Katalog

14MART1W. SAYI677 BASKENT GUNLERİ Renklerinmasalı... MÜŞERREF HEKİMOĞLU S oğuk, kar gerılerde, bahar çıkarması var galerilerde. Işılar Kür'ün heykelleri, Ismail Türemen ve Mustafa Pilevneli'nin resimleriyle güzel yolculuklar yapıyor başkentliler. Kür soyadı yabancım değil. Ismet Kür'ü tanıyorum, Pınar Kür'ü okuyorum, kökü Halide Nusret Zorlutuna'ya kadar uzanan bir ağaç. Bir dalını Işılar Kür'ü de yeni tanıyorum. Heykellerini de ılk kez görüyorum Halk Bankası Galerisi'nde. Ilk bakışta sevdim, ellerimle okşadım, parklarda, alanlarda geniş sokaklarda dolaştım o heykellerle. Heykel sevmeyen yerel yöneticilere acıyla gülümsedim! Sevgi bir yana hoyratça kırdılar güzel yapıtları. Yerleri boş kaldı ama boşluklar yeniden dolacak elbet, çok yakında. Heykel sergileri coşku verir bana, gözlerime, düşünceme yeni bir boyut katar. Halk Bankası Galerisi'ndeki serglde de hissettim bunu. Ellerine saygı duyarak selamladım Işılar Kür'ü. Bir önceki Paris Büyükelçimiz Tansuğ Bleda ve eşini de gördüm o sergide. Erel Bleda da sanatçımızın bir heykelini yaptı bana. Istanbul'a gıtsem başka mavileri de görsem, Fenerbahçe kıyılarına, Boğaza, Bodrum'a da uzansam, Pilevneli'yle konuşsak, Bedros Reisi, Dino'yu, Orhan'ı ansak diye düşler kurarım. Ama Istanbul'a çok az gidiyorum. O düş Helikon'da bir sergiyle gerçekleştı, Turan Erol'a teşekkür ediyorum. önce resımleri kucakladım, sonra güzel bir söyleşiyle bir bahar sabahı yaşadım Helikon'da. Tablolar da katıldı söyleşimize. Kuşlar, balıklar, çiçekler, dağlar, denizler. Renkler masallaşıyor Pilevneli'nin fırçasında. Geçmişe yolculuk yapıyorum Fenerbahçe'de. Denizde sevdalı balıklar, ağaçlar, kuşlar eski bir şarkıyı söyler gibi. Kimi tablolarda renklerin şarkısı var. Maviyle pembenin kavuşmasını kutluyorum. Çocukluğumda gördüğüm pemblerı anımsatıyor bana. Fenerbahçe akşamlarının pembesini. Pilevneli'nin sergisi bir masal anlatıyor gerçekten, renklerin masalını. Bir aşk masalı da denebilir bence. Eski bir sevdadan kurtulmamışların masalı. O masalı bir uyarı diye algılıyorum ben. Geçmişten geleceğe taşıyor tüm güzellıklerı. Yitikliğe karşın gizemini koruyor, soluğu havada hâlâ. Ayrıca uyarısı var, hoyratlığı vurguluyor, hoyrat ellere odün verenleri uyarıyor. Seçimlere doğru güzel bir uyarı. Solduran değil yeşerten yöneticiler seçmek için bir çağrı gibi, bahar çıkarmasına yaraşır bir çağrı. Bilkent tepesinde dinlediğlm bir konseri de bahar çıkarması diye düşünüyorum ben. Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi'nin OperaŞanKoro Bölümü öğrencileri verdi o konseri. Müzik dalında bir baharı müjdeliyor. Değerli sanatçımız Suna Korad da güzel bir perde açıyor yaşamında. Şan bölümü Öğrencılerini o eğitiyor, yeni ufuklara yöneltiyor. önce koro, sonra Faust ve Luccia Oi Lammermoor operasından sahneler. Hepsi çok başarılı, coşkuyla, alkışlarla selamladı ızleyenler. Kimı ilk kez çıkıyor sahneye, çarpıntısı da duyuluyor nerdeyse. Dinleyenlerin de kalbı çarpıyor, hayranlıkla, umutla. Ben de düşünüyorum. Bilkent sahnlerine bir de opera eklenecek mi acaba. Prof. Doğramacı da, Rektör Ali Doğramacı da gülümseyrek bakıyor bana. Altı bin kışilik konser salonu bitince bu konu da gündeme gelebilir. Konserden sonra Suna Korad'ın başarısını kutladık BllkentPaul'da. Değerli sanatçımızın evsahipliği de /. Türemen, mavi tablolarla selamladı başkentlileri. sanatına eş düzeyde. Prof. Talat Halman, kimi bakan eşleri, bayan Sevgiyle, dostlukla, değışık çizgiler, mutlu Türk, bayan Gemicl ve bayan Uluğbay, mutsuz ölaylarla biçımlenen bir heykel. Betin Ylğit, Ayla Hatırlı, Prof. Rüveyde Sergisi de o birikimin uzantısı kuşkusuz. Bayraktar da soframızda. Siyahlar içinde Geçen hafta bir akşam da ıki mavı sergi çok şık bir Dlva Suna Korad, sahnedeki gezdim. Ismail Türemen ıle Mustafa bahar kuşağından bir uzantı gibi kırmızı Pilevneli'nin sergileri. llginç rastlantı aynı güller, minik kuşlarla selamlıyor hepimizi. günde açıldı, eskı dost onlar, akademi Oyle bir konsere böyle bir gece yemeği yıllarında başlıyor dostlukları, fırçaları da yaraşır doğrusu. ancak o yemeğin başka mavinin dostu. Elbet çok değişik, ürünleri var. Şan Bölümünün öğrencileri Türemen'in fırçasında diri diri maviler. Mavi arasında dünyada da az rastlanır nitelikte bir kol, bir el, mavi bacaklar, uyarısı da var, sesler var. Ünlü yıldızları söndürebilir o duyarısı da. Resim değil, heykel gibi sesler. Gerekli ilgi, eğitimle uluslararası tablolar. Renkleri görmedim, ellerimle boyutlara varabilir. Yoksa belli koşulları aşıp tuttum ben de. Fırçadaki dönüşümü pariayamaz, dahası parlamadan sönebılır. izledim, bir de mavinin uzantısını, başka örnekleri var. Yetenekleri geliştirecek renklerle buluşmasını, ama sergi kitabına yöntemler gerekiyor. Uzun süredir rafda yansımıyor o renkler. özellikle mavi, tozlanan yasaların yeniden uygulanması ressamın fırçasına hayli yabancı. Galeriye, bekleniyor. sanatçıya saygıyla eleştirimi de Nedret Uluğbay'ın bir önerisi var. belirtiyorum. Masadakiler onayladı ama genış katılımlar gerekiyor. Bilkent'teki bir bankada açılacak O sergıden başka bir tablo da yer aldı bir hesaba, bir, beş, on, onbeş, herkes geliri hayalimde. Ismail Hoca'ya eşlik eden elverdlği kadar bir para yatırabilir. Şan gençler. Anadolu Üniversitesi'nin Güzel dalında bir öğrenciye bir burs sağlanabilir Sanatlar Bölümü öğrencileri. Esklşehir'de biriken paralarla. O öğrencı iyı bir eğitimle güzel bir şeyler oluşuyorl dünyaya açılabilir. Duvarımda bir peri bacası var, mavi bir Unutmayalım göller damla damla baca, gecenin mavisiyle bütünleşiyor. oluşuyor.^ Arada bir özlemle bakarım o tabloya. illi Rcasürans ve Nelli SanatGalerileri'nde aynı anda açilan bir sergide günlük yaşamdan rastgele çekilmiş fotoğraflan anımsatan resimler sergileniyor. Ressamı Cülgün Başarır. Oaha çok acısını içinde hissettiği, hergün değişik biçimde yaşadığı gerçekleilgilendiğinisöyleyenbirsanatçı. Ancak dikkatli bir göz resimlerdeki gcrçeğin bilindik gerçek olmadığını farkediyor. Gerçekler alabildiğine nesnel ve alabildiğineaynntılı. Üstüne mutfak önlüğü atılmiş birmasa, birsahanlık ve merdiven parçası, pencereden görünen sokakta bir logar kapağı, aşınmış parkeleriylebiryerdöşemesi... lçinden çamaşırlar çoraplar fırlamış yan açık birçekmece... Insanlar ve bütün canl ılar sanki çıkıpgitmişlerburesimlerden. Hiç hareket yok. Ancak canlılann olmadığı bu dünyanın kışkırtıct bir görüntüsü var. Zamanın donduğu fotoğrafkareleri mi bu çerçevelerin içindekiler? Hayır. Sıradanbirkomodinin önünde insan kendisini birden çağını sorgularken buluveriyor. Ressamın konuları, izleyeni ilginçbir tanışıklıklakendisineçckiyor. Gülgün Başarır, Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nübitirmiş. Uzun yıllar resim öğretmenliği yapmış. Şimdi artık bütün zanıanını veriyorresimyapmaya. Sanatçının her iki sergisi de 18 Mart'a dek gezilebilir... ^ M Canlılar nerede?