Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ Boylu bosluydu Selçuk Kaskan... Konuşurken yanakları, gerdanı lüpür lüpür oynardı. Tüccarterziydi. Skeçler yazardı. Orhan Avşar Orkestrası'nda tango okurdu. Gordo derlerdi ona. Ispanyolca şişman anlamına gelirdi Gordo. Aramızdan ayrılalı tam 20 yıl geçti. Tangonun eski sesi MUSTAFA ŞERtF ONARAN R astlanti sonucu bilmcdiğiniz bir radyo istasyonu çıkar karşınıza; birArjantintangosudoldururgeccnizi;çağnşımlaı alırgötürürsizi,yanmyüzyılöncekibirzamana,tıbbiyeye yeni başladığınız günlere dalarsınız... O zamanlar Istanbul'da Orhan Avşar Tango Orkestrası vardı. Orkestrada tangoları okuyan da Selçuk Kaskan'dı. Hdcbiyatsözlüklcrinebakılırsaküçük radyo oyunlarıy la, sahne oy un ları yazan bir yazarolaraktanıtılırSelçuk Kaskan. "Alamanya'danBirYarGelirBizlere"ile"DolapBeygiri" özgün güldürü öğeleriyle işlenmiş oyunlarıarasındadır. Hcle"UğurlugilAilesi"adındaki radyo oyunları 'ArapBacı'sıyla, ötcki dost insanlarıyla yaşamın sıcaklığını gctircn, içimizi sevinçle dolduran, belki dc günümüzünsevilenyerlitelevizyondızilerinc ta o zamanlardan küçük bir ışık yakan sevecenoyunlardı. Elli yıl kadarönce, tıbbiycdc öğrenci olduğum yıllarda, Selçuk Kaskan'ın "tango müşterisi"ydim.Galatasaray'danTünel'egıderkcn sol kolda bir işhanının iist katlannda "tüccar terzi'iik yaptığı bir daircsi vardı. Orada yoklamaya gidcrdim Selçuk Kas kan'ı. Bu"tango müşterisi" sözü onundur. Benden başka bir de Teknık Üniversıte'de okuyan Abdullah Ebussuutoğlu adında bir "tango müşterisi" daha olduğunu söylerdi. Selçuk Kaskan'a sık sıkgittiğimhaldeo tangomeraklısıylahiçkarşılaşamadım. Selçuk Kaskan terzılıkten anlar mıydı? Onun işi, çalışmalan diizene sokmak, çalışanlaragözkulakolmak mıydı? Bunlarıbılmem. Bizçekildiğimizköşede tango söyleşilerinedalardık. Benonasoıardım: Edvardo Bıanco'yu nasıl buluyorsun? Ha, o mu? O Arjantin'de tutunamadığı içinlspanya'yagöçmekzorundakaldı. SonrabaşlardıBuenosAıres'ianlatmaya. Nasıl bizinı kıy ıbucak kahvelerımızdc saz tmgırdatan biı u^ık bulunursa, Buenos Aıres'te de her kösede bandoneon çalan bir miizısyen vardı. Osvaldo l'resedo Arjantin'in ünlü tango orkestralarından birinin yönetmeni olan bir bcsteciydi. Titizdi. En küçük yanlışı bağıslamaz,yanlışçalan bandoneoncuyabageti fırlatır,orkcslradan kovardı. Selçuk Kaskan bunlarıöylesinecoşkuyla anlatırdı kı, sankı Buenos Aıres'e gitmiş, tango orkestrasının provasında bulunmu'> da, bu anlattıklarına tanık olmuş sanırdınız. Boylu bosluydu Selçuk Kaskan. Konuşurken yanakları, gerdanı lüpür lüpür oynardı. Orhan Avşar Orkestrası' nda Gordo derlerdi ona. Ispanyolca şişman anlamına gelirdi Gordo.. Notayı da iyi bilmezdi, Ispanyolcayı da. Okuyacagı tangoları çeşitliplaklardandinler; sözlcrinı de, bestesini dc iyiccezberler, kendineözgübıryorumlaokurdu. OrsonWelles'ebenzetirdimonu.Görünüşündeki uzaklıkla, söyleşisindeki yakınlık ınsanışaştrtan.sevindirenbirçelişkioluştururdıı. Selçuk Kaskan'ınyıllarca orada