Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İSOCAK 199S. SAYI617 19 ler taşkınlıklar yaparlardı. Buradan gittik köprüyegeldik.lngili7İcrtarafindaydıozamanlstanbul.ICöprüyüaçtılar, subayıgeçernedik. Çok büyük bir heyecan vardı. tstanbu.ru işgalde gemiler geldi. Tophane'den itibaren Ingilizordusunun, Fransızlar'ın, Italyanların cn sonra da Yunanlıların gemileri geldi. Sonra lstanbul'u resmen işgal ettiler. Resmen işgali de şöyleoldu: Bütün askerler, süngüleri takmak suretiy le büyük bir geçişyaptılar, Beyoğlu'nda." Hangikapıyıaçsanızhuzurevindcsizi hemen içeri davet edıyorlar. "Gelsene kızım. Bizimle de konuşsanıza." Paylaşılacak birkaç cümle, onları uçuracak neredeyse. Hep yaşadıklarını anlatmak istiyorlar. Kocalannı,nişanlılannı,çocuklannı,işlcrini,güçlerini... Birkapıdahaaralıyoruz. lçeride Sebahat Topatan var. Oğluna yazdığı şiiri paylaşıyor bizlerle: Birannenin itiraflan A rzularım, her an görmek isterim seni/Tîtreryüreğim andığım zaman ismini/lstemem gönülden kimse üzmesin seni, /Layıksın sen bütün güzellikJere/Layıksın sen sevgilerin en yücesine,/Admgibi$erefli isminin mertebesine. Kahraman babandan yegane hatırasın/Artık o şehit mertebesinde nur içinde yatsın./Rahat olmalı, nurolmalı cenneti/Artık sensin bana onun en kutsal emaneti/Sensin tesellim, sen benim her şeyimsin./Umudum, sevincim. gururumsun Sen benim biricikoglumsun ^ Geçmiş,anılar,çocuklarıonlarıhayatabağlamış. Ancak, sosyal hayatı çok kuvvetli olanlardayaşıyorhuzurevlerinde.Eniyiörncklcrindcnbiridc ValidebağHuzurcvi'nde yaşayan V.B. ilcCelalettin Atasoy. Adının ya7i!masını istcmeyen V.B. gazeteciliktcncmckli.U7unyillarTercümanGazetesi 'nde çalışmış. Gazeteci liği çok zor bırakmış. Bağlı olduğuGazetecilerCemiyeti'nin toplantılarınakatılırmış. "Ancak, şimdi katılamıyorurn. Yürüyemiyorum,dahadoğrusu yardımlayürüyebiliyorum.Nedeyaşımmüsait. Bu beni son derccc üzüyor." Anadolu Ajansf ndan sonra HaberGazetesi'ndeçalışmışVB. Basında huzurevleriyle ilgili haberleri gerçekçi bulmuyor. Huzurevlerinde de yaşamın pekala sürdüğünü vurguluyor. Günümüz medyasını geçmişle karşılaştırmadan edemiyor. "Ozamankigazctccilik,dahaçokalaylılannelindeydi.EsasenBasınEnstitüsüsonradan kuruldu. Gazetecilerin hepsi hukuk mezunuydıı Aralarında alaydan yetişme pek çok kişi vardı.Fakat şimdi, kıyaslanamayacakkadarbirdcğişiklikvargazetecilikte." John F. Kennedy'nin ölümünühiç unutamıyor:."Gcce 24.00 yatıyorum.Çünkü.bcn erkençıkardımgazeteden.6.307.00'deçıkardım. Bilirsinizgecedeçokfaaldirgazeteler. Annekızdıkevde.Telefonçaldi.Bizim gece yarısı telefonumuz çalmaz öyle. Annemhemenheyecanlandı. 'Evladımtelefon' dedi. 'V Hanımgazeteyegelin, K.ennedyöldü.arşivdenresimlerçıkacak'dcdiler. Gecc gidememiştim. Arşivden istediğiniz resimlerialabilirsinizdedim.Çokü7Ülmüştüm." Evli olan Celalettin Bey huzurevine kendi Vedide Dülge: "Atatürk bizleri çok severdi çoeuğuz diye. Biz de gururlanırdık." Sultan Reşat 'ı, Sultan Hamit 7 ve Atatürk 'ü görmiiş Hikmet Karakuyu. isteğiyle gelmiş. Radyosu, televizyonu, kitapları varodasında. Celalettin Bey'ingünüsaat 8.00'debaşlıyor. Öğleye kadar vaktini kütüphanede gcçiriyor." Yazın bahçemiz çok güzeldir. Gelsenebirgün.Otururlar,konuşurlar. Akşamyenıeği... Yemekten sonra herkesodasına çekilir. Filmlcr, dizilcr, Yalan Rüzgârı. Birçok meraklılan varburada. Onutakipediyormusunuz? Bazcn o kadar çok kızıyorum. O kadar çok reklamkoyuyorlarki.kapatıyorum. Birşeyokuyorum,yazıyorum. Birdemüzik dinliyorunı. Vaktiyle piyano çalıyordum. Ama, iijte bankaya girdiktcn sonra... Eller gcri kalıyor. Fakat, kulak çokdaha ilcrliyor. Klasik müzik dinliyorıım " Celalettin Bey, araştırmacı. Rahatçahşabilmek, evdekileri rahatsız etmeınek için gelmiş. huzurevine. "Gecc kalkıyorum, ses oluyor. Çocuklarcrken kalkacak, uyanırlar." Osmanlı Tarihi, Kandilli üzerine araştırmalaryapmış. 