Katalog

7HAZİRAN IWX. SAYI6.17 BAŞKENT GUNLERI Tiyatrosuz bir, kent düşünülemez... MÜŞERREF HKKİMOĞLU lyasal sahnedekı düş kırıklığını tıyatroda aşıyor başkentlıler. Elbet her oyunda değıl. Ama tıyatro dalında Yazımı Eymır Gölü kıyısında bir düğünle yuzel bır yeşerme var. Yıtik duzeyi, tıyatro sona erdıriyorum. Gol, ODTÜ'nün sevgisini, beğenısinı tırmandıran bır bahar bahçesınde ama kıyısında başkentlıler yaşanıyor. Balkon'u, Alacaklılar'ı, yaşıyor düğün şenliğinı. Mımar Selma seyrederken bir özlemin dindiğini hıssettım Göker evlenıyor, Bilkent aılesınden Zeynep çok ıçten, Profesor Enışte'de de güzel bır Köksal ve Buyukelçı Metin Göker'ın kızı, soluk aldım Sahne ve salon arasında guzel Mımarlık Fakultesı oğretım uyelerınden bır buluşmanın mutluluğuyla kutladım ABD'Iİ damat Christopher VVilson da sanatçıları, sevgıyle, saygıyla oluşan çokseslı ve çok renkli bir mımar. Meslek diyaloğun başka bır düzeyi, tadı var arkadaşlığı ortak yaşama dönüşüyor. doğrusu. * Başkentımızde ılk kez yaşanan bir düğün Kraliçe hlisabeth V tukdim edilirken... Sevgilisi Waren Beatty arkada sırasmt bekliyor. Dostlar Tıyatrosu'nu da kırk yıllık dostlar gıbi şenlığı bu, çağrı kartlarında çalgınızı, kucaklıyoruz değil mi? Belleğımızde anılar şarkınızı da alın gelın, dıye yazıyor, bırlıkte parlıyor, duşüncemızde çiçekler açıyor bır şenliğı öngörüyor genç evlıler. Göl Genco'yu ızlerken. Ya da Zeliha Berksoy'u kıyısında, sularda gümüş pırıltıların dinlerken. Brecht'ın şarkıları öz şarkımız pembeye dönuştuğu saatlere kadar gıbı çınlıyor yüreğimizde. Coşkusunu Amerikan, Türk, Zeynep Köksal'ın yıtırmemek önemli bır olay, oyunlar, oyuncular da o coşkuyla boyutlanıyor bence, sevgıyle, ugraşına, halkına, ama asıl ozüne saygıyla Nilgün Cerrahoğlu'nun düzenlediğı P'ogramı ızledınız mı TRT'de. Tıyatronun gızemını ne güzel açıkladı yıldız oyuncular, birkaç sozcukle ne guzel parladılar, ustalar sınıfında yenı bır ders verdı Yıldız Kenter. Kimı oyunları Tıyatro kürsüsünden Profesor Sevda Şener, Ayşegül Yüksel ıle bırlıkte ızledım Sahnede oyuncular, salonda hocalar, sözcükler yok ama oyundan bır sahne gıbı tohumu yeşerten emeğı de alkışladım. Moliere'ın Tartuffe'u de güzel Bilkent Tiyatro Bölümü Sahnesi'nde sergilenen bır armağan tıyatro sevenlere. "Tartuffe"oyunundan ikisahne... Yüzyıllar öndfesınden yenı bır selam. Oyunun ötesınde dımdik Hollytvood tanlanasından hiç hoşlanmıyor. duruyor Molıere, yenıden .lulie Christie "Arabulucu" Jilminde... lündük. Ansızın t'arklı bırsaftaycralmak zo doğmuş, bugun yazılmış gıbı bır Chnstie'nınadıgenc.lerdebıri!