yaşamış gibi Buenos Aires'i anlatması, daha öğrencilik yıllarımda Arjantin'e gıtmek özlemini uyandırdıbende. Arjantın'ıgösterenbirharitayabaktığınız zaman Buenos Aires'i AtlasOkyanusu'nun kıyısında sanırsınız. Oysakı çok daha içcriIcrde,okyanusun25()kilometrekadarbatısında, Paranaırmağının23kilometregenişledıgı Rio De La Plata'nın kıyıcığındadır Buenos Aires. Irmağınrıhtımınayanaşmışyaşlıgemilcr, yorgungemıcıler;katranlı,yağlı,süprüntülerin döküldüğü sular üzerınden, biraz uzakta kalan Caminito adındaki sokağa dalmış gibiydiler. Caminito; daryol, izlek anlamına gcliyorlspanyolcada. Sokağınbaşına Caminito adındaki ünlü tangonun besteeisi Filiberto'nunbırhcykelidikilmış. Evlerdcn tango seslerıyayılıyor. Gene bu sokakta parlak boy al ı, teneke evler var. Buenos Aires'insimgcsi, özclliğisayılan küçük tenekeevler. Zaten havaalanındankentmeıkc7İnegelııkengenış bir teneke evli mahallc çarpardı dikkatinize. Bu tenekeli mahallcılc Buenos Aırcs'ın merke/indeki aşırı liiks, kolay bağdaştırılamayan bir çelişkiyi sergıliyordu. Ama Caminito adı verilen sokaktaki o scvimli teneke evlerin anı değcri olmasının yanısıraiçindeyaşamayaçağııanbirçckiciliği vardı. Lüks otellerde kalmaktansa, boy le bir evesığınmak,ucuzşeyleryıyıpıçerekaçlığı bastırmak, ama u/.unca bir zaman Buenos Aires'tetangoyuyaşamakgcrekirdi. Neyazık kı ben bircerrahı toplantısının uzantısı olarak Buenos Aires'e gclmış, ancak bir hafta kadar burada kalnıış, kentin merkezınde, Casa Blanca adındaki mii/ık evinde Sexlato Major'u dınleyerek Arjantın tangosununtadınavarmayaçalışmı^tım.Turıst gıbı gc/ince, götürüldüğü yere gidiyor insan. Buenos Aıres'inaşağı mahallesisayılan Rio De La Plata rıhtımında yaşamak gerckırdiasıl. Yaşantımızda yerı nedır tangonun? Belli belirsiz anıların arkasında, La Cumparcıta ıle başlayan bir düğünde mi kaldı tango? AmabizLaCumpartıca'yıbılebır Arjantin tangosugibiçalamazdıkki! Otuzluyılların ortalarındaZarahLeander'inerkeksisesinde Alman tangolarının etkısiyle dans cdenlerindurgunluğunuanımsayalım. Necip Celal Antel de bizde Alman tangolarının hüzünlügüzelliğiniyansıtan bir besteci olmuştu. Belki de bu hüzün; çocuk denecekyaştagörmeolanağınıyitirerekiçındeki karanlığaçekilmesındcn.dahaellisinebile varmadan kanserc yenık düşmesinden kaynaklanıyor. NecipCelal'ınetkısı ülkemizdeki öteki tango bcstecilerine de yansıdığı ıçin, Arjantin tangolarındaki o tılsımlı coşkuyu anlamak kolay olmamıştır. Kırklı yılların tzmiri'nde Rumcatangolar söylemek alışkanlık haline gelmişti. Girıtli komşularımızın peltek dilinde Türkçc tangolarla örtüşen bir havası vardı Rumca tangoların. Arjantin tangolarının ayrımına vardığım zaman kırklı yılların sonuydu. Kordon'da Şehir Ciazınosu'nda Tapıa Colınan adında birmüzikçi Arjantin tangoları okurdu. Agabeyim Alim Serif'Onaran'ın Dışışlerı Ba "Uğurlugil Ailesi" bir döııeme damgasını vurmıii rudyo dizisiydi. Yazan ise Selçuk Kaskan'dı. (Gözlüklü) Dönemin tango orki'strasına adını veren Orhan Avşar.