19()6yılında doğmuş Celalettin Atasoy. 1925'te lstanbul Ticari llimler Akademisi'nden mezun olmuş. 1929'da lş Bankası 'na girerek, çeşitli kademelerinden geçmiş, 1966'daemekliolmuş. Geçmişlc, şimdiyi kiyasladığında, gurur duyduğunu söylüyor. "Şimdiki köprülere, yol lara bakıyorum, başka gözle görüyorum. Ben eskiy i yaşadığım için mukayese ediyorum. Büyük bir iftihar hissiy le, büyük bir gurur duyuyorum. Ahşap iki katlı, önünde bahçesi var, çiçekler... Bambaşkaydı. Ama,değişmemesimümkündeğildi. Eski.evetgüzeldi ama... Binalar, apartmanlarçoğaldı." lş yaşamına 20 yaşlarında başlamış, Celalettin Bey. "O zamanlar Osmanlı, Ziraat, bir deisminihatırlayamadığımbirbankavardı. Ben mektepten sonra çalışmayabaşladım.iş Bankası'nın imtihanı vardediler. Hazırlandım. Aksilikya! Patron,20milyon var.götür bunu Selanik Bankası'na muhakkak yatır dedi. Öğle üzeri falandı, koştum yatırdım. Öğleden sonra, müsadenızle dedim... Efendim, benim girdiğim 1929'dan itibaren, banka işlemleri biraz iptidaiydi. Yani, bir müşteri gelir, hesap yatıracak, biryığın muamele. Şimdi her şey otomatik. Çok değişti. Çok değışikti. Herbakımdan." Huzurevinin psikoloğu Scrpil Kirpikçi'den öğrendiğimize göre Celalettin Bey son derece dağınıkmış. "Sen geleceksin diye topladım" diyor. Kitaplarla dolu iki tane kütüphanesi var, odasının duvarlarındahatıra fotoğraflan,torunununresmi ve Atatürk'ün portresi var. "Aaa! Atatürk 'ü görmez olur muyum? Ben çok eskiyim, 91 yaşındayım. lş Bankası bir zamanlar büyük vapur,yolcuvapurlarını kiralardı.Sabah, Yalova'yakadargidilirgelinirdi.Geneböylebirgczide Atatürkgelccek dendi. Oooo! Bizlerheyecanlaböyle... Dcrken hakikaten geldi. Alkışladık falan. Oturdu aramıza. Bizvapurunsalonundaoturuyorduk. Malumya,haremselamlık... Bir de baktık içeri girdı. 'Aranızda şarkı söyleyen var mı?'diye sordu.Genç bir kızvardı. ' Ben biliyorum' dedi. 'Söylebakalım'Gayet kötü bir şarkı söy lemeye başladı. 'Otur!' dedi. Bizimerkeklertarafınageldi. 'Tarihi bilgini/ nasıl? Si/.e sual soracağım' dedi. Bana tesadiifen Orta Asya Bozkurt Meselesi'nı sordu. Cevap verdim. 'Aferin çocuk, otur!' dedi. tstanbul'daSarayburnu'nda vaktiyle büyük gazinolarvardı.TeyyareC'emiyeti'nin balosuyapılıyordu.34arkadaşoradaydık. Atatürk geliyordediler. OoolGarsonlarbır telaşla, birçok masada oturanları kaldırmaya başladılar. Biz tesadüfen kaldırı lmadık, hudutta kaldık. Geldi, oturdu, Bir müddct sonra, ycni harflcr hakkındaki metni orada da okııdu" Hastalandığı için pek dışarı çıkmıyor, Celalettin Bey. Çalışmalarına devam ediyor. Kütüphanesindeki kitapları, radyosu, tele vizyonu ilegeçiriyorbirgünü. Yalan Riizgârı 'nı seyredenlerden biri de o. Hemen hemen hepsi Yalan Rüzgârı müptelası. Saat 18.00 oldu mu hiç kimse ortalıkta gözükmüyor. Nelere tanıklık etmemış Celalettin Atasoy. "Efendim, Izmir basıldığında, kötüydü, son derece kötüydü. Sultan Ahmet'te büyük bir miting yapıhyor. Hepimiz çok üzüntülüy üz. Bunlann arasında Halide Edip de vardı. Kocamanbirbayrakvardı. Bayrağımızkırmızı değil de siyahtı. Tabii hcyccan. Toplandılar Sultanahmet'te. Ben de onların içindeyim. Ben rahatsızdım, boğazım şişmişti. Büyük bir heyecan içinde, 'Beyoğlu'naBeyoğlu'na' diyebağınyorlardı. Rumlar, Ermeni Celalettin Atasoy: "Geçmi$ bambaşkaydı. Ama değişmemesi mümkün değildi."