Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 CUMHURİYLTDERGİ yince bıraz formül oluyor. Ama öyle kadın yönetmenler varkifilmlerindc kadın olmanmgetirdiğibaşkaduyarlıklargözlemlenebiliyor. Örneğin Gürcü Lana Gogoberidze'nintümfilmlcriveözelliklebirannekızın öyküsü "Pakora'da Vals." Margarethe von Trottaveözellikle"KızKarde!jler". Yazın sanatında oldıığu gibi sinemada da sanatçı en iyi bildiği şey i, en güzel ve en derinbiçimdcanlatabiliyor. Ve kadın da gereğindeerkeği bakılan ncsne gibi gösterebiliyor. Örneğin "Piyano" filminde Jane C'ampion'un kamerası Harvey Keitel'in pek o kadardatazevediriolmayançıplakbedeninidefalarcaokşuyor. BireşcınselolanPasolinı de "Salo yada Sodom' un 120 Günü" filminde genç erkeklcrc aynı şeyi yapıyor. Şimdi bu yönetmenleri sexploitation ile mi suçlamalı? Benee konu iyi ve kötü film. [•.rkek filmlcrindc kadın karakterler pek geliştirilmiyor.çünküerkeklerkadınlarıpek tanımıyor, kadın sanki birbilmece. Ama kamcra erkeklerin elinde. Itngelem gücü ile yaratıyorlar. Hcrcrkck kadın düşmanı dcğil. Öte yandan kadını iyi tanımamaları da bir özürdeğil.LilianaCavani'nin"GeceBekçisi"filminidüşünün.Okarrna!}ikilİ!}kidenası 1 kadının olduğu kadar erkeğin de ruhunun derinliklerine inebiliyorCavani. < • Asya sinemasında kadın imgesi ülkeden ülkeye pek fazla değişmiyor. Japonya, Çin Halk Cumhuriyeti, Güney Kore, Hindistan, Endonezya, Filipinler sinemasında kadına bakış ve kadın yönetmenler. Sinemada kadın imgesi Belli bir düzeye ulaşmış filmlere baktıgımızda, dünyanın her yerinde kameramn arkasındakilerınbüyükeoğunluğu erkek olduğundan erkek görüşününegemenliğini görüyoruz. Bakan,eylemiyapan erkek, bakılan, eylem yapılan kadın. Erkek filmleri doğal olarak kadını erkek açısındananlatıyor.Bu anlatım tarih icindeki yerine, toplumun koşullarına göre değişiyor ve çoğunluk toplumsal yapıyı yansıtıyor. Örneğin Kore gibi icince kadın dövebilen maço toplumların f ilmlerinde aile konu alındiğinda bu şiddet de doğal olarak görüntüleniyor. Bir dc erkek olupda "Kadın filmi"yapan yönetmenler var. Örneğin Sayın AtıfYılmaz için "kadın filmlcrinin yönetmeni" derler. Iran'lı DariushMchrjuibirbaş.kaörnek.Son yıllarda gerçekleştirdiği her film bir kadın adı taşıyor: "Baanoo", "Sara", "Pari", "Leila". "Kadın filmi" yaptığı söylenen yönetmenler kadınlansevdiklerindenmibilmcm, bıraz idealist oluyorlar. Öy lc kadın karakterler yaratıyorlar ki dört dörtlüğün de ötesinde, olağanüstükarakterlerbunlar.Kimseninözdeşleşemeyeceği karakterlcr... Bu nedenle toplumu değiştirmck açısından pek etkili olmuyorbu gibi filmler. Dariush Mchrjui'nin son filmi "Leila"nın aynı adı taşıyan başkahramanı çok mutlu kocasıyla; çok da sevişiyorlar. Oysakaynanatorundiyetutturuyor. Ve kısır olan Leila, içi yana yana kocasına ikinci bir eş seçmek için görücü gidiyor. Üstelik de modern, varlıklı, güzel bir kadın bu Leila. Böyle şeyler olmuyor değil oluyor ama bu yönetmenlerin elinde kadın kadınlıktançıkıperiş,ilmcz,öykünülmezbirtanrıça oluyor. Kadın yönetmenlerc gelince: Bu tanımdan hoşlanmayan kadın yönetmenler var. Örneğin "!z" filminin yönetmeni Yeşim Ustaoğlu bir söyleşi sırasında kendi kuşağının kadın, erkek yerine, iyi, kötü yönetmen