18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

I MART 1998. SAYI 623 tirirsin sonra hocasını dövmeye başlarlar. Herneyse dünya nankör zaten. Sonra denize âşık oldum, kopamadım. Kadınları da çok severim.Severim ama denizi daha çok severiın. Bak bu balıkçıl kuşu, bak daldı şimdı." Linda'nındaensevdiğıkuşmuşbalıkçıl, saatlerce onlara bakarmış... "Bizim Linda çok scvcr bunları, gördü mü, bak Muharrem bcnim canım der. Çünkii bunların çalışmasını çok seviyor. Denizin dibine daliyor, baliğı tutuyor. Hak ediyoryiyor. Yani beleş geçinmek yok. Deniz mazot içindc, pislik içinde, balık yok. Şimdi gidicez ama ncrcyc gidicez?" Eliyle balık tuttuklanyerleriişaretliyor: "I Ier yerde balık vardı. Karşıya gidiyorduk bal ık tutuyorduk. Buras ı bal ık doluydu. ŞurayaÇakar'ınorayagidiyorduk.Heryerde balık vardı. Şimdı gazctclere ılan vereceğım balığı bulmak için." Bir sigara daha yaktınyor Linda'ya. Anlattıklarındansıkılıyor,yoruluyor. "Sen de anlat bıraz bc Linda." "Areyouhappy?" Güneş doğarken... Ingilizcc anlatıyor Linda. Ülkcsindc lngilizceöğretmeniymiş.. Mutlu olduğunu söylüyor. Muharrem'inçokiyi kalplibirinsan olduğunu anlatıyor. Ancak Türkiye'de çalışmak zor onun için. Nereye gitse Nataşa muamclcsi görüyor. "İstanbul çok güzcl ve ilginç" diyor. Ama insanlarından yana dertl ı. Erkeklerin çok kaba olduğunu söylüyor. Bir yere gittiğinde hep ona bakıyorlarmıs.. En çok Ukrayna'daki oğlunu özlüyormu!j. Oğlu on sekiz yaş ındaymış şimdi. Rüzgâr şiddetini arttınyor. Soğuk da... Teknede ayakta durmak ne mümkün. Sarayburnuönleri. Boğazın bütün rüzgân göğsümüzde. "Gençtim, o zaman kuvvetli motorlaryoktu. Palalarını kopartacak gibi kürek çekerdim. Eyüp Sultan'dan alırdık kayığı, inanın taa Ortaköy 'e kadar kürcklc götürürdüm." "Şimdi güzel kardcşim demek istediğim şuki bcnim, bizbuvatanı korumazsak.balığına, denizine, her şeyine mahvolsun diye bakarsak sonunda mahvolur. Şimdi birçok balığı çocuklar tanımıyor. Bu ne balığı amca diye soruyor. Bu yaz Linda'yla beraber Yejjilköy, Adalar'abalık aramayagittık. Istavrit balığını bilearamayagıdiyoruz. Bizkofanayı, torik balığını aramaya gitmezdik. Kalktık mışuradakanaldabulurduk balığı. Şimdi bir istavrit için ncrdey.se Tekirdağ'agidcceğiz." Soluklanıyoruz, sonra bir sigara daha, bu kezkendiyakıyor. "Sen hiç gördün mü denizde güneşin doğuşunu? Görmedin! Ya batarken gördün mü?" "Şu karşı tepelerin üzerinden böy le ışıklar saçarak doğarken, bizbalığaçıkarız. lçinizdenşarkısöylemekgelir. Söylersiniz. Sonra güneş doğar. Balığınızı tutarsınız. Akşamüstü de batar. Bak sen evde otururken, yemek yerken, burada martılar uçuyor olur. Linda, bak Muharrem sea gull (martı) uçuyor der. I langı zengın böyle yemek yıyebılır? Denizı ben niye sevmeyey im ki..." "Kirlenirsingiripyıkanırsın. Yüzersin balığını tutarsın,havasınıalırsın. Linda canım, ben kaç tane şarkı söylüyorum söylcdiğim zaman? On, on beş tane şarkı sıralıyorum. Benim sesim yok, söylüyorum. Linda'nın şimdi radyosu bozuk. Verdik tamire, ben radyolukyapıyorum şimdi Linda'ya... Hastalıktankoruyoruzkendimizi, denizin kurallarını biliyoruz. Deniz zayıfadamı yer. Rutubetalmamayaçalışıyoruz.Tüpdevamlıyanar. Linda bazı söndürür. Ekonomi der, durum kötüyse. Aman derim ekonomisinden n'olucak. Yak şunu be kadın üşüyeceksin." "Birazevveldüşünüyordum. Bir kat daha giyinmem lazım. Çünkü karayel hava. Denizlerin en soğuk getıren havası. Bu mevsimde günde iki üç kez hava değişir. Bir bakarsın yıldız poyraz, sonra gündoğusu, sonra yine lodos. Havanın ne yapacağı belli olmaz! Nereye kaçacağımızı bilemeyiz... Benim yanımda kadın olduğu için ben limanagiremiyorum. Çok erkek var limanlarda, kadın rahatsız olur. Bizim biliyorsun,nasıl söyleyeyim. Yoksöyleıneyeceğim. Şimdi bir kadın gördük mü, nedense gözümüz ondan ayrılmaz. Balıkçılarçapkın olur. Aslındaçapkınhk şöyle. Tabiatı severler. Ruhlan güzeldır. Ama gerçekbalıkçının.balıkçıyım diye geçinenindcğil." Teknede birkaç bira şişesi duruyor. Bunları I.inda'yaalıyormuş. "Linda'ya söy lerim, canım sana iki şişe bira alayım daiç. Bazı onun şişesinin uçundan bir yudum alınm. Ah be Linda nasıl içiyorsun bunu derim. Sevmiyorum içkiyi." Ycmekleri kendisi yapıyormuş. Linda pek bilmiyor yemek yapmayı.Bugünekşiliköfte yapmışlar. Linda'ya soruyor: "Canım benim, en çok hangi yemeğimi seversin." Etli patatcsi severmiş Linda. "Biz hcrşeye aşk ile bakanz. Kadına da." "Deniz mi, kadın mı?" Biraz düşünüyor. Sonra tereddüt etmcden cevaplıyor: "Ikisi de çok güzel ama ben yine denizi tercihedcrim." Küçük mavi teknenin dümeninden ayırmıyorellerini. Yergökkapkara. Yağmurçiseliyor. Linda kamaranın içindcki küçük tüpleısınıyor. Muharrem'inkonuşmalannı dinliyordikkatli,sessiz,yüzünebirgülümsemedonmuş... "Deniz nankör değil,kendinikollamasını bilirsen." lyice daldığı denizden gözlerini ayırıyor balıkçı Muharrem. Gcçmiştcki bcreketli günleri anımsıyoryine: "Burada duruyoruz.motorlarstop. Balık var, at çek hiç durmadan. Ne güzel para da var işte. Paranı alıyorsun, kayığını temizliyorsun, yağını koyuyorsun. Ertcsi gün yine gidiyorsun,mutlusun. Kilolarca balık, dayanabildiğin kadar... Busene balık toplanamıyor. Motorlarçok dağıtıyor. Çinekopbirtürlü bir araya gelemiyor. Balık sürü halinde kalamıyor, bozuyorlar." Sinirlisinirli Linda'sından bir sigara daha ıstiyor. "Birdelambacılarvar.Geçenlerdekafalannı gözlerini yardılar. Şimdi hamsi tutacakları zaman Gemlik tarafından lamba yakıyorlar. Çok kuvvetli lambalar var. Sandığı yirmimilyon.Hcsapet45binsandıkgetiriyor." Kavgalar da oluyormuş balık yüzün« DERGİDEN Merhaba, Dünyamız son yıllarda büyük çalkantılar içinde. lnsanlar aetlar çekiyor, biryandan bir yana savruluyor. Dergimizin kapak fotoğrafında, durağan koşullarda birlikte olmaları neredeyse olanaksız iki insan göreceksiniz. Erkeğin adı Muharrem, Kumkapı 'nın tükenmiş denizinde balıkçılık yapıyor. Sarışın mavi gözlü kadının adı ise Linda. Ukraynalı bir tngilizce öğretmeni. Sosyalist blokun dağılmasının ardından, bir gün yolu İstanbul 'a düşmüş. Muharrem 'le arkadaş olunca da onun teknesine yerleşmiş. Su üstündeki yaşamının geçici olduğunun bilincinde. Birlikte mutlular, ama Linda 'nın gözü geri dönüşte. Ukrayna'dabir oğlu var. Üstelik İstanbul'da çalışmanın da çok zor olduğunu görmüş. Muharrem de ısrarlı değii Linda 'nın kalmasında. Diyor ki, Allah balık verince yollayacağım Linda 'yı memleketine. Böylesi birliktelikler belki de bir gün zorunluluktan değil, sınırlar kalktığı için yaşanacak. O günün insanlan da geri dönüp baktıklannda yahu ne tuhaf çatışmalar yaşanmış geçmişte, ne acılar çekilmiş boşuna diye hayıflanacaklar. Bu hafta Körfez 'deki savaş bulutlan duğıldı. Dünyadan koşulsuz destek sağlamayı başaramayan Amerika, Kufi Annan 'ın da devreye girmesiyle Irak'asaldırısını erteledi. Ama Akdeniz 'e getirdiği savaş gemilerivle Irak 'ın samimiyetini denetlemeye devam edecek! Her türlü silahın üreticisi ve satıcısı Amerika, bir başka ülkenin silah üretmesi karşısında kaplan kesiliyor. Sayısız ülke de ona koltuk çıkıyor. Sınırlar ve silahlar üzerine kurulan imparatorluklann mantığı işte böyle işliyor. Amerikalıyazar Gore Vidal'in The Times gazetesinden aktardığımız yazısı, dünyanın son SOyılının akılcı bir tahlili. Değişen dünya koşullarını aktarırken değişmeyen küresel , , i * imparatoru da tarifediyor. Balıkçı Muharrem 7 orkinosa hasret bırakan nedenler de galiba satır aralarından çıkıyor. Daha çok para, daha çok silah ve daha çok hegemonya... Önümüzdeki hafta yeni bir dergide buluşmak üzere... Ipek Çalışlar CUMHURİYETDERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİ GÜN HABER AJANSIBASIN VE YAYINCILIKA.Ş.1GENELYAYINYÖNETMENİ:ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ: HİKMET ÇETİNKAYA • YAZIİŞLERİMÜDÜRÜ: İBRAHİMYILDIZHSORUMLUMUDUR FİKRET İLKİZBYAYINYÖNETMENİ İPEKÇALIŞLARH GÖRSELYÖNETMEN:AYNURÇOLAKH REKLAMMEDYAC Balıhçı Muharrem Güvener ve Ukraynalı Linda. Denizin ortasmda insan dayanışmasının sığınağtnı kurdular kendilerine... KAPAK FOTOĞRAFI: AYŞEGÜL DİKENLİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle