28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİYET DERG. Füsun Demirel, Strehleryerine Vasıf öngören ile çalışmayı yeğlemis. İlk sahneye çıkışı ise "Zettgin Mutfağı" ile... P+ dabenimyanımdaçokuzunyıllartiyatro yaptı. O zamanlar o dil de bilmiyordu. Senin bir avantaj ın var, dili dc biliyorsun, akademiyi bitiriyorsun. Sananıye hayırdiyeyim ben' dedi. Mart, nisan aylan gibiydi bu görüşme, 'Ağustosta gene buraya gel. Sezua'nın tyi tnsanı'nı yapacağız. Sen de 4. asistan olarak çalışmayabaşlarsın' dedi. Beninanamadım > Sevinçten uçuyorum tabii. Vedalaştık. Tam . ilerledimrarkamdanseslendi, 'Signorina!'. Döndüm, 'Efendim?' dedim. 'Sençokbüyükbaşanlareldeedeceksin!' dedi.... Okul bitti. Ağustosta tekrar Strehler' in yanınagittim. Dedim ki 'Bengeldim.Neyapıyoruz? Ne zaman başlayacak provalar?'...' 1 haftaiçinde. Milano'dayaşamakpahalıbir şey. Bir yerde bir iş bulmak lazım sana. Para kazanmak için de bir şey yapman lazım' deyincc birdenbire 'Nasıl?' dedim. 'Ben zaten buradanparaalmayacakmıyım?..'Bana4. asistan için kadroçıkarttiramayacağını, bir sezonluk idare etmemi söyledi. Çok bozuldum. Bu akla yatkın mı? Olamaz böyle bir şey.' Ben buradan para kazanmahyım. Yoksa size zaman ayıramam' dedim. Çok üzülmüştüm. Elinden başka bir şey gelmeyeccğini söyledi. 'Peki, ben gidiyorum. Teşekkür ederim' dedim. Arkamı döndüm, onagöstermiyorum ama giderken çok ağladım. O gece hiç beklemeden o hırsla, o öfkeyle Almanya'yageçtim. Vasıf Abi'ye..." Ancak Hamburg'akadargidebiliyor Demirel. Çünkü yola çıktığının ertesi günü Türklere vize uygulaması başlıyor. Oysa Vasıf öngören ve Birlik Tiyatrosu Berlin'de.. Demirel'in gerekli izinleri alıp Berlin'egeçebilmcsi üç ayını alıyor. 12 Eylül de gelip çatıyor...Hamburg'dan anyor Vasıföngören'i: "Ben Almanya'yageldim"diyor. öngören onun Strehler'le çalışmadığını öğrenince kızıyor Füsun' a, "Şu adamla git bir sene çalış. Hazır seni kabul etmiş..." diyor. Ama kabul etmiyor Füsun. lsabetli birkarar almışolduğunudaha sonra anlıyor Füsun... "Ben iyi ki Strehler ile değil, VasıfAbi ile ça lışmışım. Biz çalıştık ve birkaç yıl sonra za ten öldü. Zaten hiç çalışamayacakmışım." Zengin Mutfağı çalışmalan başlıyor. VI Nurettin Şen ile tanışıyor ve bu yıllara kada gelen hayat arkadaşhğının ilk tohumları atı lıyor. Nurettin Bey, Öngören'le birlikte çalı şıyorçünkü. "Tiyatroda soru sormayı da ilk kez gerçel anlamda VasıfAbi' nin tiyatrosunda öğren dim" diyor. "Tiyatroda soru sormayı öğren diğin zaman yaşamda da soru sormaya başlı yorsun. Doğru, üretken sorular..." Veprömiyeryapılıyor. Füsun Demirel'ir ilkprofesyonel işi, Zengin Mutfağı, ilkgö; ağrısı, tarihe damgasını vurmuş bir tiyatrc adamının yönetmenliğinde, tarihe damgasını vuran bir oyun oluyor... VasıfÖngören ile geçirdiği o dönemin sonunda Istanbul 'a taşınan Füsun Demirel içir ileride yeri doldurulamayacak bir boşlul oluşuyor. "Yeri doldurulamıyorbazı değerlerin. Bugün yaşadığımız bir sürü şey; Susurluk, çeteler, Balına operasyonu, Paraşüı operasyonu, Manisalı çocuklar, işkence, şı bu... hep aklımageliyor. Vasıföngören bunı; tiyatrosuna acaba nasıl taşıyacaktı?" Döndükten sonra ilk olarak bir reklarr. ajansında çalışmaya başlıyor, dublaj yapıyor, hatta bir ara Alaska adında bir çizgi romanın balonlannı bile çeviriyor. Bu çevirileri yaparken bazı bölümleri sol söyleme çekecek bir dil kullandığını da itiraf ediyor. Kocamustafapaşa Çevre Tiyatrosu'na gınyor. "Itirazım Var" Türkiye'de ilk oyunu. Sonra Dormen Tiyatrosu. 