Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 p» Askerden döndüğünü/.de neredcn başladınız hayata? Yıl 1949. Askerdeyken 82 müesscseye mektupyazdım. tkikişidencevap geldi: Ikisinc dc gittim. Mehınet Kavala daha iyi bir parateklifcttı. 120 lira. MehmetKavala'nın sekreteri oldum, mektuplarınıyazmayabaşladım. Vol vo kamyonları ithal etmcyc başladık. Vblvokamyonlarmı Kavala ozamanbeş senekrediylegetirtiyor. Kamyon bekleyenler kuyrukta. () isc getirdiği kamyonu beş senevadelialıyor. Türkiyc'ninaltındevri. Iki senemi Mchmct Kavala'nın yanında geçirdim.Necla Kavala ile yeni evlenmişti. Hudson marka mavi dünya güzeli bır arabalan vardı. Hcr tarafı açık. Ve o güzel arabanın içinde dünya güzeli bir kadın. Sekreter, daktilofalanherışiyaptım. Volvokamyonları ithal ediliyor, satılıyor, müthüjbir.satışBcncvıakları Tünel'deki Isveç Konsolosluğu'na götürüyorum, mühürletiyorum, senetlerin karşılığındaevraklanalıyorum.gümrükten malıçekiyorum. lsveçKonsolosuyladostolduk. Yaşlı bıradamdı. Isveç'e gidişinizin yolunu bu dostluk nıu açtı? Hayatımı Mehmet Kavala'nın yanında daktilo olarak bilirmeyeceğim. Bir baltaya sapolmalıyırn,başkabirşeyyapmahyım,diyordumkendikcndimc. BirgünKonsolosa "Bir şeyöğrenmek için Isveç'te bana bir imkantanıyabilirmisin?" dedim. Neişteçuhş.mak istiyorsun'.' diye sormuştu. 24 saat düşüneyim dedim, Evde 'PopularMechanics' diye bir mccmua vardı. Amerika'dan gelmişti. Orada da yazışmayla ders veren müesseselerinrcklamları vardı. Altındadaneöğrettiği. Bin türlü şey. 'Air conditioning' diye birşey yazılıydı birinin altında. Üzerinc bir çarpı koydum ve ertesi gün 'airconditioning öğrenmek istiyorum' dedim konsolosa. Soguk ülkeyebirdesoğukhava! Başkaneolabilirdcdi. Isıtmadaolabilir dedim. Yazdıçizdi, dostlarına. Bulabulalsveç'inortasında birkasaba Motala bulundu. Yarı devlet fabrikası, lokomotifleryapıyor. Büyük vantilatörler yapıyor, oradan bir dostu cevap verdi. Bizim burada kaynakçıya ihtiyacımız var. Vaııi tsveç'ten kaynakçılık teklifi alıyorsunuz... Ama lisanı bilmiyorum. Banaaltı ay müsaadeetdcdım. Araştırdım Linguafondiye birkuruluşvardı l.ondra'da. Onlardanbiray içinde gemi içinde bır kıırs gcldi. 45 devirli küçük plaklar. Sabah akşam, gece, uyurkcn hâlâ gramafon dönüyor. Ben beş ayda o kursuikidefatekrarettim. 1951 yılınıntvlartbaşında,lsvcçKonsolosunagittimvelsveççe konuştumonunla. Şaşırdı. Isveççekonuşan birkaynakçı olarak başladım fabrıkada. Sekiz ay sonra bana daha iyi birşcylerögretin dedim. Hâlâ o zaman da mımariyc olan ilgim devam ediyordu. 100 kişinin çalıştığı devasa bir teknik resimatelyesinderessamlardan birinin ç ömezi oldum. Milimetrik hesaplar,çızgıler... Orada dabirsencçalıştım. Fabrikanınihracatdepartmanınaaldılarardından da Stockholm'e. Tam 2.5 sene. Niyedöndünüz. Babam geldi ve ağladı. Bak ben sana gereken desteği vcremedim. Ama senin de burada yalnız başına yaşamana razı değilim. Sen Istanbul'a eve döneceksin ve bizimle yaşayacaksın dedi. Benim arzum bu dedi. Ben de babamın ağıtlarına dayanamadım. Anneniz mi göndermişti acaba? Yüzde yik. Oğlunun hasretine dayanamadı ve gönderdi. Isveç'te kalıp da bir Isveçli olmaya çok niyctliyken adamı böy le göriince peki döneceğim dedim ve döndüm. O /.aman babanız ne iş yapıyordu? O dükkândaçorap ithal ediyordu Amerika'dan. Naylon çorap meıakı çıkmıştı o zaman. Kendini gcçindirmeyeçalışan,büyiimeye de imkan bulamayan bir küçük esnaf. CUMHURİYET DF.RC.I kolaaldın. Ben senin ipinlc kuyuya inmem. Ama biz ısıttık o binayı. Aradan 40 sene geçtikurduğumuztesishâlâçalışıyor. Babanız işleri yoluna koyduğunuzu gördü mü? Başlangıcınıgördü. En büyük mutluluğu da bizim atelyeye gelip defterleri tutmaktı. Muhasebcmüdürlüğümüzüyaptı.Mutluydu belki sonuna doğru ama. Yarası hep kanadı. Benim aklımdahiç Varlık Vergisi faciası kalmadı. Ben onu gömdüm. Rıdvan Akar geldi iki üç sene önce. Ne diye uğraşıyorsun eski şeylerle dedim.... Bunlar bilinmelidir, demişti... İlk röportajım Rıdvan Akar'la. Anlamamıştımonu. Bızalışıkdeğilizeskiyi öğrenmeye,bilmeye,elcştirmeye.Dinleyen içinkötü. Benim için kötü. Ama ısraretti.Kitabını yazdı. Sonra Faik Ökten'in kitabını bulduk. Varlık Vergisi'niıı facia olduğunu söylüyordu. SoruyorlarSaraçoğluna: Dikleniyor. "Bugün aynı şartlar olsa Varlık Vergisi yasasınıtekrargcçırirım"diyor. Nedamet göstermiyor yani. Bu olay bana Friedrich Nietczhe'yi hatırlatıyor. Nc diyor? "Hiçbir zaman fikir değiştirmeyen iki cıns ınsan vardır. Ölüler ve deliler." Hikâye bu. Babanız kaç yılına kadar yaşadı? 1950'lcrin sonunda öldü. Anneniz, kardeşleriniz? Ablamlsrail'de.Kızkardcşim burada küçük bir dükkân işletiyor. llilton Oteli'nin mağazalarındanbirisini. Erkek kardeşim Isveç'egitti.Üniversiteyi,dışarıdadersvererek bitirdi. Babam onu da okutamadı. Elektrikmühendisioldu. Sonra aynı okuldaasistanlığa başladı. 0,1930doğumlu. Bir gün kitap almak üzere Taksim'e çıkıyor. Tünel'denTaksim'e doğru bir güruhgeldiğini görüyor. Her tarafı yakıp, yıkıyorlar. C'amları indiriyorlar. Mcşhur 67 Eylül olayları. 67 Eylül'übcnimkardeşimBeyoğlu'nda yaşıyor. Azınlıklarayapılanlarkarşısındaşoke oluyor. Evegeliyor,anneme, "Olamaz,artık ben bu gördüklerimden sonra bu ülkcde yaşayamam"demişti. lsveç'e gitti vebirdaha gelmedi. l978yılındabiryaztatilindeTürki' ye'ylc banşmaya geldi, yine bir şanssızlık oldu. Tuzla'da bizim evde kalırken, müthiş bir fırtına koptu. Damdaki kapak uçtu ve ' onun çocuklarından birisıne isabet etti. Çocukyaralandı.Sanki Allahdabuadamburadangitsin bir daha gelmesindergıbiydi. Varlık Vergisi babanızı çökertmiş, 67 Kyliil olayları ise kardeşinizin Türkiye'yi terketmesinenedcnolmİ!)... Türkiye okuttuğu kıymetli bir adamını kaybetti. tsveç'li oldu, Isveç'te cvlcndi, Isveç'liçocukları var. Bugün Isveç'te bir Alaton ailesiyaşıyor. Hayatımabakıyorumda, iyi ki Varlık Vergisi olmuş diyorum bazan. Bir müsibetten müthiş bir iyilik çıktı. Eğer ben Varlık Vcrgisi'ni yaşamamış olsaydım bu sıkıntılı başlangıç vcarayış olmayacaktı. Isveç bana bir dünya açtı. Sosyal demokrat bir tsveç benim bilincime yer etti. Anneniz, o kaç yılına kadar yaşadı. Başarılı bir işadamı olduğunuzugördü mü? Evet gördü. Annem çok yaşadı. Yaşamın zorluklarına,azim,mctanctvederinbirfelsefeyle karşı koydu. Hiçbir zaman şikâyetetmcdi. Herşeyi içineatan birkadındı. İyi yemek yapardı, sevgi doluydu. Evi sürekli misafirlerle dolup taşardı. Annem sayesinde sevgi dolu bir aile hayatımız oldu. İki kız, iki erkek dörtkardeştik. Birı tsveç'te.biri tsrail'de ikisi de burada. Babam beni iyi ki tsveç'ten alıp buraya getirmiş. I sveç'te büyük birdişlinin küçük bir vidası olacaktım. Türkiye ise müthiş bir ülke, müthiş bir gelişme, sıfırdan başlayan bir ekonomi, sanay ici heyecanı. BenTürkiye'nin sanayileşmcsini yakalayan bir adamım. Bu heyecanı yaşadım vc bundan da isti fade ettim. Zaten hayat nedir? Gcçcn trene binebilmek. Bu trene binebilmişim, yeni istasyonlara varmışım.^ İshak Alaton Hillury Clinton ile. Onunla iş yapmayı düşünmediniz mi? Onıın işi beni açmadı. Bir ay müddetle Istanbul'unbütünmüesscselerinidola^tımve kimsebanaişvermedi. Panikledim. Işarıyorum. Nc olarak? Ben teknik bilgi, ısıtma, havalandırma falanbiliyorum. Diploma,yok. Hen işçilik yaptım. Diplomasız teknik adam oldum.. Hcm teknik bilgisi var hem diploması yok. Garipsedilcr. Kimse iş vermedi. Piyasanın durgun olduğu bir dönem... Yıl 1954, Mcnderes'in zamanı. Türkıye sıkıntılara giriyor. tthalatı azalıyor, ticaretı azalıyor. Tck yapacak şcy kendi şirketini kurmak. Dövızolmadığı için alternatifşeyler aranıyorpiyasada. Taahhütişi yapayımdedim. Birdiplomaya ihtiyaç var. Diplomasi olan bir adamla ortak olayım dedim. 1 lem diploması olacak, hem havalandırma bılecek hem de ortak olacak bir adam aramaya başladım. Arkadaşlanma sordum. Todori Karakaş'ta çalışan bir adam var, Üzeyir Garihdediler. Tanıştırındedim. BankalarCaddesi'ndebirgüııbirarkadaşımlayürüyoruz, o da yokuştan aşağıya iniyor. Arkadaşım, işte diplomalı adam, dedi. Ben mevzuuyu açtım kendisine ayaküstü. Dünden razı. Ben de böy le bir ış kurmak istiyorum dedi. El sıkıştık. Ortak olduk. Karaköy'deki Merkez Bankasımnkarşısındaki Vefai Ilan.Girişbirinci kat, avluya bakan tek oda. Iki masalık, üçüncüye yer yok. Alarko orada başladı. Üçüncü iskemle bir müşteri gelirse diye. Bugünkü işinize giriştiniz yani... Evet. Eşe dosta habcr verdik ki biz klima yapıyoruz diye. O zaman sınıf arkadaşım bir dostum vardı. Fincancılaryokuşundabirinşaatlan vardı. Bubinanınbodrumunavantilatör, kazan ve ısıtıcı koyduk.galvaniztaştan kanallar çektik ve binayı sıcak hava ile ısıttık. lstanbul 'da ilk sıcak hava ile ısınan binaydı. Bu Alarko'nun 1954 yılında ilk yaptığı iş. Baba Bedri Pensoy, üç kardeşin babası, hem bana ınanmıyor hem de çocukların tazyikine karşı koyamıyor. Baktım bir gün binada yuvarlak delikler bırakmış. Nedir bu delikler diye sorduğumda, soba delikleri, dedi. Biz ısıtacağız binayı dedim. Yok oğlum, dedi, sen tecrübe ediyorsun. Benimoğlanlan kafa İshak Alaton hayatı şöyle tanımlıyor: "Hayat nedir? Geçen trene binebilmek. Bu trene binmişim, yeni istasyonlara varabilmişim." Erkek kardeşi Bon ise 67 Eylül olaylarının göbeğine düşünce Türkiye'yi terk edip gitmiş.