24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MART 1998. SAYI 623 İNSANIN İÇİ VE DIŞI: TRAVMA HER YERDEDİR... Köln'de kurulmuş bulunan 'Kurbanlara < yardım Projesi' isimli kurumda, travma , ' yaşayan ınsanlara hizmet veren Psikolog Gottfried Fischer ile travma üzerine ... Travma kurbanlarıyla ilgili yaptığınız araştırmalar sonucunda, bir travma geçirmiş olan herkesin bunun etkilerini aynı şekilde taşıyor olmadığını iddia ettiniz. Araştırmalannız, kurbanlann üçte biriyle yansı arasında bir bölümün travma , etkilerini taşımadığını ya da daha az taşıdığını ortaya koydu. Neden bir takım insanlar bir travma sonrasında kendi kendilerine bunun izlerini silmeyi başarıyorken diğerleri psikolojik rahatsızlıklara varan etkılerle yaşamak zorunda kalıyoriar? ' Bazı teoriler, bunun nedenlerini çok uzun zaman kişilik farklılıklarında aradı. Ancak araştırmalar gösteriyor ki, bunun travmanın niteliğiyle bağıntısı çok daha fazla. Bazı olaylar derin bir travma yaratıyor. Babasının mezarına ziyarete gitmişken mezar başında tecavüze 't uğrayan bir kadın hastayı buna örnek gösterebiliriz. Burada sadece babanın ölümü ya da tecavüzden daha komplike bir travma türüyle karşı karşıya kalırız. ''•'• Öyle olaylar vardır ki, insanların iliklerinın \ fçine kadar işler. Hatta bu içe işleme, olaydan sonra da gerçekleşebilir. Yakınların anlamsız imaları, arkadaşlann ya da eşin duyarsız yaklaşımı içimizdekı bir eşığiri aşılmasına neden olur. örneğın eşi, tecavüze uğrayan kadına 'bunu kendin arandın' derse, kadının bundan sonraki psikolojik tepkisi, tecavüze uğradığı andan çok daha fazla olabilir. Bu nedenle psikotravma, varolan bir neden çevresinde, toplumsal faktörlerle çığ gibi büyüyüp, yerleşen bir olgunun adıdır. Bazı teoriler derken, psikoanalizi mi kastediyorsunuz? Sadece psikoanalizden değiL Insanın çevresi ve içinde yaşadığı ortamla objektif ilişkilerini değerlendirme dışında bırakan tüm teorilerden söz ediyorum. "Neden başkası etkilenmiyor da sen etkileniyorsun" sorusundan yola çıkarak doğru sonuca ulaşmak mümkün değil. Travma bir anlamda da yaşanmış olumsuz bir olay sonrasında, beynin tepkisini verememesi ya da tamamlayamamasıdır. Bu nedenle beyin bilinç altından tepki vermeye devam eder. Travma, kâbuslarya da diğer flashback'ler yoluyla mı etkisini gösteriyor? Bir anlamda evet...Travma, insan beyninde kopuk kopuk hatıra kareleri bırakır. Amygdala merkeziyle bağlantılıdır. Ancak bu kopuk bılgi subkortikal merkezlere iletilmez. Yani zaman, mekân dizimi yapılmaz, konuşma merkezleriyle de sıralı bir ilişki gütmez. Travmanın, olay anında ya da hemen sonrasında verilememiş tepki nedeniyle, meydana çıkan bir reaksiyon zinciri olduğunu söylediniz. Travma hafızaya almmıyor mu? Hafızaya alınması tepki vermek üzere... Yani kendini savunma tepkisini her an verdiren bir bilgi. Ancak bu savunma kognitiv merkez tarafından kontrol altında değil. Her an her herde bir savunma tepkisi oluşabiliyor. Sürekli alarm vermeye hazır durumda bulunmak gibi.. Evet ama hangi olaylar karşısında alarm vereceği bilinmiyor. Bence bu iki aşamalı bir olgu. Biri oluşmamış tepkiyi hafızalıyor diğeri de travmaya ılinti kurabildiği her olayı önlemek adına o zaman veremediğı tepkileri veriyor. Bu esnada fobiler oluşuyor. Siz psikoanalizcisinız ve psikoanalız de bir tramva vakası sonrasında oluştu. Ancak Freud'un savunduğu teoride bu nevrozun nedeni örneğin tecavüze uğramak değil de, istenenle oluşan arasındaki farktan kaynaklanıyordu. Yıllar yılı konuya böyle yaklaşmak travma vakalannın tedavisinde ne gibi olumsuz sonuçlar verdi? Aslında bir arada bulunması gereken bambaşka bir duygu demeti, bu süreçte birbirinden ayrıldı. Insanın içi ve dışı diyalektik bir ilışkiyle birbirine bağhdır. Bu birbirinden ayrıldığında, olayların sirküler karakterleriyle başa çıkılamaz. Travma bu bölünmeyi kendiliğinden yaratır. Ama siz tedavi sürecinde bu ayrılmayı körüklememelısıniz. Bu nedenle terapide sadece ınsanın duygulan üzerinde değil aynı zamanda da olayın kendisi üzerinde çalışılıyor... Insanın unutmuş olduğu bir olayı terapi sırasında tekrar hatırlaması mümkün mü? Sadece bazı vakalarda. öneğin, çocuklarda hatırlamadıklan cinsel taciz ya da tecavüzün terapiler sırasında tekrar hatıra gelip gelmediği sorusunun yanıtı, her şekliyle araştırılmış bulunuyor. Çocukken tacize uğramış grup içinde, bir kısım bu olayı asla bilınçaltına itmemiş. Yüzde 30'luk bir oran ise itmiş. Olayı da aşamalartnı da net bir şekilde hatırlayamıyor. Terapi sırasında kopuk kopuk bilincine varıyor. Yüzde 70"lik bölüm ise hıçbir zaman unutmamış. Belki konuşmamış, düşünmemiş ve kişisel tepki haline getirmemiş ama biliyor. Kişisel tepki haline getirmediği için ise travmalaşıyor. Tepki verse, acı yaşanıp bitecek. Bitmıyor. Travma oluşuyor. Diyorsunuz ki, insan olayın olduğunu biliyor ancak nasıl olduğunu bilmiyor? Diyelim ki, olayın onda bıraktığı izi biliyor, ancak reel görüntüyü hatırlamıyor. Resmin hatırlanması yani olay nedeniyle yaratılmış olan bölünmenin ortadan kaldırılması terapi sırasında mümkün oluyor.^ temiyor ve onlarla yaşamay ı öğrcnmesi belki de nesiller alacak. Bu insanların ise acil yardımaihtiyacıvar. Enazından kendilerine ait bir yereve kendi leri için birşeyleralabilecekleri paray ı kazanmalarına araç olacak bir işegereksinimduyuyorlar. Bukoşullarsağlanırsa, psikolojik olarakycniyaşamlarına entegre olmalan da kolaylaşacak. Çünkii sosyal dayanağı olmayan insanların duygusaldayanaklarbulabilmeleriçokzor.Ayrıca yaşadıklarıkoşullar altında travmalarından kurtulmaları da çok zaman alıyor. Uzmanlara göre, bu terapiler sırasında travmanın nedenlerinden çok, travmanın sürmesini sağlayan etkenlerin araştınlması Bir mülteci kampu.. Bilinmeze eşlik eden açlık ve haslalık... Çocuklar... Yeni ülke, yeni dil, yeni kültür... Onlar eski veyeni arasındaki köprüdeler... Yurtlarında çoğu orta sınıfa ait bu gruplar, Almanya'daenaltsınıflannbilc dışında bir statüye sahipler. Çalışarak, bu durumlarım düzeltmeolanaklarıyok.Karınlarıdoyuruluyor ancak ellerine kendilerine ait birşey edincbileceklcriparaverilmiyor. Bukoşullarda geçen aylar, normal in.sanlarda bile travma yaratacakbirnitcliğesahip. Dışardaki yaşama ayak uydurma sürecinde de incinmeye devam ediyorlar. öğretmenine hediye alan bir çocuk, ona rüşvet veriyormuş gibi arkadaşları tarafından dışlanıyor. Memurlar karşısında eğilerek selam vercn yctişkinlerle alay ediliyor, aşağılanıyorlar. Kısacası Almanyahalkı,sığınmacılarıisve üzerinde çalışılmasıgerekiyor. Bir grup uzman uzmanlaştıkları çalışmayöntemini tecavüze uğramış kadınlarüzerinde uyguluyorlar. tncelemelerinde tecavüze uğramış kadınlann tamamının ruhsal olarak normlar dışınaçıktıklarını ancak birkısmınınrahatsızlığının travma boyutlannda sürdüğünü görüyorlar. Araştırmalar, bu kadınlann çaresizlikveyalnızlık içinde başarısızkaldıkça, kendilerini hiçbirşeyi 'başaramamış' kabul ettiklerini ve bunu her yeniden kabul edişte de, tecavüz sonrası duygu halini yaşadıklannı ortaya koyuyor. Bu gibi durumlarda kadınlar tecavüz olayını akıllarına getirmiyorlar. Ancak çağnşımlaryaşanıyorve tramva sürüyor. Ayrıcayaşanılan ortamda, diğer insanlaragüveninkaybolmuşolmasıveilişkilerin geçmiş deneyimler nedeniyle bu hale geldiğine inamlması da, travmayı vekorkulan besleyen birunsur. \ lasta, olayı asla unutamayacağına inanmaya başlayabiliyor ve çıldırmaktan korkuyor. Bu süreç içinde insanın cvinin, işinin, parasının ve çevresinin olmaması ise tüm sorunları ikiyekatlıyor. Diğer bir sorunda dışarıdakiinsanlardankorkan sığınmacıların sadece kendi aralanna kapanarak, bu düşünce zincirini kıramamaları oluyor.^ Psychologie Heute 'den çeviren: AŞKlNELÇt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle