Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
RT 1998 SAYI626 ıalaryaptı. Sanatçıların 1920'li yillarda ümüzden daha farklı olan bohemyaijantı>zellikle Almanya'da ekspresyonızmin nin yanı sıra tüm sanat dallarını derinden leyen sarsıcı gelişmesi, Dadaizmin filizlenihilisttavrı.fovizm, 19. yy'ınsonlarında s,en cmprcsyonizmin kökleşen yapısı... atınodöneme kadar alısılmışkuıallarını an dinamik yapısı, Mualla'yadayansıdı. jrt, Weimar, Leipzig, Berlin, NVittenıburg irlerinde, lsviçre ve Italya gezılerinde sactüd ederken, Roma müzelerini tck tck erken, "Ben farklı ne yapabiliıinV'i sordu disine. Başkaldırısı bıı ke/ sanatın içinde ndı. Hiçbirekolün, liıçbır*'izm"intesirinalmadan kendi iç sesinin coşkusunu, hüzRengin matcmatiksel çözümü, harmonisı sanki doğasında vardı Mualla'nın. O inanılmaz dcnge, iç itişlerin dışavurumunda öznel tekniğin (uvalinc yansıması tüm yabancı sanat elc;»tırmenlcrini, koleksiyonerleri, iinlü Fransız galerı yöneticilerini şaşırtacaktı. Tabii doktorlarıda...Duyduğuyalnızlık,aeı,cos,kulurenklerindesarıda,kırmızıda,turuncuda, prusya mavisınde gizlidcn gizliye hissedilecckti. Modcl kullanmayan bir rcssamdı Mualla. Belleği tüm yaşantıları, bııikimleri depolayabilenbirbellekti.Berlın'dekıakılha.stanesindençıkıpFransa'yagittiğindeParis'in sanatın merkezihalinegelençarpıcıyaşamıonudaaltüst edecekti. Sınırsız sanatsal özgürlüğün, unutulmazrenklıgeccyaşantılarıylasüslenlcdıgi Akuarel vedesençaliijiTialannınrıiçbirıni satamamı^tı. DGSA Müdiirü BurhanToprak'ın yeni açılacak Resim ve Heykel Müzesi'ne koleksıyon kazandırnıa çalı^malarını duyar duynıaz, tekrar ümide kapıldı. Piyasa kaygılarındanuzakyaptığıdörttabloylakapısınıçaldıgındaToprak'tan^uyanıtıaldı: "Bunlarrcsımmi! Neboktanşeylerbunlar! Bunlara escr denır mı? Bunlara kimse beş para vermez. Al götiir, sokağa mı, denizc mi atarsın. Ne yaparsan yap. Benım bunlara verecck param, seninle de konuşmaya vaktim yok!" Resimlerıni kucaklayıp, deııiz kenarındaki akademinın bahçcsinde ko!>arken Toprak'ın sesi çınlıyordu kulaklannda. Hepsini hiçgözünükırpmadandenizefırlattı... 11 Berksoy'un oynadıgı oyunlar için kostümler eizecekti birdönem. Bir tek bu iki dostuna hep sızlandı, yardım istedı. Onlar da onu hiç kırmadılar. Paris'te özlemini çektığı tarhana, sucuk, pastırma, yemiş, sigara bu ıki dost tarafından sürekliadresincpostalandı. VitrindeklAtatürk... Ona ınanan biri daha vardı; Abidin Uıno. Dino, 1939NewYorkUluslararasıFuarı'ndakiTürkstandı için Mualla'ya 30 lstanbulresmi ısmarladı. Rumelilıisan'ndan, Ayasotya'ya, Süleymaniye'den, tyüp'euzananesjsiz güzellikteki bu 30 eseri büyük birkeyifle yaptı Mualla. Ona inanan baş.ka insanlar ve sanatçılar da 'ilikle di'lıa urusınduki o ııu <• \ ı.^idc yaşayan Hkret Mualla 'nın resimlerinden biri... Bir bohem, bir renk vurgunu, kimilerince de günümüzün Lautrec'iydi Fikret Mualla. Sıradışılığın bedclini "Alkolik dcliriyum"la ödedi. Resimlerini şarapla takas etti. Geriye kalan resimleri, Ankara Galeri Nev'de 4 Nisan'a kadar sergilcnecek... ; Nana, 1944 ıü,kendiilkeleriyle,leknığiyletuvalegeçiılmcnin pcsjinc dü^tü. lesimde u/ıın tasarımlardan, kurgulardan ladcğilcii. Ruhundaki fırtınalar, içkiyeolan ;ımlılığı uzıın süıeli eali'jmasına olanak miyordu. Sabahları kısabirsüreealıs.ıyorresimüzcrindc. Yalnı/lığını,acısını,kar!}igörmeyen a^kların lulkusunu geçıcı olarak ıtıran, ııyuşturan !>arap öylcsinc tutsak altı ki onu, 1928'de Berlin 'dctckrarakıl ha.s; o.sineyattı.Şarabıııncdcnolduğuskandalvo kn/c doklorların tc^lıisi "Alkolık Delıunı'dtı'". Kanyerıncalkolgeziniyordudaı laı ııula. Ötnür boyu da gczinccekti. Anıa nçliı ^aıabınbiliıifi bıılanıklajtıranctkısi, ıgesı/lığı görülmcvcccktı tuvallcrinde. diği,Montparnassc'ın, SaintGermain'ınbiiyüsünekaptırdı kcndini. Anıa, paıasızlıkonu Istanbul'a döıımeye zoıladı. (,'ünkü aılenin gönderdiği parayı hızla harcamakta üstüııc yoktu. (,'ocuklııgunda clc gcçirdiği paranın geçici üstiinlük sağlaması, hiı; vazgeçcmcdıği alıijkanlık olnıuştu. Yarını dü^ünmcdcn çevrcsini saran saılıo^ takınııyla, bir gcccdc tiikctebıliyordubütünparasını.. 1930'ların Türkıyc'sine döndüğünde Paris'k, Bcrl ın'de gördiigii gü(;lü sanat lıarckotının ülkcsındc yavaş yiiriidüğünu, a/ınlıkta olan bir kıtle tarafından benımsendıgıni ı;uk geçmeden anladı. Sanata ilgisizlik onu derinden yaraladı. Beyojîhı'ndabirkitapçıdiikkânındasergi Gegimini sağlamak üzerc Ayvalık ()rtaokulu'nda veCialata.saray Lisesi'ndercMmhocalığı yaptı bırsiıre. Ona inaıılarda vardı !>üphcsiz! Birdönemmılletvekılı olan SalahCimcoz unaolanaklartanıyıp.evındebirycrayınnış, Ö7Cİ bir kompozisyon siparişctmİ!jti. Başta kabııl etti buçalüjtııayı. Anıa bir günçaliîjma csna.sında, bıtnıekteolaneseri jiletle lııne lime etti. Ismarlamaresimdıonubüyükülasılıkla ralıatsızeden... Sanatçıların dostu Fikret Adil hayatının sonuııa kadar Mualla'ya inandı. O daona.. 29yılyıiijayaeağı Paris'te Adil'ıhiç uııutmayacak,onac!>sizdcscnlorlebczcyccegi nıektuplar yollayacaktı. llayatı boyunca mektuplaîjtığı birdostu daha vardı; iinlü opera sanatçısi: Semilıa Berksoy. Istanbııl'dayken vardı şüphesizamaoonlara inanmadı nedense. Yardım etmekistediysclerbile Mualla'nın öfkcli,dengesizhareketterinemaruzkaldılar. Çoğu ürkerek, korkarak yanından ıızaklasjtı. 1936yılındaBeyi)ğlu'ndagezerken,birfotoğrafçı vitrininde görüp beğennıediği ^işirmerötus,larlagerçekleş,tirilen Atatürk fotoğrafınınçirkinliğinesinirlenıpvitrinikırması, tbtoğrafçıyadegil, Atatürk'e hakaret diye algılandığındanyinepolislerleyüzyüzegeldi. Halbuki Adil de, odönem, bu fotograflar yerine usta ressamlartarafından Atatürk pottreleri yapılmasını öııeren makaleleryazıyordu. Hapisyerineakılhastanesinegidipdelıraporu alması ııygun olaeaktı. Bu kez hastahanede Neyzen Tevfik'le tamşacak'vc Tevfik'in*" izcılar, 1961 Mavi Sokuk