1984 yılında ise "Bir Yudum Sevgi" ve sinema! Bir sürü ödül alıyor sinemadan ama onun gözünde en değerlisi "Ahh Belinda"ile "Züğürt Ağa"dan aldığı ilk Altın Portakal. "Benim için o ödül ilk öpücük gibiydi" diyor. Oynadığı otuzun üstünde film var. Büyük bir kısmı ses getiriyor. Züğürt Ağa, Uçurtmayı Vurmasınlar, Ahh Belinda, Camdan Kalp, Asiye, Böcek, Ay Vakti.... Darlo Fo'lu yıllar... Yaşam devrim yoluna girmiyor. "Hatıra defterimdeki,çocuklukanılanmdakiidealize ettiğim, düşlediğim Türkiye olamadı. Bu benim için çıkışsızlık. Iki ihtilal yaşadlm. Bu şartlarda hep politik tiyatro yapmak için direndim. Son derece bilinçli olarak seçtiğim bir yol var. Bu noktadan itibaren çıkışsızlık başlıyor. Biri mesleki anlamda. Bir oyuhcu için oldukça zengin çeşitlilikte roller oynadım. Kendimi tekrar etmemek için çabaharcadım.Buna rağmen oyunculuk denen olgu bir zaman sonra tıkanıyor. Ortamın yarattığı bir durum bu. Oyunculuk yapıyorum ama bunu kendi toplumuma, kendi insanıma aktarırken düşünsel planda bir şeye dönüştüremiyorum. Bir tıkanma bu. O zaman süratle Dario Fo oyunları devreye giriyor. Fo oyunlanyla kendi insanlarıma bir şey aktarabilirimdiyeyolaçıktım. Bunlarbirikti. Buüretimbelli biryerdetoplanmalıydı. Yayınevinı kurduk. Sinemadaki oyunculuklanmızla söylemek istediğimiz şeyleri paylaşamıyoruz insanlarla. Senaryolar hazır geliyor. Ama bizim düşüncelerimiz Dario Fo 'nun düşünceleriyle çok örtüşüyor. Bir de öngören'den birmirastaşıdığımızı düşünüyoruz. Fo'nun hayatımıza girmesi bizi çok rahatlattı." Hatıra defterinde hep bir ölme isteğinin içten içe her yeri kapladığını, bunun ardından hemen kendisine bir umut ışığı bulduğunu düşünüyor. Yaşamı değiştirmeye dairmücadeleci bir çocuk hep umut kaynağı olmuş ona. "Tıkandığım yerde, hiçbir şeye yaramayacağımı hissettiğim yerde, hayatta fazlalığım dediğim yerde hep kendimi yok etme isteği taşıdım. Ama ertesi gün tekrar hayata bağlandım" diyor. Tıpkı şimdi yaptığı gibi. O, yaşamı değiştirmeyeaday...^ ÜÇ YENİ FİLM... Yazdan beri yoğun bir sinema çalışması jçlnde Füsun Demirel. llki, temmuz ayında Hollanda televizyonunun prodüksiyonunu üstlendiği, Hollanda'da yaşayan Türk yönetmenlerden Meral Uslu'nun yönettiği "Ross and Rana" adlı film. Büyük bir bölümü Hollanda'da, kimi bölümleri de Beyoğlu sokaklannda, gece kulüplerinde çekildi. Film gerçek bir hikâyeden alınmış. Yönetmen Meral Uslu'nun aile dramı senaryolaştırılmış. Demirel'in canlandırdığı rol ise gerçek hayatta Meral Uslu'nun annesi. "Hoş tarafı şu: Bir dönüşüm var kadında. Değişim var. Kendi kimliğini aramaya başlaması benim işime geldi. Meral'in annesi bunu yapamamış. Keşke yapabilseymiş." özel birçaba gösterilmediği takdirde bu filmi Türkiye'de izleyemeyeceğiz. Isviçre'de, Esen Işık'ın yönettiği kısa metrajlı bir filmde daha rol aldı Demirel. "To Letters" adlı bu film Esen Işık'ın üçüncü kısa filmi. Genç bir kadının iltica etmesi ve siyasi bağlantıları olan bu kadının mülteci kampında yaşadığı insan ilişkilerini konu ediyor. Füsun Demirel bu kampta yaşayan Kuzey Iraklı bir kadını canlandırıyor. Esen Işık'ın daha önce çektiği ve Füsun Demirel'in de görev aldığıfilm "Babamı HırsızlarÇaldı" ise 70'e yakın ülkede dolaşmış ve en son Yunanistan'da büyük ödül almıştı. Handari Ipekçi'nin yöneteceği uzun metrajlı filmin senaryosu ise 1 yıldır Füsun Demirel'de. Emekli yargıcın yanında 10 yıldır çalışan, onun her işini yapan Kürt bir kapıcı kansı. Gelişen süreçte eve gelen 4 yaşındaki küçük Kürt kızı ile ilişki kurmak adına Sakine sürpriz bir şekilde Kürtçe konuşmaya başlıyor ve yargıç Sakine'nin aslında Kürt olduğunu o zaman öğreniyor... Dolayısıyla oynayacağı rol için Demirel de ilkT^ez Kürtçe dersleri Meral Uslu'nun yönettiği "Ross ve Rana"filminin çekimlerinden biranıfotoğrafi...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle