Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
»2MART IW8. SAYI626 cri ilc de iyi ilis.kileri var. Ünivcr.sitede ve izcl hayatındaTürk meslektaşları.öğrencieri vc komşularıylaçok iyi ilişkileı ı var. Buada Musevi olarak göriilmüyordu. Kımse >na 'sennesin'diyesormııyordıı Buradao )ir 'Alman Profesör'dü." I leilbronn'ların çocuklaıı büyünıüi} ve iniveısiteye başlanııştı Kızı Agnesklasik lillerokuyordu.Oğlullansıseradyolojıeğıımıgörmus,,lıalta Istanbul Üniversitesikliıığmdedeealışmayabaşlamıştı. AgnesRoıcrl Kolej'den Anıcrıkalı bır öğrclmcnlc . Mans isc Mııscvı biı ıııü/ısyen aılcsının kiMylacvlcndılcr. Bu arada Prof. llcılhronn eşi Magda'yı caybetti. "Babam Cjinı kayhedınce önce taebesi, sonıa tcıcümam. sonra da asıstanı )lan anncmlc cvlcııiyoı. Annem Melıpare kışarman. liirk vo Müslüman. Bu cvlilık institüclc dedikodulura yol açmış olnıalı ,,'ünkiio, Botanik Knstitüsü'nün.deyımye"indcysc, hiikümdarı ıleevlenmiştı. Aneak 4eilbronn ailesi babamın kendisındcn 28 v'a.'j kügük biı hanımla evlıliğıne pek sıcak lakmamıştı. Bu yü/den anncm babamın aıesiylc ılışkılerındc çok /orbirbas.langıç ya,amakzorıındakaldı " ya Anastasya odanıagclirdi. Elimdcntutar ve babamın çalışma odasına götürürlerdi. Kapı vurulurdu. Babamöncckapının ıetararındasesgeeirmesındiyetakılankalın perdeyi ecker, sonra kapıy ı açardi. Yemcge kadarbırsaat yalnı/ beniınleilgitenirdi" 1968 yılı Kurt Heilbronn'u oldukça sakin bir ortamda yakaladı ve yanından geçtı, gitti AmaKuıl Heilbronn'ıın kımliğini aıayiş serüveni daha yenibaşlamıştı:"Uzunzamandırtarihi.milli vekültiirel kısilik arayişı içındeydim. Çoeukken bu benim gızemimdi. Şinıdi ise beni ben yapan özcllikleı i anlamak ıstiyordum. Soruınım her şeyden bendc bır paıça olmasıydı Ama bu bir paıçaydı, bütün üın değildi. Annem benim 'yarı Türk yarı Alınan' olduğııın kanısındaydı. Ba/en kendımı acaba, 'hangı tarufım Alman lıangi tarafım Türk' diye düşünürken yakaladıgım oluyordu. Yukan,aşağı,sağ, sol: Uangı tarafım ncydı'.' Akıl tarafım Alman duygu tarafım Türk müydü? Bunlar bır kalıpmıydı? Almanlarbana, 'senin adın Alman fakat aslında bir Musevısin, Emekli edilince küsmü^tü üniversiteye Profesör lleilbronn. ayrıca anncn de Türk'; Türkler, 'senin anncn Türk fakat baban Alsını ıstcmişti. Ancak Mehpare Hanımonun man'; Museviler ıse, 'senin baban hie Musebu ıstcğını hemen yerine getiremedi. vi olmamıs bır Musevı, anncn Türk' diyor1962'de botanik profesörü olarak görevine lardı. Almanca olarak söylemek gerckirse iadeedıldı. I. Ünıversıtcsı'nedöndü. 1964'te 'sandalyclerin arasında oturuyordum', emekliliğiniistedive Almanya'ya tasındı. rürkçc söylemek gcrckıısc 'ikidegıl üı, caKurt I leilbronn okul yıllarını şöyle degcrmı arasındabcynama/dım'.Muscvileı nedilendirıyor:"Şimdiokulyıllarımabaktığımyorlarbılemıyorum." dalısedıplomasıalıncayakadargcçensüreyi cngclli koşuya bcnzetiyorum. 1961 'degöç Kurt Heilbronn Almanya'yagelen anncsorunlaııyladahayakındanilgilcnmeyebaî}siyleilişkilerinişöyleanlatıyor" Yatılı okıılamı.ştım. Okul scnelcrimde kcndimi, 'nelu bitirincc Rumeayı tamamcn unutmuştum yim, kimin nesiyim, kimim' diye yoğun bir "I ürkçcyı isc az hatırlıyordum. Annem çok şeküde sorguluyordum. Bcn bir TürkAIiyi bır şcy yaptı. l'.vdc her zaman bcnımle man çocuğuydum. Annemc ve dığer arile Türkee konuşuyordu ben Almancaccvap vcüyelerıne kimligimi sorduğumda Musevı riyordum. BöyleceTürkçeyeayrıntılarıyla kökenden pck söz cdilmek istenmiyordu. birliktetekraryakmlaşmayabaşladım. AnBazılarıyla ilişkilerimizkopmuştu. Sürekli nem Almancayı hıçbirzaman sistcmatik ola'senniyebunlarlailgileniyorsun'sorusuyla rak öğrenmemıştı Babamla f'ransı/ea veya karşılaijiyordum. 'Senokumanabakjıseyı Türkçekonuşurdu. Almancasıçokkötüydü bitir' deniyordu." ve bundan dolayı orıdan utanıyordum.*" Profesör Türk vatandaşı Prof Heılbmnn. l MS'deMehparcBaşarman'laevlcninceTürkvatandaşlığmageçti. (,'ünkii meınurolan biı Türk vatandaşı yabancıyla evlenırse, meslcginden aynlmak /oıuııdaydı. Melıpare llanım'ınmesleğine devamedebılmcsi içinTürk vatandaşlığına geçınee Almanbilimadamlarınınayrıcalıklarmdaıulayararlanamadı. Budaonlarıçin ya^amın artık eski.si kadaı lahat olmaması aıılamma gelıyordıı: "Babam ll>55'te ya;> haddınden eıııeklı edıldı. Birkae yıl üncccnstitii'nün ıki katı yıkılmi'jlı. Bıınaçokkırılmı.'jtı. Mmckliulduktan sonra ünıversiteyle bütün ilişkisı kcsılmiijtı. Bilimhayatındanbütüniiylekopmıış veyakopanlmı.ştı. Kiıskiindü.Tekrar Alman vatandaşı olmak ıçın başvıırdu. Başvurusu kabuledıldı. Boyleeebcndcotomatıkolarak Alman vatandaşı oldum. Babam 1933'tcayrıldığı Almanya'yailkkez.yirmiikı yıl sonra, 1955'tcgitti. Anncm vcben Istanbul'da kalmıştık. Mün.stcr Üniversıtesi babama olüneeyekadardersvermcolanağısağladı. Busırada Almanya'dasavaşdöncmindehaksızlığauğrayan Mıısevılerınzararlannıta/minctmcpıogıanıı yürürliiğegırmıştı. Babam yıllardır .duşjerindeyaşattığı vedaha dagüzelleştırdiğicvinekavustu. Sömcstrtalilindc Istanbul'a, bi/ımyanımi7agcliyordu. I akat artık en buyukdilcgiotuzseneden fazla kaldığı I iirkıye'den yeni Almanya'ya dönnıu'kti. Benimde kesınlıklc Alman eğitimındengeemcmi istiyordu. Bu arada ben Istanburdaılkokıılabaşlamıştım.Okuldadiğer «,ucuklarla birlikte olmanın fırsatını yakalamıştım ve çok scvinçliydim." c 'Tekne kazıntısı" "Boıı tam biı tcknc ka/.ıntısıyım" dıyor Prof. Hcilbronn'unoğlunun Almanya'da cgitiın görmesi ısteğı Mehpare Hanım'la arasında eok sert tartışmalara neden olsa da sonundaonunistcgi kabul edildi."(r'ünküo daha kuvvetliydi. Almanya'ya gitmek için annem ve babamdan ayrılışım dramatiktı. '5/yılında doğduj>unda babusı 67\inde idi. Bir zamanlar babamı dışlamış bir ülkeyc gitmek zorundaydım.Sankibukezde ben sürKurt Heilbronn:"l95l 'dedünyayageldiğıgünegönderılmişgıbiydim. Babamın isteği mde anncm 42, babamsa 67 yaşındaydı. üzerineFııldayakmındaantroposofistlerin Duktorlaı annemınbugeç kalmıs.hamılclıgi yöncttiği biı yatılı okula gönderildim. Ankarşısında, dalıa ben doğmadan, benım senem Istanbul'daydı. Babam Münsterile Isrebral(beyınsel)bozukluklarnedeniyleya tanbul arasında gıdip geliyordu. Almanca geri 7ekâlı yada üstıın /ckâlı, yani dahi olakonuşabiliyordumamayazmamiyidcğildi. cağım tci>hisıni koymuşlar. Ama anncm ve Oradatekrarıkineisınıftanbaşlattırdılar O babam geri zckâlıbirçocuk beklerkenkarş,ızamana kadar ana dılım Türkeeydi. Yatılı lannda sapasaglam vc ııormal tcpkiler veren okuldaeğitimveyaşamçoksertti. 1^skiSparbirçocukgöriince,benıbirharikaı;oeukmuta askerlerının iinlü yalın hayat biçimi içinde sum gibı görmek ıstcclılcr ve öy le de davranyaşıyorduk Birodadaon ıki çoeukkuruot dılar. Evimi/dc Rumbirdadı vardı: Anastasyataktayatıyorduk.Tuvaletlerbahçedeydi. ya. Yedı günlükkcn Aııastasya'ya tcslını Banyo için küvete üç kisji giriyoıduk. Benim edilmışım. Anastasya beni kendi çocuğu gigibi o zamana kadar el üstündc tutulmuş, şıbi sevdi, büyüttü ve !>ımarttı. Babam vc anmartılmış,'elbebckgülbebek'büyütülmü!) neınbenimbaşkaeocuklarlatemasctmemı bir çocuğun böyle bir yaşamla karşılaşınca yasaklamışlardı.(,'iınküonlarbuüstün/ekâneler hissettiğinı tahmin cdcbılırsiniz. Bu lıçocuğabazıhastalıklarbulaştırabılirlerdı. okııl anncm ve benim için gerçek bir travma Okul başlaymcaya kadar ötekieocuklardan olclu. Bcşsenebuokuldakaldım. Hiçbirzau/akta yaşadım. Yalııı/ ba^en ku7enlerım, man kcndimi orada rahat hissctmcdım." sayıları iiçii gecmcyen konı^u çucukları ve kapıcmınkızıbenızıyaretedebiliyordu. Bc147'liklerarasiQda... ni görmek isteyen birziyaretçi gcldiğındc, önccbiı oclayaalıınyoıdıı.üradaüzerinebe27 Mayıs 1960 askeri darbesinden sonra Mehpare BaşarmanHcilbronn 147öğretim yaz bir önliik gıydırılıyordu. Ayakkabıları üyesiyle birlikte iinıversitedcnuzaklaştırıleıkaıtılıyoıdu. Bütünbuönlcmler'etkısini' dı. Busırada Prof. Heilbronnhastaydı. Mehgöstcriyor ve beıı sık sık hastalanıyordum." pare Hanımonun yanında Almanya'ya gittı. Kurl'ungeleeeklekı meslcgidebelirlenProf. lleılbronn, 17 Mart 1961'de, Münsmı.'jtı. Babasının yolunda yürüyecek, botater'deöldü. Prof lleilbronn ölmeden önce nik profesörü olacak, onıın adını veara^tırMehpare Hanım'dan son istek olarak Türkimalarımsüıdürccektı:"(iiinboyunca Anasye'dekiyaşamındanvcmesleğindenvazgetasya ile ba^başaydık. Saat beşten sonra ançerek Almanya'ya,oğlununyanınataşınmancm yemek hazırlardı. Saat altıda anncm ve Profesör Heilbronn, I <f4H 'de evlendi Mehpare Buşarman '/</. O da botanikci idi.