Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
K.İM 1998. SAYI 656 rdökümün içinedikey olarak ziyor. Bır mavi, bır bez...Birmavi,birbeyaz.. j işlem 22 kanal dolunya kadar devam ediyor. Çeşmibülbüller geçmış,koyu kırmızı, zümrüt yei, sarı ve süt mavisi renkleıde üretilmi^. Altın yaldızlı tezhipli örnekleri de verilcn şmibülbüllergünümüzde süt avisi rengiyle bütünleşmiş dumda. Bunun nedenini "bülbülün >zü maviymiş de ondan" diye ıklıyor Yusuf Görmüş. Kıska yapan işçi, arkadaşına ıklaşıp pipoyu dökümün ıçine ıldırıyor. Çubuklar sıcağa dayanaayıpateştopununiçindeeriyiveri>r. Şimdı yapılaeak ıs., tromel tavlama •ınında iki camın bütünleşmcnı sağlamak Işçı daha sonra hta sandalyelerden birine otup pipoyu sandalyenin koluna ycrleştiriyor. dşlıyor döndürmeye. Ama tck y öne doğru. "Ncden tck yönc dogru çcviriyor?" "Az önce cama aldığımız çubuklar spiral olın ki, bülbülün gözündeki gibi hareli birgönümkazansın." Yusuf Usta'ylayan iş.aretleşerek yarı bağıbağıra konuşarak anlaşabıliyoruz ancak; akineler o kadar sesli kı. Çubuklar spiral formaulaşınca işçi, yorgun ırmaklarıy la yerdeki ınetal makası kavrayıp ımı spiral olduğu noktadan koparıyor. "Iştc, bülbülün gözü orada" diye işaret edi>r Yusuf Usta. "Nerede?" "Işte, çeşmibülbülün tabanında bülbülün 3zü." Birarakartını uzatıyorbize. "Bakın bakalım Yusuf Görmüş mü yazıir?" "Evet." "Biz uzun yıllar ateşe baktığımız için gözlemiz zamanla hassaslaşıyor" diyerek karttaismitasdikettirmesinin nedenini açıklıyor. Sırageldi kepçeleme iş.leminc. K.epçclcmc; cam, ıkı ahşap kepçearasındasıkıştırılıyor. öylece hem şekil alıyor, hem de soğuyup •rtleşmışoluyor. Işçininterliyanaklarınadoldurduğuhavayı poya üflemesiyle cam, bir balon gibi incelip şıyor. "Ürunün gövdcsi hazır. Şimdi maşaylaağzı iizeltıleeek, kulptakılacak." Çeşmıbülbüllcryalnızcal urkıyc'dcüretilnyor. Italya, Almanya, Ilollanda, Belçika, ı ansa, tspanya, Çin ve ABD olmak üzere seız ülkede daha çeşmibülbül üretimi yapılıjr. Türk ürünlerininözcllikleri iseinceçizgirın yanında belli aralıklarla kalın eizgilerin ulunmasi, ınce ve kalıteli olmalan. "(.eşmıbiilbüllerdünyanınherycrindcgörüğünüz şekilde pipo, ahşap kepçe, makaslar ; insan gücüyle üretilir. Fakat Türk ürünleriin kendine has özellikleri vardır." YusufGörmüş/üneamaolanscvgisisadece ;şmıbülbül olarak vücuda gelmiyor. Yapımıa şahit olduğumuz ürünlerı beş buçuk saat jnra çıkanlmak üzere soğutma fınnına bıraıp fabrikanın üst katlarına doğru yol alıyoiz. Dar koridor ve merdivenlerden geçip YujfUsta'nınikikatyukandakiodasınaulaşıoruz. tçerı girince binbir renkte çeşit çeşit eşya arşılıyorbizi.54yıldırnelerüretmemişki... lerbiriniözenleyerlerindenalıptekerteker ıkdim ediyor. Uzay mekiğinden esinlenilmiş ir vazo, çınar yaprağından bir çerezlik, deniz abuğundan birkâse, Anadolu Medeniyetleı 'nden birtesti, kutuplardan bır pengucn, kaakalem tablodan bir şamdan... "Camdan dam" bile var. Bir o kadar da soyut ve modern alışma. Hepsinin hikâyesi ayrı. "Bir gün arkadaşımı ziyaret için hastaneye gittim. Çıkışta odada bulunanlardan birinin bu adam istese camdan adam bi le yapar dediğini duydum. Bu benim için müthiş bir motivasyon oldu. Ertesi gün fabrikaya gelir gelmez ilk işim camdan bir heykcl yapmakoldu." Yusuf Görmüş, 1994yılında UNESCO'nun davetlisi olarak Türkiye'yi temsilen Fransa'ya gırmiş. Biranısıni şöyleanlatıyor: "Her ülkenın kendinc ait bir cam kültürü vardır. Tüm Akdeniz ulkeleri on yedi gün süreyle orada fikıralişverisindebulunduk, ürünlerürettik.Organızasyonunsonunda yaptığımız ürünleri standlarda sergiledik.Çokilginçtirki yıllar önce Türkiye'dengidip Fransa'ya yerleşmis bır hrmcnı ailesi beni göriince ellerimc kol lanma sanldı. Türkçe konuşamıyorlar, yalnızca Taksim, Beyoğlu, Kurtuluşdiyebiliyorlar, fakat gözleriylc çok ijcy anlatıyorlardı." "Ben süreklı düşünürüm, öğlen düşünürüm, akşam düşünürüm, gece yatarken düşünürüm. Sabah fabrikaya geldiğim vakit düşüncelerimi cama akıtırım. Baktım ki hiçbir şey üretemiyorum o zaman bu odaya gelir, buradaki eşyalarla haş.ır nesır olur, onları yeniden keşfederim." Bu eserlerin arasından bızım de payımıza bircr nazar boncuğu düşüyor. Sanatıngeleceği konusunda YusufUsta'nın içırahat. ŞişeCamFabrıkasf nınDenizli'deki (,'ıraklık EiğitimMerkezi'ndeel ımalatı konusunda birçokgençeğitimgörüyor. Yani orada yeni Yusuf Ustalaryetişiyor. 4( Çeşmibülhüle renUerini veren çubuklar diziliyor. Bir mavi, bir beyaz, tam 22 kanal. Ftnndun çıkmii ham cam... Çegmibülbül bu küçük parçadan oluşacak. Çei}ineteme işleminde cam iki ahşap kepçe arasında sıkıştmhyor. Yani şeklini alıyor.