olarak tamnmak istediğinin altını ç izmişti. "Insanıanlatanbirfilmyaptım"diyordu. Kadın ille de kadını görüntüleyecek dc GÖNÜL DÖNIMEZCOLtN S inemada kadın imgesinden söz etmek kaygı verici bir konu gcrçekte. Kadtnların ikincil konumunu kanıtlatnak gibi oluyor bir bakıma. Örneğin neden erkck imgesi tartışılmıyor? Sonrahangifilmlerielealacağımızdaayrı bir konu. Yılda 1000'e yakın filmyapan Hindistan'da, 'Bolly wood' dedikleri, Bombay (ycni adı ile Mumbai) film stüdyolannın peş peşe çoğalttığı filmler var. Yerli yersiz yağmur yağiyor hcr filmde ve etine dolgun kadınınsarisi iyiceyapışıyorbedcnine. Islak sarifilmleri,sexploitationyanicinselliğikötüyekullanan filmler, amakötü filmlcrinerkekleri de onurlandırdığmı sanmıyorum. Fırsat buldukça vurup kıran, sömüren, ırza geçen erkek, gerçck erkek mi oluyor? Kısacası kötü filmler var ve iyi filmler var. Ve bence iyi ve kötü film ayırımı tecimsel film.sanat filmi ayırımındandahagerçekçi. Çin Halk Cumhuriyeti Kadınlarbaşlangıeından(1910)berietkin filmendüstrisinde. Öncclcri kadın rolleri erkeklere veriliyordu Japonya ve Hindistan'da olduğugibi.Sonrafahişelerbuişiüstlendi. Derken kadınlar yavaş yavaş oyuncu, yardımcı,terzi,makyajcıgibigörevleralmaya ba^ladı.Enüstbasamaksenaryocu. 1925'te bir kadın yönetmen var gerçi. 1930'larda Altın Çağı'nı yaşayan Çin sinemasında toplumsal bilinçlilik ve biraz feminizm gözlcmlenebiliyor. Ama cn popüler yıldız Ruan, akıllı veuysal bir kadını simgeliyor. 1950'de kanun kadın erkek esjitliğini koyuyor. "Gökyüzününyarısıkadındır"demişti Mao. Devrim sırasında erkeklcrin yanında ycralan kadınlar, ülkenin toplumsal yaşamındaönemlirolleroynamayadevamettiler. Zorakievlilikler, fahi^elcrbellcklerdeancak 193040 Shanghaifilmleriyleyaşıyorartık. Yalnız gerçeklcrle karşı karşıya kalan kadınlar toplumsal acının dışında başka açılardan düijünemiyorlar. Mao'ya inanmak, erkek değerlcrini (yang) kabullenmek, kadın prensiplerinin(yin)zararına oluyor. Kadının bir türdesexualizeolmasına,cinsellığiniunutmasına yol açıyor. 1980'lcr başında kadın karakterleriönplanaalanfılmleryapılıyor, ama bunlar orta yaşjı erkek stüdyo yöneticilerinin beğenilerine ve sansüregöre üretilmiş filmler. Çin sinemasının mclodram geleği, göz yaşı döktüren "veny i pian" ya da "kadın filmleri"ndekı kadın kahraman vamp'la^maya başlıyor zamanla. Bir femmc fatal oluyoı ama tüm çevirdiği dolaplara karşın sonunda aeı çeken yine o. Bu türün birer uzantısı olarak ZhangYimou'nun"KırmızıFenerler"ya da Chen Kaige'nin "Hoijçakal, scvgilim" filmlerinigösterebiliriz. \ Bcşincikuşak.kültüreldevriminyarattığı trauma'yı ya^adı; Mao'nun ölümünün ardındanideolojilercolahinançlarınbirbiryı* kılışmıgözlemlcdi. Kadın erkek farkı ile uğraşacak zaman yoktu. Çağdaş toplumda bir yeraramalarıgerekiyordukeııdilerine. Kadın portresi de toplum, devlet, tarih içinde yerine oturtulmayacalışıldı. Örneğin Chen Kaige'nin Asya sinemasında yepyeni birçag açan"SanToprak"( I9S4) filminde ailcvc geleneklerarasındasıkıs.ıpkalmıs,birçoeukkadın, ki^isel özgürlüğünii kanıtlamak ıste* miyleyanar. Kadın yönetmen Hu Mei.külr türeldevriminba;,ındaordııyaalınanüı,genç "Tuebaek Duğları ". Yönetmen: ım Ktvon Taek (Güney Kore)