birkonuyu dahabilinçli, dikkatli ve daha motive olarak öğrenme ve anlama çabasını ortadan kaldınyor." Fakat Suna Tanaltay gibi özcan Köknel de bu tür kitaplann olumlu etkilerine işaret ediyor: "tnsanlarboşvakitleriniruhsalve zihinsel açıdan geliştirmeye çalıştırmalıdır. Böyle zamanlarda ara sıra okuyarak bılgisini, kültürünü ve okuma zevkini geliştirebilir. Ancak bunlan okuyan kişide büyük bir değişim ve gelişme beklenemez."^ Eski çizgi romanlar... n Kasım öncesi başladı armağanlar, hâlâ geliyor, bir kitap, bir CD ya da 7 Ağaç Ormanlarında birkaç fıdan. Büyük zenginlik katıyor bana. CD'lerden biri değerli Bariton Mesırt Iktu'dan, Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğınde şarkılar söylüyor. Değişik yapıtlardan bir demet, ufukta bir CD daha var. Sevda Cenap And Müzik Vakfı hazırlıyor, yalnız Türk bestecilerini seslendiriyor Mesut Iktu. Onu da yollayacak bana. Ne güzel söylüyor kim bilir. Değerli baritonu dinlerken insan sesinin yüceliğini, derinliğıni hissederim her zaman. 10 Kasım öncesi bir CD de Mahir Çakar'dan geldi, bir corno ustasından. Bilkent Gençlik Orkestrası'nın Ispanya'daki müzik festivalinde kazandığı başarıyı kanıtlıyor. Okurlanm anımsar belki, Bilkent Gençlik Orkestrası'na sevgiyle, umutla baktım, içten destekledim her zaman. Genç çalgıcılann yeteneği, emeği, Mahir Çakar'ın yüreğiyle oluşan bir orkestra bu. Güzel konserler, başarılarla önemli bir yer ve yol alıyor müzik yaşamında. Ersin Onay'ı anımsıyorum yine. Çalarak öğrenmek yönteminin ürünü gençlik orkestrası. Mahir Çakar da iyi bir usta, bir bahçıvan bence, tohumu güzel yeşertiyor, genç fidanlar boy veriyor, uluslararası boyutlara ulaşıyor. Uluslararası festivallerde, örneğin Prag'da, Brüksel'de, Ispanya'da bireysel ve grupsal başanlar kutluyor genç çalgıcılar. Onlardan biri de Sertan Sancar. Hocası "Safkan Müzisyen" diye tanımlıyor. Annesi, babası da müzikçi. Ninni yerine sonatlar dinliyor, sonra Mahir Hoca'nın öğrencisi oluyor, güzel bir Eşref Üren baharı hiç solmayan birfırçu resimde. tırmanış başlıyor, Karayan Vakfı'nda eğitim bursu kazanıyor, Prof. Helikon'da Bedri Rahmi'nin Çakar'ın yeşerttiği tohum çiçek açıyor sergisinde de gündeme geldi bu konu. derken. Sertan Sancar Berlin Filarmoni Sayısı giderek artan galerilere, belli Orkestrası'nda çalmaya başlıyor, şimdilik bankaların ilgisine, seçitler her ay bir hafta. oluşturmasına karşın sürekli bir uzamın yoksunluğu giderek önem kazanıyor Yazarken coşkuyla doluyorum. Müzik başkentimizde. Cumhuriyetimizi kuranlar devrimi olmasaydı yaşanır mıydı bu olaylar? Safkan çalgıcılar yerleşir miydi sanat ve kültür çalışmalanna büyük Avrupa'nın göbeğine. Birliğe üyelik önem vermişler. Ama sonra duraklama tartışmalarına da başka bir açı getirmiyor var. Uzun yıllar geçiyor, Ankara mu Sertan Sancar? Berlin Orkestrası'nda Çağdaş Sanatlar Müzesi'nden yoksun yer alan genç komocu heplmize bir uyan bir başkent hâlâ. Özel galerilerin bence. görevini, önemini, dahası özverisini yadsımıyorum ama müze başka bir olay. ÇEKÜL'den bir mektup da yeşil bir armağan bana. Sevgili arkadaşım Kültür ve sanat çalışmalarını destekleyen Nezihe Araz'ın "Atatürk'ün Ankara'sı" kuruluşların güçbirliğiyle bu düş kitabından yeşil bölümler anımsıyorum. gerçekleşir sanıyorum. Belli girişimlerin Sevdiği bir ağacın kesildiğinı görünce bir an önce ereğine varmasını diliyorum. ağlıyor Atatürfcl Gaz sandıklarında Eski kuşaklardan, usta fırçalardan çok yetiştirdiği çiçekleri de "Ikinci Sakarya değerli yapıtlar evlerde, koleksiyonlarda Zaferim" diye gösteriyor Fevzi kapalı bir yaşama gömülmüş bir Paşa'ya. ÇEKÜL de yeşil sevgisi durumda bugün. Müze kurulursa iyi bir geliştiren, yaygınlaştıran bir kuruluş ama uzam oluşur, yaratıcı gücümüzü safkan belli çevrelerin aldırmazlığı da sanatçılarımızı daha geniş biçimde tırmanıyor başkentimizde. Kuğulu Park'ın sunabiliriz.^ ağaçlarına göz dikepler var, üstelik kimler? Elbet başaramayacaklar. 10 Kasım'dan sonra ÇEKÜL'den aldığım mektuplat bu nedenle çok düşündürdü beni. Toprağımızı çoraklaştıranlara karşın yeşerten çabaJar yoğunlaşıyor giderek. ÇEKÜL büyük ilgi, destek görüyor. Haydi bir fidan da biz yollayalım sevdiklerimize. Sonra hep birlikte yesermeyi kutlayalım. Merkez Bankası Galerisi'ndeki sergi de bozkırda yeşeren bir fırçadan selam sanatseverlere. Eşref Üren'in solmayan baharını yansıtıyor. Özel seçitlerden derlenen bir sergi bu. Sevgiyle, özenle oluşan bir sanat olayı. Düşündürücü yanı, uyarısı da var bence. Eşref Üren'in sergisinde buluşanlar da bu konuya yöneldi söyleşılerde. Belli kuruluşların, örneğin bankaların sanat ve kültür olaylannı desteklemesi, sergiler düzenlemesi, kitaplar yayınlaması çok olumlu bir davranış. örneğin Eşref Üren'in tablolarını doğrudan görmeyen kişiler var konuklar arasında.