>ıkyakmagüldürü, güncel çağrışımlarla rundabırakıldıın.'' sa da, onlara "Dr. Jivagn claki kürk şapkalı ızlıyor başkentliler. Yıllar Christie bugünbıle sitıenıadaki ba;>ansın boyunca kaç Orgon, kaç ki7"demekbellibirkıpırtıyıyaratmayaycdanbirşeylcrcihanetetmiîjçesinebirtavırla Tartuffe tanıdı dunyamız. terli.Christie'yeogünlcrsorulduğundaise, Ülkemizde de çok Orgonlar, söz ediyor. Onu taıııyanlar özgüvenden ne tekanımsadığı^ey, filmiııeckimlerininyaTartuffeler yok mu? Bilkent denli yoksun olduğuıuı anında anlıyorlar. pıldığı l.spanya'ya scvdalanması. Julic Tıyatro Bölümü de neşeyle, Christie, kısa bır süre ıçinbılcolsa,llollywo llerfırsaltabiryıldızolmadığını vurgulayan şenlık havasında bır oyun Christie, üniversite diplomasınakar!jin,ken sergıledı. Önce kahkahalarla, odtanlanasınakcndinikaptırmış. disini tam anlamıyla bir aydın gibi de görsonra alkışlarla çınladı salon. 1967 yılında VVarren Beatty ilc tanışarak Oyunu Giorgi Antadze Kalirorniya'yayerleş.mısti. Christie, Bealty müyor. Konıış.urkenyanındanhıeayırmadıyönetiyor, Gürcistan devlet ğı sırt çantasını kariîjtırıp ıçınden Mılan Kunileiliijkisindensözetmeyikesinliklereddcsanatçısı, oyunu bıçımlendirirken dera'nm kitabını çıkartıyor ve oradan bir diyor. Londra Tiyatro Okulu'ndan bir sınıf rönesans döneminın kamaval alıntıyı okuyor: "Ünlü kiijiler, tıpkı kanalıarkadaşı onıın ünc kavuşur kavusjmaz ya7asyon gibi, bir kamumalınadönü^ürler."^ türü komedi kültürüne ijanıda salıip olmak istediğigüzelliklereelatdayandığını yazıyor kitapçıkta. Başarılı bir uygulama, yine de tığım.ancak Warrcn'inho!jlandıgi!jcylcrin The (iuardian 'dan çeviren; duşundüm, Cüneyt Gökçer çoğunun ona itici geldığını bclirtıyor. RİTA VRCAN nasıl sahnelerdi acaba? Bilkent Üniversıtesı bölümünden bır orkestra, tek şarkılar, Christie Londra'ya döndiikten sonra sol Tıyatrosu'nda yanyana oturuyoruz ön korolar, türküler, Dede Efendı'lerle seslenen eğimlı, eylcmci bir yıldı/a dönü!>üyor ve sırada. Oyunu başkası sahneliyor ama bır şenlik bu. Bir kır düğününe yaraşır türde adetaJane I onda'nın Ingıltere'dekitcmsıleıoyuncular onun öğrencisi, Tiyatro ağırlanıyor konuklar, gözlemeler, tavuk Bölümünün sanat yönetmeni Cüneyt İDAKÖYÇİFTLİKEVİ si niteiiğinebürünüyor. Hcr ("ırsattayıldı^lıdönerleri, lokmalar, ıçkılerle her şey çok Gökçer, onun ellerinde yeşeriyor yetenekler. İDADAĞI, KAZDAĞI OLUYOR ğını hıryanaatarak.ünündensıyrılmayaçasade, zarif biçimde. Okyanusun ötesınden Devlet Tıyatrosu'nu kuran ünlü tiyatrocu Bazı şaman ınanı>Ljnıulîi K A/, gokîanı ı> ı sırtında laşıyan kuılı^iyor. Ancak bu hiç de kolay olmuyor. "Ün, gelenler, Istanbul'dan gelenler, dıplomatlar. Carl Elbergın öğrencisi, asistanı, Devlet N.IIbırhayvjndır lıUdjfı IUycrlocn lurkboylannınbuınan bilim adamlarıyla çok renkli, şık ve güzel pesjimetakılanuyu/birköpekgibibirijeydi. cı, H jlanrı /eus'u dorukUrmda barındıran anlık yore nuııcıv a Tiyatrosu'nda birçok oyuna ımzasını atan bir çarpıcılığı var kalabalığın Büyükanne l,ı uııı bır ııyıını ı«,ıne gırer vc /jmaıı ıçındc K J A lıta so/cuguOndan nasıl kurtulacağımı bılmiyordum." yönetici. Bilkent Tiyatro Bölümü'nde de ııun jerını alır ("argjros /ıncsı dc kıılsal gokla^ı jnlamıınld Samime Aytür'den üçuncü kuşağa uzanan daha güzel ürünler vermesı bekleniyor. DIJII"Karalai'adönu>ür Budegutım ıçınde/cu.s'un sımpcsı Sııaçocukkonusıındakisorularageliyor. bir çizgi. Ağaçlar altında oturuyor, kızı ve olan K.ARTAL ısc "Kartal (,'^>""' ^ ' "Kanal (, ımcn" olarak Bence yenı bır tıyatronun altyapısı da Christie anne olmak istemediğini vurgulusevgili torunları da kelebekler gibi uçuyor ununukorıır YanımİJiM "K.ıM\lu'>ıı' \c"Ka/Ycmi"ılckutoluşuyor Bilkent Ünıversitesi'nde Başkent sal ka/ nıolılı urdır anık Soylcncclcrde dc bır sürcklılık coyor ve"Çoluk çocuksuz bırı olmak beni hiç çevresınde. yeni bir sahneye kavuşur, sahneler arası bir ruru/ Kıılsal ka/ljrı ısc /ırvede ya>ayaıı SankiA Pans jiibı. etkilemiyor. Bence, insanlaricinen ideal şey Gösteriş yok ama sadeliğin, içtenliğin, »lılurülmck u/cre dafa golurulmüstür Yaralı Parıs'ın ryıles yarışmaya da yol açar belki. Sanırım lırılmt'M n ı ı ı o k ı kjnsıOınonc'ycyaharması yıbı, Hasaııbogüzelliği var her şeyde. Unutulmaz bır kır toplucayai>amak,"diyor. Busö/.eüklerdeyılbiliyorsunuz, Bilkent beş bin kişilik bir fuldu soylcnct^tndc gonltı yaralı Masan, scvdıf ı \ mırK'ye düğünü sözün kısası. Çok kişi ılk kez gelıyor konser salonuna kavuşuyor yakında. dızolmadanöncckiyaşamıntnizlerinerastyalvarır Rcddcdılcn Pjrıs \o H.ıvın'ın acı sonları (!ibı Oınogöl kıyısına, kimi de kuşku içinde, hava Bılkentliler de özel bir tiyatro öngörüyor ııe vc Lınınc kı/ pıvnanlık iı,ırıdt; ırılıhar ederlcr Kısacovı lanıyor. Christie yıldızolduğunda kimi dostkararır yağmur yağarsa dıye düşünüyor ama Ida/Ka/dafı'rıdı.' de^ı^en bırıjey yok. tepelerde, çağdaş çızgilerle büyüyen kente larına, kısmcn de olsa, sırt çevirmek zorunda H.uırarr ayı fıyalıım/ (ı IKMJ000 TL 'YP bulutlar uçup gıdiyor, güneş güzel parlıyor yaraşır yeni bır tiyatro. Bir boşluğu doldurur ScmalskcnıİL't Azaloglü Çamlıbcl KöyüFdremıl kuldığını, şimdi bile bu yanlışını onarmaya yeni evlilere, ortak bir yolculuğu parlatmak her şeyden önce. Tıyatrosuz bir kent 026ft187 14 02 1 1 ister g i b i . ^ calış.tığınıdilegetiriyor. "Onlaılabenbirbül düşünülemez, sanırım Bilkentliler de düşünmüyor, tıyatroseverler de Bilkent tepesınde yeni oyunlar seyretmeye hazırlanıyor.