05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İOEKIM 1999. SAYI 707 maya başlamışlardı. Patchvvorkün berraklaşmasında,doğallaştınlmasında,kendisini ifade etmesinde bir yol olduğunu gördüm. Bunu benimsedim. Kendime de uyguladım." ne daha yakın ve sanatçıy ı, bütün reddetmelerine karşın dikiş makinesi ile barıştırmış. Kolaj ı "sanatımın öteki kutbu" diye tanımlıyor. Almanya'da gördüğü bu tekniği kendisine göre geliştirmiş. Kolajın en önemli özelliğispontanolması.Buçalışmadatuvalinycrini bir fon kumaşı alıyor. Küçük kumaş parçaları fondaki kumaşın üzerine tutturuluyor. Bu sırada pano da tasarlanıyor. Daha sonra bir dikiş makinesiylc kumaş parçaları serbest dikişlerle fon kumaşadikiliyor. Kumaş parçaları birtablodaki renk lekelerine, dikiş izleri ise sanki ressamın fırçaizlerine benziyor. Doğal olarak bu eserlerin boyutlan daha küçük. MURAT URAL ettina Franckenberg konuşmasına, "Çok saygı duyduğum Alman ressam August Macke'nin bir sözü var" diye başlıyor ve şunları söylüyor: "Bitkiller ve hayvanlara bakmak sırlannı hissetmek demektir. Gökgürültüsünün sesini duymak sırrıtnı hissetmek demektir. Biçimlerindilinianlamaksırrayaklaşmak demektir." Bettina Franckenberg bir "patchvvork" sanâtçı sı ve 1992 'den bu y ana Bodrum 'da y aş ı yor. "Patchwork" bizde "yamalı bohça" ya da "kırkpare" olarak adlandınlan, kumaş artıklarının bir araya getirilip dikilmesiyle yapılangeleneksclclsanatı. Ancak günümüzde "patchvvork", geleneksel uygulamaların ötcsinde modern arayışlara ve uygulamalara da konu oluyor. Bu nedenle Bettina Franc• kenberg için modern patchvvork sanatçısı demek daha doğru olacak. Çünkü o bu gcleneksel sanata duygu ve düşüncelerinin ifade ' edicisi olarak yaklaşıyor. B Kosve Bodrum "Patch work"le tam da hayatı, hayatın anlamını sorgulamaya başladığı sırada tanışmış. Psikolojiye de bu nedenle ilgi duymuş. Ailesini çok küçük yaşta kaybetmiş ve her şeyi sorgulamaya başlamış. "Patchvvork" ona ruhuyla yüz yüze gelmesini sağlamış. Yaşamı böy lesine doğal I ıkla benimsey iş ve ruhunun sakinleşmesi ondabildiği, yaşadığı dünyaların ötesinde kendini gerçektcn hissedebileceği ve yaşayabileceği yeni dünyalara karşıbirilgiuyandırmış. 1982 y ılında çıktığı bir gezi sırasında Kos Adası'nı görmüş. Almanya'yı geride bırakarak bu adada, elektriği olmayan, doğal yaşamın egemen olduğu ücra bir köyde yaşamaya başlamış. Bu arada "patchvvork" çalışmalarını iyice yoğunlaştırmış. Mısır ve Yakındoğu tarihi ve mitolojisi üzerinde çalışmış. Arada Almanya'ya gidip gelmiş. 1983 y ılında "karşı kıyıya", Bodrum'a geçmiş. Amacı kısa bir geziymiş, ancak o günlerin Bodrum'u onu çekmiş. 1986'da ilk kişisel sergisini Bodrum Kalesı'nde düzenlemiş. 1987 ile 1989arasında Almanya'da Türk çocuklarına öğretmenlik yapmış. Almanya'daki ilk sergisini Tübingen'de açmış. 19891992 yılları arasındaterapistolarakçalışırken Almanya'da, Litvanya'da, lsviçre'deortaksergilerekatılmış, kişisel scrgiler açmış. Bodrum'a 1992'de yerleşmış. Bu karar onun için aynı zamanda Almanya'dan kopuş anlamına geliyor. "Patchvvork" üzerinde iyice yoğunlaşmış.Tckniğinigeliştirmiş. Avrupa'daveTürkiye'de sayısızsergi birbirini izlemiş. Duygu yak ınlığı Bettina Franckenberg Bodrum'da kurduğu doğayla ve kendisiyle uyumlu dünyasından dünyaya şöyle bakıyor: "Aramızda bir tür duygu yakınlığı olduğunu hissettiğim geleneksel Japon bahçelerinin yaratıcıları şairlere benzetilir; içlerinde uyanan duyguları kelimelerle değil doğanın sunduğu malzemeyle, taşlarla, yosunlarla, suy la ve ağaçlarla ifade ederler.. Nasıl Japon bahçelerinin sanatçılan mekânı düzenlemeyi ve ışıkgölge dağılımınıçinimürekkebiyleyapılan geleneksel Japon resminden aldılarsa bcn de bir yapıta iç ritmini kazandırma sanatını ressamlardan öğrendim." Bettina Franckenberg, son çalışmalarını 9 Ekim'den sonra Bodrum'da Hadigari'nin taş du varlannda sergi I iyor. Sergi 20 Ekim 'e kadar izlenebilecek.^ Batılı ve Doğulu Mitolojisıyle,gızemciliğiylebelkibizden daha fazla Doğulu. Bir yönüyle de hâlâ Batılı, hatta Alman. Batı 'nın aklı, disiplini ve çalışkanlığı ile Doğu'nun duygu ve sezgi dünyasının bir sentezini oluşturmuş. Bettina, yaşadığı çevreyi yaptığı ışi kişiliğiyle, duygulanylabirleştirmiş. Almanya'nın Essen kentindc başlayıp Bodrum'a uzanan yaşamöyküsü bir serüven. Onun doğallığı, Bodrum Yalıkavak sırtlarında, mandalin bahçelcri içinde.doğanınhertürlükokusununhisscdilebildiğigüzelbirevde,ikiköpeği,tavukları,çiçekleri,ağaçlarıylabirliktesürdürdüğü doğal biryaşamla sarmalanıyor. Kış, 1996/tekstilkolaj İlk başlarda eseriyle arasına girmcmesi, eserine yabancılaşmaması için dikiş makinesi kullanmayı reddetmiş. Panolannı elle dikcrck hazırlamış. Sanatçı sondörtbeşyıldır"tekstilkolaj" diye adlandınlan yeni bir teknikle dc çalışmaya başlamış. Buçalışmalar resimtekniği "Patchvvork hayatımdır" Bettina Franckenberg, sanatını önemsiyor. Onun için kumaş parçaları duygularını ortaya çıkarmak ve anlatmak için sadcce bir araç. Bu nedenle geleneksel motiıieri ve tcknikleri tekrarlamıyor. Onun "yamadığı bezler" bohça, yastı k y a da yorgan yüzü gibi iş.levselliklerin ötesinde, kendi başlanna bir pano olarak bir duvarı süsleyecek şekilde ortaya çıkabılıyor. Kumaşlar geleneksel bir sanatın aracı olmaktan çıkıyor, sanki bir ressamın tuvaline sürdüğü renkler haline geliyor. Bu yönüyle geleneksel bir sanatın sürdürücüsü olmaktan daha çok geleneksel bir uygulamayı çağdaş bir sanatçının kendini ifadc aracı halineılönüştürenbiryorumlayıcı olarak belirginleşıyor. Üniversitede ergoterapi, yani ortopedik sakatlanmalarda rehabilitasyon eğitimi görmüş. Hrgoterapide hastaya gerekli hareketler bir çalışmayla, örneğin bir dokuma tezgâhında çalışmak gibi, birlikte yaptırılıyor. Böylece heın hasta hareketlcri sıkılmadan yapılıyorhem de sonuçta ortaya birürün çıkarıyor, morali yükseliyor. Eğitimi vc uygulamalan sırasında ceşitli el sanatlarını öğrenmiş. Ancak onun "patchwork"le tanışması daha sonrabaşladığıpsikıyatri eğitimi sırasında olınuş. Butanışmasınışöyleanlatıyor: "Ergoterapi hocalarındanbirisekizdepresıf kadına patchwork yaptırıyordu. Onları izlemeye başladım. Kadınlardan her biri küçücük kumaş parçalannı büyük bir sabır ve dikkatle kesiyor, karton şablona teğelliyor ve sonrabirbirinedikiyordu. Busıradabırbirleriyle hiç konuşmuyorlardı. Kendilerini tümiiyle işlerine vermişlerdi. Hepsi aynı teknikle çalışiyordu, ama hcpsinin yaptıkları birbirinden farklıydı. Kcndı kiijiliklerini, ya• ratıulıklarınıkumaşlarayansitıyorlardi.Sonunda hcpsinin eserlcri birleştirılerek büyük bir pano olu>)turuldu.Busüreçiçindekadınlardabırbırlenylekonu.ynaya, iletis,ımkur Kadınlar arasında evrensel bir dil Bettina Kranckcnberg ile "patchvvork" işlerindeçocukluğunuanımsatan kumaş parçaları ile çalışmış: "Böylece sanki çocukluğumdaki bölük pörçük sevinçlerı üzüntüleri tekrar yaşadım ve bunlar penolanmda bir araya geldi, bütürjleşti" diyor. Bugün annesinden kalmış az say ıdaki kumaş parçalannı çok özel anlamlar içerdiğine inanarak bazı panolarındakullanıyor. "Patchwork"ünhemen bütün toplumlarda ortak bir anlayışla ortaya çıktığını söy lüyor. Bu nedenle bu sanatın geçmişte özellikle kadınlar arasında evrensel bir dil oluşturduğuna, bu dilin bugünün modern dünyasındada gcçerliolabileceğineinanıyor. Soyut biçimler... Uettına Franckenberg geleneksel tarzda çalışırken dc motiflerini kendisi hazırlamış. Aslındaonunçalışmalannamotifdeğil.desen demek daha doğru. Desenlerinde bir soyutlamagörülüyorveözelliklekadınteması ağrıbasıyor. Busoyutlamavetematikçalışmalar onun "patchwork"u geleneksel bir sanat olmaktan çıkarıp çağdaş bir sanat haline getirmek çabasının csasını oluşturuyor. "Ay" isimlipanosundaanaerkilinanışlardakadınlaayarasındakurulanilişkidenesinlenmiş, "CadıTanrıça" adl ı panosunda da ilk çağların tannçalannın daha sonraki dönemlerde nasıl"cadı"yadönüştürüldüğünegönderme yapmış. "Kırmızı"adlı ilk büyük panosunda birkadının iç dünyasını hıssctmcmck mümkün değil. Bu dünyakırmızının doğal olarak çağrıştırdığı acı kadar yakıcı bir çekicilıği, tutkuyu da duyuruyor. Sanatçı alev kırmızıları ıçindekı küçük bcyazbiraçıkliktabelki debütün kadınlığı, doğumu, yaşamı simgelemış. Peyzajlarında, natiirmortlarındadoğaya bakmi!j. Ancak ressamlar ya da heykeltıras. largıbi dogay ı kcndine görc yenıden yaratmış. Gölge taflıııı, 1996 /l'atıhnork Kırmızı piramit, 1995 / Tek\tH kolaj
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle