Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 Kurt Weill, "Üç Kuruşluk Opera"nın unutulmaz şarkısı "Mack the Knife" ile tanındı. Önce Almanya'da, Nazi yönetiminin ardından da Amerika'da imzasını taşıyan eserlerle müzik tarihine geçti. Brecht'le de çalışan Weill, doğumunun 100., ölümünün 50. yılında yeniden keşfedildi. yerinialdı. 2000 yılı dünyanın önemli müzik ve sanat merkezlerinde Kurt VVeiH'ın Yuzüncü Doğum Yılı olarak kutlanıyor. Yaşamöyküsü, yapıtlan, yapıtlanndan seçmeler yayımlanıyor, eski yapıtlan parça parça ya da tüm olarak yeniden sahneleniyor. Birinci Dünya Savaşı, en adil ve erdemli, en kusursuz toplum duzenini yarattığı iddasında olan Batı uygarhğı konusunda büyük bir düşkınklığı ve kuşku uyandırdı. Envın Piscator, Politik Tiyatro başlıklı kitabının "Sanattan Politikaya" başlıkh 1. bölümüne, "Takvimim 4 Ağustos 1914'te başlıyor. O. gündcnitibarenbarometrchızlayükseldi. 13 milyon ölü; 11 milyon sakat; 50 milyon asker cephede; 6 milyar tufek; 50 milyar metreküp zehirligaz... Budurumda 'kişiselgelişim' ne anlama gelir? Hiç kimse böylesi koşullarda kendisini 'kişiseV olarak geliştiremez. Onu başka şeyler geliştirir. O yıllarda 20 yaş kuşağı savaşla yüz yüze gelmiş ve kader başka herhangibireğitmenigereksizkılmıştı"diyebaşlar. Bu savaşı hazırlayan sömürü ve pay laşım hırsı çok geçmeden, birincisinden daha kanlı birhesaplaşma için kinleri ve ihtiraslan körüklemeye koyulacaktı.19. yüzyılın ikincı yansında gelişmeye başlayan sınıfsızsömüriisüz toplum özlemi Rus Devrimi ile birlikte tüm Avrupa'yı etkilemişti. tnsanlar eski "üstün"değerlereyabancılaşmıştı.Klasikve romantik sanat vc edebiyat akımlarımn değeryargılan yeni dönemin gereksinimlerine yanıt veremıyor, yaşamin kirlitemiz, ıyikötüheryanındanyolaçıkanyepyeni bir sanat anlayışı yayılıyordu. tnsanlar bir yandan içinde bulunduklan durumu bir an için dc olsa unutmaya, ama genel 1 ikle de yannın daha adil dünyasını hazırlamak için dünü ve bugünü tartışmaya çabalıyorlardı. Rusya 'da devrim olmuş, koca bir ımparatorluk yıkılmıştı. Avrupa'da, savaştan yenik çıkan Almanya'da sınıfsız toplum ülküsü giderek yay ılıyor, eski yıkılmışhğın yerini bir yeniden canlanış dönemi alıyor; sıradan insanlara yönelen yeni akımlarbirbirini izliyordu. Müzik alamnda ise kabarc ve müzikaller dönemi açılmıştı. Nazilerin iktidan ele geçirmeleriyle önemli sanat, düşünce ve bilim adamlan Almanya'danaynlarakAvrupa'ya veözellikle de ABD'yegöçtüler. Bubirikim müzik alanında Broadvvay'den Hollywood'a, oradan bütün dünyaya yayıldı. Radyo yayınlanmn gelişmcsi, bu birikimin o güne kadar ulaşamadığı köşelere ulaşmasını sağladı. Brecht, işte bu dönemde sahne sanatının ve müzikal dramın en önemli ustalanndan biri olarak öne çıktı; Hanns Eisler ile I. Dünya Savaşı başladığı zaman 19 yaşında olan ve bu koşullannenyoğun yaşandığı Almanya'da yetişcn Kurt Weill gibi toplumcumüzikçilerle, sahne ve müzik sanatında yeni bir akımın doğmasına önayak oldu. Batı müzik tarihinde yepyeni bir sayfa açıldı. CUMHURİYET DERGİ KurtWeffl ronesansı M. HALİM SPATAR urt Weill, 20. yüzyılın ortalarına kadar önce Almanya'da, Nazilerin iktidara gelmesiyle de göç ettiği . Amerika'da bütün dünyaya adını duyurmuş olan önemli bir müzik adamı. Üç Kuruşluk Opera'sının "Mack the Knife" şarkısı hiç unutulmadı ve düğün törenlerinde popülerbirczgi olarakhep çahnageldi (Bizde de Louıs Armstrong'un sesiyle her zaman çalınir). Weill'ın yapıtları, 1950'de, genç yaştaki ölümünden sonra, gündemden düşerek bir süre unutuldu; Weill adı pek de önemli bulunmayanbirmüzikallerbestecisıolarakara sıra, en çok da bu ve bir ikı ezgisiy le hatırlandı. Yeniden animsanması ise yüzyılın sonuna denk düştü. Yapıtlarının yeniden değerlendirilmesı ile giderekartanbirilgininodağı haline geldi, hakkıyla değerlendirilmesi gereken bir besteci olarak müzik tarihındeki rinden Claudio Arrau da öğrencileri arasmdaydı) ve yeni radyo yayıncılığında müzik eleştirmenliği yaparak sağladı. önceleri dışavurumcu ve soyut olan müziği.daha sonra bambaşkabirboyutvekapsam kazandı; o zamana kadar VVagner, Reger ve Mahler'in etkilerini taşıyan müzik söyleminden sıyrılarak, kesin çizgileriyle ayırt edilen, kullandığı dans ve caz etkileriyle keskinleşen daha "modernist" bir söyleme geçti. Yirmili yılların ortalarında yapıtlannın uluslararası festivallerde ve tiyatroda kazandığı başan onu hızla çağdaşlannın ön saflannayükseltti. 1933'e gelindiğinde Nazi propagandasının yükselişi ve yapıtlanna karşı yapılan gösterilerVVeiirınAİmanya'dangöçetmesinizorunlukıldı. 1933yılınınMart'ındaParis'ekaçtı, 1935Eylül'ündeAmerika'yagöçetti. Amerika'ya yerleşip de artık Avrupa'dan farklı bir ortamda bulunduğunu kavrar kavramaz önde gelen yazarlarla ortak çalışmaya önem verdi. Broadway sahnesine ve politik tiyatroya yöneldi. Onu izleyen on yılda, önemli yazarlarla yaptığı ortak çalışmalanyla Broadway repertuvannı zenginleştirdi. Birröportajında, "Benhıçbir zaman'ciddi' müzikle 'hafif müzik' arasındabiraynm olduğunu kabul ctmemişimdir; yalnızca iyi olan müzik, kötü olan müzik vardır" demişti. Weill'ın Nisan 1950'deki trajik ölümü, onun "Almanya" yapıtlannın yeniden keşfedilmekte olduğu bir döneme rastladı. Bununla bırlikte, bunun sonucu olarak ortaya çıkan sanatçı kişiliğinin bazıları tarafından hafif ve pek dc değerli görülmemesi, bazılannca da özgün ve önemli yapıtlar veren bir sanatçı olarak değerlendirilmesi ölümünden sonra da sürdü. Weill'ın yapıtlarındaki olağandışı enginlik ve son derece ctkileyici çeşitlilik ancak şimdilerde, ölümünün üstünden bir yarım yüzyıl geçtikten sonra algılandı. Bu yapıtlannın hepsi onun şaşmaz üslup özelliğinin imzasını taşır. Lotte Lenya İle tanışma Weill'dan söz ederken, hayat arkadaşı, Amerika'da yapıtlannın önemli icracısı ve daha sonra Weill rönesansmm en önemli kişilerinden biri olan eşi Lotte Lenya'yı da unutmamak gerekiyor. Asıl adı Karoline Wilhelmine Blamauer olan Lotte Lenya, 18 Ekim 1900'de Avusturya'da Viyana yakınlannPenzing'te doğdu. 1914'tedansçıolmak hevesiyle Zürih'e gitti. Oradaklasik dans ve Dalcroze dans yöntemi üzerinde çalıştı, Staadtheater'de de opera deneyimi edindi. Richard Revy'nin öğrencisi olarak, ardından Schauspielhaus 'ta repertuvar çalışması yaparak çok sayıda yapımda sahneyc çıktı; Elizabeth Bergner ve Frank VVcdekind gibi büyük sanatçılan tanıdı. 1921 'de dans sanatında yer edinmek üzere Berlin'e gitti. 1922 'de Zaubernacht için yapılan ses sınavında, tanıştınldıklan halde, loş ortamda orkestra çukurunda oturan Kurt VVeill'la birbirlerinin farkına varmadılar. Lenya sınavı kazanıp oyuncular arasına alındıysa da kendi öğretmenınc olan bağlılığından olanaktan yararlanmadı. 1924'te Georg Kaiser, Lotte Lenya'yı, birlikte çalışfnaya başladığı Kurt VVcill ile tanıştırdı. Weill ile Lenya iki yıl sonra evlendilcr. 1927 BadenBaden Müzik Festivali'nde sahnelenen Mahagonny Singspiel' inde Lenya, Jessierolünü seslendirdi. Benzersizama eğitim görmemiş bir sesi olan Lotte Lenya öbür oyuncular arasından ön plana çıkmasına karşın Berlin' in çok hareketli ve canlı tiyatro yaşamında kendisine güvenli bir yer sağlayamadı. Ancak 1928'deDieDreigroschenoper'de canlandırdığı Jenny rolünde topladığı ilgı ile sanat yaşamında etkin bırsah Sinagogda org,tavernada plyano Almanya'nın Dessau kentinde 2 Mart 1900'de doğan Kurt Weill, bir sinagog kantorunun oğluydu. Müzik yetcneğmiçokküçük yaşta gösterdi; 12 yaşındayken bcste yapmayabaşladı ve 191920'de Dessau'daSaray Operası'nda ve Lüdenscheid'da opera yönetmeni vc orkestra şcfi olarak çalıştı. Daha sonra Berlin'e döndü 18 yaşında Berlin'de Müzik Yüksek Okulu'na yazılarak Engelbert Humperdink'in öğrencisi oldu. Çok baskıcı bulduğu öğretmeninden bir yı 1 sonra aynldı, Berlin'e dönerek 1921'den 1924'e kadar Ferrucio Bussoni'nin öğrencisi oldu ve tiyatro orkestra şefı olarak çalışmaya başladı. Geçimini sinagogda org, tavernalarda piyano çalarak, müzik kuramı dcrslcri vererek(günümüzününlü orkestra yönetmenle Kurt WeilL. Yaptilanndaki oi*ğaa&sta emgimlikyemiyeıtifurk edüiyvr.