23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

I7EKİM 1999. SAYI708 diğı tek kadın Alba Düşesi idi. Bu üstün kadınyalnızGoya'yıdeğiştirmeklekalmaytp devrin tarihini de etkilemişti ama çok genç yaşta entrika zehrinin kurbanı oldu. Kendisindcn kırk yaş dahagenç son sevgilisi Leocadia Zorrılla de VVeiss ve kızıyla Bordeaux'da yaşlı ve sürgün bir yaşam sürerkenisezamamnıhakkâklığa(duvarakazıyarak nakşetmek) verdi Goya. Buçalışmalan, ilerlemiş yaşına ve gittikçe daha da huysuzlaşan mizacına karşın dehası ve yaratıcı gücünün hiç değişmediğinin kanıtıydı. Gerçi, Leocadia onu "karanlık" tabloların başına bela olacağına dair Leocadia uyarmış, Goya "Kendi evimin duvarlanna istcdiğimi yapanm"demtşti. YumuşakruhluLeocadia"canavarlar ve karabasanlara" tutkusunu anlayamamıştı. 'Eğer istersen hepsini yok ederim ortadan,' demişti Goya kcndisine candan bağlı olan kadına. "Bcnim için en önemli olansen ve Rosario'dur."(Rosario'nun Leocadia'nın kızı olduğu biliııse de tarih çocuğunbabasının Goya olupolmadığına dair bir kanıtvermiyor.) Goya'nın yaşamında açık bir paradoks gözlemleniyor. K.arşımızda, biryanda sanatından başka bir şeyle ilgilenmeyen, duygusal vecinselilişkilerdenbileçokuzakbirtip var, öte yanda kendini müthiş çapkın ve kadınlan baştan çıkannakta birebir gördüğüne dair delillcr de ortada. Ama filmin de defalarca altını çizdiği gibi Goya her şeyden önce birvizyoner... leniyor. Fi 1 mde eşsiz ycteneği ile bir yandan çalışmalarını sürdürürken öbür yandan on iki ya> şındaki Rosario'ya ışık ve gölge dolu yaşammdananılaranlatıyorGoyaveizleyici.ustanın özyaşamöy küsüne böyle çok yakın ve açık bir iç dökme ortamında tanık oluyor: Kıskançlıklann fesatın kol gezdiği her an değişebilensaraydaumutlubirbaşlangıç.Katliam ve bulaşıcı hastalığın yön verdiği çalkantılıbirduygusal yaşam. Josc Bonaparte hükümetiyle karmaşık ilişkiler. Bugün her biri bir klasik olan yapıtlarında bir yandan göklere çıkarırken öbür yandan iyice alaya aldığı onsekizinci yüzyıl üzerine düşünceler. Vesanatını derinleştirmeyeadadığı Bordeaux sürgün yıllari... Saura'nın "Goya Bordeaux'da"yı başı, ortası, sonu belli bir öykü gibi tanımlamasına karşın, film kesınlikle gerçekçi bir biçem amaçlamıyor. Yönetmenin klışe Goya görüntülerinden titizlikle kaçınmış olması da bunun birkanıtı. Filmin odak noktası Goya'nın ruhu ve buna başarıyla sadık kalınmış. Aynı zamanda tarihsel zamanın Avrupa'nın en çalkantılı dcvirlerinden birine denk gelmiş olması da kesınlikle göz ardı cdilmcmiş. Yüzdc doksanı stüdyodaçekilen film için "Sokaklar, saraylar, karabasanlaryaratıldı" diyor sinematografiden sorumlu Vittorio Storaro. "Öy k ün ün önem I i bi r böl ümü Goya'nın kafasınıniçindegeliştiğinden bunun böyle gösterilmesi gerekiyordu. Başka bölümlerde de gerçek duygusu vcrebilmck önemliydi, örneğin Alba Düşesi ile ilişkisini anlattığı sahnede. Bu sahne öykünün daha karmaşık birbölümü. Büyük aşkından söz ederken Goya'nın tüm yaratıcılığı, fantezileri, hislcri, duygulan en ön planda. Bunları derinincışlcmcmizgerekti." Birçok sahne saydamsürme panolardan oluşan dev boyutlardaki bir sette çekilmiş. Heraçıdanriskalmaktan kaçınmayan Saura şöy le diyor: "Setaçısından 'GoyaBordeaux'da', 'Tango' filminin de ötesine geçiyor. Zcmin vehele zemini yaratan ışık çok önemli bu filmde. Bu nedenle Storaro gibi üstün yetenekli bir ışık uzmanı şarttı. Ayncafilmin ışık ve oyuncu üzerine kurulduğunu söyleyebilirim." Goya gibi kuzey Ispanya'da Aragon bölgesinden gelen Saura buscrüveninsonunda "Yaşamım boyunca peşimdeydi Goya." diyor "Tablolarıvekişiliği korkunç çekiyordu benı. Her ikisideşimdibilc bir gizem".. . ^ DERGIDEN Merhaba, ölüm insan ömriinün sonudur. Kimimiz ölümün Allah 'tan kimimiz de doğadan geldiğini düşünürüz. Ama Türkiye'deölümün bir başka kaynağı daha var. Yetkisini devletfen alan resmi görevlilerin kurşunlarıyla gelen ölümler... Ekim ayının ilk haftasında Adana 'nın Yüreğir/Akıncılar mahallesinde iki kişi öldürüldü. Isimlerini bütün Türkiye öğrendi. Murat Bektaş ile Erdinç Aslan... Ortak noktaları komşu olmaktı. Öldürenlerin isimlerini ise bilmiyoruz. Kayıtlara TEM ekibindeki görevliler diye geçtiier... Kezban Bektaş 'ın çığlıkları hâla kulağımızda. Kocam terürist değildi, onu neden öldürdünüz diye ortahğı birbirine kattı. Çok da haklıydı. Ama onun kadar bağırmaya hakkı olan Aslan ailesinin sesi daha kısık çıktı. Çünkü 45 gündür izlenen onların çocuğuydu. Henüz 22 yaşmdaydı. Aslan ailesi iki masum insan öldürüldü demekle yetinmek zorunda kaldı. Kameralar bu aileye fazla ilgi göstermedi, daha çok Murat Bektaş 'ın acılı kansına odaklandı. Çünkü, devletin yargısız infaz yapmasına karşı duyarlılıklarımız törpülenmişti. Ama yanlışlıkJa yapılan bir yargısız infaz hepimiz için yepyeni bir korku kaynağı yaratmıştı. Yargısız infazın yanlışı doğrusu •" olabilir mi?Tartışmanın yanlış insanın öldürülmesi noktasında odaklanması çok ürkütücü değil mi? Bu haftaki dergimizde Murat Bektaş ve Erdinç Aslan 'la ilgili biryazımız yok. Ama bir önceki hafta Ulucanlar Cezaevi 'nde yürütülen operasyonda öldürülen gençlerden Ümit Altıntaş 'ın kansı Melek Altıntaş 'la yapılmış bir ropörtaj var. İki gencin öyküsü ve fotoğrafları yüreğinizi burkacak. Her hafta ölüme, acıya, bunalıma uzak bir dergi hazırlamak için oturuyoruz masamızın başına. Ne yazık ki hukuk devleti kurallannın durmadan çiğnendiği bir ülkede cıvıl cıvıl, güleryüzlü bir dergi hazırlama kararımıza sadık kalamıyoruz. Ipek Çahşlar Arenadaki Goya... Modern rcsmin babası olarak göklere çıkarılanGoya, Saura'nınfilmindehakkında yaratılmışbirkaçefsaneyleanlatılıyor. Romantik bir sanatçı olarak kadınlann gönlünü çalmakta başarılı olduğu, boğagüreşlerine vekeyiflibiryaşamaolanmcrakıgibi...Diğer uzmanlar öğrenme tutkusunu, gizem dolukişiliğiniveolağanüstüteknikyeteneğinı devurguluyorlar: "Gcnçkcn boğa güreşlerinde arenalara çıktım. Korkunç bir boğa güreşçisi olabilirdim. Yeteneğim vardı. Hazırdım buna inanın. Ama bir gün boğanın biri bir vurdu bana, topallamayabaşladım. Kimsebilmezbuolayı. Demek istiyorum ki elinde hançerolan kimseden korkmam. Ben silahla savaşmam. Fırçamlasavaşırım." Bu sözlcr her şcyi aç ıklamıyor mu? Kırsal kcsimden gelen bir adamdı Goya. Inatçıydı, prensiplerine sıkıca bağlıydı. Yaşlılıkgünleri zorgeçti. Sağırdı,buonudünyadan uzaklaştırıp beynini keskinleştirmişti. Alba düşesi rolündeki Maribel Verdu. "Daha iyi öğretim görseydi bu kadarbüyük olamazdf'derlerdionuniçin. Goya ise şöy le diyordu: "Ispanya'yı dcğiştircbilme fırsatı yaşamıma anlam kazandırdi. Gücüm ve sanatım elverdiğince, buna adadım kendimi." FilmdeolgunGoya'yılspanyolsinemasının en üstün oyuncularından Francisco Rabal canlandmyor. Yüze yakın filmde rol almış, birçok kez ödüllenmiş, "Juncal" televizyon dizisiyle ünü dünyaya yayılmış Francisco Rabal'ın daha önce çalıştığı yönetmenlerin uzun listesinde Alain Tanner, Claude Chabrol, Luis Bunuel, Mario Camus, Vincente Aranda, Pedro Almodovar öne çıkıyor. Rabal, 1997'deCarlosSaura'nın 'Pajarico' filminde de rol almıştı. Genç Goya rolünü ise tspanyol sinemasının çapkın Kazanovası olarak ün y apan Jose Coronado üst Goyu'ııın "( ıphık Muya"sı. Sanut tarihçileriMaya'mn Alba Düşesiolduğunu varsayıyor... CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİMAYIS HABER AJANSl BASIN VE YAYINCILIK AŞ ADINA BERİN NADİHYAYIN DANIŞMANI: İPEKÇALIŞLAR • SORUMLU MÜDÜR: FİKRET İLKİZ • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: ÇAĞDAŞ MATBAACILIK LTD. ŞTİ • İDAREMERKEZİ:TÜRKOCAĞICAD.NO:3941 CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBUL TEL: (0212)51205051 REKLAM:MEDYA C
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle