Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18EKİM 1998. SAY1656 MILLET VE CİNSEL POLİTİKA 1943 yılında Minnesota'da dünyaya geldi. öğrenimini Minnesota Üniversitesi, St. Hilda, Oxford ve Columbia Üniversitelerı'nde tamamladı. 1961 'de Japonya'ya taşındı. 1965'te heykeltraş Fumio Yoshimura ile evlendi. 70'lerde boşandı. 1970'te "Cinsel Politika" (Türkçesi Payel'den), 1973'te "Sokak Kadınlan" (Türkçesi Payel'den), 1974'te kaleme aldığı özyaşamöyküsü "Uçmak" ve 1977'de yazdığı bir kadınla aşk öyküsünü anlatan "Sita" adlı kitapları Türkçeye çevrilmedi. 6O'lı yılların sonunda ve 70'li yıllarda feminist politikada etkin rol aldı. 1979'da Iran'a giderek kadın haklarıyla ilgili çalışmalar yaptı ve bu nedenle ülkeden sınırdışı edildi. 1990'da ruhsal bunalımını konu alan "Tımarhane Yolculuğu"nu (TürkçesiMetis Yayınevi) yazdı. "Zulüm Politikaları" adlı son kitabını Metıs Yayınevi yayıma hazırlıyor. Cinsel Politika'dan almtılar... • Çok sayıda kadın kendilerine ayrımcı bir tutum takınıldığının ayırdında bile değil; onların topluca yola getirilmelerinden daha iyi bir kanıt bulamazsınız. • Kadınlar cinsellikleriyle erkekleri eğlendirir, keyif verir, doyurur, onları göklere çıkartırlar. Çoğu azınlık gruplarında atlet ya da aydınların "yıldız" olarak yükselmelerine izin verilir ve daha şanssız olanlar kendilerini bunlarla özdeşleştirirler. Kadınların durumuna gelince, böylesı her iki olasılık da kadınların gerek fiziksel gerekse zekâ açısından daha güçsüz olduklarını savunan yaygın görüşe dayandırılarak söz konusu bile olmaktan çıkar. Fiziksel yüreklilik ya da çevikliğin sergilenmesi, tıpkı zekânın gözler önüne serilmesinin yersiz olması gibi mantığa sığmayan bir davranış sayılır. • Romantik aşk kavramı, aşkın (ideolojık olarak) dişinin cinsel etkinliğini bağışlayıcı tek durum olması nedeniyle, erkeğin kötüye kullanmakta özgür olduğu bir tür duygusal güdümlemedir.^ yaştabenimöğretmcnlikyapacağım gibi bir sanıyanasıldakapıldım'.'Birköşedebiriktirdiklcrimlcbclkibironyıl idareedebilirim, ama yedi yıldatükeneceğebcnziyor.Demek ki yedi yıldan fazlayaşamamalıyım. Ailemdekikadınlarınçokuzunyaşadıklarınabakılırsa, yedi yıl içindc ölmem düşük bir olasılık. Amaçsız ya da onu anlamlı kılacak bir şeylcr yapmadan gcçen bir yaşam beni sıktığı gibi,kendiıniölümeterketmeyidedüşünemiyorum. Öldüğüm anda yonutlarım, çizimleıiın, çektiğım fotograflar ve ipek işlemelerimçöplüğeatılacak. Feminist Press yayınevi bir süre önce "Cinsel Politika"nın tüm metnini yeniden yayımlamakiçinbana önce 500 dolarönerdi. Dahası, genç kadın araştırmacılann önsözle rineyervermekistediklerigerekçesiyle,basımın 2000 y ılından önce yapılamayacağını söyledi. Buöneriyi vedahasonraki lOOOdolarlık öncriyi gcri çevirmekten ben de ajansımdamemnunuz. lOOyıllıkgeçmişindeyayımladığı en önemli 10 kitap arasında "Cinsel Pol itika"ya da yer veren Doubleday yayınevi kitabı yeniden basmaya yanaşmıyor. Songünlcrdeyayımlananbirkitap'Teminizmi KimÇaldi?"diyesorguluyor. Kesinliklebençalmadim.TiOraceAtkifısonJill Johnston da çalmadı. Üçümüzün de yazdığı kitaplarınbaskılarıtükendi.Güvenlibirortamınyaratılması için gerekli dayanışmayı sağlayamadık. Bu kuşaktan kimi kadınlar savaşı kendi başlarına sürdürmeyi yeğledi. Kimi de, Shula Firestone gibi, köşesine çekildi. Sonu yalnızca ölümle noktalanabilecekdüşkınklıklan yaşandı: Mariadel Drago yaşamına kendi eleriyle son vermeyi seçti; Ellen Frankfurt ve ilk feminist dergi olan Aphra'nınkurucusuElizabethFischcrde. ElizabethileGreenwichVillage'dakibir hippi kahvesinde buluşur, evin intihara siirükleyici havasından kurtuhnak için "The Loony BinTrip"in iç karartıcı satırlannı orada herkesinönünde kaleme alirdik.Yas.aminın yapıtı sayılan kitabını henüz tamamlamıştı. Kadın araştırmalanalanındaansızın ıızman kesilenlcrin yazdıklanyla dolup taşanbirpazardakitabısanınmbeklediğiilgiyigörememişti. Ikindi kahvaltısı sırasında sohbeteder,sefildurumumuzubirbirimi/e yansıtmamayaözengösterirdik.Ogünlerde reministlerbirbirlerineyakınmazlardı;herkes içindeki yalnızlık ve hüsran duygusunun yalnızca kendisi ne özgü bir şey olduğunu sanırdı. Bilinçlendirme örgiitleri artık tarihc karışmıştı. Kimsekimseyedcstekolmuyordu. New York sıcak bir kent değil. Hlizabeth öldüğüne göre, kadının özgürlük yolunda verdiği zorlu vc uzun savaşım, tarih, Amerika ve sansür konusunda gelecek kuşakların bilmesi gerekenleri anlatmak için benim yaşama sarılmam gerekiyor. Onlara toplumsal dcğişimin kolay kolay gerçekleşmediğini,bedelininsonraki kuşakların göz ardıettiklerikorkunçbiryalnızlıklaödendiğini de açıklamaya çalışmalıyım. Kadınlar kendi geçmişlerini gözlcmek ve buna saygı göstermektcn neden bu denli yoksunlar? Bizi böylcsine duyarsrz kılan gizli utanç duygusu ncrcden kaynaklanıyor? Yaşlandığımızdabirbirimizidestekleyecekortamıyaratamadık. Ikikuşağınbakışaçılarıarasında korkunçbiruçurumvar. Bizimkuşakisedirenmc ve dostluk dııygularını çoktan y itirdi. 40 yılını varoluşçu görüşe adamış bir sanatçı olarak, her şey in y itirildiğini dilc getirsem de, bir dönüş yapıp çok yaşlılara kimi hakların tanınması için bir şcyler yapmayı tasarlıyorum. (jcçen hafta güzel bir akşam yemcğiyiyipArthurMiller'iniyibiroyununu izledikten sonra uykusuz kal ıp gcceyi yazın çiftlik evimde yapacağım onarımların kabataslakbirhcsabınıçıkararakgeçirdim. Kredi kartıborçlanmıeninde sonunda ödey ip yazın yeniden gül dikebileceğimi bilmek büyükbirbaşarı sayıhrdı. Bencedoludolu yaşamaken güzel intikam yöntemi. Bu arada avukat ve bankacı olan ablamı ziyaret etmeyi de aklıma boydum. Ablamın, tasarrufhesabınızdan çekilen miktarın yüzde 7'yi aşmaması koşuluyla, size yüzde 5 faizgctirecekbirbilgisayarprogramı var. Bu da beni en az 30 yıl idare eder. Tasarruflarım artı üç kuruş on paralık sosyal yardımödeneğimle kıt kanaat geçinebilmm. İyi ki şu büyülü aritmetik programı var da, kendimi iş bulamamanınsıkınttsındanbirçırpıdasıyırıveriyorum. Görünüşe bakılırsa, sonsuza dek işsiz güçsüz bohem bir sanatçı olarak kalacağım.Topraklahaşırneşirolduğumsüreceözgürüm.^ The Guardian'dançeviren.RİTA VRGAN BASKENT GUNLERI Sonsuz bir yanş MÜŞERREF HEKtMOĞLU , ok sesli, çok renkli ve de çok gerilimli un er ^ İ # 9 ' ' geceler yaşanıyor S başkentimizde. Gerilim sanat olaylarıyla aşılıyor her zaman. Devlet Operası'nda Aida sahneleniyor, salondan •taşıyor izleyenler. Operaya ilgi tırmanıyor sanırım. özellikle gençler büyük coşkuyla, ıslık çalarak, bağırarak belirtiyor tepkisini. TRT'nin de etkisi var bu gelişmede. Ekranda görüyor, dinliyor, alışıyor, seviyor halkımız. Hoşlanmıyor gerekçesiyle düzeysiz programlar sunanları da yalanlıyor, yanıtlıyor. lyiyi, doğruyu güzeli sunanları hiçbir zaman reddetmez halkımız. Aida güzel bir yapıt. Verdi'nin müziğine dört saat dinlense de doyulmuyor. Kadın ve erkek koroları, tek sesler de insan sesinin güzelliğini, yüceliğini yansıtıyor. Dekorları, kostümleri, balesi, şarkıcılarıyla görkemli bir yapıt gerçekten. Kaçnıcı kez görüyorum, yeniden görmüş gibi mutluluk duyuyorum. Operadan baleye geçiyorum, daha doğrusu dans tiyatrosuna. AfifeJale bu kez dansla sahneleniyor. Beyhan Murfhy sahneye koyuyor. Meriç Sümen de oynuyor. Halk Sigorta'nın desteğiyle oluşan bir ürün bu, Haldun Dormen'ı ve Rengim Gökmen'ı de kutlamak gerekir. Bu dans tiyatrosunu onlar gündeme getıriyor. Meriç Sümen'i dansa çağırıyorlar. Önce direniyor ama o dansla yaşayan bir kişi. Kirpikleriyle dans eder, bir dans tanrıçası gibi dikilir sahnede. Devlet Balesi'ne başka tutkum var, elımde doğan bir çocuk gibi izledim boy vermesini. Ne güzel olaylar yaşadık. Ne güzel baleler sahnelendi. Yediveren gülü türü bir sanat dalı oldu giderek. Yeni yıldızlar parladı sahnede. Yerini, düzeyini hiç yitirmedi Meriç Sümen. Yediveren dalında solmayan birgül, sönmeyen bir yıldız, bir kuyrukluyıldız, parıltısı belleklerde hâlâ. Çoktan görmedim Meriç Sümen'i. Geçende bir gün "Müşerref abla" diye seslendi, geldi konuştuk. Gemçişten bugüne vardık bir solukta. Mutlu bir anne. Oğlu da dans ediyor. Üstelik annesine yaraşır iyi bir dansçı. Kocası Önaç Kayan dans etmiyor ama dansı çok seven bir bilim adamı. TÜBlTAK'ın tepede kişilerinden biri. Meriç Sümen'i sahnede izliyor yıllar boyunca. Güzel bir ilişki, birliktelik oluşuyor derken. Şimdi eşini AfifeJale'de seyretmeye hazırlanıyor, yeniden dans etmesini de içten destekliyor. Paris'ten seslendi kimi dostlar. Daver Darande'nin sergisini anlattılar. 40 tablo yer alıyor, 15'i bir solukta satılıyor. Daver Darande, diplomat ressamlann önde kişilerinden biri. Istanbul'dan, Boğaz'dan çok güzel görüntüler var tablolarında. Bir de kırmızı tramvay. Beyoğlu'nun cıvıldadığı bir döneme götürüyor seyirciyi. Istanbul'un, Boğaz'ın Paris ile bütünleştiğini söylüyor dostlar. Beyoğlu da Şanzelize'ye uzanıyor belki. gidip görmeli diyorum, ama nereye yetişebilirim? Paris'e mi, New York'a mı, Lahey'e, Stockholm'a mı? Oysa Istanbul yolu da kolay açılmıyor. Oto, tren ya da havayolu açılmıyor ama gönül yolu kapanmıyor hiç! Berin Nadi'nin mutlu bir yıldönümünü de kapanmayan bir yolda kutladım. Keman Sokağf nda, Cağaloğlu'nda tahta bir konakta, Viyana'da, Strazburg'da, Paris'te, Elmadağ'da, Yeniköy'de bir yalıda, Berin ve NaJir Nadi, değifik zaman ve yerlerde güzel birlikteliği sergiliyor. sevginin, dostluğun, birlikteliğin mutluğunu yaşayan bir çift var gözümde. Yıllar boyunca karar veremedim. Kim kimin sevdalısı, kim kimin deli divanesi... Bence sonsuz bir yanş bu, eş düzeyde sürüyor. Yıllara, olaylara, dahası ölüme karşın yarışçıların soluğu tükenmiyor. Elmadağ'daki evde ya da yalıda Berin Nadi'nin oturduğu köşeyi görmenizi dilerim. Koltuğun yanında bir sehpa, sehpanın üzerinde zarif bir vazo, vazonun içinde gonca bir gül. Her gün yeniden açar gibi renkli ve canlı. Vazonun yanında bir çerçeve var, içinde Nadir Bey. O çocuksu gülüşüyle bakıyor, resim canlanıyor sonra, Berin Nadi'nin sözcükleriyle. Sevdiği erkeğe sesleniyor, dertleşiyor, yakınıyor, sonra sevdalı sözlerle gülümsüyor. Bence yeniden yaşıyorlar birlikteliği. Sevginin gızemıni, sevenlerin ölümün ötesinde de buluşmasını.^